Skip to main content
Kailar Podcastleri

Kailar Podcastleri

By Eyüp Sabri Kartal

Hak Dini Kur'an Dili (Orijinal Elmalı Tefsiri) Meali ve Tefsiri (Elmalı Hamdi Yazır) ve Hasan Basri Çantay KHMK meali
Available on
Google Podcasts Logo
Pocket Casts Logo
RadioPublic Logo
Spotify Logo
Currently playing episode

5. Maide suresi Hasan Basri Çantay KHMK sesli meali

Kailar PodcastleriJun 02, 2021

00:00
56:57
89. FECR suresi Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

89. FECR suresi Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

Fecr Suresi (Arapça: سورة الفجر), Fecr Suresi, Kur'an-ı Kerim'in otuzuncu bölümünde yer alan seksen dokuzuncu suredir ve Mekki surelerinden biridir.
Fecr, surenin ilk ayetinde Allah'ın yemin ettiği şafak anlamına gelir.
Ad Kavmi'nin, Semud ve Firavun kavminin tarihine, onların bozgunculuk ve isyanlarına değinmekte ve insanların ilahi bir imtihandan geçtiğini bildirmektedir; Ancak bazı insanlar Allah'ın nimetini unuttukları için bu imtihanda başarısız olurlar.

Fecr Suresi, İmam Hüseyin (a) Suresi olarak da anılmakta olup, hadislerde "emin nefs" anlamı, son ayetlerinde İmam Hüseyin (a) olarak tanıtılmaktadır.

Rivayet edilen hadislerde, kim bunu on gece okursa Allah onu bağışlar, geri kalan günlerde okursa, Kıyamet gününde nur onun yanında olur.

Fecr Suresi, İmam Hüseyin'in (a) şu anki türbesinde (H. 1391'de kurulan) kazınmış surelerden biridir.

Fecr Suresi

Fecr Suresi, ilk ayette Allah-u Teâlâ’nın fecre (tan yerinin ağarması ve şafak) yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır.

“Ve’l Fecr” : Tan yerinin ağarmasına andolsun.

Fecr Suresi'nin ayet sayısı,

Kufe karilerine göre 30,

Basra karilerine göre 29,

Hicaz karilerine göre 32 ve

diğer bazı karilerin görüşlerine göre ise, 33’dür. Ancak birinci görüş daha meşhurdur.

Sure 139 kelime ve 584 harften oluşmaktadır.

Mekke’de nazil olan bu sure, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 89. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 10. suresidir.

Lafız ve hacim bakımından Mufassal surelerden olup, Evsat sureleri grubundandır.

Ayrıca yeminle başlayan surelerin on altıncısıdır. (Birinci ayetten dördüncü ayete kadarki bölümde 5 önemli konuya yemin edilmiştir.)

Konuları

Fecr Suresi'nde "Ad kavmi" ve aynı şekilde "İrame zati’l İmad" (yüksek sütunlu sarayları olan İrem’e), "Semud" ve "Firavun" kavimlerinin akıbetine ve onların işlemiş oldukları fitne ve tuğyanlara işaret edilmiştir. Ayrıca insanın ilahi huzurda nimetlerle imtihana tabi tutulduğu hatırlatılmaktadır.

Daha sonra imansız insanların bu ilahi imtihanda başarısızlıklarının nedenin beyan etmekte ve imansızların cehennemin eserlerini görünce yaptıklarını hatırladıkları, ancak bu hatırlamanın gecikmiş ve faydasız olduğu güne, yani ceza (kıyamet) gününe işaret edilmektedir.

Fecr Suresi'nin sonunda ise, "Nefsu’l Mutmeinne"ye (Ey huzura kavuşan can!) hoşnut olarak Rabbine dön ve artık (seçkin) kulların içine katıl ve cennete gir denmektedir

Jan 21, 202402:48
79. Naziat suresi (Arapça: سورة النازعات), KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

79. Naziat suresi (Arapça: سورة النازعات), KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Nazi'at Suresi (Arapça: سورة النازعات), ilk ayette Allah-u Teâlâ’nın naziata (Andolsun (kâfirlerin ruhunu) şiddetle söküp çıkaranlara) yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerindendir. Yeminle başlayan surelerin on üçüncüsü olan Naziat Suresi'nde, beş yemin birbiri ardınca zikredilmektedir.

Naziat Suresi, ilk ayette Allah-u Teâlâ’nın naziata yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır. Vennazi'ati ğarka; (tercüme: Andolsun (kâfirlerin ruhunu) şiddetle söküp çıkaranlara).
Bu surenin ayet sayısı Kufe karilerinin görüşüne göre 46 ve diğer karilerin görüşüne göre ise, 45'dir; ancak ilk görüş daha meşhurdur. Sure 133 kelime ve 553 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre yetmiş dokuzuncu ve iniş sırasına göre ise, seksen birinci suredir. Sure Mekke’de nazil olmuştur.

Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerinden ve Nebe Suresi'nden sonra 30. cüzün başlarında yer almaktadır. Yeminle başlayan surelerin on üçüncüsü olan Naziat Suresi'nde, beş yemin birbiri ardınca zikredilmiştir.

Konuları
Hz. Musa’nın (a.s) hikayesi, Firavun’un bu dünya ve diğer dünyadaki akıbeti, ceza gününün kesin vuku bulacağı, o günde insanların durumu ve insanın bu dünyadaki ömrünün ahiret hayatına göre çok kısa ve değersiz olduğunu hatırlatmak, bu surenin konularından bazılarıdır.
Oct 27, 202304:30
78. Nebe (Amme) Suresi HDKD/ES Kartal okuması

78. Nebe (Amme) Suresi HDKD/ES Kartal okuması

Meali Şerifi

Neden soruşturuyorlar? O büyük nübüvvet haberinde 1 Ki onlar onda ıhtilâfa düşüyorlar 2 Hayır ileride bilecekler 3 Hayır, hayır ileride bilecekler 4 Değilmi ki biz arzı bir döşek yaptık 5 Ve dağları birer kazık 6 Ve sizleri çift çift yarattık 7 Ve uykunuzu bir sübat yaptık 8 Ve geceyi bir libas yaptık 9 Ve gündüzü bir meaş yaptık 10 Ve üstünüze yedi sağlam bina çattık 11 Ve içlerine şa'şaalı parıl parıl bir kandil astık 12 Ve o mu'sıralardan şarıl şarıl bir su indirdik 13 Çıkaralım diye onunla taneler ve otlar 14 Ve sarmaş dolaş bağlar bağçeler 15 Şübhesiz ki o fasıl günü bir miykat olmuştur 16 O gün ki sur üfürülür derken gelirsiniz fevcâ fevc 17 Semâ da açılmış olmuştur ebvab 18 Ve dağlar yütürülmüş olmuştur serab 19 Şübhesiz ki Cehennem olmuştur mırsad 20 Azgınlar için bir meâb 21 Devirlerce içine kalacaklar 22 Ne bir serinlik tatacaklar ne de bir şarab 23 Ancak bir hamîm ve bir gassak 24 Bir ceza ki bervechi vifak 25 çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab 26 Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab 27 Her şey'i ise biz ıhsa etmiş bir 28 kitaba geçirmişiz 29 Artık tatınız, artık size azâb artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz 30
Şübhesiz ki korunanlara halâs ve kâm var 31 Hadîkalar var, üzümler var 32 Ve turunç sîneli yaşıtlar var 34 Ve bir dolgun peymâne var 33 Orada ne boş bir lâf işitirler ne de bir tekzîb 35 Bir karşılık ki rabbından atâ, yetermi yeter 36 O Göklerin ve Yerin ve bütün aralarındakilerin rabbı, Rahman, bir hıtaba malik olamazlar ondan 37 O günkü Kıyama duracak Ruh ve Melâike saf saf 38 Bir kelime söyliyemezler, o kimseden başka ki o Rahman ona izin vermiş o da savabı söylemiştir 38 O günkü haktır, o halde dileyen Rabbına varacak bir yüz edinsin 39 Çünkü biz size yakın bir azâbı ıhtar ettik, o gün ki kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve diyecek ki kâfir: ah nolaydı ben bir türâb olaydım 40
Oct 07, 202304:42
Sabah duaları Ed'iye ve Ezkar (Dualar ve Zikirler)
Sep 21, 202324:49
88. Gaşiye Suresi (Arapça: سورة الغاشية), Hasan Basri Çantay sesli meali. KHMK

88. Gaşiye Suresi (Arapça: سورة الغاشية), Hasan Basri Çantay sesli meali. KHMK

Kur’an-ı Kerim’in Mekke’de nazil olan surelerindendir. Mushaf’taki sırasına göre 88. ve iniş sırasına göre ise, 68. suredir; 26 ayetten ibarettir.

Gaşiye SuresiDosya:Gaşiye
Suresi.png
AnlamıHer şeyi saran, kaplayan, dehşeti her şeye ulaşan (kıyamet günü)Başka İsmi-SınıfıMekkiNüzul Sırası68Sure Numarası88Cüz30Sayısal BilgilerAyet Sayısı26Kelime Sayısı92Harf Sayısı382

v

t

e

Bu sureye, "Gaşiye" (Kıyamet) gününden söz etmekle başlamasından dolayı, "Gaşiye Suresi" adı verilmiştir. Gaşiye Suresi'nde cennet ve cehennemin özelliklerinden; münkirlerin (kıyametteki) hal ve akıbetlerinden; müminlerin doğruluk, mutluluk ve hoşnutluklarından söz edilmektedir.

Gaşiye Suresi

Gaşiye Suresi, Gaşiye (Kıyamet) hikatesinden söz ettiğinden dolayı bu adı almıştır. “Hel etake hadisu’l Gaşiyeh.” (tercüme: Dehşeti her şeyi kapsayacak olan kıyametin haberi sana geldi mi?) İsmi fail olan "Gaşiye" kelimesi “Gaşev” ve “Gaşeve” kökünden türemiştir. Gaşiye kelimesinden maksat kıyamettir.

Bu sure 26 ayet, 92 kelime ve 382 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 88. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 68. suresidir. Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olup, Evsat sureleri grubundandır.

Konuları

Gaşiye Suresi'nde cennet ve cehennemin özelliklerinden; münkirlerin (kıyametteki) hal ve akıbetlerinden; müminlerin doğruluk, mutluluk ve hoşnutluklarından söz edilmektedir.[1

Sep 19, 202302:11
87. A'la suresi (Arapça: سورة الأعلى), HKMK Hasan Basri Çantay meali Kur'an meali

87. A'la suresi (Arapça: سورة الأعلى), HKMK Hasan Basri Çantay meali Kur'an meali

A’la Suresi (Arapça: سورة الأعلى), Kur’an-ı Kerim’in Mekke’de nazil olan surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibariyle 87. ve iniş sırasına göre ise, 8. suresidir. Bu sure, yüce Allah'ı tesbih etme emriyle başladığından dolayı bu adı almıştır.

İbn-i Mesud’un rivayeti esasınca A’la Suresi'nin ilk ayetinde, rükû ve secde zikrinin tesbih olduğu ve namazın bu iki (rükû ve secde) yerinde (Subhanallah ile) Allah’ın tespih edilmesi gerektiğini beyan eden fıkhi bir hüküm bulunmaktadır. Ayrıca bu surenin 14 ve 15. ayetlerinde de Ramazan bayramı hakkında iki fıkhi hüküm dile getirilmiştir.

A’la Suresi

A’la Suresi, yüce Allah'ı tesbih etme emriyle başladığından dolayı bu adı almıştır.

“Sebbihi’sme Rabbike’l A’la.” (tercüme: Yüce Rabbinin ismini tesbih et.)

Ayetlerinin sayısı hakkında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 19 ayet, 72 kelime ve 296 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibariyle 87. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 8. suresidir. Bu sure Mekke’de nazil olmuştur. "Lafız" ve "hacim" bakımından “Mufassal”(geniş) surelerden olup, "Evsat" sureleri grubundandır. Allah’ı tesbih ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi surenin sonuncusudur.

Konuları

İbn-i Mesud’un rivayeti esasınca A’la Suresi'nin ilk ayetinde, rükû ve secde zikrinin tesbih olduğu ve namazın bu iki (rükû ve secde) yerinde (Subhanallah ile) Allah’ın tesbih edilmesi gerektiğini beyan eden fıkhi bir hüküm bulunmaktadır. Ayrıca bu surenin 14 ve 15. ayetlerinde de Ramazan bayramı hakkında iki fıkhi hüküm (Ramazan Bayramı ve Ramazan Bayramı fitresi) dile getirilmiştir.

A’la Suresi, Allah’tan korkanların öğüt aldığını ama şekavet yolu üzere olanların ise, öğüt ve nasihatten kaçtığını zikrederek Allah Resulüne (s.a.a) öğüt ve nasihatin faydası ve gerekliliğini beyan etmektedir. Daha sonra, katı kalplilerin ahiretteki durumundan bahsederek, temiz kalplilerin doğru yol üzere olduklarını müjdelemektedir.[1]

Sep 06, 202302:46
86. Tarık suresi Hasan Basri Çantay sesli meali

86. Tarık suresi Hasan Basri Çantay sesli meali

Mekke döneminde inmiştir. 17 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki tarık kelimesinde alır. Ric'ili semadan sad' (fay) lı arzdan bahseder. Zelzeleler fay hareketleri, fay kırılması değil fay çatlaması olduğundan sad' kelimesin çatlak olmasına da dikkat edilmesi gerekir. Sad'ı Ekber en büyük fay hattı Atlas okyanusu kıyılarında olup Halka-i nar yani ateş halkası olarak geçer. Fay hareketleri semanın ric'i ile alakalıdır. Hollandalı deprem kahini Frank Hoogerbeets semadaki hareketlerden Pazarcık depremini nokta göstererek 2 gün öncesinden uyarmıştır. Sert bir suredir. Korkutucudur. Uyarıcıdır. Tarık- Sema - Necm- Necm-i sakıp - Nefs . Nefis . Küllü nefs . Hafiz . Nazar . Bakmak . Neden yaratıldı? . Mai dafiq . İhrac .beyn .sulb . teraib . rac' - . kadir . tüblesserair . Tüble . Serair . Sır . Kuvvet . Nasır . Sema-ı rac' .Arzı- sad' . Sad' Kavl-i fasl . Fasl . Fasıl . Hezl .Keyd . Mehil - Mehil-i kafir . Rüveydâ
Jul 09, 202301:45
85. Buruc Suresi (Arapça: سورة البروج), Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim Meali Kerim sesli meali

85. Buruc Suresi (Arapça: سورة البروج), Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim Meali Kerim sesli meali

Buruc Suresi yada Burçlar suresi (Arapça: سورة البروج), burçları olan gökyüzüne “Buruc”a yeminle başladığından, bu adı almıştır. Bu sure boyut ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olup, yeminle başlayan yirmi üç surenin on dördüncüsüdür.Buruc Suresi, burçları olan gökyüzüne “Buruc”a yemin ederek başladığından, bu adı almıştır. Ayetlerinin sayısı noktasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan Buruc Suresi, 22 ayet, 109 kelime ve 468 harften ibarettir.

Mushaf’taki sıralamaya göre, seksen beşinci ve nüzul sırasına göre ise, yirmi yedinci suredir. Sure Mekke’de nazil olmuştur. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olup, yeminle başlayan yirmi üç surenin on dördüncüsüdür (birinci ayetten üçüncü ayete kadarki bölümde dört önemli konuya yemin edilmektedir).

Konuları

Buruc Suresi, burçları olan gökyüzüne, kıyamet gününe ve vaat edilmiş gün olarak o günün mutlaka gerçekleşeceğine yemin ederek başlamakta, müminlere eziyet eden ve kendileri helak olan Uhdud Ashabının akıbetinin beyanından sonra, müminlerin saadetli akıbetlerine ve ceza günündeki ecirlerine işaret edilmektedir. Ayrıca Allah’ın fiil ve sıfatlarına; kısaca da Firavun ve Semud kavminin kıssasına değinilmektedir. Buruc Suresi Allah’ın ilmi, Allah’ın insanların hareket, amel ve niyetlerine ilmi ihatasına ve Kur’an’ın azamet, asalet ve itibarına işaretle son bulmaktadır.[1

Apr 28, 202303:41
84.İnşikak Suresi (Arapça: سورة الإنشقاق) Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

84.İnşikak Suresi (Arapça: سورة الإنشقاق) Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

İnşikak Suresi (Arapça: سورة الإنشقاق), birinci ayetin başında kıyametin vuku bulması ve göğün yarılmasından söz ettiği için bu adı almıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından "Mufassal" ve “İza” ile başlayan “Zamaniye” surelerindendir. Kelime Sayısı 108 Harf Sayısı 444

İnşikak Suresi

birinci ayette kıyametin vuku bulması ve göğün yarılmasından söz ettiği için bu adı almıştır; “İze's-Semau'n-Şakkat.” (Gök, yarılıp parçalandığı zaman). Bu surenin diğer ismi de “İnşakkat” Suresi'dir. 25 ayetten oluşan İnşikak Suresi, bazı karilerin görüşüne göre 23 ve diğerlerine göre ise 24'dür; ancak birinci görüş daha meşhurdur. Sure 108 kelime ve 444 harften ibarettir. İnşikak Suresi, Kur’an-ı Kerim’in Mekki surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 84. iniş sırasına göre ise Kur’an’ın 83. suresidir. Lafız ve hacim bakımından "Mufassal" surelerden ve “İza” ile başlayan “Zamaniye” surelerdendir. İnşikak Suresi'nin 21. ayetinde müstehap secde bulunmaktadır. Surede ayrıca üç yemin ayeti de yer almaktadır.

Konuları

Bu surenin asıl ve ana teması, önceki iki surede (İnfitar Suresi ve Tekvir Suresi) mead tefekkürü, ahiret ve kıyametten etkileyici tasvirleri sunan Mekki surelerde olduğu gibi ve kıyametin vuku bulacağı zaman göklerin yarılacağı örneğinde de olduğu gibi evrenin değişeceğini işaret etmektedir. Daha sonra bu surede iki grubun durumu anlatılmaktadır; birinci grup amel defterleri sağ tarafından verilen “Ashabı Yemin” ve diğer grup ise amel defterleri sol tarafından arkalarından atılan “Ashabı Şimal”.
Apr 28, 202302:46
83. Mutaffifin Suresi ( Arapça: سورة المطففين), Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

83. Mutaffifin Suresi ( Arapça: سورة المطففين), Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

Mutaffifin Suresi (Arapça: سورة المطففين), "Mutaffifin" kelimesiyle başlamasından dolayı bu adla adlandırılmıştır. Lafız ve hacim bakımından Kur’an’ı Kerim’in “Mufassal” surelerindendir. Mutaffifin Suresi'nin ilk ayetinden üçüncü ayetine kadarki bölümünde, ölçü ve tartıda başkalarının hakkının eksik verilmesinin haram ve büyük günahlardan sayıldığını belirten, fıkhi bir hükme işaret edilmektedir. Mutaffifin Suresi adını, ilk ayetinde geçen “Mutaffifin” kelimesinden almıştır; “Veylu’n li’l-Mutaffifin” (tercüme: Ölçü ve tartıda başkalarının hakkını eksik verenlerin vay hâline!) Bu sureye “Tatfif” Suresi de denmiştir. “Mutaffifin” ismi fail ve “Mutaffaf” kelimesinin çoğuludur ve “Tatfih” mastarından türemiştir.
Özellikleri

Mutaffifin Suresi 36 ayettir ve ayetlerinin sayısı noktasında görüş farklılığı bulunmamaktadır. Sure 169 kelime ve 751 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre 83. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an-ı Kerim’in 86. suresidir. Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir.

Konuları

Mutaffifin Suresi'nin ilk ayetinden üçüncü ayetine kadarki bölümünde, ölçü ve tartıda başkalarının hakkının eksik verilmesinin haram ve büyük günahlardan sayıldığını belirten, fıkhi bir hükme işaret edilmiştir. Bu surede mead, ölümden sonraki diriliş ve ahiret hayatının özelliklerini belirtmenin yanı sıra, “ebrar” ve mukarrebleri (iyileri) ve “fuccar” ve mücrimleri (kötüleri) tanıtarak, bu dünyada kâfirlerin alaycı bir şekilde müminlere gülmelerine ve kıyamette ise, müminlerin kâfirlere güleceğine değinilmektedir

Apr 28, 202303:48
82.İnfitar suresi khmk Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

82.İnfitar suresi khmk Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

İnfitar Suresi (Arapça: سورة الإنفطار), birinci ayetinde göğün yarılması manasına gelen “infitar”dan bahsettiği için bu isimle anılmıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an’ı Kerim’in kısa surelerinden olup, “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” dördüncüsüdür. Mekke döneminde Nâziât sûresinden sonra nâzil olmuştur, on dokuz âyettir. İnfitar Suresi, birinci ayetinde göğün yarılması manasına gelen “infitar”dan bahsettiği için bu isimle anılmıştır; “İze’s-Semau’n-Fetarat” (Gök yarıldığı zaman). Bu surenin diğer ismi olan “İnfetarat” kelimesinin kökü ve mastarı ise “İnfitar”dır.

Bütün müfessirlerin ortak görüşüne göre 19 ayetten oluşan İnfitar Suresi, 81 kelime ve 333 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre 82. iniş sırasına göre ise Kur’an-ı Kerim’in 82. suresidir. Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an’ı Kerim’in kısa surelerinden olup, “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” dördüncüsüdür

.İnfitar Suresi'nde, kıyametin vuku bulması, şartları ve alametleri beyan edilmektedir. Ayrıca insanları “ebrar” (iyiler) ve “fuccar” (kötüler) olarak iki gruba ayırıp, her iki grubun akıbet ve makamları hakkında söz etmekle birlikte, değerli yazıcıların (meleklerin) her insanın amellerini (Kiramen katibîn) yazdığına değinmektedir. Fâsılaları ت، ك، م، ن، هـ harfleridir. Adını ilk âyette geçen “yarılmak” anlamındaki infitâr kelimesinden alır. Sûrenin nazmı ve âyetleri arasındaki insicam bir defada nâzil olduğu izlenimini vermektedir.

