HappilyEverAfter

İster meditasyon uygulamanızı derinleştirmek istiyor ol, ister stresi azaltıp zihinsel ve fiziksel sağlığını iyileştirecek araçlar arıyor ol, bu bölüm beden meditasyonunun gücünden yararlanmana yardımcı olacak değerli bilgiler ve pratik rehberlik sunuyor.

Huzuru keşfetme ve iç huzurun kilidini açma yolunda bana katılın.

Abone olmayı ve bu bölümü beden meditasyonunun dönüştürücü etkilerinden yararlanabilecek arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşmayı unutmayın. Daha dengeli ve huzurlu bir yaşama yolculuk tam da burada başlıyor.

“Başın tepesinde yer alan yedinci (bin yapraklı) çakra, yüksek benlikle buluştuğumuz yerdir. Egomuzun çekim gücünü ve fiziksel dünyaya olan bağlarımızı aştığımızda, bizi gölge benliğimize bağlı tutan hayat derslerini öğrendiğimizde, sonunda gerçek bir mutluluğa ulaşırız. Bu hayati enerji merkezinde dengelendiğimizde; bilgeyiz, açık fikirliyiz, ruhsal bir bağlantı hissine sahibiz ve kendimizi, birbirimizi, gezegeni ve Yaradan’ı bir olarak deneyimleyebiliriz. İşlenmemiş duygular veya travmalar bloke ettiğinde, manevi sinizm, yargılayıcı düşünme veya manevi ilgisizlik ortaya çıkabilir; bilgiyi öğrenmekte ve kavramakta zorluk çekebilir veya diğer inanç sistemlerine açılamayabiliriz.”

Yaptığımız seçimlerin kabulü ile geçmişe dair bir şeyleri farklı seçseydim şu veya bu olurdu algısından sıyrılış. Keşke ve acabalardan vazgeçiş alanı. 

İki kaşın ortasında yer alan “sezgi” çakrası; düşüncelerimizi ve fikirlerimizi geliştirdiğimiz, sezgilerimize, vizyonlarımıza ve hayallerimize doğru açılmaya başladığımız yerdir. Dengelendiğinde mantıklı olanın ötesini görmemizi, daha sezgisel olmamızı, daha sembolik düşünmemizi ve yaşamı daha geniş bir ruhsal çerçeveden görerek hayatımızda anlam yaratmamızı sağlar. İç bilgimize güveniriz ve onun mistik rehberliğini tam bir inançla takip ederiz. Travma üçüncü gözü bloke ettiğinde; duyarsızlık, zayıf görüş, zayıf hafıza, geleceği görmede zorluk, hayal gücü eksikliği, rüyalarımızı hatırlamada zorluk, dogmatik veya katı düşünme olarak kendini gösterebilir. Diğer uçta aşırı hayal kurma veya fantastik düşünme, halüsinasyonlar, sanrılar, saplantılar, konsantrasyon güçlüğü ve kabuslar yer alır.

Boğazın merkezinde yer alan bu “arınma-saflaşma” çakrası; iletişimi, kendini ifade etmeyi, arzularını dile getirmeyi, seçim yapmayı ve yaratıcılığı yönetir. Vishuddha çakra dengelendiğinde sözlerimizin, düşüncelerimizin ve kalp merkezimizin ilham verici ve sevgi dolu uyumunu yansıtmasına izin verir. 

Gerçeği; netlik, şefkat ve güvenle ifade edebildiğimiz zaman en özgün benliğimize kavuşuruz. Aşırı eleştiriye, sözlü tacize, otoriter ebeveynlere maruz kalmanın veya ailenizin karanlık sırlarını saklamak zorunda bırakılmanın sonucu çakranın enerji dengesi bozulur ve kendimizi kendimize yalan söylerken, kendimizin gerçekliğini başkalarından saklarken bulabiliriz. Böyle bir durum; sesimizin kısılmasına, güçsüz olmasına ve konuşmaktan korkmamıza neden olabilir. Sonuçta duygularımızı net ifade etmekte zorlanırız.

