KizlarSoruyor Podcast (KizlarSoruyor.com)

Kişi, size hakaret ettiği takdirde hakaretten şikayetçi olabileceğiniz gibi bu hakaretin ağırlığına göre elbette ki tazminat davası açabilirsiniz. Ama burada biraz daha hakkaniyetli olmakta fayda var. Yani hem sizin sarf edeceğiniz emek alacağınız sonuca değecek mi hem de bu dava açılmasını gerektirecek ağırlıkta bir eylem mi? Bunlara bakmak gerekir. Çünkü sonuçta açılan her dava da bize yargılamada bir iş yükü olarak geri dönmektedir. Bu soruda da yine avukat desteğinden faydalanmak gerekir mi diye sormuş takipçimiz.

Elbette ki; nasıl ki aile hekimleri var, ailelerin de danışabileceği avukatlarının olması gerekir. Yani sizin bir hukuki problemle karşılaştığınız takdirde ve aslında hukuki problemle karşılaşmadan önce bir avukata danışmanızda her zaman fayda vardır. Çünkü sürecin sağlıklı yönetilebilmesi için hukuki bilgiye sahip olunması gerekmektedir. Soruda 50.000₺’lık bir tazminat davası açmak istediğini, avukatlık masrafının ne kadar olacağını, dava masrafının ne kadar olacağını bize takipçimiz iletmiş.

Bununla beraber avukatlık asgari ücret tarifesinde asliye hukuk mahkemelerinde avukatlara ödenecek ücretin en az 5100₺ olacağı düzenleme altına alınmıştır. Bu harçları da internette hesaplayabileceğiniz siteler bulunmaktadır. Dolayısıyla aşağı yukarı bir tahmine sahip olabilirsiniz ama harçlara her yıl zam yapılmaktadır. Ocaktan itibaren de bu harçlara zam gelecektir. Bunun da bilgisini aktarmış olayım.

Eğer siz bu mal varlığını fiilen paylaşmadıysanız; yani hangi mal varlığının kime ait olduğunu belirlemediyseniz hali hazırda sizin için miras ortaklığı söz konusu olacaktır. Ve her biriniz bu ortaklık üzerinde eşit söz hakkına sahipsiniz. İkiniz de birlikte karar almanız gerekmektedir.

Yani ağabeyiniz kanun gereği tek başına hareket edemez. Yetkili ve görevli mahkeme rahmetli babanızın vefat ettiği yerleştiği sulh hukuk mahkemesi olacaktır. Mahkemeye mirasçılık belgeniz ile başvurarak delegenize bir temsilci atanmasını talep edebilirsiniz. Bu halde delegenizi yani mal varlığınızı bir temsilci temsil edecektir.

Ortaklık fesih edilinceye kadar bu mal varlığı ile bir karar alınacağı zaman yetkili kişi bu temsilci olacaktır. Kanuna göre alt soya karşı yapılan karşılıksız kazandırmalar denkleştirmeye tabidir. Sizin mirasçınıza yapmış olduğunuz kazandırmalar onun miras payına mahsuben yapılmış demektir.

Bunu delegeye iade etmesi ya da mahsuplaşılması gerekecektir. Dolayısıyla ağabeyiniz mirası aldığı zaman denkleştirmeye gidebileceksiniz.

Hayatımızda huzurlu olabilmek, bize manevi anlamda destek olabilecek bir yol arkadaşı ile birlikte bir geleceğe adım atmak isteriz. Ama bazen işler istediğimiz gibi gitmeyebilir. Burada önemli olan karşımızdaki insanın art niyetli olup olmamasıdır. İnsanların zor zamanları olur, tabii ki birbirlerine destek olabilirler. Ayrımını yapmak da yanlıştır. Ama kalbimizin sesi bizi bir noktada durdurur.

Eğer bu şekilde bir gidişat varsa evlenmeden önce iyice bir düşünüp taşınmak gerekir. Bu da bir güvendir. Güven denince akla birlikte el ele tutuşup yürüyebilinecek biri, birbirinize destek olabileceğiniz, sırdaşınız olabilecek biri gelmeli.

Aklınızda olan bir sor var ise kesinlike orada “dur” demek gerekir. iki tarafın da birbirini sevmesi her zaman işlerin yolunda gideceği anlamına gelmez. Sizi rahatsız eden bir şeyler varsa kesinlikle o ilişkiyi gözden geçirmeniz gerekir.

Bu belirtilen durumda katılanın leyhine bir avukatlık ücreti çıkacaktır. Bu avukatlık ücreti resmi gazetede her sene yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenmektedir.

Bu bir asliye ceza mahkemesi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının çıktığına göre, yüksek ihtimalle öyledir diye düşünelim. Bu halde 4.080 liralık bir vekalet ücreti ödenmesi gerekmektedir meslektaşımıza.

Eğer siz bu vekalet ücretini ödemezseniz hakkınızda icra takibi başlatılması mümkündür. Bu, sizin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararınızı bozmayacaktır ve cezaevine girmenizi gerektirmeyecektir. Çünkü bizim hukuk sistemimizde borcun ödenmemesi dolayısıyla kimse özgürlüğünden alıkonulamaz.

Türkiye’de artık her şey magazin. Ana haber bültenine bile baktığınızda her şeyin pornosu çıkmış durumda. Hep cinayet, tecavüz haberleri görüyoruz. Hiç iyi bir şey olmuyormuş gibi davranıyorlar, bu bir magazindir. Ciddi haberler hiçbir yerde yok. Avrupa’daki, Amerika’daki, Uzak Doğu’daki sistem de öyle. Çok büyük bir dünya var.  Ben, olayların farkındayım araştırıyorum, giriyorum, insanlarla konuşuyorum ve bu benim fikrim diyorum. İnsanlar kendi fikrini söylemekten çekinir. Ben şöyle söyleyeyim mesela 17 ayda ceza hukukunu bitirdim. Ben hiçbir zaman boş durmayan bir kadınım. Her konuda bir fikrim var. Yurt dışında yüksek lisans yaptım. Hem kendime hem de topluma karşı görevlerim olduğunu düşünüyorum.  Evet, her konuda bir fikrim var. Tabi alanımda 30 yıllık tecrübenin getirisiyle daha çok fikrim var. Arkadaşlar, kendinizi geliştirmekten zarar gelmez. Fikrinizi beyan etmekten korkmayın. Bence insan olunmalı, aklı başında olunmalı, her şart altında hayatta kalınabilen insanlar olunmalı. Bilgisi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir. Önce fikir sahibi olunmalı, sonra fikir sahibi.