Sûrenin ilk bölümünde (âyet 1-5) yer ve gökle ilgili bazı kıyamet olayları tasvir edilerek göğün yarılacağı, yıldızların etrafa saçılacağı, aradaki engeller kaldırılarak deniz sularının birbirine karıştırılacağı ve kabirdekilerin dışarıya çıkarılacağı belirtilir. İkinci bölüm (âyet 6-8) kınama üslûbunun ağır bastığı soru ifadesiyle başlamaktadır: “Ey insan! Seni kerem sahibi rabbine karşı aldatan nedir?” Hz. Peygamber’in, Übey b. Halef veya Velîd b. Mugīre hakkında nâzil olduğu belirtilen bu âyeti okuduktan sonra, “Onu cehaleti aldattı” dediği nakledilir (Kurtubî, XIX, 245). Sorunun ardından, gerektiği şekilde şükretmeyen insana kendisini en güzel şekilde yaratan rabbine karşı sorumlulukları hatırlatılır. Sûrenin daha sonraki bölümünde (âyet 9-16) inançsızların yalanlamalarına dikkat çekilir. Âhiret sorumluluğu üzerinde durularak yazıcı meleklerin (Kirâmen Kâtibîn) kişinin yaptıklarının hepsini kaydettiği ve iyilerin cennete, kötülerin cehenneme gidecekleri ifade edilir. Daha sonra hesap gününün büyüklüğü tasvir edilir, Hz. Peygamber’e yöneltilen soru cümleleriyle âhiret gününün dehşeti tekrar vurgulanır ve herkesin bütün gücünden soyutlandığı o günde yalnızca Allah’ın emrinin geçerli olduğu belirtilir (âyet 17-19).

İnfitâr sûresi, Resûl-i Ekrem’in cemaatle kılınan namazlarda okunmasını tavsiye ettiği sûreler arasında yer almış, Nesâî’nin zikrettiği bir hadise göre (“İftitâḥ”, 70) Muâz b. Cebel’in bir gün kıldırdığı yatsı namazını çok uzatması üzerine Resûlullah, “Fitne çıkarmayı mı arzu ediyorsun ey Muâz? Sebbihi’sme rabbike’l-a‘lâ, ve’d-duhâ, ize’s-semâün fetarat sûreleri neyine yetmiyor?” demiştir. Hz. Peygamber’in, İnfitâr sûresinde tasvir edilen kıyamet sahnelerinin dehşetine işaret ederek, “Kıyamet gününü kendi gözleriyle görmek isteyen kimse Tekvîr, İnfitâr ve İnşikāk sûrelerini okusun” (Tirmizî, “Tefsîr”, 81); “Beni Hûd, Vâkıa, Kıyâme, Mürselât, ize’ş-şemsü küvvirat (Tekvîr), ize’s-semâün şekkat (İnşikāk) ve ize’s-semâün fetarat (İnfitâr) sûreleri ihtiyarlattı” buyurduğu rivayet edilmiştir (Abdürrezzâk es-San‘ânî, III, 368).

İnfitâr sûresinin fazileti hakkında rivayet edilen (meselâ bk. Zemahşerî, IV, 229), “Kim İnfitâr sûresini okursa Allah onun için gökten inen her yağmur damlası ve her kabir sayısınca bir iyilik yazar” anlamındaki hadisin uydurma olduğu kabul edilmiştir (Muhammed b. Muhammed et-Trablusî, I, 1036).

Apr 21, 202302:10
81. Tekvir Suresi (Arapça: سورة التكوير), Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

81. Tekvir Suresi (Arapça: سورة التكوير), Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

81. Tekvir Suresi (Arapça: سورة التكوير), Kur’an-ı Kerim’in Mekki surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 81. iniş sırasına göre ise Kur’an’ın 7. suresidir. Bu sureye, ilk ayetinde Tekvir’den (güneşin kararması-dürülmesi) bahsedildiği için Tekvir Suresi adı verilmiştir.

Tekvir Suresi

Küçük resim oluşturmada hata: Dosya eksik


Anlamı Dürmek Başka İsmi "Kuvvirat" Sınıfı Mekki Nüzul Sırası 7 Sure Numarası 81 Cüz30 Sayısal Bilgiler Ayet Sayısı29 Kelime Sayısı104 Harf Sayısı434

Kıyametin özelliklerini anlatarak başlayan bu surede, kıyametin gerçekleşmesinden önce hilkat âleminde vuku bulacak değişiklikler ve Allah Resulünün (s.a.a) “Resul-ü Kerim”; yani Cebrail’le yaptığı görüşme konu edilmektedir.

İsimleri

Tekvir Suresi, ilk ayetinde güneşin kararması ve dürülmesine (Tekvir) değinildiğinden dolayı bu adı almıştır. Fiili mazi olan “Kuvvirat” kelimesi “Tekvir” mastarından türemiştir ve bundan dolayı da bu surenin ikinci ismi olarak zikredilmiştir.

Özellikleri

Tekvir Suresi, 29 ayet, 104 kelime ve 434 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre seksen birinci, iniş sırasına göre ise yedinci suredir. Sure Mekke’de nazil olmuştur. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerinden olup, 30. cüzün ilk hizbinin sonlarında yer almaktadır. “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” üçüncüsüdür. Surenin dört ayetinde yemin edilmiştir.

“Fela uksimu bilhunnes.” (tercüme: Hayır, yemin ederim geri kalıp gizlenenlere.)

“Elcevarilkunnes.” (tercüme: O akıp-akıp gizlenenlere)

“Velleyli iza 'as'as.” (tercüme: Ve geçmeye başladığı dem geceye.)

“Vessubhi iza teneffes.” (tercüme: Ve nefes almaya başladığı zaman sabaha.)

Konuları

Kıyametin özelliklerini anlatarak başlayan bu surede, kıyametin gerçekleşmesinden önce hilkat âleminde vuku bulacak değişiklikler ve Allah Resulünün (s.a.a) “Resul-ü Kerim”; yani Cebrail’le yaptığı görüşme konu edilmektedir.[1

Apr 14, 202302:27
80.Abese Suresi (Arapça: سورة عبس), Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

80.Abese Suresi (Arapça: سورة عبس), Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

Abese Suresi (Arapça: سورة عبس), Kuran’ı Kerim’in Mekki surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 80. iniş sırasına göre ise 24. suresidir. Abese kelimesiyle başlamasından dolayı Abese Suresi adını almıştır. Abese Suresi'ne, Abese kelimesiyle başlamasından dolayı bu ad verilmiştir; “Abese ve tevella.” ( Surat astı ve yüz çevirdi.) Bu surenin diğer ismi (ikinci ayette geçen a’ma kelimesinden dolayı) A’ma Suresi olarak bilinmektedir; “En caehul'a'ma.” (tercüme: Yanına o kör geldi diye.)

Abese Suresi'nin 15. ayetinde zikri geçen sefere (insanların amellerini yazan melekler) kelimesinden dolayı, bu sureye Sefere Suresi de denmiştir. “Bi eydi seferah.” (tercüme: Kâtiplerin ellerindedir.)

Özellikleri

Abese Suresi'nin ayet sayısı Hicaz ve Küfe karilerine göre 42 ve diğer karilerin görüşüne göre ise 41 yâda 40’tır; ancak birinci görüş daha meşhurdur. Bu sure 133 kelime ve 553 harften ibarettir. Mushaf’ta ki sırasına göre sekseninci, iniş sırasına göre ise yirmi dördüncü suredir. Abese Suresi Mekke’de nazil olmuştur. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an’ı Kerim’in kısa surelerinden olup, 30. cüzde yer almaktadır.

Konuları

Abese Suresi'nin başında, Allah Resulünün (s.a.a) yanına gelen bir kör şahıstan bahsedilmektedir; o esnada Allah Resulü (s.a.a) Kureyş büyükleri ile müzakere etmekle ve onları İslam’a davet ile meşgul olmasından dolayı, kör şahsa gereken ilgiyi gösteremediğine işaret edilmektedir. Ancak Şii mütekellim ve müfessirler bu tefsiri kabul etmeyerek, ilahi kınama ve azarlamanın Allah Resulü (s.a.a) hakkında olmadığını belirtmişlerdir.[1] İnsanların Allah’a yönelmesi, nimetlere şükran ve teşekkür kastıyla ilahi nimetlerin bazılarının sayılması, insanlara karşı güler yüzlü ve saygılı davranma, insanın gaflet, gurur ve kibirden uzak durması kastıyla insana neden (temiz olmayan bir sudan ve nütfeden) yaratıldığının hatırlatılması, kıyametin kesinlikle vuku bulacağının vurgulanması, cennet ve cehennem ehlinin özellikleri gibi konular bu surenin temel konularından bazılarıdır

Apr 09, 202303:54
79. Nazi'at Suresi (Arapça: سورة النازعات) Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

79. Nazi'at Suresi (Arapça: سورة النازعات) Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK

Nazi'at Suresi (Arapça: سورة النازعات), ilk ayette Allah-u Teâlâ’nın naziata (Andolsun (kâfirlerin ruhunu) şiddetle söküp çıkaranlara) yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerindendir. Yeminle başlayan surelerin on üçüncüsü olan Naziat Suresi'nde, beş yemin birbiri ardınca zikredilmektedir. Naziat Suresi, ilk ayette Allah-u Teâlâ’nın naziata yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır. Vennazi'ati ğarka; (tercüme: Andolsun (kâfirlerin ruhunu) şiddetle söküp çıkaranlara).
Bu surenin ayet sayısı Kufe karilerinin görüşüne göre 46 ve diğer karilerin görüşüne göre ise, 45'dir; ancak ilk görüş daha meşhurdur. Sure 133 kelime ve 553 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre yetmiş dokuzuncu ve iniş sırasına göre ise, seksen birinci suredir. Sure Mekke’de nazil olmuştur.

Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerinden ve Nebe Suresi'nden sonra 30. cüzün başlarında yer almaktadır. Yeminle başlayan surelerin on üçüncüsü olan Naziat Suresi'nde, beş yemin birbiri ardınca zikredilmiştir.

Hz. Musa’nın (a.s) hikayesi, Firavun’un bu dünya ve diğer dünyadaki akıbeti, ceza gününün kesin vuku bulacağı, o günde insanların durumu ve insanın bu dünyadaki ömrünün ahiret hayatına göre çok kısa ve değersiz olduğunu hatırlatmak, bu surenin konularından bazılarıdır.[1
Apr 09, 202304:30
78. Nebe' Suresi (Arapça: سورة النبأ), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

78. Nebe' Suresi (Arapça: سورة النبأ), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

Nebe' Suresi (Arapça: سورة النبأ), adını ikinci ayette geçen “Nebei’l Azîm” kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani kısa surelerden olup, Kur’an-ı Kerim’in son cüzünde (30. cüzünde) yer almaktadır. İşte bundan dolayı bu cüz bu surenin ismiyle (amme cüzü) meşhur olmuşturNebe Suresi, ikinci ayette geçen “Nebei’l Azîm” (kıyamet haberi) kelimesinden söz ettiği için bu adı almıştır. Bu sureye “Amme yetesaelûn” cümlesiyle başlamasından dolayı “Amme” ve “Tesaelu” suresi de denmiştir. Bu surenin dördüncü ismi ise (bu surenin 14. ayetinde geçen) “Mu’sirat”tır.

Özellikleri

Nebe Suresi'nin ayet sayısı Mekke ve Basra karilerine göre 40 ve bazı karilere göre ise, 39’dur; ancak birinci görüş daha meşhurdur. Sure 174 kelime ve 797 harften ibarettir.

Mekke’de nazil olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 78. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 80. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani kısa surelerden olup, Kur’an-ı Kerim’in son cüzünde (30. cüzünde) yer almaktadır. İşte sırf bundan dolayı bu cüz bu surenin ismiyle (amme cüzü) meşhur olmuştur.

Konuları

Nebe Suresi, büyük bir haber ve hadise hakkında; yani kıyametin vuku bulması ve onun azameti noktasında bir soruyla başlamaktadır. Sure insanları iyi amellere, yüce makamlara ve ebedi cennete teşvik etmek için, takva ehlinin yeri olan cennetin ve sayısız nimetlerinin özelliklerini anlatmakla birlikte, cehennem azabı, şiddeti ve ehlinin pişmanlığını hatırlatarak son bulmaktadır.[1]

Apr 03, 202304:06
77. Mürselat Suresi (Arapça: سورة المرسلات), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

77. Mürselat Suresi (Arapça: سورة المرسلات), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

Mürselat Suresi (Arapça: سورة المرسلات), “Mürselat” kelimesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır. Bu surenin en belirgin özelliklerinden birisi, bir ayetinin (O gün, yalanlamakta olanların vay haline!) sure genelinde tam 10 kez tekrarlanmasıdır.

Mürselat Suresi

Küçük resim oluşturmada hata: Dosya eksik


AnlamıGönderilenlerBaşka İsmi"Uref"SınıfıMekkiNüzul Sırası33Sure Numarası77Cüz29Sayısal BilgilerAyet Sayısı50Kelime Sayısı181Harf Sayısı841

v

t

e

İsimleri

Mürselat Suresi, ilk ayetinin “Mürselat” kelimesiyle (tercüme: Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere.) başlamasından dolayı bu adı almıştır. Bu surenin diğer ismi yine ilk ayette geçen “Uref” tir.

Özellikleri

Mürselat Suresi bütün müfessirlerin ortak görüşüne göre 50 ayet, 181 kelime ve 841 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre yetmiş yedinci ve iniş sırasına göre ise, otuz üçüncü suredir. Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerinden olup, 29. cüzün son kısımlarında yer almaktadır.

Ayrıca yeminle başlayan (ilk beş ayeti) surelerin on ikincisidir. Mürselat Suresi'nin edebi özelliklerinden biri, bir ayetinin (O gün, yalanlamakta olanların vay haline!) sure genelinde tam 10 kez tekrarlanmasıdır. Kıyametin gerçekleşeceğinin vurgulanması ve vuku bulma alametleri, Allah’ın beşere verdiği nimetlerin zikri, mücrim ve takva sahiplerinin özellikleri ve her ikisinin akıbeti bu surenin konularından bazılarıdır.[1

Mar 04, 202304:11
76.İnsan Suresi (Arapça: سورة الإنسان), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

76.İnsan Suresi (Arapça: سورة الإنسان), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

İnsan Suresi (Arapça: سورة الإنسان), Kur’an-ı Kerim’in Medine’de nazil olan surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 76. iniş sırasına göre ise Kur’an’ın 96. suresidir. Bu sureye, birinci ve ikinci ayette “insan” kelimesinin kullanılmasından dolayı İnsan Suresi adı verilmiştir.

İnsan Suresi
Anlamı-Başka İsmi"Hel Eta", "Dehr" (zaman), "Ebrar" (iyiler)SınıfıMedeniNüzul Sırası96Sure Numarası76Cüz29Sayısal BilgilerAyet Sayısı31Kelime Sayısı243Harf Sayısı1089

v

t

e

Şia ve Ehlisünnet müfessirlerinin görüşüne göre ayette geçen, nezirlerini yerine getiren, kendi yemeklerini iftar vaktinde üç gün boyunca yoksula, yetime ve esire yediren (bağışlayan) “Ebrar”dan (iyiler ve iyi amelliler) kastın; Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve hizmetkârları “Fizze” olduğudur.

İsimleri

İnsan Suresi'ne, birinci ve ikinci ayetinde “insan” kelimesinin kullanılmasından ve bu surenin ana temasının insan olmasından dolayı bu ad verilmiştir. Ayrıca “Hel Eta” kelimesiyle başladığından bu sureye “Hel Eta” Suresi de denmiştir. Bu surenin üçüncü ismi yine ilk ayette geçen “Dehr”dir, dördüncü ismi ise beşinci ayette zikredilen “Ebrar”dır. Sure 18. ayetinden 22. ayete kadar “ebrar”ı (iyileri) tanıtarak onların özelliklerini beyan etmektedir ve bu surenin yarıdan çoğunda da onların konu ve hallerinin şerhine yer verilmiştir.

Özellikleri

İnsan Suresi ayet sayısı hakkındaki ortak görüşe göre 31 ayet, 243 kelime ve 1089 harften ibarettir. Medine’de nazil olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 76. iniş tertibine göre ise Kur’an’ın 96. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an’ı Kerim’in kısa surelerinden olup, 29. cüzün dördüncü hizbinin ortalarında yer almaktadır.



Konuları

Şia ve Ehlisünnet müfessirlerinin görüşüne göre ayette geçen, nezirlerini yerine getiren, kendi yemeklerini iftar vaktinde üç gün boyunca yoksula, yetime ve esire yediren (bağışlayan) “Ebrar”dan (iyiler ve iyi amelliler) kastın; Hz. Ali (a.s), Hz. Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve hizmetkârları “Fizze” olduğudur.

İnsan Suresi, insanın yaratılışı, genel imtihan ve insanın özgür iradeyle seçme hakkının olduğunu belirtmekle başlamakta ve Allah’ın rahmetine nail olan insanlar ve yine Allah’ın gazap ve azabına nail olan insanlar olmak üzere insanların iki kısma ayrılmasıyla son bulmaktadır.[1

Mar 04, 202305:02
75. Kıyamet Suresi (Arapça: سورة القيامة) KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

75. Kıyamet Suresi (Arapça: سورة القيامة) KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Kıyamet Suresi (Arapça: سورة القيامة), Allah Teâlâ’nın kıyamet gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır. İki yeminle başlayan Aksam surelerinin on birincisidir. Lafız ve hacim olarak da “Mufassal” surelerdendir.

Kıyamet Suresi

Küçük resim oluşturmada hata: Dosya eksik


AnlamıKıyametBaşka İsmi"La Uksimu"SınıfıMekkiNüzul Sırası31Sure Numarası75Cüz29Sayısal BilgilerAyet Sayısı40Kelime Sayısı164Harf Sayısı676

v

t

e

İsimleri

Kıyamet Suresi, Allah-u Teâlâ’nın kıyamet gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır; “Kıyamet gününe yemin ederim” bundan dolayı bu sureye “La Uksimu” Suresi de denmiştir.

Özellikleri

Kıyamet Suresi iki yeminle (birinci ayette “Kıyamet gününe yemin ederim” ve ikinci ayette “Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz”) başlamaktadır. Küfe karilerine göre ayet sayısı 40, diğer karilere göre ise 39’dur; ancak Küfe karilerinin görüşü daha meşhurdur.

Kıyamet Suresi 164 kelime ve 676 harften ibarettir. Mekke'de nazil olan bu sure, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 75. iniş sırasına göre ise Kur’an’ın 31. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olan Kıyamet Suresi, 29. cüzün son hizbinde yer almaktadır.

Konuları

Kıyamet Suresi, Mead’ın kesinlikle gerçekleşeceği, kıyamet gününün durum ve hallerini beyan etmekle birlikte ahirette insanları iki farklı gruba ayırmaktadır; birinci grup parlak yüzlü ve nurani, ikinci grup ise üzüntülü ve ekşi yüzlüdür. Daha sonra insanların dünyayı peşin olarak aldıklarını, ahireti ise unuttuklarını ve o gün pişman olacaklarına işaret etmektedir.

Ayrıca insanın her ne kadar bahane üretip inkâr etse de kendi yaptıklarını bildiğini ve kendi nefsine basireti olduğu noktasına değinmektedir. En sonunda ise inkârcılara "Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?" diye söylemektedir.[1

Mar 04, 202304:10
74. Müddessir Suresi (Arapça: سورة المدثر),KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

74. Müddessir Suresi (Arapça: سورة المدثر),KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Müddessir Suresi (Arapça: سورة المدثر), Kur’an-ı Kerim’in Mekke’de nazil olan surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 74. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 14. suresidir. Bu sureye, Allah Resulüne (s.a.a) hitapla “Ya eyyuhe’l Muddessir” kelimesiyle başladığından dolayı “Müddesir” adı verilmiştir.

Müddessir Suresi

Küçük resim oluşturmada hata: Dosya eksik


AnlamıÖrtünüp, BürünenBaşka İsmi-SınıfıMekkiNüzul Sırası4Sure Numarası74Cüz29Sayısal BilgilerAyet Sayısı56Kelime Sayısı256Harf Sayısı1036

v

t

e

Hitapla başlayan Muhatabat surelerinin onuncusu olan sure, lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerindendir. 56 ayetten oluşan Müddessir Suresi bazılarına göre 55 ayettir; ancak ilk görüş daha meşhurdur. Müddessir Suresi 256 kelime ve 1036 harften ibarettir.

Mekke’de nazil olan Müddessir Suresi, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 74. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 4. suresidir. Bu sure, hitapla başlayan ve “Muhatabat” diye bilinen surelerin onuncusudur. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerinden olup, 29. cüzde yer almaktadır. Ayrıca bu surede üç yemin ayeti (32 ila 34 ayetler; ay, gece ve sabah vaktine and edilmiştir) bulunmaktadır.
Mar 04, 202306:07
73. Müzzemmil Suresi (Arapça: سورة المزمل) KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

73. Müzzemmil Suresi (Arapça: سورة المزمل) KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Müzzemmil Suresi (Arapça: سورة المزمل), birinci ayetinin “Ya eyyuhe’l Muzzemmil” kelimesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır. Bu surenin 1 ila 8. ayetinde gece namazının hem Allah Resulü (s.a.a) ve hem de sahabeye farz olduğu hükmü belirtilmektedir. Daha sonra Allah-u Teâla bu surenin son ayetinde gece namazının farz oluş hükmünü Hz. Peygamberin (s.a.a) dışında, diğerlerinden kaldırmıştır.

Müzzemmil Suresi

Küçük resim oluşturmada hata: Dosya eksik


AnlamıÖrtünüp, Bürünen SınıfıMekkiNüzul Sırası3 veya 4Sure Numarası74Cüz29Sayısal BilgilerAyet Sayısı20Kelime Sayısı300Harf Sayısı853

v

t

e

Müzzemmil Suresi

Müzzemmil Suresi, birinci ayetinin “Ya eyyuhe’l Muzzemmil” (Ey örtünüp bürünen (Resûlüm)!) kelimesiyle başlamasından dolayı bu adı almış ve burada vahyin başlaması nedeniyle ruhi sarsılma ve bedensel (soğuk algınlığındaki gibi hissedilen) titremeyle eşine üstünü örtmesini söyleyen Allah Resulüne (s.a.a) işaret edilmiştir.