Göğsün ortasında yer alan “Sarsılması Zor” çakra, dünyevi ve manevi arasında köprü kurarak, duygusal iyi olma halinin derinliklerini şefkatle keşfetmemize ve başkalarının deneyimlerinde empati, anlayış ve affedicilikle var olmamıza olanak tanır. 

İşlenmemiş duygular veya travma bu çakrayı etkilediğinde; antisosyal eğilimler, geri çekilme, soğukluk, aşırı eleştiri veya kendine ve başkalarına karşı hoşgörüsüzlük olarak kendini ifade eder ve bunların tümü yalnızlık, depresyon, yakınlık, ilişki korkusu hatta narsisizm ile sonuçlanabilir. Yelpazenin diğer ucunda; birbirine bağımlılık, zayıf sınırlar, beklentiler ve kıskançlık ortaya çıkabilir.”

Fiziksel dünyanın güzelliklerinden zevk alan, bunu yaparken dünyaya dair yanılsamaların ruhun tüketmesine izin vermeyen güçlü benlik anlayışı ile 3. Çakra doğru yol alıyoruz. 

Şifalanmak kendi içimizden geliyor aslında, 3. çakra kendi şifamızın enerjisini aktifliyor. 

Kendi Gücümüze gelmenin zamanı. Artık onay alma ihtiyacı olmadan yol alabiliriz. 

Göbek deliğinin altında yer alan İkinci çakra, kendimizle ve birbirimizle ilişki kuruşumuzu yönetir. İster çocuk yapıyor olalım ister dünyada eser ile izimizi bırakıyor olalım, bu çakra cinselliğimizi ve yaratıcılığımızı deneyimlememizi ve onurlandırmamızı yönetir. Kendimizle sevgi dolu bir ilişkimiz olmadığında, başkalarının sevgisine layık olduğumuza güvenemediğimizde ilişkilerimizde sağlıklı sınırlar oluşturamayabiliriz; istismarcı veya duygusal olarak uygun olmayan partnerler seçerek kendimizi sürekli olarak tehlikeye atabilir veya seks, uyuşturucu, para, güç veya nüfuz karşılığında kendimizden ödün verebiliriz.

HİSSEDİYORUM, YARATIYORUM, ZEVK ALIYORUM.

Nefes egzersizlerini ve asanaları tamamladıktan sonra bedeni rahatlatmak ve meditasyona hazırlamak için derin gevşeme tekniği kullanılır. Bunun için gözlerimizi kaparız, bedeni rahat ve gevşek bir pozisyona getiririz.

Yoga Nidra veya derin gevşeme tekniği ile gevşeyebilmek, kasılmış bedeni rahatlatmaya yardımcı olmak ve zihni dinginleştirmek mümkün olur. 

Her şey enerji bedenimizde başlar. Bedenimizdeki enerji merkezleri, yedi adet çakranın bulunduğu ‘Çakra Sistemi'ni oluşturur. Bu sistem; Gerçek, Sevgi ve Bilgelik ile hizalanma aracımız, aynı zamanda yol haritamız.

Çakralar aktif ve dengeli olduklarında; güvende, yaşamdan zevk alan, kendi gücünün farkında, potansiyelini yaşayan biri olurken, pasif ve/veya dengesiz olduklarında; ilişkilerimizde kopukluk, hastalıklar, psikolojik rahatsızlıklar ve engellenilmiş yaşamsal potansiyelimiz olabilir.

“Omurgamızın tabanında yer alan Kök çakra, fiziksel dünyada bizi topraklanmış ve güvende tutan her şeyi etkiler; evimiz, güvenliğimiz ve istikrarı sürdürebilmemiz. Toplumdaki yerimizi belirlerken hayatta kalma içgüdümüzü yönetir. Bize bedenlerimizin içinde olmayı; dünyayla, ailelerimizle ve topluluğumuzla ilişki içinde yaşamayı - ve bunu sürdürmeyi - öğreten ilkel bir güç sergiler. Çözülmemiş travmalar bu çakranın dengesini hemen bozar. Ve ne yazık ki temeldeki bir çatlak tüm yapıyı çürütür.”