Yeşim Salkım Kimdir? 

Aslında görülenin ve bilinen tam aksine. Dışarıda bir Yeşim Salkım var ama kendi evinin içerisinde başka bir Yeşim var. Dolayısıyla da “Yeşim Salkım kim?” dediğinizde; aslında çift kişilikli bir kadın olarak görüyorum ben kendimi. Sokağa ya da sahneye çıktığınız çıktığınız zaman, tanındığınız zaman maalesef istediğiniz gibi hareket edememek, orda o Yeşim Salkım’ı hissetmek. Ben mümkün olduğunca onu kırmaya çalışıyorum.  Yeşim çok duygusal, kırılgan, kendi duygularını içinde yaşayan, çok şeyi bilip susmanın ne kadar zor olduğunu gayet iyi sindirmiş, hakimiyeti kendine almış, “En güzeli hissettiğini söyleyebilmek.” diyen, karakteri oturmuş, ne istediğini bilen, hayattan da korkmayan bir kadın.

Aslında absürt olan bir durum yok ancak insanların genelinde yalnız kalma korkusu vardır. Bazı insanlar yalnızlığa alışmışlardır, kendilerine yetebiliyorlardır, kendileri ile mutludurlar, huzursuzluğu sevmiyorlardır.

Bu, tamamen tercih meselesi. Yalnızlığınızla mutluysanız, kendi kendinize yetebiliyorsanız, insanlara çok fazla sohbet, duygusal anlamda vs. çok fazla ihtiyaç duymuyorsanız kendi kendinize sizin tercihinizdir. Böyle mutlusunuz demektir. Yalnızlık, her insanın kaldırabileceği bir durum değil. Dışarıdan absürt karşılanması normal, çünkü herkesin başarabileceği bir şey değildir.

Bu konuda insanla alakalı her şeyde olduğu gibi kesin bir görüş birliği yok. Ama çeşitli teoriler var.

Bir çocuk ne kadar iyi bir aile ortamında, toplumda büyürse o kadar suça meyilli olmuyor ancak yaşadığı çevrede, ailede suça karşı gerekli tedbirler uygulanmıyorsa çocuk suçu normal karşılıyor. Bence kişinin suç işlemesinde bir dış faktörler etkilidir, iki iç faktörler etkilidir. Bence bunun oranı %50'ye %50'dir. Yerine göre hatta iç faktörler daha önemlidir.

Hangi şartlarda, hangi ortamlarda büyümüş olursanız olun ve neyin suç olup olmadığını anlamışsanız artık, kendi kendinizi kontrol etmek sizin görevinizdir.

Kendilerini kontrol edenler iyi yerlere gelirler, kontrol edemeyenler de sistem tarafından cezalandırılırlar. Her zaman ettiğinizi biçersiniz.

Olay sabah sporu, akşam sporu şeklinde bakmak farklı bir bakış açısı. Antrenmanın içeriğine göre yaktığınız yağ miktarı şekillenir.

• Sabah aç karnına yapılan, eğimli yüzeyde tempolu yürüyüş fazla yağ yaktırır.
• Akşam yapılan sporlarda ise şöyle bir durum söz konusu; zaten enerji rezervlerinden çok fazla enerji kullanılmış olduğu için kişinin sabah yapacağı antrenman performansına ulaşması zor.

Sabahları; ortalama 4-6 km’lik, içine eğim ve farklı değişkenler katılabilen bir yürüyüş yapan kişilerin yağ yakım oranları yüksek. Akşam yapılan yürüyüşlerde ise doğru besinler tüketilmemiş olabiliyor, bu sebeple verim düşebiliyor.

Dolayısıyla sabah aç karnına eğimli alanda yapılan yürüyüşler size daha çok yağ yaktırır.

Hayatımızda bizim için önemli değerlerimiz vardır. Değerlerinizi kaybettiğinizde ne olur bir düşünün? O kaybettiğiniz değer, basitleşir değil mi? Onun artık hiçbir önemi kalmaz. İşte çiftler arasındaki problemler de böyledir. Yani çözülmemiş problemler; sırtta ağır bir yük olarak taşınır.

Sürekli ayrılıp barışınca, var olan esas problemler laçkalaşıyor. İlişkiyi dehşet derecede yıpratan bir olaydır bu. Bu durumdan kesinlikle uzaklaşılması gerek. Çünkü maalesef bu tür ilişkilerin sonu gelmiyor. İki taraf da çok yorgun düşüyor, kendini kötü hissediyor. Eğer ilişkinizin güzelliklerle devam etmesini istiyorsanız; elbette problemler olur ama çözüm odaklı ve birbirinizi dikkate alarak yaklaşmanız gerekiyor.

Sevgiyle kalın.

Meditasyon yaparken uykuya yönelme ihtiyacı çok normal. Çünkü meditasyon yaparken vücut gevşemeye başlıyor. Bu da doğal olarak uyku halini getirebiliyor. Meditasyon için şu söylenir; uyku düzenini düzenler. Aynı zamanda parasempatik sinirleri aktif ettiği için uyku halini getirir.

Eğer yoga yaparken uykun geliyorsa; bırak sırt üstü yat. Bırak otururken gözlerini kapat. Ama meditasyon yapmaya devam et. Bak bakalım nasıl gelecek. Meditasyon yaparken uykunun gelmesi sana daha iyi dinlenebilir misin onu hatırlatıyor.

Tabii ki sadece yüzerek kilo verebilirsiniz. İmkanınız varsa her gün bol bol yüzün. Ne zaman siz aldığınız kaloriden fazlasını yakmaya başlarsanız; o zaman kilo verirsiniz. Bu gerçekten çok basit bir hesap. 1 saat yüzerek ortalama 600 kalori harcarsınız. Bu aslında sizin vücut kitle endeksiniz ile ilgili. Benden daha kilolu bir insan, benimle aynı egzersizleri yaparsa benden daha çok kalori yakar.