Bu sure 20 ayetten oluşmaktadır. Ama bazıları bu surenin ayet sayısının 19 veya 18 olduğuna ve bazıları ise 21 ayetten oluştuğuna inanmaktadır; ancak birinci görüş (20 ayet) daha meşhurdur. Müzzemmil Suresi 300 kelime ve 853 harften ibarettir. Mekke’de nazil olan bu sure, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 73. ve nüzul tertibine göre ise, Kur’an’ın 3 veya 4. suresidir.

Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden, yani Kur’an’ı Kerim’in kısa surelerinden olan Müzzemmil Suresi, 29. cüzün üçüncü hizbinin orta bölümünde yer almaktadır. Allah Resulüne (s.a.a) hitap ile başlayan ve Muhatabat diye bilinen on bir sureden biridir.

Konuları

Müzzemmil suresi'nin 1 ila 8. ayetinde gece namazının hem Hz. Peygamber (s.a.a) ve hem de sahabeye farz olduğu hükmü belirtilmektedir. Daha sonra Allah-u Teâlâ bu surenin son ayetinde gece namazının farz oluş hükmünü (fakih ve müfessirlerin görüşlerine göre) Hz. Peygamberin (s.a.a) dışında, diğerlerinden kaldırmıştır. Mead ve ölümden sonra diriliş, Firavunun tuğyanı ve sonu hikayesi, zorluklar karşısında sebat ve sabırlı olma, Müslüman ve Allah Resulünün (s.a.a) yaranlarını övmenin yanı sıra Kur’an tilaveti, namaz kılma, zekât verme ve borç verme gibi Müslümanlar için birkaç destur bu surenin konularından bazılarıdır.[1

Mar 04, 202304:09
Kayılar (Kailar) muhacirlerinden Fatime Yukarıkayalar

Kayılar (Kailar) muhacirlerinden Fatime Yukarıkayalar

Fransız işgali, Alman işgali, İtalyan işgali ve Yunan işgalini anlatıyor. Kailar bir dönem Manastıra, bir dönem Serfiçeye, bir dönem de Selanike bağlı Kayılar kazası muhacirlerinden Fatime Yukarıkayalar'ın aksansız konuşması. Balkanlarda İstanbul Türkçesiyle konuşan tek bölge ahalisindendir.
Jan 28, 202304:00:10
72. Cin suresi  (Arapça: سورة الجن‎) KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

72. Cin suresi  (Arapça: سورة الجن‎) KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Cin Suresi (Arapça: سورة الجن‎) ana temasının cinler hakkında olmasından dolayı bu adı almıştır. Bu surede insanların cinler hakkındaki bazı batıl inançlarına değinilmekte ve onlara cevap verilmektedir. Daha sonra da İslam Peygamberinin (s.a.a) davetinin hem insan ve hem de cin taifesine yönelik olduğunu hatırlatmaktadır
Jan 09, 202309:35
71. Nuh suresi (Arapça: سورة نوح) KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

71. Nuh suresi (Arapça: سورة نوح) KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

Nuh Suresi (Arapça: سورة نوح) Hz. Nuh’un (a.s) adıyla başlamasından ve surenin ana temasında Hz. Nuh’un (a.s) hikayesinin anlatılması ve beyan edilmesinden dolayı bu adı almıştır. Bu sure “Mufassal” surelerden, yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerindendir.

kazanmanın yollarından biri olarak tanımlamaktadır. [5] Bu ayet-i kerimelerin altında zikredilen rivayetler de Allah’ın rahmet ve menfaatini celp etmeyi, Allah’tan bağışlanma talebinde bulunmaya bağlamaktadır. [6]

Meşhur Ayetler

Nuh Suresi 4 ve 28. ayet-i kerimeler, ölümün geciktirilmesi, insanın kendisi ve müminler için bağışlanma talebinde bulunması gerektiğini belirten en meşhur ayet-i kerimelerdendir.

İnsanın Eceli’nin Geciktirilmesi

يَغْفِرْ‌ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْ‌كُمْ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى إِنَّ أَجَلَ اللَّـهِ إِذَا جَاءَ لَا يُؤَخَّرُ‌ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Suçlarınızı yarlıgasın ve sizi, muayyen bir vakte dek geciktirsin. Şüphe yok ki Allah'ın takdir ettiği vakit geldi mi, gecikmesine imkân yoktur, eğer biliyorsanız.

İnsanın ecelinin geciktirilmesi ve ne zaman öleceği en önemli inanç konularından biridir. Nuh Suresi 4. ayet-i kerime bu konuya değinmektedir. [7] Bu ayet-i kerimede müşriklere hitaben şöyle denilmektedir: Hz. Nuh’un (a.s) davet ettiği 3 ilkeye iman ettiğiniz takdirde günahlarınız affedilecek ve ecelleriniz geciktirilecektir.

Birçok Şii tefsirci, bu ayet-i kerime esasınca insanın ecelini “Ecel-i Müsemma” ve “Ecel-i Nihayi”, başka bir tabirle “Yakın Ecel” ve “Uzak Ecel” veya “Şartlı Ecel” ve “Mutlak Ecel” olarak iki kısma ayırmıştır. Bu ayrıştırmaya göre, “Ecel-i Müsemma” birçok nedenden dolayı, özellikle de istiğfar yoluyla geciktirilebilir. “Ecel-i Nihayi”, diğer bir adıyla ‘‘Ecel-i Allah’’ kesindir ve hiçbir şekilde geciktirilmez.



Jan 03, 202304:30
70. Me'aric Suresi (Arapça: سورة المعارج) Seele suresi Vaki suresi KHMK Hasan Basri Çantay sesli mea

70. Me'aric Suresi (Arapça: سورة المعارج) Seele suresi Vaki suresi KHMK Hasan Basri Çantay sesli mea

70.Me'aric Suresi (Arapça: سورة المعارج) adını üçüncü ayette geçen "Me'aric" kelimesinden almıştır. Bu sure, Allah-u Teâlâ’dan kendisi için azap isteyen bir kimsenin hikâyesi ile başlamaktadır. Ardından da kısaca müminlerin vasıf ve hallerine değinip, kâfirlerin durumlarını beyan ettikten sonra o günün kâfirlere vaat edilen hesap ve ceza gününün olduğu hatırlatılarak son bulmaktadır. altını çizerek, mallarını iki pay etmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Birincisi kendilerinin tanımış olduğu fakirler ikincisi ise, kendilerinden yardım isteyen fakirler.

İmam Sadık’a (a.s) «حَقٌّ مَعْلُومٌ» (malum hak) hakkında bir soru sordular. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Bu hak farz olan zekâttan ayrı bir şeydir. Maksat Allah’ın insana vermiş olduğu servetin bir kısmını ayırması ve onunla Sıla-i Rahim yapması ve yakınlarından meşakkat ve zorlukları bertaraf etmesidir. [4]

Fazilet ve ÖzellikleriAna Madde: Surelerin Faziletleri

Bu surenin fazileti hakkında Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Allah-u Teâlâ, Me'aric Suresi’ni okuyan kimseye, “emanete riayet eden ve namazlarına ehemmiyet veren” kimsenin sevabını verir. [5]

İmam Bakır’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim bu sureyi okumak da süreklilik gösterirse, Allah-u Teâlâ kıyamet günü onun günahlarını sormaz ve onu cennette Allah Resulü (s.a.a) ve Ehlibeyt (a.s) ile sakin eder. [6]

El-Burhan Tefsiri’nde bu surenin özellikleri hakkında şöyle yazmaktadır: Esirlerin ve mahkûmların düğümleri çözülür ve hacetler reva olur. [7]


Dec 13, 202204:26
69.Hakka Suresi (Arapça: سورة الحاقة),

69.Hakka Suresi (Arapça: سورة الحاقة),

69. Hakka Suresi (Arapça: سورة الحاقة), ilk üç ayetinde "Hakka" (kıyamet gününün isimlerinden) kelimesinin üç defa zikredilmesinden dolayı, bu adı almıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından Mufassal surelerden, yani kısa surelerden olup, Âd ve Semûd kavimlerinin yanısıra Firavunun kıssasına işaret etmektedir. Bu sureye, ilk üç ayetinde "Hakka" (kıyamet gününün isimlerinden) kelimesinin üç defa zikredilmesinden dolayı, "HakkaSuresi" adı verilmiştir (Elhakkah. Melhakkah. Ve ma edrake melhakkah.). "Hak" kökünden türeyen "Hakka" kelimesi, kesin olan hak ve hakikatler (gerçekleşeceği kesin olan şeyler) için kullanılmaktadır. Bu manadan (ve kesin gerçekleşeceğinden) dolayı kıyamet gününe "Hakka" denmekte ve "hakka" kelimesi kıyamet gününün isimlerinden biri olarak sayılmaktadır.

52 ayet olan Hakka Suresi, Basra ve Şam karilerine göre 51 ve diğer karilerin görüşüne göre ise, 50 ayettir. Ancak belirtilen ilk görüş (52 ayet) meşhurdur. Bu sure, 261 kelime ve 1133 harften oluşmaktadır. Mekki olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 69. ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 78. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden, yani kısa surelerden olan Hakka Suresi, yaklaşık yarım hizbdir ve 29. cüzün ikinci hizbinin başında yer almaktadır. Yemin ayetleri (38 ve 39. ayetler) içeren surelerdendir.

Konuları

Hakka Suresi, Âd ve Semûd kavimlerinin yanısıra, Firavunun kıssasına (başlarına gelenlere) işaret etmekte ve kıyamet günü, cehennem ehli ve onların azap edilme durumlarını anlatarak, iki grubun durumunu beyan etmektedir. Yani, kitabı (amel defterleri) sağ tarafından verilen ve "biz bu günü bekliyorduk" diyen “Ashab-ı Yemin” ve kitabı kendisine sol tarafından verilen ve "Keşke kitabım bana verilmeseydi" diyen “Ashab-ı Şimal”. [1]

Meşhur Ayetler

وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْأَقَاوِيلِ لَأَخَذْنَا مِنْهُ بِالْيَمِينِ ثُمَّ لَقَطَعْنَا مِنْهُ الْوَتِينَ

"Eğer peygamber bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, elbette onu kıskıvrak yakalardık. Sonra onun can damarını koparırdık." Bu ayet-i kerime, Allah Resulü’nü (s.a.a) tehdit ediyor ve şöyle diyor: Eğer Peygamber (s.a.a) Allah’a yalan isnat ederse, Allah ondan intikam alacaktır. Yani bu ayet-i kerimelerden de anlaşıldığı üzere, maksat Allah Resulü’nün (s.a.a) böyle bir şey yapmayacağıdır. Öyleyse Allah Resulü (s.a.a) söylediklerinde doğru sözlüdür ve söyledikleri Allah’ın kelamıdır. [7]

El-Burhan Tefsiri’nde şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Allah Resulü (s.a.a) Gadir-i Hum günü «مَنْ كُنْتُ مَوْلَاهُ فَعَلِيٌّ مَوْلَاه‏» "Men kuntu mevlahu fe Aliyyun mevlahu",‘‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır’’ hadisini okuduğunda, ‘‘Advi’’ şöyle dedi: Bu sözü Allah söylemedi; Peygamber Allah’a yalan isnat etti!!! İşte tam da o sırada «وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا...» "...velev tegule aleyna" ayet-i kerimesi nazil oldu. [8]

Fazilet ve Özellikleri

Peygamber Efendimizden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: "Her kim Hakka Suresi'ni okursa, Allah-u Teâlâ onu kolay hesaba çekecektir." [9] İmam Bakır’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: "Hakka Suresi'ni çok okuyunuz. Zira farz ve müstehap namazlarda okunması, okuyanın Allah’a ve peygamberine olan imanının göstergesini ortaya koymaktadır. Çünkü bu sure, İmam Ali ( a.s) ve Muaviye hakkında nazil olmuştur. Her kim Hakka Suresi'ni okursa, Allah ile mülakat edeceği güne dek dinini muhafaza etmiş olacaktır." [10]

Şiaya göre 12. Ayet İmam Ali için Nazil Oldu.
Rivayette nakledildiğine göre, Hakka Suresi'nin 12. ayet-i kerimesi nazil olduğunda, لِنَجْعَلَهَا لَكُمْ تَذْكِرَةً وَتَعِيَهَا أُذُنٌ وَاعِيَةٌ ‘‘Bu, size bir öğüt ve ibret olsun ve belleyip unutmayan kulaklarda kalsın diye’’ Allah Resulü (s.a.a) İmam Ali’ye (a.s) hitaben şöyle buyurdu: "Ayet-i kerimede geçen kulaklardan maksat, senin kulaklarındır". [3]

İmam Ali’den (a.s) de şöyle bir rivayet nakledilmiştir: "O unutmayan kulaklar, benim". [4] Bazı Ehlisünnet müfessirleri de ayet-i kerimenin İmam Ali (a.s) hakkında nazil olduğuna in
Dec 13, 202205:09
68. Kalem Suresi (Arapça: سورة القلم) Nun suresl KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

68. Kalem Suresi (Arapça: سورة القلم) Nun suresl KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Kalem Suresi (Arapça: سورة القلم) adını birinci ayette geçen “Kalem” kelimesinden almış olup, yaygın olarak da bu adla anılmaktadır. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olup, mukatta harfleri ile başlayan yirmi dokuz surenin sonuncusudur.


Kalem Suresi adını, birinci ayette geçen “Kalem” kelimesinden almıştır. Zira Allah-u Teâla bu surede kaleme ve yazdıklarına yemin etmiştir; “Andolsun kâleme ve yazdıklarına”. Mukatta harflerden “Nun” harfi ile ve daha sonra “Kalem” kelimesi ile başlamasından dolayı bu sureye “Nun” veya “Nun ve Kalem” Suresi de denmiştir.

Özellikleri

Kalem Suresi kari ve müfessirlerin ortak görüşüne göre 52 ayet, 301 kelime ve 1288 harften ibarettir. Mekki olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 68 ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 5. veya 2. suresidir. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir ve yaklaşık yarım hizbdir. Kalem Suresi mukatta harfleri ile başlayan yirmi dokuz surenin sonuncusu, and ve yeminle başlayan surelerin ise onuncusudur.

Konuları

Kalem Suresi Allah-u Teâlâ’nın kalem ve yazdıklarına yemin etmesiyle başlamaktadır. İkinci ayette ise, İslam düşmanlarının mecnun ve deli diyerek peygamberle alay etmeleri karşısında, Allah Resul-ünün (s.a.a) Allah tarafından övülmesiyle mecnun olmadığına işaret edilmektedir. Bu surenin başka bir ayetinde ise “imhal” konusuna, yani kâfir ve sitemkârlara “onların daha fazla zararı ile sonuçlanan mühlet verme” konusundan söz edilmekte ve daha sonra günah, fesat ve Allah’tan gaflet etmelerinden dolayı Ashabe’l Cennet’in (buradaki manası bahçe sahipleri) başına gelen belayı ve hikayesini nakletmektedir. Kalem Suresi'nin sonunda da nazar ayeti olarak meşhur olan ve göz değmesini def eden “ve in yekad” ayetine değinilmektedir.[1]


Tarihi Öyküler

Ashab-ı Cennet'in Öyküsü

Kalem Suresi, 17. ayet-i kerimeden sonra Yemen’de yemyeşil bağları olan bir grup zenginin öyküsünü anlatmaktadır. O bağ, yaşlı bir adamın bağıydı. Yaşlı adam, ihtiyacı olduğu kadarını kullanır ve fazlasını ihtiyaç sahiplerine verirdi. Yaşlı adamın ölmesinin ardından, çocukları bağın tüm mahsulünü kendileri için ayırmaya ve ihtiyaç sahiplerini bu nimetten mahrum etmeye karar verdiler.

Yaşlı adamın çocuklarının sergilediği bu cimrilikten dolayı bağa yıldırım düştü. Yıldırımın düşmesiyle yanan bağdan eser kalmadı. Yaşlı adamın çocuklarından biri, kardeşlerini Allah’ davet etti. Tüm kardeşler, yapmış oldukları işten pişman olup tövbe ettiler. Surenin 33. ayet-i kerimesi, öykünün sonunda ihtiyaç sahiplerini unutanların ve gururlananların böyle bir akıbete duçar olacaklarını hatırlatmaktadır. [3]

Meşhur Ayetler

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ

Ve az kalmıştı ki kâfirler, Kur'ân'ı duydukları zaman seni gözleriyle yiyip helâk etsinler ve derlerdi ki: Şüphe yok, bu, bir deli elbette. Hâlbuki o, ancak âlemlere bir öğüttür. (Kalem Suresi / 51 ve 52)

Nazar Ayeti

Kalem Suresi, 51 ve 52. ayet-i kerimeler, Nazar veya Ve in yekad Ayeti «و ان یکاد» Nazar ayeti olarak meşhurdur. Birçok insan, bu ayet-i kerimenin yazılı olduğu tabloları satın alarak ev ve işyerlerine asmaktadır. Zira bu ayet-i kerimenin nazarı defedeceğine inanılmaktadır. Buna karşılık Üstat Şehit Mutahhari, nazarı kabul etmekle birlikte bu ayet-i kerimenin ev ve işyerlerine asılmasının, nazarla bir ilgisi olmadığı görüşünü savunmaktadır. [4]

Ahlak Ayeti

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ

Ve şüphe yok ki sen, pek büyük bir ahlâka sâhipsin elbette. (Kalem Suresi / 4) Bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle bir açıklamada bulunulmuştur: Bu ayet-i kerime gerçi Peygamber Efendimizin (s.a.a) güzel ahlakına değiniyor olsa da daha çok onun toplumsal ahlakının güzelliğine işaret etmektedir. Örnek verecek olursak sırasıyla bazılarını şöyle sayabiliriz: İnsanlarla olan ilişkilerde güzel ahlak, hak yolunda sağlam durmak, insanlardan gelecek olan eziyetlere ve tehlikelere kar
Dec 13, 202211:12
67. Mülk (Tebareke) suresi. Hasan Basri Çantay meali 29 cüz. Sayfa 561 KHMK sesli meal

67. Mülk (Tebareke) suresi. Hasan Basri Çantay meali 29 cüz. Sayfa 561 KHMK sesli meal

Mülk Suresi (Arapça: سورة الملك), ilk ayette geçen “mülk” kelimesinden dolayı “Mülk Suresi” adını almıştır. Fakat çeşitli diğer isimleri de bulunmaktadır. Bu surenin farklı unvanlarla isimlendirilmesinin sebebi, bu sureyi okuyan ve amel edenleri cehennem azabından koruyacağından ve ateşin bedenlerine ulaşmasına engel olacağından dolayıdır. 

İsimleri

Bu sureye, birinci ayette geçen “Mülk” kelimesinden (Bütün mülk ‘‘mutlak egemenlik’’ elinde olan Allah, bereket kaynağıdır ve O'nun her şeye gücü yeter.) dolayı “Mülk Suresi” adı verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’in bazı sureleri başladığı ilk kelimeyle adlandırıldığı gibi, bu sure de “Tebareke” kelimesiyle başladığı için “Tebareke” Suresi olarak da adlandırılmıştır.

Bu surenin diğer isimleri ise şunlardan ibarettir: “Mani’a” engelleyen, “Vakiye” önleyen, “Munciye” kurtarıcı ve “Menna’e” aşırı önleyendir. Mülk Suresi'nin farklı unvanlarla isimlendirilmesinin sebebi, bu sureyi okuyan ve amel edenleri cehennem azabından koruyacağından ve ateşin bedenlerine ulaşmasına engel olacağından ötürüdür.

Özellikler

Mülk Suresi 30 ayet ve bazılarına göre ise, 31 ayettir; ancak birinci görüş meşhurdur. Mekki olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 67. ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 77. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olan Mülk Suresi, yaklaşık yarım hizbdir ve 29. cüzün başında bulunmaktadır.

Konuları

Mülk Suresi, mutlak kudret, hükümranlık ve egemenlik elinde olan Allah’ı tebrik ve tahsin ile başlamaktadır. İkinci ayette, amel bakımından kimin daha iyiyi seçeceği, ilahi imtihan doğrultusunda ölümü ve hayatı yarattığını, 9. ayette ise cehennem bekçilerinin cehennem ehline “dünya hayatında sizin için bir uyarıcı gelmedi mi?” diye sorduklarında, onların teessüfle; “bize gerçekten bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık” dediklerini zikretmektedir.[1

Mülk Suresi'nin İçeriği[2]

İkinci Nişane
Kuşların gökyüzünde uçması Ayet 19İnsan hayatı ve cihan üzerinde Allah’ın tedbir ve egemenliğiBirinci Söz
Evren üzerinde Allah’ın egemenliğinin delilleri Ayet 1-5İkinci Söz
Allah’ın rububiyetine inancın insanın alın yazısında ki etkisi Ayet 6-14Üçüncü Söz
İnsan hayatında Allah’ın tedbir nişaneleri Ayet 15-30Birinci Delil
Dünyanın sürekli olarak Allah’ın inayetine bağımlılığı Ayet 1Birinci Konu
İlahi rububiyeti inkâr edenlerin cezalandırılma sebepleri Ayet 6-11Birinci Nişane
İnsanın faydalanması için dünyanın hazırlanması Ayet 15-18İkinci Delil
İnsan hayatı ve ölümünün hekimane yaratılışı Ayet 2İkinci Konu
İlahi rububiyete inananların mükâfatı Ayet 12


Dec 05, 202206:33
66. Tahrim Suresi ( سورة التحريم) Lime Tuharrimu”, “Mutaharrim" suresi KHMK Hasan Basri Çantay meali

66. Tahrim Suresi ( سورة التحريم) Lime Tuharrimu”, “Mutaharrim" suresi KHMK Hasan Basri Çantay meali

Tahrim Suresi (Arapça: سورة التحريم) adını, Allah Resulünden (s.a.a) “Eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki “Tahrim” (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından küçük surelerden olup, Kur’an’ın Mufassal surelerindendir ve “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve “Muhatabat” diye bilinen surelerin sekizincisidir. Lime Tuharrimu”, “Mutaharrim" (haram olmayan şeyi kendine haram kılmak) İsimleri

Tahrim Suresi adını, Allah Resulü’nden (s.a.a) “Eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki “Tahrim” (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Tahrim mastarından türeyen “Tuharrimu” kelimesi, bu surenin ilk ayetinde gelmiş ve bu surenin asıl içeriği olan tahrim hükmünü; yani Allah’ın helal kıldığı şeylerin haram kılınması konusunu beyan etmiştir.