Bu yayın da sana sürpriz olsun 🥰

2022'den 2023'e doğru 

Başlıktaki gibi sende yoga yapıyorsun ama ...

halen kavga ediyorsun, küfrediyorsun, yalan söylüyorsun, korkuyorsun veya kendinden nefret ettiğin anlar oluyor. Yoga dendiğinde aklına her ne geliyorsa zıttının olduğu bir alanda yaşıyoruz aslında. Yoga matinin üstünden yaşama doğru attığın adımlar dingin, farkındalıklı, anda veya şefkatli veya kabul ile olamayabiliyor. Olmak zorunda da değil. Yoga seni yunuslar gibi eğiterek yaşamını o eğitildiğin gibi yaşamaya zorlamıyor. Gölge yanına da sahip çık diyor. Gölge yanınla bir arada yaşamayı öğrendikçe öfkelerin eskisi gibi yıkıcı, acıların eskisi gibi ızdırap verici veya kayıpların eskisi gibi seni boğulmaya doğru çekme gücüne sahip olamıyor. Devamı...

Şimdi sıra geldi kendi evimizde kuracağımız yoga sunak köşemizi oluşturmaya. 

İsterseniz oluşturduğunuz sunakta dua edebilir, meditasyon yapabilirsiniz ya da orada olduğunu bilmek bile sizi rahatlatabilir. 

Kendi sunağınızı oluşturmak için öneriler podcast içinde. 

Stüdyoya gidecek vaktim, param, imkanım yok diyenlere gelsin bu podcast. Belki de astrologların altını basa basa söyledikleri değişim yılına yakışır şekilde sen de bu değişimi gerçek yaparsın. 

Bu podcast içinde kolay ama etkili bir çalışma var. Akupresör ve Şifalı Nefes tekniği uygulaması ile modunuzu yükseltmeye yardımcı olacak bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istedim. Etrafımızda olan biten bir çok şey modumuzu etkilemesi normal. Sabah güne keyifle başladınız fakat beklediğiniz haber gelmedi veya istediğiniz sonuç olmadı. Günü bu şekilde bitirmek zorunda DEĞİLSİNİZ. Çünkü DEĞERLİSİNİZ.

Kişisel gücünüzü destekleyecek, ilham verecek ve ruhunuzu hafifletecek çalışmayı beraber yapmak için dinlemeye başlamanız yeterli. 

"Affetmek bir suçluyu özgür bırakmak ve bu suçlunun aslında kendiniz olduğunu fark etmektir." -Robyn D.Walser

Daha önce yayınladığım Serbest Bırak meditasyonundan sonra sırada imgeleme ve mantraları kullanarak bizi sınırlayan ve omuzlarımızdaki yükleri ağırlaştıran öfke, utanç ve suçluluk duygularını bırakmak üzerine bir meditasyon var. 

Kendimize odaklanıyoruz, daha sonra bize acı veren kişiye /kişilere ve sonrasında ... hafiflemek üzerine bırakma çalışması yapıyoruz. 

Suçluluk, utanç ve öfke kendi değerimizin önüne kendi kendimize koyduğumuz engellerden başka bir şey değil. 

Acılarının seni yönetmesine izin vermemek için onları affederek serbest bırakıyorsun. İşte şifada tam da burada gerçekleşiyor. 

Çünkü sen buna değersin!

Ailen veya arkadaşların veya sevgilin veya işindekiler değerimin tam da farkında değil diyorsan, o zaman benimde sana sorum: sen kendi değerinin farkında mısın? 

Değerli olmanı sağlayan neler var? Bugün bunun üzerine kısa bir sohbet yapalım. Haydi sende katıl!