Benim vücudum, kilolu bir arkadaşa göre daha fazla kalori yakıyor. Sebebi şu; benim vücudumda kas oranı yüksek ve bu da yağ yakımını hızlandırıyor. Pasif dediğimiz kalori yakımı, bende daha yüksek oluyor.

Bol bol yüzün, tüm enerjinizle yüzmeye çalışın. 600 kaloriye kadar 1 saatte yakarsınız.

Dümdüz bir karın için beslenme, %60 paya sahip

. Bol bol sebze tüketmelisiniz. Çünkü sebzeler az kalorili ve bol volumelü olduğu için sizi tok tutuyorlar. Sebzelerde bol lif ve vitamin var.

• Öğünlerinizde kendi hazırladığınız salataları tercih edebilirsiniz. Peynir, ceviz gibi canınızın istediği şeyleri salatanıza katabilirsiniz.
• Bakliyat tüketimi de ihtiyacınız olan proteini almanız için çok önemli. Proteinler kas yapımında çok etkililer.
• Su içmeyi unutmayın.

Beslenme %60 etkili demiştik, genetik de %10 etkili. %30 ise antrenman yani spor. Karnınızı düzleştirmek için kardiyo yapabilirsiniz. Mesela tempolu yürüyüş olabilir. Dans edebilirsiniz, çocuğunuzun peşinde koşabilirsiniz hiç fark etmez yeter ki nefes nefese kalın, işte o zaman kalori yakmış olursunuz.

• Mekik ve plank hareketlerini de her iki günde bir en az 10 dakika bölgesel çalışma yapın, haftanın 5 günü en az 50 dakika kardiyo yapın.
• Onun dışında sağlıklı beslenin.
• Bol bitki çayı tüketin.

Bunların hepsini bir arada yaptığınızda sonuçlarını alacaksınız.

Geçmişte yaşanan olumsuz ilişkiler, insan üzerinde olumsuz etkiler bırakabiliyor. Sebebi; haksızlığa uğradığınıza inanmak, elinden geleni yapmadığına inanmak, onunla geçirdiğiniz güzel günleri başkalarıyla yaşamayacağınızı düşünmek gibi olumsuz düşünceler kişiyi rahatsız edebiliyor.

Bunun sebebi de; nasıl sağlam bir birliktelik başlatmak önemliyse yine ilişkiyi sağlam bir şekilde bitirmek gerekiyor. Yüzleşme olmadığı sürece askıda kalan bir sürü olay zihninizi meşgul eder. “Keşke ve acabalar” peşinizi bırakmaz.

Onunla ilgili haberler almaya çalışmayın, bu sizi daha çok rahatsız eder. Zihninizde sürekli farklı düşünceler beslenir durur. Unutmakta zorlanırsınız. Durum böyle giderse de takıntı durumu meydana gelir.

Kendinizi işinize, ailenize, kendinize veremezsiniz. Yani siz kendinizi tamamen unutmuş olursanız. Ondan gelecek en ufak bir hamleyi beklersiniz. O yüzden yüzleşmeleri ayrılırken de masaya yatırın. Herkes eteğindeki taşı döksün. Kötü günlerin yanında güzel günler de hatırlanırsa; sorgulama süreci o kadar azalır.

Daha sonrasında onu lütfen takip etmeyin, merak etmeyin. Kendinize süre tanıyın.

Sevgiyle kalın.

Kötü demeyelim de zorlu bir süreçtir diyebiliriz. Çünkü annesine bağlı olan insanlarda; annesi ile duygu ve düşüncelerini paylaşmazsa rahat edememe bir eylem gerçekleşir.

Annesi ile yaşadıklarını paylaşma, annesinin onayını alma, duygu ve düşüncelerine daha çok güvenme karşısındaki insan için olumsuz etkiler yaratır. Partneriniz kendini değersiz hissedebilir. Sürekli annenin hayatında olduğunu düşünerek, kendisinin arka planda kaldığını düşünebilir.

Çiftler sınırları koyup, buna uyabilirlerse hiçbir problem olmaz. Ama sınırları koruyamadığı zaman kişi birlikte olacağı kişinin annesine benzemesini istiyor. Onun gibi yemek yapsın, davransın vs. gibi. O yüzden dengeleri sağlam kurmada çok fayda var.

Sevgiyle kalın.

Uzun süre spora ara verdikten sonra yeniden spora başladıysanız; ortalama 24-48 saat arasında kaslarınızda kramplar sezinlersiniz.

• Stretchting (esneme) uygulaması kramplarınızı geçirmek için uygulayabileceğiniz ana uygulamaların başında geliyor. Yapılan antrenmanın sonunda kendinize ayıracağınız 5-10 dakikalık sürede vücudunuzu esnetmeye yarayan belli bir hareketler zinciri aslında.
• Sadece kendi başınıza değil de başka biri yardımıyla daha zorlayıcı stretchting uygulamaları yaparsanız; ağrılarınızın daha çabuk geçtiğini görebilirsiniz.
• Takımlarda antrenman yapan sporcuları görürsünüz; genellikle atletik performans uzmanlarının yardımıyla spor yaparlar. Esnemenin uzman kişilerle birlikte yapılması çok önemli. Yoksa yarar sağlayacakken, zarara döndürmek de mümkün.
• Yaklaşık 3-4 yıldır uygulanan "myofascial release" adı altında bağ dokuda oluşan hasarı kaldırmak için uygulanılan bir yöntem var. Türkçesiyle köpük silindir olarak bilinen bir ekipmanla özellikle bacak bölgesindeki kaslar onarılmaya çalışılıyor. Bu ekipmanla yapılan egzersizlerin tamamına da myofascial release denmiş. Bunu uygulayarak spor sonrası ağrılarınızı aslında stretchtingten daha kolay bir şekilde ortadan kaldırabilirsiniz.
• Ağrılarınızın 48-60 saat arasında geçmediği durumlarda ise; doktor kontrolünde jel, tablet uygulaması yapılırken; 18 yaş altı sporcularda da ibuprofen kullanarak o ağrıları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.
• 
  

Bu konuyla alakalı birçok kitap vs. var ama ben kendimden yani yaşanmışlıklardan yola çıkarak bu soruyu cevaplamak istiyorum.