Bu sureye ilk ayette geçmesinden dolayı “Lime Tuharrimu” süreside denmiştir. Bunun yanında “Mutaharrim” Suresi de denilmiştir; zira mutahharim, insanın aslında haram olmayan bir şeyi bazı durumlardan dolayı kendine haram etmesine denir. Bu sure, Allah Resulü’nü (s.a.a) bu amelden men etmiş ve Allah’ın helal kıldığı nimetlerden istifa etmesi için teşvik etmiştir.
ayetlerinin iniş sebebi hakkında farklı bir görüş öne sürerek, Tahrim Suresi ilk ayetlerinin surenin diğer ayetleriyle bağdaşmadığını beyan etmiştir. [7] Bazı rivayetlere göre, Aişe ve Hafsa, Peygamber Efendimize (s.a.a) neden Maria’nın evinde ikamet etmesine itiraz etmeleri üzerine, Allah Resulü (s.a.a) bir daha onun evine yaklaşmayacağına dair yemin etti. Bu ayet-i kerimeler de bu olaydan hemen sonra nazil oldu. [8]

Meşhur Ayetler

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارً‌ا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَ‌ةُ

Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur… (Tahrim / 6)

Allame Meclisi, bu ayet-i kerimenin açıklamasında şöyle yazmaktadır: İnsan kendisini ve ailesini ateşten korumalıdır. Öyle ki Allah’a itaat etmede, günahtan kaçınmada, şehvetine uymama noktasında sabırlı olmalı ve ailesini Allah’a itaat etmeğe davet etmeli, farzları onlara öğretmeli, onları kötülüklerden sakındırmalı ve hayırlı işlere teşvik etmelidir. [9]

.Fazilet ve Özellikleri

Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim, Tahrim Suresi'ni okursa, bir daha günah işlemeyecek şekilde tövbe etmeye muvaffak olur. [10] İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Her kim Talak ve Tahrim Surelerini farz namazlarında okursa, Allah-u Teâlâ onu kıyamet günü korkudan, hüzünden ve kederden âmânda kılar; ateşe atılmaktan muaf eder ve onu bu iki sureyi devamlı olarak okuduğundan dolayı cennete götürür. Zira bu iki sure Peygamber Efendimize (s.a.a) aittir. [11] Tahrim Suresi'nin özellikleri hakkında eğer sureyi onun için yazacak olsalar, can vermekte olan kişinin çok kolay bir şekilde canını teslim edeceği ve ölülerin azabını hafifleteceği nakledilmiştir. [12] Yine aynı şekilde ıztırabı uzaklaştırır ve borçlu kimsenin bu sureyi sürekli olarak okuması halinde inşallah faydalı olur
.
Nov 30, 202207:04
65. Talak suresi Hasan Basri Çantay sesli meali Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim

65. Talak suresi Hasan Basri Çantay sesli meali Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim

Talak Suresi (Arapça: سورة الطلاق), ilk ayetinden itibaren yaklaşık üçte ikisinin tamamının boşanma hükümleri, boşanma iddeti ve boşanmış kadınlara ait konuları içermesinden dolayı, “talak” (boşanma) ismini almıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” ve “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve “Muhatabat” diye bilinen surelerdendir. Talak suresine “Suretu’n-Nisau's-Suğra” da denilmiştir. Küçük resim oluşturmada hata: Dosya eksik


AnlamıBoşanmaBaşka İsmiNisau's-SuğraSınıfıMedeniNüzul Sırası99Sure Numarası65Cüz28Sayısal BilgilerAyet Sayısı12Kelime Sayısı289Harf Sayısı1203

v

t

e

Talak Suresi

Talak Suresi, ilk ayetinden itibaren yaklaşık üçte ikisinin tamamının boşanma hükümleri, boşanma iddeti ve boşanmış kadınlara ait konuları içermesinden dolayı “talak” (boşanma) ismini almıştır. Bundan dolayı bu sureye “Nisau's-Suğra” (yani Kur’an’ın dördüncü suresi olan Nisa Suresi ile karıştırılmaması için, küçük Nisa Suresi) Suresi de denmiştir.

Talak Suresi karilerin çoğunluğu nezdinde 12 ve Basra karileri nezdinde ise, 11 ayettir; ancak birinci görüş sahih ve meşhurdur. Sure 289 kelime ve 1203 harften oluşmaktadır. Medine’de nazil olan bu sure, Mushaf’taki sıralamaya göre 65. ve nüzul sırasına göre ise, Kur’an’ın 99. suresidir. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir. Diğer surelere nispeten küçük surelerden olan Talak Suresi, 28. cüzün dördüncü hizbinde yer almaktadır. “Muhatabat sureleri” diye bilinen “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan hitap surelerindendir.

Konuları

Talak Suresi'nde boşanma hükümleri, boşanma iddeti, boşanmış kadınlar, hamile ve boşanmış kadınlar, bekleme müddeti ve onların nafaka meselesi, süt verme hükümleri, süt içen çocuklar, süt veren kadın ve hukuku konularının yanı sıra, gelecektekilerin ibret alması için geçmiş ümmet ve toplumların akıbetlerine işaret edilmiştir. Ayrıca Tevhit, Nübüvvet ve Mead konularına değinip, muttakilerin özelliklerini belirterek, halka takvalı olmayı tavsiye etmektedir.[1]


Meşhur Ayetler

Talak Suresi 2. ve 3. ayet-i kerimelerden وَمَن يَتَّقِ اللَّـهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَ‌جًا وَيَرْ‌زُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ Ve kim çekinirse Allah'tan, ona sıkıntıdan bir kurtuluş vesîlesi yaratır. Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır. Talak Suresi 2. ayet-i kerimenin son kısmı ve 3. ayet-i kerimenin ilk kısmı genellikle birlikte okunmaktadır. Tefsirciler, bu ayet-i kerimenin iniş sebebi ve tefsiri hakkında çokluca bahsetmişlerdir. Bu ayet-i kerimelerin iniş sebebi hakkında birçok rivayet de nakledilmiştir. [3] Mecmau’l-Beyan tefsirinde Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmektedir: Her kim takvalı olursa, Allah-u Teâlâ onu dünyadaki şüphelerden, kıyametin ve ölümün zorluklarından korur. Mecmau’l-Beyan tefsirinde yazıldığına göre, İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Her kim takvalı olursa, Allah-u Teâlâ onun mal varlığına bereket verir. [4] Allame Seyyid Hüseyin Tabatabai el-Mizan tefsirinde şöyle yazmaktadır: Her kim haram işlerden kendini uzak tutarsa, Allah-u Teâlâ ona hayatın zorlu dönemeçlerinde ve çıkmazlarında mutlaka bir kurtuluş kapısı açacaktır. Neden mi? Zira Allah’ın göndermiş olduğu din, insan fıtratı esas alınarak uyarlanmıştır. Din, insanı fıtratının gereksinimi olan dünya ve ahret saadetini garanti altına alacak şeylere yönlendirmektedir. Öyleyse mümin insan, takvalı olduğu takdirde “Bu dünyadaki saadetli yaşamdan mahrum olacağım” diye bir endişeye kapılmamalıdır. [5]

Fazilet ve Özellikleri

Allah Resulü’nden (s.a.a) nakledilen bir hadis-i şerife göre, her kim Talak Suresini okursa, Resulullah’ın sünneti üzerine ölecektir. [6] Şeyh Saduk, İmam Rıza’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakletmiştir: Her kim farz namazlarda Talak ve Tahrim surelerini okursa, Allah-u Teâlâ onun kıyamet günü korkmasına ve mahzun olmasına engel olur ve o, cehennem ateşinden âmânda olur. Allah-u Teâlâ onu bu iki sureyi okumasından dolayı cennete götürür; zira bu iki sure Allah Resulü’ne aittir.
Oct 25, 202205:08
Canan Yurdu - Safahat - Mehmet Akif Ersoy Yusuf Ziya Özkan

Canan Yurdu - Safahat - Mehmet Akif Ersoy Yusuf Ziya Özkan

YENİŞEHİR WİKİ

YENİŞEHİR WİKİ

Cânan Yurdu - Mehmet Akif Ersoy - Safahat

DEĞİŞTİR

←EzanlarSafahat 
Mehmet Akif ErsoyBir Mersiye→





Safahat / Cânan Yurdu


Eyvâh, ıssız diyâr-ı dilber ...

Her hatvesi bir mezâr-ı muğber!

Uçmuş da içindeki terâne

Kalmış sessiz bir âşiyâne.

Yer yer medfûn durur emeller...

Gûyâ ki kıyâm-ı haşri bekler!

Yâ Rab! Niye böyle bir yığın hâk

Olmuş yatıyor o buk’a-i pâk?

Yâ Rab, ne için o lem’a nâbûd ?

Yâ Rab, ne için bu sâye memdûd ?

Yâ Rab, ne demek harîm-i cânan

Üstünde bu perde perde hicran?

Lâkin görünen kimin hayâli?

Cânan gibi tıpkı yâl ü bâli...

Gîsû-yi siyâh-ı târumârı,

Altında cebîn-i lem’adârı,

Zulmetler içinde subh-i mahmûr;

Yâ gözbebeğinde nazra-i nûr;

Yâ ebr-i bahâr içinde cevvâl

Bârân şeklinde dürr-i seyyâl;

Yâ sînede her zaman coşan yâd,

Yâ kayd-i bedende rûh-i âzâd.

Ey tayf-ı nigeh-firîbi yârın,

Olmaz mı bir ân için karârın?

Heyhât, serâb-ı şavka döndün...

Karşımda parıldamanla söndün...

Kimden sorayım ki nerde dilber?

Makber gibi samt içinde her yer.

Cânan! Cânan!.. dedim, arandım...

“Bir aks-i nidâ” dedikçe, yandım!

Yâ Rab, neye hem sağır, hem ebkem,

Dağlar, dereler, bütün şu âlem?

Ey sevdiğimin sevimli yurdu,

Hâlin bana şimdi pek dokundu!

Aç sîneni; yâd-ı nükhetinden

Bir şemmeye kâilim bugün ben.

Bir vakt o şemîm-i nâz-perver

Tâ subha kadar yanımda bekler,

-Ümmîde verip bekâ sabûhu -

Sermest-i safâ ederdi rûhu.

Heyhât o nesîm-i sâf şimdi

Nâzan, nâzan semâya gitti.

Ey lâne-i târumâr söyle,

Cânan sana artık inmiyor mu?

Ey mâtem-i pâyidâr söyle,

Sâhandaki nevha dinmiyor mu?

Ey ebr-i semâ-güzîn-i seyyâr,

Yâdında mıdır o nazlı reftâr ?

Ey darbe-i bâda karşı, ra’şân ,

İnşâd-ı enîn eden nihâlân !

Bir şi’r-i revân olup da cânan,

Geçmez mi bu gölgeden hırâman ?

Ey dilber-i mihriban, zuhûr et!

Ömrüm gibi ansızın mürûr et!

Yâ kalb-i fezâya bir hutûr et:

Âfâkımı lem’a lem’a nûr et.

Bin nevha-i cân içimde pür-cûş

Geldim bu garîb yurda, medhûş.

Feryâdımı yok mu eyliyen gûş?

Yâ Rab, bu nasıl cihân-ı hâmûş:

Bir “yok!” diyecek sadâ da yokmuş!..

Oct 25, 202213:30
64. Tegabün (Aldanma) suresi KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

64. Tegabün (Aldanma) suresi KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Teğabun Suresi (Arapça: سورة التغابن) adını, 9. ayette geçen kıyamet günü ve Yevmu’t-Teğabun (pişmanlık günü) kelimesinden almıştır. Bu sure sözcük ve hacim bakımından geniş surelerdendir, evrensel ve genel duaya işaret eden, Allah’ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen surelerin altıncısıdır.Teğabun Suresi adını, 9. ayette geçen kıyamet günü ve Yevmu’t-Teğabun (pişmanlık günü) kelimesinden almıştır. Teğabun kelimesi bu manasıyla Kur’an-ı Kerim’de bir defaya mahsus olmak üzere sadece bu surede geçmiştir. Ayetlerin sayısı noktasında kari ve müfessirler arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 18 ayet, 242 kelime ve 1091 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 64. iniş tertibine göre ise Kur’an’ın 108. suresi olan Teğabun Suresi Medeni’dir ve başka bir görüşe göre Mekki’dir; ancak Medeni olması meşhur ve sıhhate daha yakındır. Teğabun Suresi lafız ve hacim bakımından geniş surelerdendir ve diğer surelere göre Kur’an’ın kısa surelerinden olmakta ve 28. cüzün üçüncü hizbinde yer almaktadır. Evrensel ve genel duaya işaret eden ve Allah’ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen surelerin altıncısıdır.

Konuları

Mead ve ceza günü, insanın yaratılış meselesi ve Allah’ın insanı en iyi şekilde yaratması, Allah’a tevekkül, Allah yolunda borç verme ve Karzu’l-Hasene(karşılıksız borç verme)’nin sevilmesi gibi birkaç ahlaki ve toplumsal emir ve cimrilikten sakınma konuları Teğabun Suresi'nin işlediği temel konularından bazılarıdır.[1]


Meşhur Ayetler

إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللَّهُ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Mallarınız ve evlâtlarınız, bir sınamadır size ancak ve Allah katındaysa pek büyük bir mükâfat var. Allah Teâlâ on dördüncü ayet-i kerime de insanın eş ve çocuklarını düşman olarak tanıtıyor. Allah Teâlâ bu ayet-i kerime de insanın eş ve çocuklarını, insan için bir sınama vesilesi (fitne) olarak beyan etmektedir. [3] Fitne insanın müptela olduğu acılara, zorluklara, musibetlere ve sınanmaya sebep olacak şeylere denilmektedir. [4] Tefsir kitaplarında bahsedildiğine göre evlat ve mal insan için en önemli sınama vesilelerinin başında gelmektedir. [5] Neden mi? zira insanın evladına olan sevgisi ve dünya malının insan yanın da değerli olması, insanı ahret ve bu ikisi arasında (mal ve evlat) ikilemde bırakmaktadır. [6] Emirü’l-Müminin İmam Ali’den (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Ya Rabbi fitne ve sınamadan sana sığınırız demeyin; zira her kes ona duçar olacaktır, aksine insanı saptıran fitnelerden Allah’a sığınırız diye dua edin. [7] إِن تُقْرِ‌ضُوا اللَّـهَ قَرْ‌ضًا حَسَنًا يُضَاعِفْهُ لَكُمْ Eğer Allah'a güzel bir tarzda borç verirseniz o, verdiğinizi kat-kat arttırır. (Ayet / 17)

Karzu’l-Hasene

Tefsir kitaplarında yazılanlara göre bu ayet-i kerimedeki Karzu’l-Hasene’den maksat; Allah yolunda infak etmektir. [8] Tefsir-i Tesnim, Karzu’l-Hasene’yi Kuran kültürü ve terimi açısından şöyle açıklamaktadır; İnsanın her hayır işi, Allah rızası için yapması, ibadet olabilir, infak olabilir yâda umuma faydalı bir iş olabilir. Öyleyse bu tanım, Fıkhi anlamda ki Karzu’l-Hasene’yi de kapsayacaktır. Bu tefsir kitabının açıklamalarına göre; Allah ‘‘hayırlı bir iş Allah katında muhafaza ediliyor’’ diyeceğine, hayır işin kat-kat artacağını söylüyor. Bunu anlatabilmek için de Karzu’l-Hasene sözcüğünden istifade ediyor. Karzu’l-Hasene de verilen borç, sahibine geri verilmek üzere muhafaza edilmektedir. [9]

Fazilet ve Özelliklikleri

Allah Resulünden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim Teğabün Suresi'ni okursa, ani ölümlerden âmânda olur. [10] İmam Sadık’tan (a.s) da şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim farz namazlarda Teğabün Suresi'ni okursa, Teğabün Suresi kıyamet günü ona şefaat edecektir. Kıyamet günü adil bir şahit gibi Allah katında Teğabün Suresi'ni okuyan şahsa, şahitlik edecektir ve Teğabün Suresi'ni okuyan şahsı, cennete dâhil edene kadar ondan ayrılmayacaktır. [11] İmam Bakır’dan (a.s) ş
Oct 01, 202205:14
63. Münafikun suresi (Arapça: سورة المنافقين), Hasan Basri Çantay sesli meali KHMK

63. Münafikun suresi (Arapça: سورة المنافقين), Hasan Basri Çantay sesli meali KHMK

münafıkların gerçek simasını resmetmekle birlikte, alamet ve nişanelerini zikrederek, Müslümanlara karşı yaptıkları komplolarla ilahi rahmet ve mağfiretten ve aynı zamanda Peygamber’in (s.a.a) duasından mahrum kaldıklarını konu edinmektedir. Bu sure lafız ve hacim bakımından mufassal surelerden olup Vakıa Suresi'nden sonra “اذا‌” (iza) ile başlayan surelerin ikincisidir.
180Harf Sayısı800

v

t

e

Münafikun Suresi

Bu sure, çoğu ayetlerinin münafıklar hakkında nazil olmasından ve onların sıfat, hal ve amellerinden bahsetmesinden dolayı “Münafikun Suresi” olarak adlandırılmıştır. İslam’da nifak ve münafıklar konusunun önemli bir yeri bulunmaktadır. Zira bundan dolayı da bu surenin konusu ve ismi olmuştur. Rivayette bu surenin Cuma namazının ikinci rekâtında okunması tavsiye edilmiş ve vurgulanmıştır.

11 ayetten oluştuğu noktasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 180 kelime ve 800 harften ibarettir. Medeni olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 63. ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 104. suresidir. Münafikun Suresi lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden ve 28. cüzün hizblerinden bir kısmını teşkil etmekle birlikte, diğer surelere oranla daha kısadır. Bu sure Vakıa Suresi'nden sonra “اذا‌” ile başlayan surelerinin ikincisidir.

Konuları

Münafikun Suresi, münafıkların gerçek simasını tersim etmekle birlikte, alamet ve nişanelerini zikrederek, Müslümanlara karşı yaptıkları komplolarla, ilahi rahmet ve mağfiretten ve Hz. Peygamberin (s.a.a) duasından mahrum olduklarını konu edinmektedir. Bu surede ayrıca Allah’ın zikrinden gaflet etmenin etkenleri hatırlatılmakla birlikte, dünyevi ve fani yaşamın, mal, makam ve evlatların, Allah’a ibadet etmekten ve Allah’ı zikretmekten alıkoymaması gerektiğinden bahsetmektedir.[1]


İniş Sebebi

Münafikun Suresi'nin iniş sebebi hakkında Tefsir-i Kummi’de şu şekilde yazmaktadır: Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) gazvelerinden birinde sahabeden iki kişi arasında kuyudan su çekme konusunda anlaşmazlık çıktı ve tartışma sırasında Ensar’dan bir kişi yaralandı. Bu haberi duyan Abdullah b. Ubey, haddinden fazla öfkelendi ve Medine’ye döndüklerinde sığıntı olanları şehirden çıkarmakla tehdit etti.[3]

Abdullah b. Ubey’in bu sözü, bir bakıma Muhacirleri Medine’den sürgün etmek anlamına geliyordu. Münafikun Suresi'nin sekizinci ayet-i kerimesinde şöyle beyan edilmektedir: Bu olaya şahit olan Zeyd b. Erkam, Abdullah’ın konuşmalarını Allah Resulü'ne (s.a.a) aktardı. Abdullah, Allah Resulü’nün (s.a.a) yanına giderek, Allah’ın birliğine ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) peygamberliğine şehadet etti ve Zeyd’in söylediklerini yalanladı. Bundan kısa bir süre sonra Münafikun Suresi 1-8. ayet-i kerimeleri nazil oldu. [4]

Fazilet ve Özellikleri

Mecmau’l Beyan Tefsiri’nde Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Münafıkun Suresi’ni okuyan herkes, her türlü nifaktan temizlecektir. [5] “Sevabu’l Amal” kitabındaki diğer bir hadise göre, İmam Sadık (a.s), Cuma günü öğlen kılınan namazda Şiilere Münafıkun ve Cuma surelerini okumalarını tavsiye ederdi. Hadiste yazılana göre her kim bu düstura amel ederse, Allah Resulü’nün (s.a.a) amelini yapmış gibi olur ve bu kişinin mükafatı da cennet olur. [6] Bazı fakihlerin görüşüne göre Cuma namazının ikinci rekatında Münafıkun Suresi'ni okumak müstehaptır

Oct 01, 202203:35
62. Cum'a suresi KHMK Hasan Basri Çantay meali Kur'an

62. Cum'a suresi KHMK Hasan Basri Çantay meali Kur'an

Cum'a Suresi (Arapça: سورة الجمعة‎), lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir. Ancak Mufassal sureler içinde de “Tival” surelerden sayılmakla birlikte, Allah’ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi surenin beşincisidir. Bu surede Cuma namazı ve Cuma namazından sonraki amellerin adabı konu edildiğinden (9 ve 11. ayetler) Cuma Suresi olarak adlandırılmıştır.Bu sureye "Cumua" (mim harfi ötreli) ve Farsçada “Cum’a” Suresi denmektedir. Arapçada ise, mim harfinin cezimli (sukün) olması durumunda "Cuma namazının kılındığı haftanın son günü" anlamına gelmektedir. Bu surede Cuma namazı ve Cuma namazından sonraki amellerinin adabı konu edildiğinden (9 ve 11. ayetler) mim harfi ötreli olarak (Cumua) zikredilmiştir.