Kendini Sevmek, Kendine Güvenmek, Kendine Empati, Kendine Saygı... Tüm Kendimize karşı hissettiğimiz ne varsa hepsinin ortak özelliği temellerinin aynı olması yani KENDİNE DEĞER VERMEK! 

Peki o sürekli tekrarlanan ben değerliyim olumları içinde kendini göstermeye çalışan Değerli olma hali nedir? Ben nasıl değerli biri olabilirim? Değerimi belirleyen nedir? 

Sende yorumlarınla değerli olma halimize değer kat. 

Mayıs ayı dünya genelinde akıl sağlığı farkındalığı olarak onurlandırılıyor. Türkiye'de böyle bir gün veya ay belirtilmemiş, muhtemelen akıl sağlığı olarak derdi tasası olmayanlardan olduğumuz için ihtiyaç duyulmamış. :))

Akıl sağlığımız fiziksel sağlığımızla bir bütün aslında. 17 yüzyıla kadar bütünsel yaklaşım 300 yıldır süregelirken, akıl ve beden birbirinden ayrılarak uzmanlaşma alanları olarak sınırlar çizildi. Batı ayrımı yaparken aslında aklın sağlığını da zora soktuğunun farkında değildi. Belki de farkına varsa yani insanın akıl veya düşünce veya beden olmadığının, tümünün bütünleşmesinden oluştuğunu hatırlasa belki de stres, anksiyete, depresyon hayatımızda bu kadar yer kaplamayacak. 

Podcast sonunda minik tüyolarla akıl sağlığın için naçizane önerilerim olacak. 

Sonsuza kadar mutlu ol. 

 Günümüzün vazgeçilmez hallerinden biri desem yanlış olmam sanırım. 

Mükemmeli arama hallerimiz içinde, sürekli yetişemiyorum isyanlarımızın sesi yankılanıyor sanki ertleme hallerinde. 

Belki de başkalarına öncelik veriyor oluşumuz sonra yaparım mesajını zihne iletiyor. 

Önce veya sonra yapmaktan öte, tam da ihtiyacın olan bir şeyi zamanında yapıyor olmak nasıl olurdu? Erteleme hallerinden özgürleşmek için neler yapabilirsin?

Bir minik sohbet içinde ertlemekten özgürleşebiliriz belki. 

Yoga yapmak istiyorsun; İş hayatın yoğun, trafik çok, evin uzak... 

Sayısız nedenlerle yoga yapmayı erteleyebilirsin veya her yerde yoga yapabilmenin konforunu yaşayabilir, belki sürekli ertelediğin yogaya şimdi başlayabilirsin. 

Yorum ve soruların için: instagram @meltem_fakabasmaz veya meltem@terapimyoga.com

Değişim şimdide başlar. 

Ne kadar basitse o kadar güçlü olduğunu kanıtlayan Theta Healing tekniğine minik bir adım atmak için özel bir çalışma seni bekliyor. 

Gerçek potansiyelin ortaya çıkması için ThetaHealing üzerine minik bir dokunuş! 

Her şey değişiyor. Kalıcı sandıklarımızın gidişi ile, sabit sandıklarımızın hareket etmesi ile her şey değişiyor. Geçicilik - zamanda, mevsimlerde, doğada, gökyüzünde, teninde, yaşamında her yerde, herkesde. Rahatsızlık veya üzüntü hislerin gibi mutluluk veya keyif hislerin geçici. Kalıcı ne var diye soruyorum. Var mı kalan bir şey, değişmeyen sabit olan? Yaşam doğum ve ölüm arasında gidip gelen haller zinciri sanki. Değişen haller içinde kim derki bu veya şu kalıcı.

Geçici olana teslim olduğumuzda belkide kalıcı oluyor; dengeli olma halimiz. Biliyoruzki her ne yaşarsak yaşayalım geçip gidecek. Biliyor muyuz gerçekten? 

Sonunda Teslimiyet için 5 dakika alan açıyoruz en sonunda. Kapı kalemini de hazırla. 

Her günü farkında geçirmek mümkün mü?