• Öncelikle çok iyi bir fikriniz olacak.
  
• Çok iyi bir motivasyonunuz olacak, kafayı kırmış olmalısınız.
  
• Kendine “Ben, bu işte başarılı olacağım ve para kazanacağım.” demelisiniz. Bu arada stratejik planlamanızı çok iyi yapmanız lazım.
  

İşe başlamadan önce bu stratejiyi tamamlamanız şart. Ondan sonrasında harekete geçebilirsiniz.

Ben sadece evde antreman yapıyorum ve gayet fitim. Ben yaptıysam, siz de yaparsınız. İlk günlerde sadece squat yapabilirsiniz mesela. Önemli olan burada devamlılık.

Haftanın her günü spor yapmalısınız, bu zamanla sizde alışkanlığa dönüşüyor. 1 hafta spor yapmaya başladıktan sonra; her şey değişmeye başlayacak. Sağlıklı beslenmeye başladıktan sonra, spor size eğlenceli gelmeye başlayacak. Devam ederseniz; “Aa, sen kilo mu verdin?” gibi iltifatlar almaya başlayacaksınız. Bir başladıktan sonra beslenmeye de dikkat ederseniz çok güzel sonuçlar elde edersiniz.

Yoksa araya günlük işler girebiliyor. Spora başladıktan sonra devamı gelirse, güzel sonuçlar alırsınız.

Hukukumuzda; bakım, yardım, tedbir, yoksulluk ve iştirak olmak üzere birden fazla nafaka türü vardır. Boşanma davalarında en çok yoksulluk ve tedbir nafakası ile, bir de velayete bağlı olarak iştirak nafakası ile karşılaşmaktayız. Türk Medeni Kanunun 175. Maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha fazla olmamak şartıyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka hükümlüsünün kurusu aranmaz.” denmektedir.

Bizim için önemli olan şey; kişinin yoksulluğa düşecek olması, kusurunun olmaması ve yine karşı gücün mali durudur. Bunlara göre nafaka istenmesi mümkündür. Nafaka talep edin eşin, karşı tarafa ağır hakaretler etmesi, başka biriyle yaşıyor olması vb. durumlarda nafaka talep edilemeyeceğini söylememiz mümkündür. Ancak kusurun nafaka hükümlüsüne göre daha az olması biz avukatlar için yeterlidir.

Burada dikkat edilecek diğer bir husus; nafaka hükümlüsünün yaşamını idame ettirebileceği bir miktarın nafaka olarak belirlenmesi gerekir.

Nafaka yükümlüsünün askerlik görevini yapması, hükümlü olması gibi durumlarda nafakadan muaftır. Nafaka talep eden kişinin çalışıyor/çalışmıyor olması, nafaka talebine etki etmemektedir. Nafaka talep eden kişi daha yüksek maaşlı işte çalışma şansı varken, düşük maaşlı işte çalışıyorsa Yargıtay kararına göre; nafaka belirlenmesini olumsuz etkiler. Nafaka genellikle nafaka yükümlüsünün maaşının ¼’ü oranında belirlenmektedir.

Taraflar anlaşmalı boşanacaklarsa; tarafların nafaka miktarını kendi isteklerine göre belirlemeleri mümkündür. Önemli olan onların anlaşmalarıdır. Yoksulluk nafakası süresizdir, iştirak nafakasının çocuk ergin oluncaya kadar olduğunu belirtelim. 

Bir erkeğin sevgilisi veya eşini aldatması ve karşı tarafın da bu durumun farkında olması onu oldukça zor bir duruma düşürür. Özellikle hiçbir taraf için geri dönüşü yoktur.

Aldatan erkek her iki taraf için de yanlış yapmıştır. Öbür insana da sevgilisine de yalanlar söylemiştir. Böyle bir hayatın içerisine girdiğinde de artık hayatı sürekli yalanlarla devam etmektedir.

Bir insanın hayatında yanlışlar başladığında nerede biteceğini kestirmek zordur;

İki tarafın da kaybedilmesi çok büyük bir olasılıktır. Yalan söyleyen ve yalan söylediği anlaşılan bir erkeğin, biz iki taraf için de geçmişe geri dönmesini mümkün görmüyoruz.

Kendisi her şeyin eski haline döneceğini zannetse bile bir süre sonra illa ki ilişkiler bozuluyor, kişi aldatılan tarafça reddediliyor, dışlanıyor, tekrar yalan söyleyeceği düşünülüyor ve eski yaşantısına geri dönemiyor.

Aslında yanlış yapan insan bu yanlışı sadece başka insanlara yapmıyor, kendine de yapıyor. Yalan söyleyen birinin hayatı eskisi kadar güzel devam edemiyor.

Bunun için yalan söyleyen bir insan aslında kendini kandırıyor ve hiç kimseye geri dönemiyor.

Bir erkeğin sevgilisi veya eşini aldatması ve karşı tarafın da bu durumun farkında olması onu oldukça zor bir duruma düşürür. Özellikle hiçbir taraf için geri dönüşü yoktur.

Aldatan erkek her iki taraf için de yanlış yapmıştır. Öbür insana da sevgilisine de yalanlar söylemiştir. Böyle bir hayatın içerisine girdiğinde de artık hayatı sürekli yalanlarla devam etmektedir.

Bir insanın hayatında yanlışlar başladığında nerede biteceğini kestirmek zordur;

• İki tarafın da kaybedilmesi çok büyük bir olasılıktır.
• Yalan söyleyen ve yalan söylediği anlaşılan bir erkeğin, biz iki taraf için de geçmişe geri dönmesini mümkün görmüyoruz.

Kendisi her şeyin eski haline döneceğini zannetse bile bir süre sonra illa ki ilişkiler bozuluyor, kişi aldatılan tarafça reddediliyor, dışlanıyor, tekrar yalan söyleyeceği düşünülüyor ve eski yaşantısına geri dönemiyor.