11 ayetten oluştuğu noktasında hiçbir görüş ayrılığı olmayan bu sure, 177 kelime ve 768 harften ibarettir. Medeni olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 62. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 110. suredir. Cuma Suresi lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir. Ancak Mufassal sureler içinde de “Tival” surelerden sayılmakla birlikte 28. cüzün hizblerinden bir kısmını teşkil etmektedir. Evrensel ve genel duaya işaret eden ve Allah’ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi surenin beşincisidir.

Cuma Suresi'ni okumanın fazileti hakkında, rivayetlerde şöyle denilmiştir: Allah-u Teâlâ, Cuma Suresi'ni okuyan herkese, Cuma namazına gelen ve gelmeyenlerin sayısınca 10 iyilik mükâfat verecektir. [12] Yada, Cuma Suresi'ni her Cuma akşamı okuyan kimse için, her iki Cuma arasında işlemiş olduğu günahlarının fidye ve keffaresi olacaktır. [13] Yine aynı şekilde Cuma günü sabah, öğlen ve ikindi namazlarında Münafikun Suresi ve Cuma Suresi'ni okumanın müstahap olduğu belirtilmiştir. [14] Yine aynı şekilde Cuma Suresi'nin okumanın fazileti hakkında, insanı korkudan ve şeytanın vesvesesinden koruyacağını nakledilmiştir. [15]

Sanat Eserleri

Cuma Suresi ve bazı ayet-i kerimeleri, İslami yapıtlara kitabe, yazıt, fayans ve çinilere işlenmiştir. İmam Rıza’nın (a.s) türbesinde Cuma Suresi, Ali Rıza Abbasi tarafından Sülüs hattıyla yazılmıştır. [16] Yine aynı şekilde Cuma Suresi Hz. Masume’nin (s.a) türbesinde 2. Şah Abbas revakındaki kubbeye kitabet edilmiştir. [17] Aynı şekilde Cemkeran Mescidi’nin fayans ve çinilerine işlenmiştir. [18] İshak b. Musa’nın türbesinde Feyz-i Kummi, Gencine-i Asar-i Kum, s 138. Bug’eyi Peygamberiye’de [19] dahi göze çarpmaktadır

.Cuma namazı ve Cuma namazının farz oluşu hükmü bu surede belirtilmiş ve Cuma namazının ilk rekâtında bu surenin okunması müstehap olduğundan dolayı tavsiye edilmiştir. Cuma Suresi Allah’ı tesbihle, Allah’ı izzet ve hikmet sıfatıyla niteleyerek başlamakta, iş ve ticareti Cuma namazına tercih edenleri kınamayla, Allah’ın sevap ve ecrinin iş ve ticaretten daha iyi ve değerli olduğunu, rızık verenlerin en hayırlısının Allah-u Teâla olduğunu vurgulayarak son bulmaktadır.[1]


İniş Sebebi: Ticaret Kervanı ve Namaz Kılanlar

Cabir b. Abdullah Ensari’den şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Allah Resulü (s.a.a) ile Cuma namazı kılıyorduk. O esnada ticaret kervanı geldi ve halk (Namaz kılanlar) kervana doğru perakende oldular. Sadece 12 kişi kaldı ve ben de onlardan birisiydim. Daha sonra şu ayet-i kerime nazil oldu (وَ إِذا رَأَوْا تِجارَةً أَوْ لَهْواً...:) Ve onlar, bir alış-veriş yahut eğlence görünce ona gidip dağıldılar ve seni ayakta bıraktılar; (Ayet/11). [2]

Başka bir rivayetteyse şöyle nakledilmiştir: Medine’de açlık baş almış gidiyordu ve yiyecekler pahalanmıştı. Dehiye b. Halife’nin ticaret kafilesi Medine’ye girince, namaz kılan Müslümanlar onun kafilesine doğru koşuştu ve çok az sayıda kişi kaldı. Bu ayet-i kerime nazil olduktan sonra, Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: Eğer tüm Müslümanlar gitseydi, ateş onları sarıverirdi. [3] Nakledildiğine göre Peygamber Efendimizin (s.a.a) yanında sadece İmam Ali (a.s), Hz. Fatıma (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s), Selman Farisî
Sep 25, 202203:49
61. SAFF Saff Suresi (Arapça: سورة الصف‎) Kur’an-ı Kerim KHMK Hasan Basri Çantay meali

61. SAFF Saff Suresi (Arapça: سورة الصف‎) Kur’an-ı Kerim KHMK Hasan Basri Çantay meali

Saff Suresi (Arapça: سورة الصف‎) Kur’an-ı Kerim’in Medeni surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 60. ve iniş tarihine göre ise, Kur’an’ın 109. suresidir. Diğer İsmi "Havariyyun" (has ve özel yaranlar), "Hz. İsa"dır.Bu sure adını, 4. ayette geçen ve “saf tutmak” anlamına gelen "Saf" kelimesinden almıştır. Sure lafız ve hacim bakımından kısa surelerden, yani “Mufassal” surelerdendir. Ancak Mufassal sureler içinde de “Tival” surelerden sayılmakla birlikte, diğer surelere nispet daha küçüktür.

Saff Suresi, Allah’ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi sureden birisidir. Saff Suresi, adını 4. ayette geçen ve “saf tutmak” anlamına gelen "Saf" kelimesinden almıştır. Bununla birlikte Allah’ın kuşkusuz kendi yolunda, kurşun dökümü (sağlam) bir yapı gibi saf bağlayarak çarpışanları sevdiğine işaret etmektedir.

Saff Suresi'nin ikinci ismi “Havariyyun” Suresi'dir.[Not 1] “Havari” kelimesi daha çok Hz. İsa’nın (a.s) Sıddık yaranlarına özgüdür ve bu surenin 14. ayetinde kullanılmıştır. Bu surenin üçüncü ismi ise, “İsa”dır. Zira Ulû'l Azm peygamberlerinden olan Hz. İsa’nın (a.s) adı, Saff Suresi'nin 6.Saff Suresi'nin 6. ayetinde Hz. İsa (a.s) Ben-i İsrail’e (İsrailoğullarına) kendisinden sonra Tevrat ve İncil’i doğrulayan ve adı Ahmed (Ahmed, Hz. Muhammed’in (s.a.a) isimlerinden biridir) olan bir peygamberin geleceğini müjdelemektedir. Ayetlerinin sayısı hakkında bir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 14 ayet, 226 kelime ve 966 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 60. ve iniş tarihine göre ise, 109. suredir. Sure Medenidir.

Saff Suresi, lafız ve hacim bakımından kısa surelerden, yani “Mufassal” surelerdendir. Ancak Mufassal sureler içinde de “Tival” surelerden sayılmakla birlikte, diğer surelere nispetle daha küçük ve hizb’in bir bölümünü oluşturmaktadır. Allah’ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi sureden birisidir.

Allah’ın tesbih ve takdisi, sözü ile ameli bir olmayanları kınama ve serzeniş, asıl ve son zaferin Allah’ın dini üzere olacağı, din ve Allah düşmanlarının istememelerine ragmen Allah’ın nurunu tamamlayacağı, insanları Allah’a imana ve onun yolunda mal ve canla cihad etmeye teşvik etme ve Allah yolunda infak etmenin günahların bağışlanmasına sebep olduğu gibi konular bu surenin diğer konularındandır.[1]

Kıraatinin Fazileti

Bir rivayete göre İslam Peygamberi (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İsa (a.s) suresini okuyan kimseye hayatta olduğu müddetçe (o sure ona) selam göndererek, bağışlanma ve mağfiret talebinde bulunur. Kıyamet gününde ise, Hz. İsa’nın (a.s) refik ve dostu olur.”[2]

Aynı şekilde İmam Bakır’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: “Her kim Saff Suresi'ni kıraat eder ve onu farz ve müstehab (sünnet) namazlarında her daim okursa, Allah-u Teâla onu melekler ve peygamberlerle birlikte aynı safta karar kılar.”[3]


ve 14. ayetlerinde zikredilmiştir. Meşhur Ayetler

«يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ كَبُرَ‌ مَقْتًا عِندَ اللَّـهِ أَن تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ»

Ey inananlar! Ne diye yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Allah katında en nefret edilen şey, yapmayacağınız şeyi söylemenizdir. (Ayet 2 ve 3)

Bu ayeti kerimenin iniş sebebi hakkında şu şekilde denilmiştir: Bir grup Müslüman şöyle diyordu: “Eğer biz bilseydik ki Allah katında hangi iş en çok sevilendir, canımızı malımızı ona sarfederdik”. Allah Cihadı tanıtarak onları Uhud savaşıyla sınadı; ancak onlar savaştan kaçtı. [4]

“Tefsir-i Kummi” kitabında şöyle yazılmıştır: Sözlerine amel etmeyenlerden maksat, Allah Resulü’ne (s.a.a) yardım edeceklerine, emirlerine uyacaklarına ve İmam Ali (a.s) hakkında Peygamber Efendimizle (s.a.a) olan ahitlerine bağlı kalacaklarına dair vaatte bulunan Peygamber Efendimizin (s.a.a) sahabeleridir; ancak Allah onların ahitlerine vefa etmeyeceklerini bildirdi. [5]

وَأُخْرَى تُحِبُّونَهَا نَصْرٌ مِّنَ اللَّهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

Ve başka bir şey daha var ki severs
Sep 01, 202204:01
60. MÜMTEHİNE suresi. KHMK Kur'an-ı Hakim Meali Kerim Kur'an sesli meali

60. MÜMTEHİNE suresi. KHMK Kur'an-ı Hakim Meali Kerim Kur'an sesli meali

Hacim bakımından Mufassal surelerin Tival sureleri (Mufassal, Kur'an'ın sonundaki surelerdir. Rahman Suresi'nden sonuna kadar olan ayetler. Onlar da Tival, Evsat, Kısar olmak üzere üç bölüme ayrılır. Tivali Mufassal: Hucurat Suresi'nden Buruc Suresi'ne kadar, Evsatı Mufassal: Buruc Suresi'nden Lemyekün'e kadar, Kısarı Mufassal: oradan sona kadardır) grubundandır.

Mümtehine Suresi'nde birkaç önemli fıkhi ve siyasi hükmün yanı sıra muhacir kadınların ahkâmını içermekle birlikte Mekke’nin fethinden sonra muhacir kadınların Allah Resulü (s.a.a) ile biati konularından da bahsetmektedir.

Mümtehine Suresi

Mümtehine Suresi, imtihan kelimesinden alındığı için “Mümtehine” olarak adlandırılmıştır ve eğer “ha” harfi esre (fethe) olursa ismi meful (yani imtihan olunmuş manasında) ve “ha” harfi kesre harekeli ise ismi fail (yani imtihan eden manasında) olmaktadır.

İsimleri

Mümtehine Suresi her iki surette de (yani ismi fail ve ismi meful olarak) adlandırılmıştır. Zira bu surenin 10. Ayetinde hicret eden kadınların kocalarını terk etme hedef ve nedenlerini ve aynı şekilde Mekke’den Medine’ye muhaceret edişlerinin sebeplerinin aşikâr olması ve onlar hakkında karar alınması noktasında, Allah Resulüne (s.a.a) muhacir kadınları imtihan etmesi emredilmiştir.

Bundan dolayı muhacir kadınlar “Mümtehane”dir (ha harfi esreli; yani imtihan olunan) ve Allah Resulü (s.a.a) ise “Mümtehin”dir (ha harfi kesreli; yani imtihan eden). Bu yüzden bu surenin diğer bir adı da “İmtihan”dır. Bu surenin üçüncü ismi “Meveddet”tir; zira meveddet kelimesi bu surede üç defa geçmiştir. İki defa Müslümanların Allah düşmanlarını dost edinmemeleri vurgulanan birinci ayette ve bir defa da Müslümanların Allah düşmanları ile oluşabilecek irtibat ve dostlukları hakkındaki gaybi haberi içeren (bu gaybi haberler, Mekke’nin fethiyle Kureyş’in iman etmesi ve onların Müslümanlara olan düşmanlıklarının dostluğa dönüşmesiyle tahakkuk bulmuştur) 7. ayette zikredilmiştir.

Mümtehine Suresi 13 ayet, 352 kelime ve 1560 harften oluşmaktadır. Medeni olan bu sure Mushaf’taki sıralamada 60. iniş sırasına göre ise 91. suredir. Bu sure lafız ve hacim bakımından Mufassal surelerin Tival sureleri (Mufassal, Kur'an'ın sonundaki surelerdir. Rahman Suresi'nden sonuna kadar olan ayetler. Onlar da Tival, Evsat, Kısar olmak üzere üçe bölünür. Tivali Mufassal: Hücurat Suresi'nden Buruc Suresi'ne kadar, Evsatı Mufassal: Buruc Suresi'nden Lemyekün'e kadar, Kısarı Mufassal: oradan sona kadardır) grubundandır ve yaklaşık bir hizb’in (Hizb: cüz’ün dörtte biri demektir) üçte biri kadardır.

Konular

Mümtehine Suresi, birkaç önemli fıkhi ve siyasi hükmün yanı sıra muhacir kadınların ahkâmını içermekte ve Mekke’nin fethinden sonra muhacir kadınların Allah Resulü (s.a.a) ile biati konularından bahsetmektedir. Ayrıca dostluk ve düşmanlığın ölçüsünün sadece ve kesinlikle Allah olması gerektiğine değinilmiş ve Hz. İbrahim’in (a.s) dua ve münacatlarının yanı sıra dua konuları da beyan edilmiştir.[1]

Jun 18, 202208:32
59. HAŞR SURESİ, Hasan Basri Çantay, KHMK Kur'an sesli meali.

59. HAŞR SURESİ, Hasan Basri Çantay, KHMK Kur'an sesli meali.

Haşr Suresi (Arapça: سورة الحشر‎; Al-Hashr) "Allah’ı tesbih" (سَبَّحَ لله‌) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi sureden biridir. [1] Bu surenin son üç ayeti Allah’ın Cemal ve Celal sıfatlarına, Esmaü’l Hüsna ve (Allah’ın) büyüklüğüne işaret etmektedir.Başka İsmiBen-i NadirSınıfıMedeniNüzul Sırası101Sure Numarası59Cüz28Sayısal BilgilerAyet Sayısı24Kelime Sayısı448 Harf Sayısı971” diye bilinen yedi sureden biridir. Bu surenin özelliklerinden biri, son üç ayetinin Allah’ın Cemal ve Celal sıfatlarının, Esmaü’l Hüsna ve Uzması’nın Camisi (kapsaması) olmasıdır. Ben-i Nadir (Nadir oğulları) Yahudilerinin yenilmesi ve sürgün edilişi olayı, bu surenin ana konularındandır.

Savaşmadan Müslümanların eline geçen mal ve ganimetlerin taksiminin hükmü, münafıkların alameti ve Müslümanlara karşı münafıkça ve haince amellerinin ifşası ve melâmeti, Muhacirlerin yaptıkları fedakârlıkların övülmesi ve temcidi bu surenin diğer konularındandır. Haşr Suresi'nin başlangıcı ve sonu arasında özel bir bağ bulunmaktadır; yani bu sure Allah’ı zikir ve takdis ile başlamakta; bu tesbih ve takdisle de son bulmaktadır.


Tarih-i Rivayetler ve Öyküler

Ben-i Nadir Yahudilerinin, Müslümanlar karşısında yenilgiye uğraması ve sürgün edilmesi (Ayet/2).

Münafıkların, Yahudilerle işbirliği yapacaklarına dair yalan vaatte bulunması (11 ve 12. ayetler).

İniş Sebebi: Yahudilerin Müslümanlar Aleyhine Komplo Kurması

Ana Madde: Ben-i Nadir Gazvesi

Peygamber Efendimiz (s.a.a) Medine’ye hicret ettiğinde, Medine’de yaşayan Yahudi kabileleriyle yani Ben-i Nadir, Ben-i Kurayza ve Ben-i Kaynuka ile barış anlaşması imzaladı. Fakat Medine Yahudileri, Allah Resulü (s.a.a) ile imzalamış oldukları barış anlaşmasını, özellikle bu üç yerde ihlal ettiler:

1-Yahudilerin büyüğü olan ‘‘Kab b. Eşref’’in, Uhud savaşı sonrasında Peygamber Efendimiz’i (s.a.a) yok etmek için, Ebu Süfyan ile ittifak anlaşması imzalaması. Bu olay vahiy yoluyla Allah Resulü’ne (s.a.a) bildirildi. 2-Yahudi Ben-i Nadir kabilesinden ‘‘Amr b. Cehhaş’’ adlı birinin, Peygamber Efendimiz’e (s.a.a) suikast düzenlemek için komplo kurması. 3-İslam Peygamberi (s.a.a) aleyhine iftira ve hakaret içerikli şiirler okumaları.

Medine’de bulunan Yahudi kabilelerin kurmuş oldukları tüm bu komploların ardından, Müslümanlardan oluşan İslam ordusu Yahudilerin yaşamakta olduğu sağlam ve dayanıklı kaleyi ablukaya alarak, kalenin etrafında bulunan hurma bağlarını ateşe verdi. İslam ordusu tarafından kuşatılan kale, birkaç gün içinde kan dökülmeden fethedildi ve Yahudiler teslim oldu.

Kazanılan bu zaferin ardından, İslam Peygamberi’nin (s.a.a) önerisi üzerine Yahudiler Medine’yi terk etti. Yahudiler, bazı eşyalarını yanlarında götürdüler ve bazı eşyalarını da imha ettiler. Bir grubu Şam’a, bir grubu Hayber’e ve bir grubu da Hira’ya gitti. [7]

Fazilet ve Özellikleri

Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: "Her kim Haşr Suresi'ni okursa, cennet ve cehennem, arş, kürsü ve hicapları, yedi gök, yedi yer, hava, rüzgârlar, kuşlar, ağaçlar, dağlar, ay, güneş ve melekler ona selam ve salâvat gönderir; onun için bağışlanma talebinde bulunurlar. Eğer Haşr Suresi'ni okuduğu gündüz veya gece dünyadan göçerse, şehit sayılır." [8]

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: "Her kim ikindi vakti Rahman ve Haşr surelerini okursa, Allah-u Teâlâ sabaha kadar onu koruması için bir melek memur eder

Ben-i Nadir (Nadir oğulları) Yahudilerinin yenilmesi ve sürgün edilişi olayı, bu surenin ana konularındandır. Savaşmadan Müslümanların eline geçen mal ve ganimetlerin bölüşümünün hükmü, münafıkların alameti ve Müslümanlara karşı münafıkça ve haince amellerinin ifşası ve melâmeti, Muhacirlerin yaptıkları fedakârlıkların övülmesi ve temcidi bu surenin diğer konularındandır.

İsimlendirilmesi, Ayetlerin Sayısı ve Nüzul Sebebi

Haşr Suresi adını 2. ayetteki "Haşr" kelimesinden almıştır. Bu ayette İslam düşmanı ve anlaşmaları bozan Ben-i Nadir (Nadir oğulları) Yahudilerinin sürgün edilişinden bahsedilmek
May 10, 202209:23
58. MÜCADELE Suresi (Arapça: سورة المجادلة‎) Hasan Basri Çantay KHMK sesli meali Kur'an

58. MÜCADELE Suresi (Arapça: سورة المجادلة‎) Hasan Basri Çantay KHMK sesli meali Kur'an

Mücadele Suresi adını, birinci ayetindeki (Zihar) fiilinden almıştır. Zira surenin başında Zihar (Cahiliye Döneminde bir boşama çeşidi) yaparak, kendisini boşayan kocasının davranışlarını, Allah Resulü (s.a.a) ile tartışan ve şikâyette bulunan kadından bahsedilmektedir. (Zihar; karısını haksız yere annesine benzeten erkeğe denir ve kendine has fıkhi hükümleri bulunmaktadır.) Bundan dolayı bu sure, “Zihar Suresi” olarak da adlandırılmıştır.

Bu surenin diğer bir ismi de “Kad Semi’a”dır. Zira sure bu ibaretlerle başlamıştır. [1] Bu sure Kufe karilerine göre 22, Mekke ve Medine karilerine göre isei 21 ayettir. Ancak yaygın ve meşhur olan görüş birinci görüştür. Mücadele Suresi 475 kelime, 2046 harften oluşmaktadır. Medeni olan bu sure, Mushaf'taki sıralamada 58, iniş sırasına göre 104. suredir. [2] Sure, 28. cüz’ün başlarında yer almaktadır. [3] Hacim bakımından Mufesselat surelerinin tıval sureleri grubundandır ve bir hizipten daha azdır. [4]

Konuları

Mücadele Suresi'nin 2 ve 4. ayetinde Zihar konusunun şer’i hükmü ayrıntılı olarak beyan edilmiştir. Toplumda fısıldanmayı men etme, oturma-kalkma adabı, meclise yeni gelenlere saygı gösterme, Hizbullah ve Hizbuşşeytan’ın (şeytanın taraftarlarının) alamet ve mısdakları ve müminlerin nişaneleri, bu surenin temel konularıdır.Tarihi Rivayetler ve Öyküler

Bir kadının, ‘‘Zihar’’ konusunda, Peygamber Efendimiz’e (s.a.a) şikâyette bulunması (Ayet/1)

Sahabelerin, Allah Resulü (s.a.a) ile baş başa konuşabilmeleri için sadaka vermeye emredilmeleri ve daha sonrasında bu hükmün kaldırılarak lağvedilmesi (12 ve 13. ayetler).

Meşhur Ayetler

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نَاجَيْتُمُ الرَّسُولَ فَقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَةً ذَلِكَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَأَطْهَرُ فَإِن لَّمْ تَجِدُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Ey inananlar! Peygamberle gizlice konuşacağınız vakit, konuşmaya başlamadan bir sadaka verin; bu, sizin için hem daha hayırlıdır, hem de daha temiz; bulamazsanız artık Allah, suçları örter, rahîmdir. (Mücadele Suresi /12)

Bir grup meşhur tefsirci, özellikle de Şeyh Tabersi ‘‘Mecmau’l Beyan’’ tefsirinde bu ayetin ve bundan sonraki ayetlerin iniş sebebi hakkında şu şekilde yazmıştır: Zenginlerden bir grup, Allah Resulü’nün (s.a.a) yanına gelerek, gizli saklı bir şeyler konuşuyorlardı. Yaptıkları bu işle, hem Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) vaktini alıyorlar ve hem de fakirlerin rahatsız olmalarına neden oluyorlardı.