Sana özel bir meditasyon hazırladım. 

Sabahları bu meditasyonu yaparak güne başlarsan gününü farkında geçirebilirsin. 

Gün içinde kararsız kaldığını, zihninin düşüncelerle dolduğunu veya anksiyetenin arttığını anladığında da bu meditasyon senin yeniden odaklanmana ve zihinsel netlik kazanmana yardımcı olabilir. 

Düzenli yaptığında farkındalıklı bir yaşamın olabilir. 

İsteklerim ve İhtiyaçlarım / Niyetlerim ve Arzularım / Başlangıçlarım ve Sonlarım / Kararlarım ve Kararsızlıklarım

Varlığımı sürdürebilmem için gerekli olan ve giderilmediğinde yaşamsal sorunlara yol açanlar - ihtiyaçlarım 

Yaşamsal faaliyetlerimi doğrudan karşılamayan ne varsa - isteklerim

İhtiyaçlarım ve isteklerim birbiri ile uyumlanmadığı veya hizalanmadığında memnuniyetsizleşebiliriz, tatminsiz olabiliriz. İstekleri yaratan ihtiyaçlar olduğunda veya ihtiyaç ile istek kalpte hizalandığında da niyetler olur. 

Karar aşamasında olanlar, yeni bir şeylere başlayacak üzere olanlar veya durdurlamayan açlık, alışveriş veya çalışma hallerin varsa, bu podcast belki de istek ve ihtiyaç arasındaki dengeyi fark etmen için araç olabilir. 

Şimdi de varoluş söylemlerde, yazıda ve hatta düşüncelerimizde basit gibi görünüyor. Oysa milyonlarca yöne çekildiğimiz bu zaman içinde gerçekten yaşanması ve varolması en zor dünya ‘ŞİMDİ’ de. 

Zihnimizde olayları tekrar tekrar izlerken, kurgularken veya bundan sonra ne gelecek diye sorarken komplike hale geliyor ‘ŞİMDi’. ✨

Aslında her şey ŞİMDi’ de oluyor. ❣️

Hedeflerimiz, sevgimiz, ilişkilerimiz, ruhumuzu besleyenler, kemiklerimizi besleyenler, nefesimiz ve kalbimizin atışı. ❤️

Bu anda neler olduğunu fark etmek uzun yolun ilk adımı ve şu an elimizde sadece bu var. 😌

Şimdi ne yapabilirim?

Şimdi neye ihtiyacım var?

Şimdi ne hissediyorum?

Nefesim şimdi nerede?

Yenilikler zamanı olsun dedim ve ertelediğim, yapmayı isteyip de bir türlü zaman bulamadığım ne varsa artık zamanıdır diyerek 2021'in son ve 2022'nin yeni kaydını şimdi burada sizlerle paylaşıyorum. 

Herkese İyi Yıllar :) 

Uzun sürdü sizlerle yeniden bir araya gelmem. İnişler ve çıkışlar oldu, tükenmişlik geldi ve en sonunda içeride baskılanan serbest kaldı. Serbest kalmasına etken ise canım sokak köpeklerinin yaşadıkları. Onların acılarını paylaşmak için alan açmak istedim. 

Bu alanda hep beraber niyet edelim istedim; savunmasız canların acılarını hafifleten olmayı. 

Yanında kağıt kalem olmasını öneririm.

İklim Değişikliği; Eko-anksiyete, eko-suçluluk ve eko-yas durumlarını tetikliyor. Bunların hepsinin oluşması doğal ve adapte edilir durumda. Eğer bizler bu dünyaya zarar verdiğimizi; kendimize ve diğer canlı türlerinin hayatlarını tehlikeye attığımızın farkına vardığımızda anksiyete, suçluluk ve yas durumlarını da dönüştürebiliriz.

Yüzleşebilirsek, Değiştirebiliriz.