Aslında yanlış yapan insan bu yanlışı sadece başka insanlara yapmıyor, kendine de yapıyor. Yalan söyleyen birinin hayatı eskisi kadar güzel devam edemiyor.

Bunun için yalan söyleyen bir insan aslında kendini kandırıyor ve hiç kimseye geri dönemiyor.

Anlaşılmak yerine olay çok farklı yerlere gidebiliyor. İletişimde net olunduğu zaman; olaylar toparlanabiliyor. Kadınları mutlu etmek, gerçekten zor değil. Siz ona ilgi, şefkat verdikçe o da size karşılığını fazlası ile verecektir.

Kadın; kararlılık, istikrar, güven, dürüstlük ister. Bunlar olmadığı zaman ilişkiye şüpheyle bakar. Sevgiye, şefkate her zaman açık olan ve bunu da fazlasıyla karşıya verebilecek varlıklardır.

Huzurla kalın.Genel olarak kadınları anlatmak istiyorum. Kadınların içten içe çığlık attığı bir durum vardır: ‘Lütfen benimle ilgilen. Benim varlığımı hisset, ben de senin varlığını gerçekten hissedeyim.’ ilgi deyince sürekli yazışmak vb. olayları değil; ciddi anlamda güven verecek bir ilgiden bahsediyorum. Kadın, sırdaş olarak güvenmek ister. Kadın sevildiğini bilerek güvenmek ister. Bu, her yerden bir bütündür.

Eğer güven oluşmazsa, kadın gitmek ister. Endişeler meydana gelir. Kadına ufak bir hediye alarak, onu düşündüğünüzü belli edebilirsiniz. Bir çiçek ile onu düşündüğünüzü belli edebilirsiniz.

Kadın ve erkek zihniyeti çok farklı olduğu için, yanlış anlaşılmalara çok meyil veriliyor.

Hepimizin birer geçmişi vardır ama bizi biz yapan geçmiş ve bizi bizden alan geçmiş olarak ikiye ayrılır. Bizi biz yapan geçmiş; adımız, sanımız, ismimiz, var oluşumuzdur diyebiliriz. Ama bizi bizden alan geçmiş nedir?

Zamanında yapılan hatalar, keşkeler, ahlar, vahlar… Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve mükemmel olamayacağımızı kabul etmeliyiz. Hepimiz geçmişimizde hatalar yapmışızdır. İstemediğimiz durumlarla karşılaşmışızdır, haksızlığa uğramışızdır. Geçmişi düşünüp, şu anımızı mahvediyoruz.

Başarıya değil, başarısızlığa doğru geri adım atıyoruz. İlerlemek için geçmişin kapağını kapatmamız lazım. Hatalarımızla kendimizi sevebilmemiz, hatalarımızdan ders çıkarabilmemiz lazım. Bunların bize kattığı tecrübelerden güzel şekilde faydalanmamız lazım.

Geçmişi hazmetmelisiniz, kendinizle yüzleşmelisiniz. ‘Ben hata yapmış olabilirim.’ diyerek kendimizi sevelim. Böylece yaşadığımız ana odaklanıp, gelecek kaygısından da kurtulmuş oluruz.

İsim değişikliği davası, ismin düzeltilmesinden farklıdır. Eğer ki ismin kaydedilmesi sırasında basit bir yanlışlık söz konusu ise, harf hatası vb. varsa; ismin düzeltilmesi davası açılması gerekmektedir. Ama kişi isminin değişmesini istiyorsa isim değişikliği davası açılması gerekir.

Bunun için de başka isimle tanındığını ispat etmesi yeterli olacaktır. Ya da gülünç bir ismi var ise yine bunu da ispat etmesi gerekecektir. Davasını, ikametgahının bulunduğu asliye hukuk mahkemesinde açacaktır. Yani görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, yetkili mahkeme kişinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Dava, bir dava dilekçesi ile açılır. Akabinde de maksimum 1-1.5 yıl içinde bu dava sonuçlanacaktır.

Yoganın diğer egzersizlerle kıyaslığında görüntümüzde belirgin bir değişiklik sağlamayacağını düşünürüz. Fakat fitness vb. diğer egzersizleri yaptıkça da kilo vereceğimiz kesin değil. Daha sağlıklı, sıkı olmak ve fit görünmek için bu egzersizleri yapıyoruz. Benzer bir şey de yoga için geçerli.

Fakat bu, %100 kilo verdirecek diye bir garanti yok. Vücutta şekillenmeyi egzersiz ile birlikte %80 yediklerimiz sağlar. Yoga şöyle kilo verdirir; duygusal olarak yeme bozuklukların varsa bunu düzeltir. Çünkü kendinle olan bağını derinleştiriyor. İntrosepsiyon dediğimiz organlarımızın ihtiyacı olan şeyleri iletme yani sizin bedeninizle kurduğunuz ilişki var. Bunu, yoga sağlıyor. Diğer sporlar sağlamıyor.

Her sporda olduğu gibi yogada da rutin oluşturabilmek çok önemli. Haftada en az 2-3 gün yoga yapmalısın. Ancak beslenmenin çok önemli olduğunu unutma. Yani kısaca; yoga zayıflatır. Yoga ile birlikte yediklerine dikkat etmen şartı ile.

KizlarSoruyor.com Bi'Bilenlerinden Avukat Ayşe Acar Umut, "Sosyal medya üzerinden hakaret suçu davası nasıl açılır? Süreç nasıl işler?" sorusunun cevabını veriyor. 

Geçtiğimiz hafta başlayan Sevgililer Günü Sembol Çifti anketimiz nihayet sonuçlandı. Siz de, Bilal Özcan'ın yorumları ile Sembol Çift anketinin sonuçlarını dinleyebilir, topluluğumuza katılıp yorumlarınızı iletebilirsiniz.