Bunun üzerine Allah-u Teâlâ şöyle bir emirde bulundu: Bundan böyle her kim Peygamber (s.a.a) ile Necva ederek, gizli saklı ve özel bir şey konuşacaksa, fakirlere sadaka vermelidir. Bunu duyan zenginler, Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile Necva etmekten sakındılar. Bu olay üzerine bir sonraki ayet-i kerime nazil olarak (Zenginler azarlandı ve önceki ayetin hükmü lağvedildi) Allah Resulü (s.a.a) ile Necva izni tüm herkese verildi. [7]

Ayetül Ahkâm

Mücadele Suresi'nin ilk (2-4) ayetlerini “Ayetü’l Ahkâm” olarak kabul etmektedirler. [8]

Bu ayetler, Zihar hakkında konuşmaktadır. Zihar, Cahiliye Devrinde yapılan bir ameldi ve eğer bir erkek eşini ebedi olarak boşamak isteseydi, ona şöyle derdi: Senin arkan, aynı annemin arkası gibidir. [9]

Yüce Allah bu ayet-i kerimelerde, Zihar’ı hoş olmayan ve beğenilmeyen bir amel olarak tanıtıyor ve şöyle buyuruyor: Bu amel, karı ve kocayı ebediyete kadar birbirlerine haram kılmaz. Ancak Zihar yaptıktan sonra tekrar evliliklerinde olduğu gibi cinsel hayatlarını devam ettirmek isterlerse, erkeğin kefaret vermesi gerekir. [10] [Not 1]

Fazilet ve Özellikleri

Mücadele Suresi'ni okumanın fazileti hakkında bazı rivayetler nakledilmiştir: Peygamber Efendimiz’den (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim Mücadele Suresi'ni okursa, kıyamet gününde Hizbullah güruhundan olacaktır. [11]

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim Hadid ve Mücadele surelerini farz namazlarında okur ve bunda devamlılık gösterirse, Allah-u Teâlâ ömrü boyunca ona asla azap etmez, kendisi ve ailesi asla kötülük görmez
Apr 09, 202208:26
57. HADİD Suresi (Arapça: سورة الحدید) Yani Demir suresiHasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

57. HADİD Suresi (Arapça: سورة الحدید) Yani Demir suresiHasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

Adını 25. ayet-i kerime'de geçen "hadid" kelimesinden almıştır. "Hadid" kelimesi, demir anlamına gelmektedir. Hadid Suresi, "sebbeha" ve "yüsebbihu" kelimeleriyle başlayan ve "Müsebbihat" olarak tanımlanan surelerin ikincisidir. Hadid Suresi, İsra Suresinden sonra "sebbeha lillah" «سبّح لله» ile başlayan yedi Müsebbihat surelerinin ikincisidir. Diğer Müsebbihat sureleri Haşr, Saff, Cuma, Tegâbün, İsra ve A'lâ Suresi'dir. 29 ayetten oluşan Hadid Suresi, Medine'de inmiştir. Mushaf’taki sıralamada 57, iniş sırasına göre 94. suredir.
Hadid SuresiAnlamıDemirBaşka İsimleri-SınıfıMedeniNüzul Sırası94Sure Numarası57Cüz27Sayısal BilgilerAyet Sayısı29Kelime Sayısı576Harf Sayısı2545

v

t

Surenin Tanıtımı

Kendisinde büyük bir kuvvet ve sertlik bulunan; insanlara çeşitli faydaları olan "hadid" (demir) kelimesinin 25. ayette geçmesinden dolayı, sure bu adla anılmaktadır. "Sebbeha" ve "yüsebbihu" kelimeleriyle başlayan ve Allah’ı tenzih ve tesbih etmek anlamına gelen Müsebbihat surelerinin ikincisidir.

Bazıları, bazı rivayetler esasınca Hadid Suresi'ni, Mekki surelerden saymaktadırlar. Ancak meşhur görüşe göre, Hadid Suresi Medeni surelerdendir. [1]

Irak karilerine göre 29 ve başka karilere göre ise, 28 ayettir. Ancak Iraklı karilerin görüşü daha meşhur ve yaygındır. Sure 576 kelime ve 2545 harften oluşmaktadır. Mushaf’taki resmi sırasına göre elli yedinci ve nüzul sırasına göre ise, doksan dördüncü suredir. Sure, Medine’de nazil olan surelerdendir. [2] Boyut ve uzunluk olarak mufassal ve tıval sureler kategorisindendir. [3] Bir hizipten biraz fazladır.[4]

Surenin İçeriği: İnfak Etmeye Teşvik

Sure, Allah’ı tesbih ve takdisle başlamakta, göklerin ve yeryüzünün altı günde yaratıldığına işaret etmekte, insanlar infak ve borç vermeleri konusunda teşvik edilmekte ve ruhbaniyet nefyedilerek ilahî bağış ve ihsanın sonsuzluğu ile sona ermektedir.[5]

Hadid Suresi'nin asıl hedefi, Allah yolunda infak etmeyi teşvik etmektir. Zira surenin birkaç yerinde bu konuya değinmiştir. Allah yolunda infak etmeyi, Allah’a ve Resulü’ne (s.a.a) iman getirmenin menşei olarak yâd etmektedir. [6]

İmam Ali’den (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: "Demir’den maksat, demir’in yaratılmasıdır". Yine aynı şekilde İmam Ali (a.s) başka bir rivayette, demir’den maksadın, silah olduğunu beyan etmiştir. [7]

Hadid Suresi'nin içerdiği konuları yedi bölümde ele alabiliriz:

1- Tevhid, zikir ve Allah’ın 20 sıfatı;

2- Kur’an'ın azameti ve büyüklüğü;

3- Müminlerin ve münafıkların kıyametteki durumları;

4- Geçmişteki kâfir kavimlerin, başlarından geçenler ve imana davet;

5- Allah yolunda infak etmeye, özellikle de Allah yolunda Cihat etmeye ve dünya malının değersiz olduğuna teşvik;

6- Sosyal adalet;

7- Ruhbaniyetin ve sosyal inzivanın reddedilmesi; [8]


Tefsir

Üçüncü ayet, Allah’ın sıfatları: Hadid Suresi'nin üçüncü ayet-i kerimesi, Allah için birtakım sıfatlar saymaktadır. Öyle ki bu sayılan sıfatlar hakkında, farklı tefsirler ve yorumlar beyan edilmiştir. Genel olarak bakacak olursak, Allah’ın ilk ve son sıfatlarıyla vasıflandırılması, Allah’ın ebedi ve ezeli olduğuna işaret etmektedir. Zira Allah-u Teâlâ sonsuz bir varlıktır. Yani varlığı özünden ve zatının derinliklerindendir. Öyleyse ezelden beri vardı ve ebediyete kadar da var olacaktır.

Allah, varlık âleminin başlangıcıdır. Cihanın fani olmasının ardından var olacak olan, yine O'dur. Öyleyse evvel ve ahir sıfatlarıyla vasıflandırılması özel ve has bir zamanı içermediği gibi, belli bir süreye de işaret etmez. [10]

Allah’ın kudret ve ihatasını göz önünde bulunduracak olursak, bizim evvel farz ettiğimiz her şeyden önce Allah vardı ve yine aynı şekilde bizim ahir olarak farz ettiğimiz her şeyden sonra da yine var olacaktır. Yine aynı şekilde Allah-u Teâlâ tüm mahlûkatı kuşattığı için, bütün her şeyden daha dışta ve daha içtedir. Zira tüm içleri ve tüm dışları kuşatmaktadır. [11]

Allah’ın zahir ve batın sıfatlarıyla vasıflandırılması; yine aynı şekilde Allah’ın bütün her şeye ihatasının olduğunu beyan eden ba
Mar 05, 202210:53
56. VAKI'A Suresi (Arapça: سورة الواقعة) KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kuran meali. VAKIA kıyamet

56. VAKI'A Suresi (Arapça: سورة الواقعة) KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kuran meali. VAKIA kıyamet

Vakı'a Suresi (Arapça: سورة الواقعة) adını ilk ayetinde geçen "Vâkı'a" kelimesinden almıştır. Hadise, olay gibi anlamlara da gelen bu kelime, Kur'an'da kıyamet anlamında kullanılmıştır. 96 ayetten oluşan sure, Ta-Ha Suresi'nden sonra, Mekke'de nazil olmuştur. Mushaf’taki sıralamada 56, iniş sırasına göre 48. suredir. Sure, 370 kelime ve 1.756 harften oluşmaktadır. Mushaf’taki sıralamaya göre elli altıncı, nüzul sırasına göre ise kırk sekizinci suredir. [2] Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Uzunluk ve hacim olarak mufassal surelerden ve tıval kategorisindendir. Bir hizbin yarısı kadardır. [3]

Konuları

Surenin 79. Ayetinde Kur’an’a dokunmak ve el sürmek için abdestli ve taharetli olunması konusunda önemli bir fıkıh hükmü açıklanmış ve taharetsiz ve abdestsiz dokunmanın haram olduğu beyan edilmiştir. “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” ilkidir. Vakıa Suresi, kıyamet gününü ve vukuunun kesin olduğunu ilan edip, nasıl yaşanacağı hakkında bilgi vererek başlamaktadır. Aynı zamanda cehennemliklerin (Ashab-ı Şimal), cennetliklerin ise (Ashab-ı Yemin) durumları Allah’ı tazim ve tesbih emri ile (kıyamet gününün vahşet dolu azabının tek kurtarıcısı unvanı ile Allah’a sığınmak ve Ondan yardım dileyerek, tesbih ve takdiste bulunmak) sona ermektedir.[4]


Sâbikûn Ne Demek

Vakıa Suresi 7-10. ayet-i kerimeleri, Vakıa Suresi'nin en meşhur ayetleridir zira insanları kıyamet gününde üç gruba ayırmaktadır. Vakıa Suresi 10. ayet-i kerimesi, 3. grubun ismini السابقون السابقون iki kez tekrarlamıştır. Bu ayet-i kerime hakkında müfessirler arasında birçok konuşma geçmiştir. [6]

Seyyid Muhammed Hüseyin (Allame Tabatabai) Kur’an-ın diğer iki ayetinden şu neticeyi çıkarıyor; Birinci Sabikun’dan maksat; hayır işlerde yarışanlar ve öne geçenlerdir. İkinci Sabikun’dan maksat ise; Yüce Allah’ın mağfiretine ulaşmak için yarışanlar ve öne geçenlerdir. Zira insanın hayır işlerde yarışa girmesi, insanın Yüce Allah’ın mağfiretine ulaşmasına sebep olacaktır. [7]

Yine aynı şekilde şöyle söylenmiştir; Sabıkun’dan (Öne geçenler) maksat; İmam Ali’dir (a.s) zira Allah Resulü’ne (s.a.a) iman getirme konusunda herkesten öne geçmiştir ve herkesten önce iman etmiştir. [8]

Fazilet ve Özellikleri

Vakıa Suresi'ni okumanın fazileti hakkında birçok özellik beyan edilmiştir özellikle de Mecmau’l-Beyan tefsirinde, Peygamber Efendimiz’den (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim Vakıa Suresi'ni okursa, bu şahıs gafillerden değildir diye yazılacaktır. [9] Yine aynı şekilde bazı rivayetlerde şu şekilde beyan edilmiştir: Her kim Vakıa Suresi'ni okursa, dara düşmez, sıkıntı çekmez, fakirleşmez. [10] İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir başka rivayete göre ise Vakıa Suresi İmam Ali’nin (a.s) suresidir ve her kim Vakıa Suresi'ni okursa, İmam Ali’nin (a.s) dostlarından olacaktır. [11]

Mar 05, 202209:12
55. Rahmân Suresi (Arapça: سورة الرحمن) Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim sesli meali

55. Rahmân Suresi (Arapça: سورة الرحمن) Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim sesli meali

sureye Esmaü’l Hüsna’dan olan kutsal ‘‘Rahman’’ kelimesi ile başlandığından dolayı “Rahman Suresi” denmiştir. Surenin bir diğer adı da “Alaa”dır (nimetler anlamına gelen ‘‘A’la’’ kelimesinin çoğuludur). Zira Allah, bu surede insanlara olan nimetinden bahsetmiş ve “A’la” kelimesi de 31 kez tekrar edilmiştir. [1] Surenin lakabı “Arusü’l Kur’an”dır. Bu lakaba, Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve Masum İmamlardan (a.s) nakledilen rivayetler esasınca sahip olmuştur.Küfe ve Şam karilerine göre ayet sayısı 78 ve başka karilere göre ise, 77’dir. Ancak birinci görüş daha doğru ve daha meşhurdur. Sure 352 kelime ve 1648 harften oluşmaktadır. Mushaf’taki sırasına göre elli beşinci ve iniş sırasına göre ise, doksan dokuzuncu suredir. Sure, Medine’de nazil olmuştur. Hacim ve boyut olarak Mufassal surelerden ve tıval kategorisindendir. Yaklaşık yarım hizip kadardır. [7]

Bu surenin özelliklerinden birisi de Medeni bir sure olmasına ve Medeni surelerin tipik özelliklerinden biri olan uzun sureler gibi olmasına rağmen, bu surenin ayetleri oldukça kısadır. Kur’an’ın en küçük ayeti (bir veya iki harften oluşan mukattaa harfler dışında) bu surenin 64. ayetidir ki yalnızca bir kelimeden (mudhemmetan= Her ikisi koyu yeşildirler) oluşmaktadır. [8] Bu surenin edebi özelliklerinden birisi de bir ayetinin (Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?) tam 31 kere tekrarlanmasıdır.

Konuları

Bu sure de Allah-u Teâlâ’nın yarattığı envai çeşit nimetlerini saymakta ve insanlardan adaletli olmaları, insaflı olmaları, insanların haklarına ihanet etmemeleri, terazide haksızlık yapmamaları ve ayrıca mead, yeniden diriliş ve yeniden dirilişin niteliği ele alınmıştır.[9]

Rahman Suresi, Yüce Allah’ın dünya ve ahretteki nimetler mecmuasını saymaktadır. Başka bir deyişle Rahman Suresi, Yüce Allah’ın rahmaniyet sıfatını beyan etmektedir. [10]

Rahman Suresi'nde işlenilen konuların içeriğini üç ana başlık altında ele alabiliriz:

1-Dünyevi nimetler: Bazı nimetlere işaret edilmesi, örneğin Kur’an-ı Kerim’in öğretilmesi, insan ve cinlerin yaratılması, ağaç ve bitkilerin yaratılması, gökyüzünün yaratılması, kanunların hâkim olması, yerkürenin sahip olmuş olduğu özellikler ile yaratılması, meyvelerin yaratılması, güzel kokulu gül ve çiçeklerin yaratılması, tuzlu ve tatlı denizlerin çakışması ve denizde varolan nimetler (1-30. ayetler).

2-Kıyametin kopması: Dünya nizam ve düzenlerinin dağılması, parçalanması ve kıyametin kurulması, kıyametin özellikleri, nasıl hesaba çekileceği, ceza ve cezalandırmalar (30 ve 31. ayetler)

3-Uhrevi nimetler: Cehennemliklerin çekeceği azaplara kısaca değinmenin ardından, iyi işler görenlerin nimetleri sayılıyor. Cennet nimetlerinden en önemlileri: Bağlar, pınarlar, meyveler, güzel ve vefalı eşler (31-78. ayetler). [11]


İniş Sebebi

Birçok müfessir bu surenin iniş sebebini, Kureyş müşriklerinin Allah’ın Rahman adının farkında olmadıklarından nazil olduğuna inanmaktadır. Kureyş müşrikleri, Furkan Suresi 60. ayet-i kerime (Onlara, secde edin rahmâna dendi mi, “rahmân da nedir ki” derler, “bize emrettiğine mi secde edeceğiz?”) nazil olduğunda, “Rahman da kim?” dediler. Allah-u Teâlâ, Kureyş müşriklerinin bu sözü karşısında Rahman Suresi'ni nazil etti. [13]

Bazıları da İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayet esasınca, Rahman Suresi'nin Ehlibeyt (a.s) hakkında nazil olduğuna inanmaktadır. [14]

İki Deniz ve el-Lü'lüü ve’l Mercan’dan Maksat Nedir

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Ayet-i kerimede bahsedilen iki denizden maksat, «مَرَ‌جَ الْبَحْرَ‌يْنِ يَلْتَقِيَانِ بَيْنَهُمَا بَرْ‌زَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ: yani; Allah-u Teâlâ, iki denizi birbirleriyle çarpışması için akıcı kıldı. Aralarında bir engel olduğundan dolayı birbirine karışmayan iki denizden maksat, İmam Ali (a.s) ve Hz. Fatıma (a.s) dır. [15] «يَخْرُ‌جُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْ‌جَانُ: ayet-i kerimesinde ki her iki denizden çıkan inci ve mercandan [16] maksat ise, İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) dir. [17] Bu tefsir, Mecmau’l Beyan gib
Feb 12, 202207:27
54.Kamer Suresi (Arapça: سورة القمر) Hasan Basri Çantay KHMK Kur'an-ı Hakim Meali Kerim sesli meali

54.Kamer Suresi (Arapça: سورة القمر) Hasan Basri Çantay KHMK Kur'an-ı Hakim Meali Kerim sesli meali


Tanıtım

Surenin bir diğer adı yine aynı münasebetle “İkterebet” veya “İkterabetis-sâatu”dır. Bazı rivayetlerde nakledildiğine göre bu sure Tevrat’ta “Mubeyyeze”[Not 1] adıyla geçmiştir. [2]

Tüm kari ve müfessirlerin görüşüne göre sure 55 ayettir. Sure 342 kelime ve 1470 harften oluşmaktadır. Mushaf’taki resmi sırasına göre elli dördüncü, [3] iniş sırasına göre ise, otuz yedinci suredir. Sure Mekki surelerdendir. Hacim ve boyut olarak mufassal surelerden ve tıval kategorisindendir. Yaklaşık yarım hiziptir. [4]

İçeriği

Bu sure kıyamet sahnelerini beyan etmekte, inkârcı, hava ve heves taraftarlarına hüccet ve kanıtın tamamlanması için ayın yarılışına, hakla olan inatlaşmalarına ve kıyamette nasıl bir araya getirileceklerine işaret etmektedir. Geçmişte yaşamış Nuh, Ad, Semud, Lut ve Firavun kavimlerinin inkâr ve küfrünü anlatmakta ve peygamberlerinin sözlerini dinlemeyerek Allah’ın azabına müstahak olduklarına değinmektedir. Ayrıca cennetliklerin bazı makam ve derecelerini anlatmaktadır.[5]


Meşhur Ayetler

وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ

Ve andolsun öğüt ve ibret için Kur'ân'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var? (Kamer Suresi / 17)

Bu ayet-i kerimenin tefsirinde şu şekilde bir açıklamada bulunulmuştur: Kur’an’ı kolaylaştırmaktan maksat şudur: Yani Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’i öyle bir şekilde beyan etmiştir ki genel ve özel insanlar rahatlıkla onu anlayabilir. Tüm insanlar fert-fert olarak, kendi anlama kapasiteleri ölçüsünce, Kur’an’dan bir şeyler anlayabilir. [7]

Doğrusunu söylemek gerekirse, uyarı ve müjdeleri, açık ve net, öyküleri, gerçek ve içeriği zengin, delil ve kanıtları güçlü ve sağlam, mantığı emin ve kararlı ve tesir etmek için gerekli olan tüm sözler Kur’an da toplanmıştır. [8]

إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍ فِي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِندَ مَلِيكٍ مُّقْتَدِرٍ

Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir, ırmakların başlarında. Gerçeklik makamında, çok kudretli bir büyük padişah katında. (Kamer Suresi / 54 ve 55)

Bu ayet-i kerimeler, cennetliklere verilecek maddi (uçsuz bucaksız bağlar ve akan nehirler) ve manevi (güçlü ve muktedir olan Yüce Allah'a yakın olmak) nimetlerden bahsetmektedir.

Takva ehline müjde makamında olan ayetler, iki özelliği kendinde barındırmaktadır: İlki şudur ki cennet, doğruluk ve hakikat yeridir. Hiçbir beyhude ve batıl şey ona yol bulamaz. Allah Teâlâ’nın tüm vaatleri orada aynen vuku bulacaktır.

İkinci olarak şudur ki: Cennette Allah’a olan yakınlık, cismani değil manevi bir yakınlıktır. [9]

Fazilet ve Özellikleri

Kamer Suresi'ni okumanın fazileti hakkında Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim Kamer Suresini bir gün aralıkla, yani iki günde bir okursa, yüzü ayın on dördündeki dolunay gibi parlar vaziyette kıyamet sahnesine dâhil olur. Ve her kim Kamer Suresi'ni her gece okursa, kıyamet günü yüzü bembeyaz parıldar. [10]

Yine aynı şekilde İbn-i Abbas, Peygamber Efendimiz’den (s.a.a) şöyle bir rivayet nakletmektedir: Kamer Suresini okuyan, Tevrat’ta ay yüzlü olarak adlandırılmıştır. Yüzlerin ak ve kara olacağı gün, Kamer Suresini okuyan şahsın yüzü, nurlu ve ak olacaktır. [11]

İmam Sadık (a.s) da şöyle buyurmuştur: Her kim Kamer Suresini okursa, Allah-u Teâlâ onu kabrinden çıkardığında, cennet bineklerinden bir bineğe binmiş vaziyette çıkarıverir. [12]

El-Burhan tefsirinde, Kamer Suresini okumanın fazileti hakkında birtakım özellikler zikredilmiştir: Örneğin; halk yanında sevilen ve sayılan olur [13] ve zor işler ona kolaylaşır. [14]

Tarihi Rivayetler ve Öyküler

Hz. Nuh’un (a.s) risaleti, kavmi tarafından yalanlanması, Hz. Nuh’un (a.s) bedduası, tufanın gelmesi, Hz. Nuh (a.s) ve taraftarlarının kurtuluşu. 9-15. ayet-i kerimeler.

Ad kavminin, peygamberin davetini kabul etmemesi, Ad kavminin şiddetli ve korkunç fırtına ve kasırgalarla azaba duçar olması, 18-20. ayet-i kerimeler.