Bu kaydın içinde zor zamanlar için bizi iyi hissettirecek, aynı zamanda kaçmak veya savaşmak yerine olayı olduğu gibi kabullenerek değişim yaratabilecek yönlendirmeli şefkat meditasyonu da seni bekliyor. 

İnsan sahip olduklarına bağlandığında memnun olmakta zorlanıyor. Çünkü o bağlandıklarından biri giderse dengesi bozuluyor, veya o bağlandıklarından biri değişirse isyan ediyor. Materyalist arzulara doğru bir yönelime geçiyor. Eğer bu arzular tatmin edilmezse duygusal iniş çıkışlar yakasını bırakmıyor. 

Razı gelsek ve rıza göstersek. Sahip olamadığımızla mutsuz olmak yerine olanla mutlu olabilmeyi seçebilsek... Belki her alanda gelişimin süreci de bu şekilde gerçekleşmiş olur. 

Memnuniyet sanatında derinleşmek isteyenlere davetim bu podcast sonuna kadar dinlemeniz. Çünkü esas sürpriz sonda :) 

Mayıs ayındaki Ay tutulması sonrası şimdide Haziran ayında halkalı Güneş tutulması ile yaşamlarımıza farklı bir boyut geliyor. Bir tutulmadan başka bir tutulmaya doğru yol alırken eski ve yeni arasında geçişler yaşatan 26 Mayıs Kanlı Dolunay Tutulmasının yarattığı etki 10 Haziran’da Yeni Ay’da Güneş Tutulması ile yeni bir boyut kazanıyor. 

Yeni başlangıçların habercisi olacak Yeni Ay’da Güneş Tutulması, Dolunay sonrası hangi yol sizin için açıldıysa artık nereye doğru gitmekte olduğunuzu görebileceksiniz.

Tutulmanın enerjisini istemediklerimiz yerine istediklerimize odaklanmak üzere kullanabilmemiz için düşüncelerimizin farkındalığı ve bizlere neler hissettirdiklerine önem vermemizin tam zamanı. Yani mindful (açık, yargısız, arkadaşça ve şefkatle) yaklaşımla yaşamlarımızda yeni bir sayfayı tam istediğimiz gibi açabiliriz. Korku, suçluluk ve utancın yarattığı gölgelerimizden özgürleşerek sevgiden hareket etmenin tam zamanı.

Şimdi Niyet zamanı !

Ruhsal toksinler sosyal medyaya baktığımızda, kötü iletişim kurduğumuzda ve hiç iletişim kuramadığımızda, stresli ortamlarda (ev, iş gibi), dedikodu yaptığımızda, negatif düşüncelerle (çevremizden ve kendimizden) içimize işliyorlar. 

Aynı bedenlerimizde yaptığımız gibi bilinçli olarak ruhsal arınma yapabiliriz.

Karanlığa aydınlık tohumları atmak için ruhsal detoks zamanı.

Yeniden doğum ve yeni yaşamın sembolü bahar mevsimi sadece bedenlerimiz için değil zihinlerimizde de alan açmak mükemmel bir zaman. Doğa uyanışa geçerken bizde zihinsel olarak uyanışa geçiyoruz. Bu uyanışın kalıcılığı için alışık olduğumuz düşünce formlarımızı, rutinlerimizi, tepkilerimizi işe yarayan ve yaramayan olarak farkına varıp işlemeyen ne varsa onu yaşamımızdan çıkarabiliriz.

Ufak tatiller, beklentilerin karşılanması, minik jestler, isteklerini gerçekleştirmek ile kazandığın mutlu olma hali aslında geçici etki yaratır. Tatil dönüşü yeniden bir sonraki tatile gitmenin hayallerini kurarken, ulaştığın hedef sonrası ruhsal yaşadığın boşluk veya beklentin gerçekleşmediğindeki keyifsizliğini hatırlasan mutlu olmayı dış etkenlere bağlı halde tutarak aslında daha da mutsuzlaşıyoruz. 