Geleneksel KizlarSoruyor Sevgililer Günü Anketimiz hazır "Yaşadıkları Aşkla Kalplerimizi Isıtan, Bu Yılın Sembol Çifti Olmalı!" dediğimiz sevgilileri derledik, adaylarımızı sevgili Bi'Bilen'imiz magazin duayeni Bilal Özcan'a 4 finalist belirlemesi için ilettik. Yaşadıkları güzel ilişkileriyle insanları aşka özendiren, huzuru birbirlerinde bulan, aşklarını sosyal medyadan da haykırmayı unutmayan bu güzel çiftleri hepimiz çok beğeniyoruz. Bu ünlü çiftlerden birini 2021'in Sevgililer Günü Sembol Çifti olarak seçmek için sizin tercihinize sunuyoruz.  İşte adaylarımız:  

• Birbirlerini sonsuza kadar sarılma sözü veren Nesrin Cavadzade - Gökhan Alkan 
• Aşklarını kamyon dolusu güller göndererek gösteren Hadise - Kaan Yıldırım 
• Uzak mesafeden aşklarını doludizgin yaşayabilen Ebru Şahin - Cedi Osman 
• Her alanda birbirlerine destek olup sarmalayan Yasemin Şefkatli - İdo  

Meltem Fakabasmaz, KizlarSoruyor topluluğu için "Anksiyete Krizleri Nasıl Geçer? Anksiyete ile Savaşmanın Doğal Yöntemleri Nelerdir?" sorusunu cevaplıyor. 

Amerika’da squatoloji bir ders. Totalde yaklaşık 72 kredi alan bir öğrencinin; 41 kredisi squatoloji dersinden geliyor. Çünkü squat hareketi aslında bebekler üzerinde incelenmiş ve insanoğlunun kendi davranış biçiminde var olan bir egzersiz.

• Siz ne kadar doğru squat yapabiliyorsanız; aslında o kadar genç yaştasınız.
• Bu formu koruyabilmenin en kolay yolu ayak bileklerinizi kendinize çekebilmeniz. Kalçanızı oturduğunuz evrede sağa sola, dizlerden yana ne kadar bükebildiğiniz ve sırtınızı kalçanızla ne kadar senkron hareket ettirebildiğiniz önemli.
• Tabii anlattıklarım size karmaşık geliyor olabilir. Squat inanın göründüğü kadar kolay bir hareket değil.
• Squatı doğru bir formda öğrenmek çok önemli. Squat kesinlikle yanınızda performans antrenörü olmadan öğrenilebilecek bir hareket değil. Çünkü bu bir davranış biçimi, bu işten çok iyi anlayan biriyle yapmanız gereken.
• Dünya parametrelerine baktığımızda; squatı öğrenme süresi 6 ders saatidir.
• Squatı öğrenmek zor ama bu sizi yıldırmasın. Squat dünyanın öğrenmesi en elzem 3 hareketi arasında yer alıyor.
• Etkisini ne kadar sürede göreceğinize gelirsek; sizin squatı ne kadar sürede öğrendiğiniz, ne kadar bacak antrenmanı çalıştığınız, beslenme vs. etkilidir.

Özellikle atletik performans antrenörleri ile benim yapabileceğim en büyük tavsiye; bu tarz beslenme ve diyetetik konularını kesinlikle bizlerle ya da kişisel koçlarla konuşmamanız. Çünkü bizim uzmanlık alanımızda spor var. Diyetisyenler ise; bir insanın / bir sporcunun beslenmesi ile ilgilenir.

Bu konuya farklı bir yaklaşımla geldim. Sporcu beslenmesi uzmanı olan Bi’bilen Zehra Bora hocam ile karşılıklı bu konuyu konuştuk. Kendisinden sizler için çok elzem bilgileri alarak, bu soruyu cevaplayacağım.

• İlk olarak güne başlarken; yumurta tüketin. Haşlanmış yumurtanın sayısını sizler belirleyebilirsiniz.
• Yağ ve tuz oranı düşük olan lor peyniri kahvaltıda tüketilebilir.
• Taze limon sıkılmış mevsim sebzeleri, yeşillikleri yine kahvaltıda tüketilebilir.
• Avokado ve cevizi de kahvaltımdan eksik etmem. Bu ikisi de kesinlikle sporcu kahvaltılarında bulunmalı.
• Zeytin sevenler için özellikle; tuzsuz yeşil zeytin bulundurabilirsiniz.
• Bitki çayı tüketmiyorsanız; mevsiminde olduğumuz narenciye sularını sıkıp, tüketebilirsiniz.

Boşanma sonrası erkekler, kadınlardan daha farklı olarak hayata adapte olamazlar. Özellikle erkeklerde boşanma sonrası alkol ve madde kullanımının arttığı, depresyonun da geçmişe göre arttığı gözlemlenir. Çünkü erkekler kendi başlarına ayakta durmakta zorlanırlar.

Sosyal ilişkilere de giremezler. Kadınlar çok daha rahat sosyal ilişkilere girerler. Erkekler hayatın içerisinde yalnızlığa gidebilirler. Tabii ki bu erkeğin yapısı ile de ilgili.

• Erkekler yalnızlaştığında; intihar riski artabiliyor ve beklenen yaşam süresi de kısalabiliyor.
• Erkeklerde boşanma sonrası birtakım kronik hastalıklar da görülebiliyor.
• Ayrıca yapılan araştırmalarda depresyon ve kaygı bozuklukları oranının da çok daha arttığı gözlemlenmiştir.
• Boşanma sürecinde yaşananlar; kişinin kişisel özelliklerine ve yaşantısına göre değişiklik gösterir.

Yoga ve NLP Uzmanı Meltem Fakabasmaz, KizlarSoruyor'da "Stresi, olumsuz düşünceleri, içsel sıkıntıları nasıl yenebiliriz?" sorusunu cevapladı.

Öncelikle yapman gereken; stresin temelini çözmek. Eğer sen, stresin temelini oluşturan şeyden zihnini arındırmazsan; seni streslendirecek şeyler yine aklına gelecek. Yapman gereken; zihnindeki zararlı otları temizlemek ki, yararlı otlara alan açılsın.

Elvin Levinler, KizlarSoruyor topluluğunun Elidor by Elvin Levinler ürünü hakkında merak ettiklerini cevapladı!