Semud kavminin, peygamberlerin davetini kabul etmemesi, dişi deve mucizesi ve suyun bölüştürülmesi emri, devenin kesilme
Feb 11, 202206:07
53.Necm Suresi (Arapça: سورة النجم) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an Hakim Meali Kerim

53.Necm Suresi (Arapça: سورة النجم) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an Hakim Meali Kerim

Sure, “necm” kelimesi (yıldız veya yıldızlar) ve Allah’ın yıldızlara yemin etmesiyle başladığından dolayı bu adı almıştır. [1] Yeminle başlayan surelerin dokuzuncusudur. Aynı şekilde dört Azaim surelerin (secde edilmesi farz olan sureler) üçüncüsüdür. Son ayetinde (62. ayet) secde etmek vaciptir. [2]

Farz Tilavet Secdesine Sahip

Necm Suresi, içinde tilavet secdesi (Secde ayeti) olan 4 sureden biridir. [3] Tilavet secdesi farz olan surelere “Azaimi” (En üstün ) sureler denilmektedir. [4]

Secde tilaveti olan sureleri okumanın hükümlerinden bir diğeri de cünüp şahsın, secde tilaveti olan sure ve ayet-i kerimeleri okumasının haram olmasıdır. [5] [6]

Ayet sayısı bazı karilere göre 62 ve bazı karilere göre ise, 61 veya 60’dır; ancak birinci görüş daha doğrudur. Sure, 359 kelime ve 1432 harften oluşmaktadır. Mushaf’taki sırasına göre elli üçüncü ve iniş sırasına göre ise, yirmi üçüncü suredir ve Kur’an-ı Kerim’in 27. cüz’ünde yer almaktadır. [7] Sure, Mekke’de inmiştir. Hacim olarak mufassal surelerden ve tıval kategorisinde bulunmakta ve yarım hizip kadardır. [8] Bazılarının inancına göre, Necm Suresi, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) Mekke’de aleni olarak, İslam’a davet etmeye başladığı zaman yüksek sesle ve aşikârca okuduğu ilk suredir. [9]

İçeriği

Bu sure Hz. Muhammed Efendimizin (s.a.a) miracına (5. ayetten 18. ayete kadar) değinmiş ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) “Kavseyn” katından daha da yukarı dereceye çıktığını haber vermiştir (bunun ilk bölümü İsra Suresi'nde zikredilmiştir).

Müşrik ve putperestlerin, hurafe içerikli inanç ve ibadetleri.

Tövbenin istifade şartları.

Allah’ın özel lütuf ve mağfireti.

İnsan amellerinin her iki cihandaki neticesi.

Geçmişte yaşamış bazı kavim ve toplulukların yaşantısından kesitler, surede sunulmaktadır.[10]


Tarihi Rivayetler ve Öyküler

Necm Suresi, 7-18. ayet-i kerimelerde Allah Resulü’nün (s.a.a) Miraç’a yükselme öyküsü beyan edilmiştir. Bu ayetlerde, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) Sidretü'l Muntaha’ya ve Cennetü’l Me'va’ya yaklaştığına ve Yüce Allah’ın bazı nişanelerini gördüğüne işaret edilmektedir. Yine aynı şekilde 50-53. ayet-i kerimelerde Ad, Semud, Nuh ve Lut kavimlerinin helak edilişlerine işaret edilmektedir.

Meşhur Ayetler

وَمَا يَنطِقُ عَنِ الْهَوَى إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَى

Ve kendi dileğiyle söz de söylemedi. Sözü, ancak vahyedilen şeyden ibaret. Necm Suresi / 3 ve 4)

Tefsir-i Numune’ye göre, Allah Resulü (s.a.a) heva ve hevesiyle konuşmaz. Bu konu sadece Kur’an ayetleriyle sınırlı olmadığı gibi, Resulullah’ın sünneti olan ‘‘söylem ve eylem’’ini de kapsamaktadır. [12]

Bu esas üzere bazıları bu ayet-i kerimeyi, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) Sünneti’nin muteber olduğuna delil ve kanıt olarak sunmaktadır. [13]

Yine aynı şekilde Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) ismet makamını ve masum olduğunu ispatlamak için bu ayet-i kerime kullanılmaktadır. [14]

El-Burhan Tefsiri’nde bu konu hakkında farklı rivayetler nakledilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.a) İmam Ali’nin (a.s) menzileti ve halafiyeti hakkında konuştuğunda, bazıları Allah Resulü’nün (s.a.a) amcaoğlu hakkında heva ve havesiyle konuştuğunu söylediler. İşte bundan dolayı Necm Suresi'nin ilk ayetleri nazil oldu. [15]

ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّى فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى

Sonra yaklaştı, yakınlaştı. İki yay kadar kaldı araları, yahut daha da yakın. (Necm Suresi / 8 ve 9)

Miraç olayını anlatan ayetler arasında 8. ve 9. ayet-i kerimeler, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) Yüce Allah ile arasında olan mesafeden bahseden en meşhur ayetlerdir.

Bazıları, Allah Resulü (s.a.a) ile araları ‘‘İki yay kadar kaldı’’ cümlesinden maksadın Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile Cebrail arasındaki mesafenin olduğunu söylemişlerdir. [16]

Bazıları da fasıla ve mesafeden maksadın, Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile Allah-u Teâlâ arasındaki ‘‘Manevi Şuhud’’ olduğuna inanmaktadır. [17]

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى

Ve gerçekten de insan, ancak çalıştığını elde eder. (Necm Suresi / 39)

Tefsir’de şu şekilde beyan edilm
Feb 11, 202207:55
Tur suresi/ESK HDKD orijinal Elmalı meali

Tur suresi/ESK HDKD orijinal Elmalı meali

Sure, adını ilk ayetinde geçen "Tûr" (وَالطُّورِ) kelimesinden almıştır. Allah Teâlâ, surede Hz. Musa’nın tecelligâh ve miad yeri olan mukaddes Tur dağına yemin etmiştir. [2] Yeminle başlayan sekizinci suredir ve Zariyat Suresi gibi beş konuya yemin ederek sureye başlamıştır. Allame Tabatabai şöyle söylemiştir: Tur dağından maksat; Hz. Musa’ya (a.s) vahiy nazil olan dağdır. [3]

Küfe ve Şam karilerine göre 49, [4] Hicaz karilerine göre 47 ve başka karilere göre ise 48 ayettir ancak birinci görüş daha meşhur ve yaygındır. Mushaf’taki sıralamaya göre elli ikinci, iniş sırasına göre ise yetmiş altıncı suredir. Sure Mekke’de inen surelerdendir. [5] 313 kelime ve 1324 harften oluşmaktadır. [6] Mufassal surelerden olup, nispeten küçük ve hizbin bir bölümü anlamına gelen tıval sureler kategorisindendir.[7]

İçeriği

El-Mizan Tefsiri’nin yazdığına göre; Tur Suresi’nin asıl ekseni, hakka karşı inat eden kimseleri tehdit etme üzerine dönmektedir.

Bu sure, kâfirleri kıyamet gününde kendileri için hazırlanmış azap ile korkutarak, surede beyan edilen yeminlerle vaat edilen azabın kesin olduğunu ilan etmektedir.

Sure, daha sonra azabın bazı özelliklerini beyan ederek, cennetliklere sunulan nimetlerden bazılarını açıklamaktadır.

Ondan sonrada, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) nübüvvetini inkâr edenleri ve töhmet altında bırakanları kınayarak azarlamaktadır.

Bu sure, son olarak Allah Resulü’ne (s.a.a) Yüce Allah’ı tesbih etme fermanı vermektedir. [8]

1-16. ayet-i kerimeler, Allah Teâlâ’nın kıyamet azabının kesin ve kati olduğuna dair yaratıklara ve görüngülere art arda yeminleriyle başlamaktadır.

17-28. ayet-i kerimeler, kıyamet gününde ki cennet nimetlerinden ve İlahi nimetlerden bahsetmektedir.

29-34. ayet-i kerimeler, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) nübüvvetinin doğruluğundan ve Peygamberimize (s.a.a) düşman olanların itham ve suçlamalarına özet olarak cevap vermektedir.

35-43. ayet-i kerimeler, Tevhid hakkındadır.

44-47. ayet-i kerimeler, mead ve kıyamet gününün özellikleri hakkındadır.

Daha sonra yalancılar ve tekzip ediciler cehennem azabıyla tehdit edilmektedir.

Sonra, surenin son 2 ayet-i kerimesi, cennetteki nimetleri sıralanmakta ve Hz. Resulullah (s.a.a) hamt, tesbih, dua ve gece ibadetlerine davet edilmektedir. [9]

[göster]Tur Suresi'nin İçeriği [10]


Tur Dağının Yeri

Tefsir-i Kummi’de yazılana göre; Tur ‘‘Tur-i Sina’’ olarak bilinen bir bölgede bulunan dağın adıdır. [11]

Tur-i Sina veya Sina Yarımadası, Mısır’ın kuzeydoğusunda Akabe ve Süveyş kanalı arasında yer almaktadır. [12]

Pertuyi ez Kur’an kitabında, Ferheng-i Muin sözlüğünden naklen şöyle yazmaktadır: Tur sözcüğü, Tevrat ve İncil’de zikredilmemiştir. Kur’an’dan önce hiçbir dağ, Tur dağı olarak adlandırılmamıştır. Şimdi de o bölgede, Tur dağı adında bir dağ bulunmamaktadır. [13]

Fazilet ve Özellikleri

Allame Tabersi, Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakletmiştir: Her kim Tur Suresi'ni okursa, onu cehennem azabından korumak ve cennete yerleştirmek, Allah Teâlâ’ya farz olur. [14]

Allame Tabersi, yine aynı şekilde şöyle bir rivayet nakletmiştir: Peygamber Efendimiz (s.a.a) akşam namazında Tur Suresi'ni kıraat ederdi. [15]

Sevabu’l-Amal kitabında, İmam Bakır (a.s) ve İmam Rıza’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim Tur Suresi'ni okursa, Yüce Allah ona dünya ve ahiret hayrını verir. [16]

Jan 20, 202207:10
52. Tur suresi (Arapça: سورة الطور) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

52. Tur suresi (Arapça: سورة الطور) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

Sure, adını ilk ayetinde geçen "Tûr" (وَالطُّورِ) kelimesinden almıştır. Allah Teâlâ, surede Hz. Musa’nın tecelligâh ve miad yeri olan mukaddes Tur dağına yemin etmiştir. [2] Yeminle başlayan sekizinci suredir ve Zariyat Suresi gibi beş konuya yemin ederek sureye başlamıştır. Allame Tabatabai şöyle söylemiştir: Tur dağından maksat; Hz. Musa’ya (a.s) vahiy nazil olan dağdır. [3]

Küfe ve Şam karilerine göre 49, [4] Hicaz karilerine göre 47 ve başka karilere göre ise 48 ayettir ancak birinci görüş daha meşhur ve yaygındır. Mushaf’taki sıralamaya göre elli ikinci, iniş sırasına göre ise yetmiş altıncı suredir. Sure Mekke’de inen surelerdendir. [5] 313 kelime ve 1324 harften oluşmaktadır. [6] Mufassal surelerden olup, nispeten küçük ve hizbin bir bölümü anlamına gelen tıval sureler kategorisindendir.[7]

İçeriği

El-Mizan Tefsiri’nin yazdığına göre; Tur Suresi’nin asıl ekseni, hakka karşı inat eden kimseleri tehdit etme üzerine dönmektedir.

Bu sure, kâfirleri kıyamet gününde kendileri için hazırlanmış azap ile korkutarak, surede beyan edilen yeminlerle vaat edilen azabın kesin olduğunu ilan etmektedir.

Sure, daha sonra azabın bazı özelliklerini beyan ederek, cennetliklere sunulan nimetlerden bazılarını açıklamaktadır.

Ondan sonrada, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) nübüvvetini inkâr edenleri ve töhmet altında bırakanları kınayarak azarlamaktadır.

Bu sure, son olarak Allah Resulü’ne (s.a.a) Yüce Allah’ı tesbih etme fermanı vermektedir. [8]

1-16. ayet-i kerimeler, Allah Teâlâ’nın kıyamet azabının kesin ve kati olduğuna dair yaratıklara ve görüngülere art arda yeminleriyle başlamaktadır.

17-28. ayet-i kerimeler, kıyamet gününde ki cennet nimetlerinden ve İlahi nimetlerden bahsetmektedir.

29-34. ayet-i kerimeler, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) nübüvvetinin doğruluğundan ve Peygamberimize (s.a.a) düşman olanların itham ve suçlamalarına özet olarak cevap vermektedir.

35-43. ayet-i kerimeler, Tevhid hakkındadır.

44-47. ayet-i kerimeler, mead ve kıyamet gününün özellikleri hakkındadır.

Daha sonra yalancılar ve tekzip ediciler cehennem azabıyla tehdit edilmektedir.

Sonra, surenin son 2 ayet-i kerimesi, cennetteki nimetleri sıralanmakta ve Hz. Resulullah (s.a.a) hamt, tesbih, dua ve gece ibadetlerine davet edilmektedir. [9]

[göster]Tur Suresi'nin İçeriği [10]


Tur Dağının Yeri

Tefsir-i Kummi’de yazılana göre; Tur ‘‘Tur-i Sina’’ olarak bilinen bir bölgede bulunan dağın adıdır. [11]

Tur-i Sina veya Sina Yarımadası, Mısır’ın kuzeydoğusunda Akabe ve Süveyş kanalı arasında yer almaktadır. [12]

Pertuyi ez Kur’an kitabında, Ferheng-i Muin sözlüğünden naklen şöyle yazmaktadır: Tur sözcüğü, Tevrat ve İncil’de zikredilmemiştir. Kur’an’dan önce hiçbir dağ, Tur dağı olarak adlandırılmamıştır. Şimdi de o bölgede, Tur dağı adında bir dağ bulunmamaktadır. [13]

Fazilet ve Özellikleri

Allame Tabersi, Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakletmiştir: Her kim Tur Suresi'ni okursa, onu cehennem azabından korumak ve cennete yerleştirmek, Allah Teâlâ’ya farz olur. [14]

Allame Tabersi, yine aynı şekilde şöyle bir rivayet nakletmiştir: Peygamber Efendimiz (s.a.a) akşam namazında Tur Suresi'ni kıraat ederdi. [15]

Sevabu’l-Amal kitabında, İmam Bakır (a.s) ve İmam Rıza’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim Tur Suresi'ni okursa, Yüce Allah ona dünya ve ahiret hayrını verir. [16]

Jan 20, 202206:13
51. Zariyat suresi(Arapça: سورة الذاریات) KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

51. Zariyat suresi(Arapça: سورة الذاریات) KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

Tanıtım

Sure, zariyat (Ve'z-Zâriyâti Zerva) kelimesi, yeminle tozu toprağa katan rüzgârlar ve mucizevî yaratılış görüngüsü (duyularla anlaşılabilen her şey) ile başlamaktadır. Zariyat, ‘‘Zariye’’ kelimesinin çoğuludur ve rüzgârlar anlamına gelmektedir. [2] Bu kelime Kur’an’da yalnızca bu surede geçmiştir.

Yeminle başlayan yedinci suredir. Mushaf’taki sıralama itibarıyla elli birinci, [3] iniş sırasına göre ise altmış yedinci suredir. Hacim ve uzunluk olarak tıval-ı mufassal surelerden ve yarım hizip kadardır. [4]

İçeriği

Surenin başında yüce Allah, ilahi vadenin doğru ve hakiki olduğuna dair arka arkaya ant içerek, uhrevi cezanın kesin ve kati olduğunu vurgulamaktadır.

Salih insanların bazı vasıfları zikredilerek, bazı özelliklerine değinilmektedir.

Tevhidin bazı nişaneleri.

Hz. Musa’nın (a.s) Firavunla olan mücadelesi.

Ad, Semud kavimleri ile Salih ve Hud (a.s) peygamberlerin kavimlerinin hikayelerine yer verilmiştir.[5].El Mizan tefsirine göre surenin en önemli konu başlıkları 'kıyamet' ve 'inkar'dır ve sure bunlarla başlayıp bunlarla son bulur. [6]

İnatçı ve mutaassıp kavimlerin, geçmiş peygamberler ile mücadelesi, Peygamber Efendimiz’e (s.a.a) teselli verilmesi, muhaliflerin karşısında Allah Resulü’nün (s.a.a) istikamete davet edilmesi. [7]
Meşhur Ayetler

İnsanın yaratılış hedefi

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ

Ve ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Zariyat Suresi / 56)

Bu ayet-i kerime, insanın yaratılış gayesinden bahsettiği için birçok kez müfessirlerin dikkatini üzerine çekmiştir. Mecmau’l-Beyan Tefsiri’nde nakledildiğine göre ‘‘Abdullah bin Abbas’’ ayet-i kerimenin ne demek isteğini şu şekilde açıklamıştır; Cinler ve insanlar isteseler de istemeseler de, Allah’a kulluk etmeyi ikrar etmek için yaratıldılar. [9]

Bazıları da şöyle söylemişlerdir: Ayet-i kerimeden maksat şudur; Ben insanları ve cinleri bana tapmaları ve onlara emir ve nehiyde bulunmam için yarattım. [10]

Tabersi, ayet-i kerimenin Allah’ın insanı yaratma gayesini, Allah’a ibadet olarak yorumluyor. Elbette bir grup insan, Allah’a ibadet etmiyor diye yaratılış hedefi batıl oldu anlamına gelmez. Zira hedef ve gaye, insan ve cinin ibadet ve mükâfat’a maruz kalmasıdır. [11]

Allame Tabatabai’de ayet-i kerimede beyan edildiği üzere, insanın yaratılış gayesinin sadece ibadet olduğuna inanmaktadır. [12]

Allame Tabatabai’ye göre bu ayeti kerimenin, diğer ayet-i kerimelerde beyan edildiği üzere, insanın yaratılış gayesinin Allah’ın rahmeti olduğunu açıklamasıyla herhangi bir çelişkisi bulunmamaktadır. Zira hem ibadet ve hem de Allah’ın rahmeti, insanı yaratılışın asıl hedefi olan saadete ulaştırmaktadır. [13]

Tefsir-i Numune’de insanın yaratılış gayesi hakkında; ilim ve farkındalık, insanların sınanması ve Allah’ın rahmeti gibi şıklar zikredilmekte ve sonuç olarak da bu farklı hedeflerin birbirleriyle hiçbir şekilde uyuşmazlık içermediği belirtilmektedir.

Tefsir-i Numune’ye göre Kurân’da insanın yaratılış hedefi için zikredilen hedeflerden bazılarının; orta amaç, bazıların nihai hedef, bazılarınınsa nihai hedefin neticesi olduğu konu edilmiştir.

Tefsir-i Numune’de ilim ve sınama orta amaç, ibadet etmek nihai hedef, Allah’ın rahmetiyse nihai hedefin neticesi olarak beyan edilmiştir. [14]

Meleklerin Hz. İbrahim’in (a.s) Evinde Misafir Olmaları

Zariyat Suresi 24-37. Ayet-i kerimeler, meleklerin Hz. İbrahim’e (a.s) misafir olduklarından, Hz. İbrahim’i (a.s) evlat sahibi olmakla müjdelediklerinden ve kendilerinin Lut kavmini azap etmekle görevlendirdiklerini beyan eden bir öyküden bahsetmektedir.

Tefsir-i Numune, bu olayı geniş bir şekilde ele alarak açıklamıştır. [15]

Bu ayetlerde bahsedildiği üzere, Hz. İbrahim (a.s) ilk başta melekleri tanımıyor ve meleklere akşam yemeğinde Halil İbrahim Sofrası’nı açıyor. Hz. İbrahim (a.s) misafirlerin yemek yemediklerini fark edince, içini bir korku sarıyor ve neden yemek yemediklerini soruyor. Melekler, kendilerini tanıtıyor ve Hz. İbrahim’e (a.s) bir

Jan 20, 202207:29
50. Kaf suresi  (Arapça: سورة قاف) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

50. Kaf suresi  (Arapça: سورة قاف) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an meali

Sure, "Kaf" harfiyle (Kaf, ve’l-Kur'ani’l Mecid; Kaf. Şerefli Kur'an'a andolsun) başladığı için bu ismi almıştır. Surede yüksek ağaçlardan bahsedildiği (10. ayet) için sureye yüksek ağaçlar anlamına gelen ‘‘basıka’’ kelimesinin çoğulu olan “Baskat” suresi de denmiştir. [2] Bu kelime burada olmak üzere yalnızca bir kere Kur’an’da geçmiştir.

Kaf Suresi, Mukatta harflerle başlayan yirmi sekizinci suredir. Ayrıca yeminle başlayan surelerin altıncısıdır. Tüm karilere göre ayet sayısı 45’tir. Kelime sayısı 373 ve harf sayısı 1507’dir. Mushaf’taki sırasına göre ellinci ve nüzul sırasına göre ise, otuz dördüncü suredir. Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Hacim olarak mufassalat surelerden ve tıval sureleri kategorisinde bulunmaktadır. Kur’an’ın yarım hizbi kadardır. [3]

İçeriği

Surede mead konusu ve kâfirlerin insanların öldükten sonra çürümelerine rağmen yeniden dirilişlerinden duydukları şaşkınlık ele alınmaktadır. Ayrıca kâfirlerin nübüvvet konusundan duydukları şaşkınlık ve göklerin dayanaksız olarak ayakta durması, insanların gözleri önünde ölü toprakların nasıl diriltildiği, tevhit ve ilahi kudret nişanelerinden bahsedilmektedir. Ayrıca surede Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz’e (s.a.a) birkaç tane sosyal ve ahlaki emirler verilmektedir.[4]


Tefsir

Ana Madde: Hurûf-u Mukattaa

ق وَالْقُرْآنِ الْمَجِيدِ

Kaaf, andolsun büyük ve şerefli Kur'ân'a. (Kaf Suresi / 1)

Kaf «ق» harfi Hurûf-u Mukattaa’dan biridir. Bu harfler, Kur’an-ı Kerim’in 29 suresinde gelmiştir ve birbirinden ayrı olarak okunmaktadır.


Meşhur Ayetler

وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ

…ve biz ona şahdamarından daha yakınız. (Kaf Suresi / 16)

“Verid” kelimesi lügatte, şahdamarı, kalbe ve karaciğere bağlı damar, [6] dil altındaki damar, [7] ve tüm bedene yayılmış, kan dolaşımını sağlayan damar [8] olarak farklı şekillerde tefsir edilmiştir.

Fakat Allame Tabatabai ‘‘el-Mizan’’ tefsirinde şöyle bir açıklamada bulunmuştur: Bu ayet-i kerime, gerçekte Yüce Allah’ın insana olan ihatasını, kapsayıcılığını ve ona olan yakınlığını en güzel şekilde anlatan bir teşbih ve benzetmeden ibarettir. [9]

Rakib ve Atid

مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ

Hiçbir söz söylemez ki yanında, onu zapteden, gözetip kollayan biri bulunmasın. (Kaf Suresi / 18)

Bu ayet-i kerime, insanların amellerini yazan ‘‘Rakib’’ ve ‘‘Atid’’ adlı iki melekten söz etmektedir.

Bazı rivayetlerde bahsedildiği üzere, insanın sağ omzunda olan ‘‘Rakib’’ adlı melek insanın yapmış olduğu iyi amelleri ve sol omzunda olan ‘‘Atid’’ adlı melek ise, insanın işlemiş olduğu kötü işleri ve günahları yazmaktadır. [10]

Bu iki melek, ölüm anında insana görünür ve kıyamet günündeyse insanın amellerine şahitlik eder. [11]

Kur’an-ı Kerim, bu meleklerden, Rusul «رُسُل» Kiramen Kâtibin «کِرامَاً کاتِبینَ» ve Hafizin «حافظین» olarak da bahsetmiştir.

Sur’a Üflenmesi

وَنُفِخَ فِي الصُّورِ ذَلِكَ يَوْمُ الْوَعِيدِ

Ve üfürülür sûr'a, işte bu gündür azap günü. (Kaf Suresi / 20)

Sur’a üflenmesi, kıyamet anında tüm gökleri ve yeri dolduracak, gökten gelen ve tüm canlıları öldürecek olan büyük bir nidadır. Bazı rivayetlerde bahsedildiği üzere, Sur’a üflenmesi dört kez gerçekleşecektir. [12]

Ancak Kur’an-ı Kerim, ölüm Sur’u olan ve dünyanın sonunda tüm varlıkların ölümüne neden olacak birinci surdan; kıyamet ve diriliş öncesinde tüm ölülerin canlanmasına ve hayat bulmasına neden olacak ikinci Sur’dan bahsetmiştir. [13]

Bu ayet-i kerimede “Sur’a üflenmesinden” maksat, ya ikinci Sur’dur veya her iki Sur’dur. Zira hemen arkasından şöyle buyrulmaktadır: Bu, vaad edilen gündür, yani sizi dünyadayken korkuttuğumuz gündür ve işte o gün bugün gerçekleşmiştir.

وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٍ

Ve andolsun ki biz, gökleri ve yeryüzünü altı günde yarattık ve bir yorgunluk gelmedi bize. (Kaf Suresi / 38)

Bu ayet-i kerime, ölümden sonra yeniden diriliş ve mead’ın mümkün olduğunu gösteren bir kanıttır. Ayet-i kerimenin manası şudu
Jan 17, 202207:35
49. HUCURAT suresi (Arapça: سورة الحجرات) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim

49. HUCURAT suresi (Arapça: سورة الحجرات) Hasan Basri Çantay KHMK sesli Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim

Hucurat Suresi (Arapça: سورة الحجرات) ismini 4. ayette geçen "hucurat" kelimesinden almaktadır. "Odalar" anlamına gelen hucurat kelimesi, söz konusu ayette peygamberimizin (s.a.a) Mescid-i Nebi'deki evi olarak kullandığı odalara işaret etmektedir. 18 ayetten oluşan sure, Medine'de Mücadele Suresi'nden sonra inmiştir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 49. ve nüzul sırasına göre ise, 106. suredir. Ayet Sayısı18Kelime Sayısı353Harf Sayısı1533

v

t

e

Tanıtım

Bu sure, adını odalar veya küçük odalar anlamına gelen "Hucurat" (hücreler) kelimesinden alır. Odalardan maksat, Hz. Fahr-i Kâinat efendimizin (s.a.a) eşlerine ait odalar olduğu, bunların hürmet ve saygınlığının korunması gerektiği, Hz. Resulullah’ın (s.a.a) ashabının, efendimizin evlerine davetli veya davetsiz olarak nasıl gitmeleri gerektiğinin adabını öğretmektedir.

Kur'an'ın bütün müfessir ve karilerine göre, ayet sayısı 18, kelime sayısı 353 ve harf sayısı ise, 1533’tür. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla kırk dokuzuncu ve iniş sırasına göre ise, yüz altıncı suredir. Sure, Medeni surelerdendir. Mesani surelerin sonuncusu, hacim ve boyut olarak da bir hizbin yarısı kadardır. [4]

İçeriği

Bu sure, toplumsal ahlak, adap ve düzeni ele aldığı gibi, Hz. Peygamberle (s.a.a) muaşeret adabını, araştırılmadan her habere itibar edilmemesi gerektiğini, başkalarına kötü söz söylenmemesi ve gıybet edilmemesini, insanların ayıplarının araştırılmamasını, bazılarının günah olduğu her zanna kapılmaması gerektiğini ve Müslümanların kardeş olarak, kendi aralarında sulh ve barışın tesis edilmesi için çaba ve telaş göstermeleri gerektiğini istemektedir. [5]

Danışname-i Kur’an, bu sureyi "ahlak", "edep" ve "toplumsal düzen suresi" olarak adlandırmaktadır. Zira bu sure, Hz. Peygamber Efendimiz’e (s.a.a) karşı davranış biçiminin nasıl olacağının anlatılmasının yanı sıra, şayialara araştırmadan teveccüh etmemeyi, başkaları hakkında gıybet ve kötü söz söylememeyi, insanların ayıbını araştırmaktan uzak durmayı, ihtimaller üzerine yola çıkmayıp, Müslümanlar arasında sulh ve barışın tesis edilmesini istemektedir. [6]

Tefsir-i Numune, Hucurat Suresi'nin ihtiva ettiği konuları aşağıda görüldüğü üzere özetlemiştir:

Birinci bölüm; Surenin başlangıcında yer alan ve Hz. Peygamber Efendimiz’e (s.a.a) karşı davranış adabını beyan eden ayetlerden oluşmaktadır.

İkinci bölüm; En önemli ahlaki ve toplumsal esaslar, bu esasları hayata geçirmenin, camiada birlik-beraberliğin, muhabbettin, samimiyet ve emniyetin oluşmasına neden olan ayetlerden oluşmaktadır.

Üçüncü bölüm; Müslümanlar arasında meydana gelebilecek tartışma, sürtüşme ve ihtilaflarla nasıl mücadele edilebileceğiyle ilgili düsturları içeren ayetlerden oluşmaktadır.

Dördüncü bölüm; İnsanın Allah katındaki değerinin ölçüsü, takva meselesinin önem ve ehemmiyeti hakkındaki ayetlerden oluşmaktadır.

Beşinci bölüm; İmanın sadece sözle olmadığı, kalbi inancın yanı sıra, imanın eser ve etkisinin amelde aşikâr olmasını gerektiren ayetlerden bahsetmektedir.

Altıncı bölüm; İslam ve imanın, Allah’ın müminlere hediyesi olduğunu ve bu nedenle müminlerin inanmış kimseler olmalarından dolayı, kimseyi minnet altında bırakmamaları gerektiğini beyan eden ayet-i kerimelerden oluşmaktadır.

Yedinci bölüm; Allah’ın ilminden, varlık âlemindeki sırlara ve insanların amellerine vakıf oluşundan bahsetmektedir.
Meşhur Ayetler

Nebe Ayeti

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن جَاءكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا أَن تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ

Ey inananlar, buyruktan çıkmış biri, size bir haber getirdi mi doğru, yahut yanlış veya yalan olup olmadığını araştırıp iyice bir anlayın, yoksa bir topluluğa, bilgisizlikle bir kötülükte bulunur da yaptığınıza nâdim oluverirsiniz. ( Hucurat Suresi/6)

Fıkıh Usûlü’nde "Nebe" ayetinden çokluca bahsedilmiştir. Fıkıh Usûlü alimleri, bu ayet-i kerimenin ‘‘Haber-i Vahid’’in hüccet, delil ve kanıt olduğunu ima ettiğini inceleyerek, araştırmışlardır.

Müfessirlerin çoğunlu
Jan 03, 202211:34
48. Fetih Suresi (سورة الفتح), Hasan Basri Çantay KHMK (Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim) sesli meali

48. Fetih Suresi (سورة الفتح), Hasan Basri Çantay KHMK (Kur'an-ı Hakim Meal-i Kerim) sesli meali

Mekke'nin fethinden bahsettiği için "Fetih Suresi" olarak isimlendirilmiştir. 29 ayetten oluşan surenin indiği yer hakkında farklı görüşler vardır. Ancak Medine'de indiği kabul edilmiştir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 48. ve nüzul sırasına göre ise, 112. suredir.

Fetih SuresiAnlamıZafer, Galibiyet, FetihBaşka İsimleri-SınıfıMedeniNüzul Sırası111Sure Numarası48Cüz26Sayısal BilgilerAyet Sayısı29Kelime Sayısı560Harf Sayısı2509

v

t

e

Fetih Suresi

Mekke’nin fethini peşi sıra getiren Hudeybiye antlaşması ve Mekke’nin fethinden "açık fetih" diye bahsettiğinden dolayı da sureye "Fetih Suresi" denmiştir. Müslümanların şirk ve müşriklere nihai zaferini ortaya koyan Mekke fethi bu surede ele alınmıştır.

Ayet sayısı tüm kari ve müfessirlere göre 29’dur. Kelime sayısı 560 ve harf sayısı ise, 2509’dur. Fetih Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 26. Cüz’ün de yer almaktadır. [1] Mushaf’taki resmi sırasına göre kırk sekizinci ve iniş sırasına göre ise, yüz on ikinci suredir. Sure Medine’de nazil olmuştur. [2]

Fetih’ten Maksat

"Fetih’ten maksat nedir ve hangi zaferdir?" noktasında, müfessirler arasında farklı görüşler bulunmaktadır. [3] Müfessirlerin birçoğu, özellikle Ebu’l Futuh-u Razi, Feyz-i Kaşani, "Fi Zilali'l Kur'an" kitabının yazarı ve yine aynı şekilde "el-Mizan" Tefsiri’nin yazarı Allame Tabatabai, Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslümanlara nasip olan zafere işaret ettiğine inanmaktalar. [4]

Özellikle "Fetehna" «فتحنا» cümlesinin mazi fiili şeklinde kıraat edilmesi, Fetih meselesinin bu surenin ayetlerinin nazil olmaya başladığı esnada gerçekleştiğini göstermektedir. Hâlbuki o zaman diliminde Hudeybiye antlaşmasından başka bir şey yoktu. Öyleyse Fetih’ten maksat Hudeybiye antlaşmasıdır.

Bir grup müfessir de özellikle "Tibyan Tefsiri’nin" yazarı Şeyh Tusi, "Keşşaf Tefsiri’nin" yazarı Zemahşerî, "Tefsir-i Kebir'in" yazarı Fahreddin er-Râzî ve "Mecmau’l Beyan Tefsiri'nin" yazarı Tabersi, fetih’ten maksadın Mekke’nin fethi olduğuna inanmaktalar.

Bazı müfessirler de Fetih’ten maksadın Hayber Kalesi’nin fethi olduğuna inanmaktalar. [5]

Bazıları ise, Fetih’ten maksadın İslam’ın tüm düşmanlarına karşı güçlü mantık, üstün kanıtlar ve aşikâr mucizeler yoluyla zafer kazanacağına işaret ettiğine inanmaktalar. [6] Bilahare bazıları da Fetih’ten maksadın tüm ilimlerin sırlarının, Allah Resulü (s.a.a) için açıldığına işaret ettiğine inanmaktalar. [7]

Konuları

"Fetihten" maksadın hangi zafer olduğuna dair müfessirler arasında farklı görüşler vardır. [8] Bu surede, gelecekte yaşanacak olan bazı konular açık ve net bir biçimde ortaya konmuş ve hepsi sonradan yaşanmıştır (1, 18, 19 ve 27. ayetler). Bu sure, devamlı olarak Müslümanların ve Hz. Peygamberin (s.a.a) yarenlerinin fetih ve zaferinden bahsetmekte; onların Mekke’ye gireceklerini ve hac ibadetlerini yapacaklarının müjdesini vermektedir. 18. ayetinde Müslümanların tarihi anlaşmalarından biri olan “Rıdvan Biatı”ndan bahsetmektedir. Sonunda (18. ayetinde) Hz. Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) vefalı ve imanlı ashabı tersim edilmektedir. Arap alfabesinin tüm harfleri bu ayette ve Al-i İmran Suresi'nin 154. ayetinde kullanılmıştır.[9]


Tarihi Rivayetler ve Öyküler

Hudeybiye barışında zafere işaret. 1-3. ayet-i kerimeler.

Bazı Arapların talepleri ve Allah Resulü (s.a.a) ile beraberliği kabul etmemeleri. 11-17. ayet-i kerimeler.

Rıdvan biati. 18. ayet-i kerime.

Barış sonrasında müminler ile kâfirlerin Mekke’nin kalbinde savaşmamaları. 24. ayet-i kerime.

Müminlerin kâfirler tarafından Mescid-i Haram’a girmelerinin ve kurban kesmelerinin engellenmesi. 25. ayet-i kerime.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) Mescid-i Haram’a girişini rüyasında görmesi. 27. ayet-i kerime.

Meşhur Ayetler

Biat Ayeti

Fetih Suresi'nin 18. ayet-i kerimesi, ‘‘Biat Ayeti’’ veya ‘‘Rıdvan Biatı’’ bu surenin en önemli ayetlerindendir.

لَقَدْ رَضِيَ اللَّهُ عَنِ الْمُؤْمِنِينَ إِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمْ فَأَنزَلَ السَّكِينَةَ عَلَيْهِمْ وَأَثَابَهُمْ فَتْحًا قَرِيبًا

Ve andolsun
Jan 01, 202211:05
48. KHMK,ESK-HDKD Fetih Sûresi,

48. KHMK,ESK-HDKD Fetih Sûresi,

Fetih Suresi (Arapça: سورة الفتح), Mekke'nin fethinden bahsettiği için "Fetih Suresi" olarak isimlendirilmiştir. 29 ayetten oluşan surenin indiği yer hakkında farklı görüşler vardır. Ancak Medine'de indiği kabul edilmiştir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 48. ve nüzul sırasına göre ise, 112. suredir.

Fetih SuresiAnlamıZafer, Galibiyet, FetihBaşka İsimleri-SınıfıMedeniNüzul Sırası111Sure Numarası48Cüz26Sayısal BilgilerAyet Sayısı29Kelime Sayısı560Harf Sayısı2509

v

t

e

Fetih Suresi

Mekke’nin fethini peşi sıra getiren Hudeybiye antlaşması ve Mekke’nin fethinden "açık fetih" diye bahsettiğinden dolayı da sureye "Fetih Suresi" denmiştir. Müslümanların şirk ve müşriklere nihai zaferini ortaya koyan Mekke fethi bu surede ele alınmıştır.

Ayet sayısı tüm kari ve müfessirlere göre 29’dur. Kelime sayısı 560 ve harf sayısı ise, 2509’dur. Fetih Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 26. Cüz’ün de yer almaktadır. [1] Mushaf’taki resmi sırasına göre kırk sekizinci ve iniş sırasına göre ise, yüz on ikinci suredir. Sure Medine’de nazil olmuştur. [2]

Fetih’ten Maksat

"Fetih’ten maksat nedir ve hangi zaferdir?" noktasında, müfessirler arasında farklı görüşler bulunmaktadır. [3] Müfessirlerin birçoğu, özellikle Ebu’l Futuh-u Razi, Feyz-i Kaşani, "Fi Zilali'l Kur'an" kitabının yazarı ve yine aynı şekilde "el-Mizan" Tefsiri’nin yazarı Allame Tabatabai, Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslümanlara nasip olan zafere işaret ettiğine inanmaktalar. [4]

Özellikle "Fetehna" «فتحنا» cümlesinin mazi fiili şeklinde kıraat edilmesi, Fetih meselesinin bu surenin ayetlerinin nazil olmaya başladığı esnada gerçekleştiğini göstermektedir. Hâlbuki o zaman diliminde Hudeybiye antlaşmasından başka bir şey yoktu. Öyleyse Fetih’ten maksat Hudeybiye antlaşmasıdır.

Bir grup müfessir de özellikle "Tibyan Tefsiri’nin" yazarı Şeyh Tusi, "Keşşaf Tefsiri’nin" yazarı Zemahşerî, "Tefsir-i Kebir'in" yazarı Fahreddin er-Râzî ve "Mecmau’l Beyan Tefsiri'nin" yazarı Tabersi, fetih’ten maksadın Mekke’nin fethi olduğuna inanmaktalar.

Bazı müfessirler de Fetih’ten maksadın Hayber Kalesi’nin fethi olduğuna inanmaktalar. [5]

Bazıları ise, Fetih’ten maksadın İslam’ın tüm düşmanlarına karşı güçlü mantık, üstün kanıtlar ve aşikâr mucizeler yoluyla zafer kazanacağına işaret ettiğine inanmaktalar. [6] Bilahare bazıları da Fetih’ten maksadın tüm ilimlerin sırlarının, Allah Resulü (s.a.a) için açıldığına işaret ettiğine inanmaktalar. [7]

Konuları

"Fetihten" maksadın hangi zafer olduğuna dair müfessirler arasında farklı görüşler vardır. [8] Bu surede, gelecekte yaşanacak olan bazı konular açık ve net bir biçimde ortaya konmuş ve hepsi sonradan yaşanmıştır (1, 18, 19 ve 27. ayetler). Bu sure, devamlı olarak Müslümanların ve Hz. Peygamberin (s.a.a) yarenlerinin fetih ve zaferinden bahsetmekte; onların Mekke’ye gireceklerini ve hac ibadetlerini yapacaklarının müjdesini vermektedir. 18. ayetinde Müslümanların tarihi anlaşmalarından biri olan “Rıdvan Biatı”ndan bahsetmektedir. Sonunda (18. ayetinde) Hz. Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) vefalı ve imanlı ashabı tersim edilmektedir. Arap alfabesinin tüm harfleri bu ayette ve Al-i İmran Suresi'nin 154. ayetinde kullanılmıştır.[9]


Tarihi Rivayetler ve Öyküler

Hudeybiye barışında zafere işaret. 1-3. ayet-i kerimeler.

Bazı Arapların talepleri ve Allah Resulü (s.a.a) ile beraberliği kabul etmemeleri. 11-17. ayet-i kerimeler.

Rıdvan biati. 18. ayet-i kerime.

Barış sonrasında müminler ile kâfirlerin Mekke’nin kalbinde savaşmamaları. 24. ayet-i kerime.

Müminlerin kâfirler tarafından Mescid-i Haram’a girmelerinin ve kurban kesmelerinin engellenmesi. 25. ayet-i kerime.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) Mescid-i Haram’a girişini rüyasında görmesi. 27. ayet-i kerime.

Meşhur Ayetler

Biat Ayeti

Fetih Suresi'nin 18. ayet-i kerimesi, ‘‘Biat Ayeti’’ veya ‘‘Rıdvan Biatı’’ bu surenin en önemli ayetlerindendir.

لَقَدْ رَضِيَ اللَّهُ عَنِ الْمُؤْمِنِينَ إِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمْ فَأَنزَلَ السَّكِينَةَ عَلَيْهِمْ وَأَثَابَ
Jan 01, 202201:21:50
47. Muhammed suresi (Arapça: سورة محمد), KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

47. Muhammed suresi (Arapça: سورة محمد), KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Muhammed Suresi (Arapça: سورة محمد), ikinci ayetinde geçen Peygamberimizin (s.a.a) adına atfen "Muhammed Suresi" olarak isimlendirilmiştir. Bu surede, Müminlerin savaşmalarına izin veren ayetler yer aldığı için sureye "Kıtal Suresi" de denmektedir.Surenin Tanımı

Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin (s.a.a) mübarek ismi şerifleri ikinci ayetinde geçtiği için sureye bu ad verilmiştir. Surenin birçok ayeti savaşla ilgili olduğu için sureye Kıtal Suresi de denmiştir.

Sure "Ellezine Keferu" (inkâr edenler) kelimesi ile başladığı için sureye "Ellezine Keferu" Suresi de denmiştir. [1]

Konuları

Surenin asıl ekseni müminlerin ve kâfirlerin sıfatlarını saymak ve her iki tayfanın akıbetini mukayese etmek etrafında dönmektedir. [4]

Bu surede geçen konular, özet olarak şöyledir:

Hapt veya ahbat (amellerin boşa çıkarılması) konusu (9 ve 32. Ayetler), şöyle ki kötü ameller, iyi amelleri boşa çıkarmaktadır. Bu konu İslami kelam konularının en önemlilerindendir.

Savaş esirleri, Allah yoluna set çeken kâfirlerin amellerinin boş olduğu ve değerinin olmadığı.

Allah Resulünün (s.a.a) Mekke’den çıkışı ve ihtişamlı bir şekilde yeniden dönüş vadesinin verilmesi.

Cimrilikten kaçınmak ve infak etmenin teşvik edilmesinden oluşan dört önemli fıkhi konunun açıklanması.[5]

Allah’a ve Resulüne (s.a.a) yardım etmek yan yana zikredilmiştir. [7]

Nehcü’l-Belaga’da İmam Ali’den (a.s) şu şekilde nakledilmiştir: Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve sizin adımlarınızı sağlamlaştırır, Allah Teala çaresizlikten dolayı sizden yardım istememektedir O sizlerden aziz ve hakim olduğu halde yardım istemektedir zira yerin ve göklerin orduları onun emrindedir.

Allah’ın yardım istemesi, sizi sınamak ve en iyi faktörü belirlemek içindir

Nov 08, 202110:40