Önemli olan, kişinin kendine yetebilmesi ve kendi kendini mutlu edebilmesi. Bunu yapmanın en güzel yolu da içinize dönmek ve ruhunuzu dinlendirmek. 

meditasyon içimizdeki mutluluk kilidini açıyor. Bu meditasyon mutlu olmanın keyfini çıkarman için. 

Bütünsel sağlık Ayurveda dengesizlikleri düzeltmene yardımcı olarak yasaklar getirmeden kilo vermene, kilonu korumana, ödemi atmana yardımcı oluyor. 

Detayları ile paylaştım. En sonunda da ne yemek ve içmek lazım önerileride listeledim. 

Kilo vermek istiyorsun ama bir türlü denediklerin işe yaramıyor, sabahları yataktan çıkmak istemiyorsun, eklemlerin ağrıyor, nefesinde hoşa gitmeyen bir koku var, PMS sendromu arttı, sürekli yorgun hissediyorsun... Artık bedendeki toksinleri atmanın zamanı geldi. 

Detoks serisinin ilkinde detoks için neleri tüketmemiz bize iyi gelir? Hafiflemek için ne yapmamız lazım? Meyve ve sebzeleri nasıl tüketmeliyiz? ve daha fazlası şimdi podcastte. 

Herkese merhaba

Bahar mevsimi ile beraber bedeni, zihni ve bilinci temizlemenin tam zamanı. evlerimiz için yaptığımız bahar temizliğini kendi bütünümüz için yapıyor olsak nasıl olurdu? Gereksiz taşıdığımız yükleri bıraksak, hafiflesek ve hatta daha sağlıklı olabilmemiz için toksinlerden arınsak nasıl olurdu? 

Bahar temizliği ile başlıyoruz ve bizi bakalım nereye götürecek bu yol. 

Sende hafiflemek, yenilenmek ve tazelenmek istiyorsan aramıza katıl! 

21. yüzyılın sorunu uykusuzluk oldu. Teknoloji geliştikçe uykusuz günler de artmaya başladı. Kaslarını, zihinlerini ve duygularını gevşetemeyen bir çok kişi gece uykusuzlukları ile beraber dinledik uykuyu yaşayamamaya başladı. 

Beyin, uyanık haldeyken Beta, rüya halindeyken Teta, derin uykudayken Delta dalgaları yayar. Pek çok insan uykuya dalarken betadan deltaya, uyanık halden rüya görme haline birden geçtikleri ve alfa dalgalarının ağırlıklı olduğu dönemi yaşamadıkları için yorgun uyanırlar. Derin gevşeme uyku halindeyken bile ancak alfa dalgalarının yoğun olduğu süreçte gerçekleşebilir. Bu yüzden Yoga Nidra uygulamaları yapan kişilerde uyku kalitesi yükselir, uyuyamama sorunu çözülür.

Yoga Nidra yapmak, hem zihnin hem de bedenin kendini yenilmesi hatta onarması bakımından yararlı olur.

‘ DÜZENLİ UYKU, DAHA İYİ BİR GELECEK' sloganı ile Dünya Uyku Gününüz kutlu olsun. 

İş yerinde üzerinde çalıştığınız raporu bulamadınız ve bir anda öfkelendiniz. Hazırlandınız, tam çıkacaksınız ve arkadaşınız arıyor ve hali olmadığını söyleyerek iptal ediyor, sinirleniyorsunuz. Eve gelen temizlikçi kadının eşyalarınızın yerlerini değiştirmesi veya sırada beklerken önünüze gelen aradan girmiş birini fark etmek...  

Tüm bu ve buna benzer durumlar bizleri kötü hissettiren olaylar gibi görünse de, tüm bu durumlara verdiğimiz ve kendi kendimizi sabote etmemize, kurban gibi hissetmemize, suçlamamıza neden olan bu duygusal tepkiler, geçmişte yaşadığınız olayların bizde yarattığı etkilerin tekrar su yüzeyine çıkmasıyla oluşuyor.

 Hannah Moore, 1881: “Kendi kendini aldatmanın ustalığı, hiçbir zaman tükenmez.”

Bu tetikleyicileri düşman olarak görmek yerine kendimizin daha iyi versiyonu olma yolunda kendimize verdiğimiz bir hediyeye dönüştürmemiz mümkün mü? 

Bir kadının gözünden, bir erkeğin zihninden ve bir annenin yüreğinden kadın olmak nedir? 

Ayrımların ötesine geçiyor olsak, kadın ve erkek tanımlamalarının dışına çıksak neler olurdu?

Ve her daim her türlü Şiddete SON

Sizlerle bu yayında minik bir çalışma ile bir araya geliyorum. Yanına kağıt kalem almak isteyebileceğin bir çalışma. Özellikle zihnin yoğunken alan açmak ve gerçekten düşüncelere ve hikayelere boğulmak yerine yolunu çizmen için tatlı bir çalışma. 

Minicik de meditasyonu hediyesi :) 

Yaşam için heyecan duymanın, motive olmanın, yaratıcı enerjilerle yaratmanın tam zamanı. 

‘Yaşama Evet’ demeye hazırsanız her an için heyecan duyarak yola devam etmek için tam da aradığımız fırsat karşımızda. 

İhtiyacımız olan tek şey güven, cesaret ve inanç.

Bu sene yaşadığımız dünya derin bir değişim geçirdi; tekrar ve tekrar sarsıldık, belirsizlikler içine girdik ve bunları bazıları acı verici oldu. Nefesimizi tutarak her şeyin değişmesini, eskisi gibi olmasını ümit ederek bekledik; kimi zaman heyecanladık, kimi zaman umutlarımızı yitirdik, günler geçti, haftalar geçti ve aylar derken bir yıla yakın süredir değişimin içinde değişimin kendisi olduk. Tüm acılarımıza, üzüntülerimize, kayıplarımıza, hayal kırıklıklarımıza rağmen büyüdük ve aslında 2020’ye şükretmemiz gereken ne kadar çok şey olduğunu fark ettik.

Şükretmenin sonsuz bilgeliği ile yaşamı yeniden ve yeniden yaratabilmek için meditasyon zamanı

Zihin netleştiğinde kalbine sor, gerçek arzun nedir? Zihnini netleştirecek olan ise onun düşüncelerini fark etmen...

Ve sonra en temel soru geliyor!

2021 için gerçek arzun veya arzuların nedir? Bunların cevabını verdikten sonrada yapman gereken tek şey anda olmak ve izin vermek. Gerisi zaten kendiliğinden olacak. 

Yeni bir enerjinin kapılarının açıldığı 14 aralık 2020 günü Yeni Ay’da Tam Güneş tutulmasının gerçekleşiyor. 

Türkiye’den görülemeyen tutulmanın etkisi dünyanın her yerinden hisseddildi ve hissedilmeye devam edecek. Tutulma dönemleri taze enerjilerin ortaya çıktığı zamanlar yani yeni başlangıçlar ve harekete geçme fırsatının sunulduğu dönemler. Bu güçlü ve bereketli enerji bazı hediyelerini de beraberinde getiriyor. 

Kendi iç bilgeliğimizin sesini duymanın zamanı. Bizi çevreleyen seslerin içinde kaybolmak yerine kendi iç sesimizi duyarak güçlenmemiz için tek yapmamız gereken Evren ile bağlantıda olmak. 

Yaşamımızın bu dönemini her şeye rağmen kucaklamak, Güneş tutulmasının enerjisi ile köklenmek ve kalbimizi varoluşumuzun mucizesine sevgi ile açmak.

Boşver ki alan dolması gerekenle dolsun! Boş verenlerden misin yoksa dolu verenlerden mi? Geçmişte olanlara acabalara, keşkelere, gelecekte olacaklara kaygılara, meraklanmalara doğru yol almak yerine BOŞVER, bakalım neler olacak :)

Yaşamını şifalandırmak için tek ihtiyacın olan ! Bu AN!!!