• Elidor by Elvin Levinler fikri nasıl ortaya çıktı?
• Elvin, en çok neyi seçerken zorlandı? 
• Cilt için güzellik tüyoları neler?
• Elidor by Elvin Levinler projesini ilk kez kiminle paylaştı? Tepkiler nasıldı?
• "Benim Elidorum" demek, Elvin Levinler'e göre nasıl bir his? 
• Saç Kremi ve Süper Saç Kremi arasındaki fark ne?
• Sürekli pozitif ve enerjik olmanın yolları nedir? Elvin'in tavsiyeleri nelerdir?
• Hacimli saçlar için en güzel saç modelleri Elvin'e göre hangileri?
• Süper Saç Bakım Maskesi hangi sıklıkla kullanılmalı?

Yoga & NLP, Meditasyon ve Nefes Terapisi Uzmanı Meltem Fakabasmaz, "Meditasyon Nedir? Meditasyon Nasıl Yapılır?" sorularını cevaplıyor.

ICF Koçu, Uzman Eğitmen, Konuşmacı ve Yazar, Algı Yönetimi Uzmanı Aydın Serdar Kuru, "Entelektüel Ne Demek?" sorusunu cevaplıyor.

Entelektüel; aklını, rasyonaliteyi önde tutan insan anlamındadır. Zamanla daha çok kültürlü, belli alanlarda bilgi sahibi kişiler için kullanılmaya başlanmıştır.

Toplumda farklı anlamlarda kullanılsa da entelektüellik, çok önemli bir şeydir;

• Bir toplumda entelektüel sayısı ne kadar fazlaysa o toplum ileriye gider.
• Çok kitap okunarak entelektüel olunacağını düşünmüyorum. Entelektüellik hayata bakıştır.
• Bol gözlem yaparsınız, yeni yerler gezersiniz vs. kendinize bir hayat felsefesi oluşturursunuz. Bu hayat felsefesi hem size hem de başka insanlara faydalıdır. Bilinilmeyen bir konuda hava atmak, entelektüellik değildir. Entelektüellik zaman ve sabır meselesidir.
• Her ne iş yapıyorsanız o alanda bilgili olursunuz, örnek olursunuz, faydalı olursunuz ve sizin gibi insanların sayısı ne kadar fazla olursa toplumunuz o kadar ileriye gider.
• Gerçek entelektüel nerede nasıl davranılması gerektiğini bilir, kısaca kendini bilir.

ICF Koçu, Uzman Eğitmen, Konuşmacı ve Yazar, Algı Yönetimi Uzmanı Aydın Serdar Kuru yanıtlıyor:

Yalanın kötü bir şey olduğunu hepimiz bilsek de zaman zaman yalan söyleyebiliyoruz. En iyisi hiç yalan söylememek ancak bunu yapamıyorsanız da kimseye zarar vermeyecek türden yalanlar söylenmeli.

Bazı insanlar yalan söylemeyi yaşam şekli haline getirmiştir.

Yalan söylemenin birçok sebebi vardır;

1. Baskıcı bir ailede yetişmiş ve yalan söylemeyi kurtuluş mekanizması olarak görmüştür.
2. Ya da kişinin olmak istediği bir kişilik vardır ancak gerçekte o kişinin niteliklerine sahip olacak iradesi yoktur ama o kişidir gibi davranır, başkalarını da kandırır.
3. Bir de bilinçli olarak insanlara zarar vermek için yalan söyleyenler vardır. İnsanda davranış değişikliği içinden olur. Kişi yalan söylememek için kendisi karar vermelidir.

Kendisini yalan söylemekten alıkoyamayan yakınınız için şu taktiği uygulayabilirsiniz;

• “Ben senin çok namuslu, dürüst bir insan olduğunu biliyorum. Dürüst bir insana bu davranışı yakıştırmıyorum.” diyerek sürekli pozitif yüklemede bulunun.
• Bu pozitif yüklemeye de çoğu insan karşılık verecektir, bir süre sonra kendilerine “Evet öyleyim.” diyerek ona göre davranmaya başlayacaklardır.

Ancak tabii ki herkes için etkili bir taktik olacağını düşünmüyorum, bazı insanlarda yalan söylemek kronikleşmiştir.

Elinizden geleni yapın, eğer sonuç alamazsanız evrene sürekli negatif enerji yayan kişilere yaptıkları dönecektir ve zor yoldan yalan söylemenin kötülüğünü öğrenecektir. Bu tip insanlarla çok fazla temas kurmayın.

İnternetten para kazanmanın birçok yolu var. Genelde “internetten para kazanma” denildiğinde, bir kerelik bir iş yapılacağı ve düzenli gelir sağlanacağı düşünülüyor ancak maalesef öyle değil. İnternetten para kazanma başlı başına bir iştir. Mesai ve emek harcamanız gerekir.

Öncelikle 2013 yılında çeşitli blog ve haber siteleri oluşturdum, sonrasından bunlar ile Adsense başvurusu yaptım. Sitelerimdeki reklam gösterimi ile para kazanmaya başladım.

Ben, Adsense onayını yaklaşık 3 ayda aldım. Bir blog ve site açarak, sonrasında da Adsense başvurusu yaparak para kazanabilirsiniz arkadaşlar ancak çok fazla trafiğe ihtiyacınız var.
En çok aranan konularda içerik üretirseniz mesela haber siteleri ile rekabet ediyorsunuz ve eziliyorsunuz, Google aramalarında 4., 5. sayfalarda yer alıyorsunuz. Niş konular bulmalı ve bu konularda yayın yapmalısınız.

Satış ortaklığı dediğimiz sistemde; Admitad gibi bir platforma gidiyorsunuz web sitenizi, sosyal medya hesaplarınızı vb. buraya tanıtıyorsunuz. Onay aşamasından geçiyor ve onay alırsanız da burada satışa başlayabiliyorsunuz.

Sosyal medyada ürün satarak para kazanabilirsiniz. Şirket kurmanız elbette gerekli burada ancak geliriniz çok yüksek olmadıkça maliyenin takibine girmiyorsunuz.

Büyük bir sosyal medya hesabınız varsa sponsorlu içeriklerden para kazanabilirsiniz. Firmalar sizden bir ürün tanıtmanızı istiyorlar ve sosyal medya hesaplarının büyüklüğüne göre de size belli bir ücret ödüyorlar.

Bazı siteler görev karşılığı cüzi miktarlarda para verirler. Cep harçlığınızı çıkarabilirsiniz.

• Bunlardan birincisi e-ticaret ki oldukça zorlayıcıdır, sağlam bir danışmanlık hizmeti almanız gerekir. Tabii ki sermaye de gerekir.
• Bir de yeni bir proje bulup, bunu internet ortamında hayata geçirerek para kazanabilirsiniz. Buna örnek olarak Airbnb’yi verebilirim. Uber de benzeri bir platform. Türkiye’de örnek verecek olursak Yemeksepeti’ni verebilirim.

Size tavsiyem; cep harçlığı boyutunda internetten para kazanmaya başlayın. Makale yazabilirsiniz. Günümüzde içerik çok önemli. İçerik yazan insanlara ihtiyaç var.

Anlayacağınız internetten kazanmanın birçok yolu var ve "kazanmak mümkün değil" diyenlere aldırmayın. Çünkü ben 2013 yılından beri anlattığım hemen her şeyden para kazanıyorum.

Kişisel gelişim konsepti ile baktığınızda egoizm çok geniş bir kavram.

Egoist ise bencil yani; her zaman sadece kendini düşünen demek. Evet, bencillik kötü bir şey ancak kişinin sadece çevresini düşünmesi de bencillik kadar kötü bir şey.

Her durumda önce kendimizi düşünmeliyiz o zaman çevremize fayda sağlayabiliriz. Bazen kafamız karışıyor ve başkalarını mutlu etmek için çok fazla efor harcıyoruz.

Önce "ben" demek, benci olmaktır. Benci olan kişi önce kendini, sonra da çevresini düşünür. Dengeli hareket eder.

• Bir insanı bencil olarak etiketlemeyin, olumlu yaklaşın.
• Herkes zaman zaman bencil olabilir. O kişiye, size yaptıklarının üzerinizdeki etkisini söyleyin ve uzlaşmacı olun.
• Çoğu insan, bencil insan ile yüzleşmiyor ve kişinin yaptıklarını içine atıyor. Arkasından söyleniyor. Konuştuğunuzda belki onun da empati kurmasını sağlayabileceksiniz, onlara bir fayda sağlayabileceksiniz.

Yapabilecekleriniz bundan ibaret çünkü bencillik kişilerin kendi seçimi. Kendi özgürlük alanımıza biri girdiğinde onu medenice uyarmalıyız. Olmuyorsa da onu hayatınızdan çıkarma adımını atabilirsiniz.

Hayatta yapılacak her zaman bir şey var. Bencil insanlarla da böyle bir strateji ile onlarla ortak noktaya gelmeyi deneyebiliriz.

Spor Antrenörü Erhan Kara, evde sağlıklı ve fit kalmak hakkında en sık sorulan soruları KizlarSoruyor.com için yanıtladı.

• Bel bölgesi yağları için egzersiz önerileri nelerdir?
• Bacak inceltmek için hangi hareketleri yapmalıyız?
• Mobil egzersiz uygulamaları ile kilo vermek mümkün mü?
• Gebelikte alınan kilolar doğum sonrasında nasıl verilir?
• Göğüs sarkmaları spor ile giderilebilir mi? Göğüs sarkmasına karşı hangi egzersizler yapılmalı?
• Kilo almak için spordan uzak mı durmalı?
• Kalpteki küçük batmaların sebebi nedir? Kalbe bıçak batması hissi neden oluşur?
• Kas kütlesi nasıl arttırılır?
• Bacakları geliştirmek için hangi egzersizleri yapmalı?
• Kolayca kas yapmak mümkün mü?
• Her erkek six packs yapmalı mı?
• Kadınların vücut geliştirme yapması
• Selülitlerden nasıl kurtulabiliriz?
• Kim Kardashian poposu nasıl yapılır?

Siz de Erhan Kara'ya hemen soru sormak için topluluklarımıza hemen ulaşın: 

Holistik Astrolog Duygu Demir, Harvard Üniversitesi'nden psikoloji dersleri, astroloji, yoga, hermetik felsefe, aile dizilimi, kuantum drama, theta healing gibi birçok alanda aldığı eğitimleri birleştirerek bütünsel bir bakış açısı ile holistik astrolog olarak çalışıyor.

Moderatör: Çift ve Aile Terapisti, Klinik Psikolog Çağla Altınok

• Burç uyumu nedir, nasıl yakalanır?
• İlişkiye başlamak için en uygun dönemler hangileri?
• İşe başvuru / giriş için en uygun dönemler nelerdir?
• Güzellikle ilgili belli dönemler var mı?
• Hangi burçlarla iyi anlaşırım?
• Partnerim hangi burçtan olmalı?

Klinik Psikolog, Seksolog Mehtap Ak. Nöropsikiyatrist ve Seksoloji Uzmanı Haydar Dümen ile birlikte 2014 yılından beri vajinismus, erken boşalma, kadınlarda orgazm güçlüğü, cinsel isteksizlik, ereksiyon bozukluğu gibi Seksoloji alanında birçok hastalığın tedavisi üzerine çalışmaya devam ediyor. 

Moderatör: Çift ve Aile Terapisti, Klinik Psikolog Çağla Altınok  

• Vajinismus nedir? 
• Vajinismus nasıl tedavi edilir? 
• Vajinismusun nedenleri nedir?
• Orgazm nedir? 
• Orgazm olamayanlar için tedavi yöntemleri nelerdir? 
• Erken boşalma ve sertleşme problemi nasıl önlenir? 
• Erken boşalma sorunu neden kaynaklanır? 
• Erken boşalma nasıl anlaşılır? 
• Evlilik terapisi nedir?

Siz de bu soruların cevabını ve daha fazlasını merak ediyorsanız, iyi dinlemeler.

Ayrıca, platformumuzda Mehtap Ak'a sorularınızı yöneltmek için: