Skip to main content
MyMecra Podcast

MyMecra Podcast

By MyMecra

Gelin ‘Beraber Yürüyelim’
Available on
Google Podcasts Logo
Pocket Casts Logo
RadioPublic Logo
Spotify Logo
Currently playing episode

Sözün Bittiği An - B97 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

MyMecra PodcastMar 06, 2023

00:00
23:11
Sözün Bittiği An - B97 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Sözün Bittiği An - B97 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer,  3 hafta aradan sonra Biri Bir Gün'de "Bir namazlık saltanatın olacak. Taht misali o musalla taşında"yı anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamunaleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler. Hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler ve dahi başına gelen her musibette Esteuzubillah “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn” diyebilecek bir kalbe sahip olabilenler. Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) böyle buyururlarmış. sadece birisi vefat ettiğinde değil, sadece büyük bir musibet yaşandığında değil, olacağını umdukları herhangi bie hadise olmayıverdiğinde bile “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn" derlermiş. Bu bir âyet-i celîle malumunuz. "Biz Allah'tan geldik ve dönüşümüz ancak Allah'adır." mealinde bir âyet-i celîle. Ah ki Cenâb-ı Hakk kalplerimizi bu âyet-i celîlenin künüfüne vâkıf ede de Allah'tan geldiğimizi sadece dil ile değil; kalp ile, hâl ile, hayatımızın her bir sahasıyla, bilenlerden olabilsek ve Allah'a gideceğimizi...  Devamı videomuzda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 06, 202323:11
İnsanlara Yıkım Değil Güzel Bir Mekan Bırakalım - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

İnsanlara Yıkım Değil Güzel Bir Mekan Bırakalım - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Savaş Şafak Barkçin Çağrışımlar'ın bu bölümünde Ayrılık Çeşmesi'nden sesleniyor sizlere.  Savaş Şafak Barkçin bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Evet sevgili dostlar merhabalar. Çağrılımlar'ın bu yeni bölümünü çok tarihi bir yerden yapmıyoruz ama tarihimizin yansıdığı bir yerden Kadıköy Rasimağa'dan yapıyoruz, birazdan Ayrılık Çeşmesi'ne gideceğiz. Bu programda bizim neden ayrıldığımızı, iki asırdan beri nereden nereye koptuğumuzu şehircilik anlamında biraz göstermek için burayı özellikle seçtim. Bakalım elimizde neler var. Hangi dersleri alalım, hangi ibretleri alalım?   Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202320:56
"Akıl Şuurla, Kalp Muhabbetle Yürür" - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

"Akıl Şuurla, Kalp Muhabbetle Yürür" - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

Türkçe yazılan mevlid manzumelerinin arasında özel bir yere sahip olan, Süleyman Çelebi’nin aşkla kaleme aldığı Vesîlet’ün Necât (Mevlid-i Şerif) eserini Prof. Dr. Sadeddin Ökten’le birlikte "Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler" programında hem okuyup hem de şerh ediyoruz…  Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler'in yeni bölümünde başlıca şunlar konuşuldu:  Serdar Tuncer: Efendim merhabalar. Süleyman Çelebi Hazretleri'nin Vesîlet’ün Necât'ını şerh etmeye gayret ettiğimiz programın maalesef son bölümüyle huzurlarınızdayız. Sadeddin Ökten Bey hocamla on iki bölümlük bir seri boyunca hem Vesîlet’ün Necât'ı hem Resûl-i Ekrem Efendimiz (a.s.v)'ı hem ona nasıl muhabbet etmemiz gerektiğini hem Vesîlet’ün Necât'ı nasıl okumamız gerektiğini hülâsa etmeye gayret ettik. Bütün bu programlar boyunca bendenizin fark ettiği ve merak ettiği bir şey oldu onu sorarak başlayacağım programa.  Efendim söz aynı söz ama o sözü hangi dudağın söylediği hem tesirini fark ettiriyor hem o sözün sizdeki kalıcılığını değiştiyor. Bizim yeni sözlere mi ihtiyacımız var, pak dudaklara mı ihtiyacımız var?  Sadeddin Ökten: Yoksa her ikisine mi? Bu vesileyle tekrar ifade edelim Elhamdulillah bu yaşımızda Vesîlet’ün Necât'ı tekrar yâd etmek nasip oldu. Cenab-ı Allah vesileler lütfeder, inâyet buyurur kullarına. Bizim büyüklerimiz buyurmuşlardır ki: "Âkil adam vesileyi kaçırmaz, ârif vesile icat eder." O çok mühim bir şeydir. Âkil ile akıllıyla ârifin farkı, irfan sahibinin farkı orada ortaya çıkar. Tabi gafil zaten vesileyi fark etmez. Onu hiç bahs mevzu etmezlerdi eskiler ama akıllı adam vesileyi kaçırmaz. Vesile üzerinde ısrar eder ama ârif vesile icat eder. İşte bir vesile icat oldu, fakir de burada konuştu. Pak dudaklar dediniz, tekrar dediniz, irfan dediniz. Şöyle söyleyeyim, ben kendimi lu noktada görüyorum: Bir imkan olmuş, bir lütuf olmuş, bir inâyet olmuş kudemâyla tanışmışız. Kudemâyı dinlemişiz ve dinlemekten de zevk-i manevi sahibi olmuşuz. Kudemâ derken eskiliği methetmiyorum. Bana bu soruyu çok soruyorlar. Eskiler diyorsunuz, büyükler diyorsunuz, kudemâ diyorsunuz, kadîm diyorsunuz nedir? Çok net ifade edeyim görebildiğim kadarıyla...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202334:03
Deprem Ulusal Güvenlik Sorunudur - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Deprem Ulusal Güvenlik Sorunudur - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bi' De Buradan Bak yine çok çarpıcı, yine çok gerçekçi! Savaş Şafak Barkçin, Bi' De Buradan Bak programında, tarihte iz bırakan olayları, kendine has üslubu ve tüm gerçeklikleriyle enine boyuna anlatıyor...  Savaş Şafak Barkçin yeni bölümde başlıca şunları söyledi:   Biz, insanlar olarak yeryüzünün altını kontrol edemeyiz ama yeryüzünün üstünü kontrol etmemiz gerekir. Bizim işimiz yeryüzünün üstünde. Dolayısıyla iki şeyi birbirine karıştırmamak lazım. Allah'ın takdiri ile kulun tedbiri iç içedir. Tedbir ile takdir oluşur, takdir ile tedbir oluşur. Bir kere bu itikadımızı düzeltmemiz lazım. Ben pek çok yorum dinliyorum, dindar olduğunu söyleyenlerin bile bunları yerli yerine koyamadığını görüyorum. Çok yanlış bir şey, çok da tehlikeli bir şey iman açısından, bu bir.  İki, bizim yerin altını ve yerin üstünü, bu memleket olarak, kendi toplumumuz, memleketimiz olarak çok iyi tanımadığımız ve tanzim edemediğimiz açık. Efendim deprem ülkesiyiz, tamam, yapılabilecek bir şey var mı? Depremi kontrol edebilir misin, edemiyorsun. Neyini kontrol edeceksin? Depreme hazırlık, deprem anı, deprem sonrası insanların refahı, sağlığı ve emniyeti. Aynı şekilde insanların içinde yaşadığı binalar. bu binalar sadece evleri değil. Okullar, fabrikalar, hastaneler, havaalanları, aklınıza gelen her şey.  Üçüncüsü, altyapılar...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202325:03
Veysel Hep Aşkla Söyledi - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Veysel Hep Aşkla Söyledi - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Âşık Veysel ve Dil" üzerinde duruyor.   Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz. Geçen bölüm aşkı konuştuk. Bu bölüm "Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece" diye başlayacağım. Dedem ilkokul mezunuydu ama gecenin bir yarısı bana Âşık Veysel'den şiirler okurdu. Şiire olan sevgimin bir vesilesi belki de budur.   İbrahim Kalın: Ne güzel bir vesile. Hele ki Aşık Veysel'den böyle badelenmek -eski tabirle- herkese nasip olacak bir şey değil. Bade de çok önemli biliyosun ki bizim halk müziği geleneğinde bazı şairler ve ozanlar badelidir yani onlara söz kabiliyeti, ustalığı verilmiştir. Onu mutlaka bir ustayla birlikte çalışır oradan bir şey alır ama ondan sonra onu öyle bir büyütür ki kendisi bir çınara dönüşür Âşık Veysel'de olduğu gibi. Bir de "Âşık" Veysel ne kadar güzel değil mi? Şair Veysel değil, Ozan Veysel değil, şarkıcı türkücü zaten hâşâ olmaz da; ne kadar güzel değil mi? Âşık" Veysel. Çünkü ne söylediyse aşk ile söyledi...   Devamı videomuzda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202322:00
Hangi Dua Geri Çevrilmez? - B96 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Hangi Dua Geri Çevrilmez? - B96 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Mazlumun Ahı" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamunaleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler. Erenlere gönül verenleri sevenler. Onlara laf ettirmeyenler ve dahi duanın sadece bir müşkül zamanda ellerini açıp Cenab-ı Hakk'a yakarmak değil de her daim başlı başına ibadet olduğunu bilebilenler. Bugün dua bahsiyle alakalı iki güzel hadise anlatacağım size. Cenab-ı Hakk Âyet-i Celîle'de buyuruyor ki: "Benden isteyin, istediğinizi vereyim." Çünkü Allahu Teala'nın kendisinden istenmesi hoşuna gidiyor. Kul elini açıp da Cenab-ı Hakk'tan bir şey istediği vakit sadece halledemediği bir şeyi "Ya Rabbi sen büyüksün, sen çözersin" demiş olmuyor. Aynı zamanda şunu diyor: "Ya Rabbi ben eksiğim, Ya Rabbi ben noksanım. Ya Rabbi ben kendi işlerini halle bile takati yetmeyen bir kimseyim ama sen ol deyince olduransın, sen Gani-yi Mutlak'sın, sen Kadir-i Mutlak'sın, sen isteyin vereyim diyensin yani ben kulum sen Allah'sın. Dua etmek biraz bu da demek...  Devamı videomuzda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202321:02
Selamına Canlar Feda - B95 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Selamına Canlar Feda - B95 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Rüyasında Peygamber Efendimizi Gören Borçlu Adam" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamunaleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler. Hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler ve dahi mübarek üç ayların içerisinde olduğumuzun farkında olarak üç ayların hakkını vermeye gayret edebilenler. Üç ayların hakkı verilir mi? Verilmez, veremeyiz. Rahmetli Tuğrul Efendi çok güzel söylerdi. Kadir Gecesi olduğu vakit Kadir Gecesi'ni nasıl ihya ederiz deyince: "Kadir Gecesi'ni sen ihyâ edemezsin. Kadir'in ihyâ ettiklerinden olmak lazım." derdi. Üç ayların hakkını vermek zordur ama hakkını vermeye gayret edenleri Cenab-ı Hakk lütfuyla, keremiyle bereketlendirir. Rasul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m)'ın üç aylar geldiği vakit ettiği duayı hatırlayınız. Hemen Receb-i Şerif'in başında ellerini açar ve derlermiş ki...  Devamı videomuzda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202327:11
Gücün Yetiyorsa Geri Al - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Gücün Yetiyorsa Geri Al - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Savaş Şafak Barkçin Çağrışımlar'ın bu bölümünde Bursa'dan sesleniyor sizlere.  Savaş Şafak Barkçin bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Evet sevgili dostlar. Bugün artık İstanbul'un biraz dışına çıkalım dedim. Sevgili Orhan kardeşimle Bursa'da bir programımız var. O vesileyle Çağrışımlar'ın bu bölümünü inşallah Bursa'dan çekeceğiz. Orada çok güzel bilgiler, yerler, hikayeler belki aklımıza gelenleri aktaracağız. Şu andan yoldayız. Yola çıktık. Allah nasip ederse bir süre sonra Bursa'da olacağız. Oradan sizinle muhabbete devam edeceğiz. Bakalım Bursa'nın çağrışımları neler? Bir de onlara bakarız. Olur mu?  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202323:28
Usul Esastan Önce Gelir - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Usul Esastan Önce Gelir - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Aşk" kavramı üzerinde duruyor.   Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz, safa getirdiniz. Efendim hem ümmet-i muhammed hem MyMecra çalışanlarının ekserisi diyorlar ki: "Hocam bu kadar geldi gitti ve onunla bir defa bile aşka dair konuşmadınız. Aşk deyince İbrahim Kalın'ın gönlüne neler gelir, biz onu merak ederiz." diyorlar. Elçiye zeval olmaz.  İbrahim Kalın: Belki bunun en iyi cevabını İbn Arabî Hazretleri vermiş. "İlâhî Aşk" kitabında aşkın üç türünden bahseder ama bunları ayırmaz kesin kategorilerle birbirinden. Tabî aşktan bahseder. Bir anlamda eşyanın birbirini cezbetmesidir bu. İkincisi insânî aşktır. İnsanın insana duyduğu ve insanın diğer varlıklara duyduğu aşk, bağlanma duygusu. Üçüncüsü de ilâhî aşktır. Bütün bunların üzerinde hepsinin kaynağı, membaı olan aşktan bahseder.  Devamı videomuzda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202320:36
Allah Sorar, Sen Sorma! - B94 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Allah Sorar, Sen Sorma! - B94 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Koca Ragıp Paşa ile Şair Haşmet'in Tanışması" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler ve dahi bir bardak suyun ağırlığının ne kadar olduğunu bilenler. Ne demek bir bardak suyun ağırlığını bilmek? Bir video seyrettim, çok hoşuma gitti. Adam ya akademisyen ya hoca ya bir seminer ya bir sınıf ders veriyor, bir şey anlatıyor... Suyu tutuyor, ne kadardır bunun ağırlığı diyor? Herkes farklı farklı cevaplar veriyor suyun ağırlığına dair... Adam diyor ki öyle değil yorulmayın. Bak bu suyu beş dakika böyle tutarsam bir şey olmaz, bir saat tutarsam kolum rahatsız olur, üç saat tutarsam kolum uyuşmaya başlar, beş saat tutarsam omzum da gider, on saat tutarsam eyvah eyvah... Suyun ağırlığı değişmez de diyor, benim onu taşımaya devam ettiğim süre onun benim vücuduma verdiği zararı değiştirir. Buradan da şöyle bir meseleye geçiyor; hayatta yaşadığınız şeyler, kızdığınız şeyler, sitem ettiğiniz, bu böyle olmamalıydı dediğiniz, huzursuz olduğunuz, rahatsız olduğunuz şeyler kafanızda ve kalbinizde taşımaya devam ederseniz ağırlaşır. Aklınıza yük olur, gönlünüze yük olur ve size zarar vermeye başlar... Bir şey yaşandı, bırak o yaşanan şey orada kalsın artık iyisiyle kötüsüyle, geceye taşıma onu, ertesi sabaha götürme, üç boyunca seni alt üst etmesin... Güzel değil mi? Bu benim pek yapamadığım bir şeydir ama gördüm dedim ki doğruya doğru. Adam doğru söylüyor, onu orada bırakmak lazım...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202316:13
Bilginin Amacı Doğrultmak Değil Doğrulmaktır - Reçete | Saliha Erdim

Bilginin Amacı Doğrultmak Değil Doğrulmaktır - Reçete | Saliha Erdim

Saliha Erdim'in insanı, aileyi ve toplumu ele alacağı bu programda ayrıca toplum için önerileri ve reçeteleri olacak. Gerek gözlemleri, gerekse danışanlarının ortak dertleri Saliha Erdim'in bu programda kendisine ilham kaynağı oluyor... Saliha Erdim, insanın kendisini keşfetme ve potansiyelini harekete geçirmesinde gerekli olan yol haritalarını bu programda anlatıyor...  Saliha Erdim yeni bölümde başlıca şunları söyledi;  Merhabalar efendim. Rabbim bugün de hayır konuştursun ve yüreklere dokundursun. Bugün de kendisinin razı olacağı ve kullarının işine yarayacağı şekilde meseleleri ele almayı ve sizin yüreklerinize dokunmayı Rabbim nasip etsin inşallah. Efendim bugün de yine çok sorulan ve hepimizin zaman zaman yaşadığımız bir durumdan söz edeceğim. Can sıkıntısı, moral bozukluğu, kendisini çok iyi ve performansı yüksek hissedememe, yapacağı işleri yapabilmek için bir coşku hissedememe ve bunun içinden çıkamama gibi psikolojimizin değişme durumunu hemen hemen hepimiz yaşayabiliriz...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202324:09
Allah Kulundan Vazgeçmez - B93 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Allah Kulundan Vazgeçmez - B93 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Zünnûn-ı Mısrî Hazretleri ve Delikanlı" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamunaleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler. Erenlere gönül verenleri sevenler. Onlara laf ettirmeyenler ve dahi Allah'ın kulundan vazgeçmeyeceğini bilenler. Şimdi, niye başladık Biri Bir Gün'e bu ifadeyle? Selamlama, bizim klasik selamlama o tamam, baş tacı. Allah'ın kulundan vazgeçmemesi ne demek? Kul, Allah onu yaratmış, Allah'ın kulu. Allah ona nimet vermiş, ömür vermiş, rızık vermiş, evlat vermiş. An gelir gaflete düşer, nefsine uyar, hevâ hevesinin ardına kapılır, şeytanın îvâsına kapılır ve Allah'ından geçer. Kul Allah'tan geçer de Allah kulundan geçmez. Çünkü Allah merhamet sahibidir. Çünkü Allah "Rahmetim gazabımı geçti." buyurandır. Çünkü Allah kullarını affetmek için, cennetine koymak için, daha çok sevmek için bahaneler arayandır. Allah kulundan geçmez...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202328:54
Küresel Güçte 2 At Başı Var - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Küresel Güçte 2 At Başı Var - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bi' De Buradan Bak yine çok çarpıcı, yine çok gerçekçi! Savaş Şafak Barkçin, Bi' De Buradan Bak programında, tarihte iz bırakan olayları, kendine has üslubu ve tüm gerçeklikleriyle enine boyuna anlatıyor...  Savaş Şafak Barkçin yeni bölümde başlıca şunları söyledi:   Küreselleşme 1980'den sonra kavram olarak popülerlik kazındı. Aslında hep anlatıyorum; bir kavram dünyada yaygınlaşıyorsa yaygınlaştırılıyordur büyük bir ihtimalle. Komplocu gibi gözükmek istemiyorum ama özellikle batıda üretilen kavramlar öylesine olan kavramlar değil. Arkalarında mutlaka belli akademik yapılar, akademik yapıların arkasında belli finans yapıları, belli devlet yapıları var ve bunlar yaklaşık on yıllık stratejiler çerçevesinde çalışıyorlar. Dolayısıyla bir kavram gündeme geldiyse o mutlaka kendi yararlarına olan bir kapı açıyor dünyada. İnsanlar da batı ne dediyse mübarektir bizdeki gibi, küresel diyorsa valla bizde küresel olalım, bizden ne istiyorsanız onu yapalım mantığıyla ilerledikleri için orada da çıkarlarını çok ilerletiyorlar... Küreselleşme, dünyada küreselleşmeyi olumlu görenlere göre daha önce görülmemiş insan, mal, sermaye hareketliliği anlamına geliyor ve daha önce birbirinden daha kopuk olan dünyadaki coğrafyaların, ülkelerin, toplumların, insanların birbirleriyle bütünleşmeleri anlamına geliyor. Bu laf ortaya çıktığında...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202328:30
Dünya Hem Perdedir Hem Ayna - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Dünya Hem Perdedir Hem Ayna - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Dünyadadır ama dünyadan değildir." sözü üzerinde duruyor.   Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz, safa getirdiniz. Dünyanın meselelerini iki bölümdür çözmeye çalışıyoruz ama bir de insanın meseleleri var ona dair bir şey soracağım. Programların birinde demiştiniz ki yoklukla imtihanı verdik ama varlık imtihanını verebiliyor muyuz emin değilim dediniz. Dışarıda ayartıcı bir dünya var... Daha güzeline sahip ol, daha iyisini al, sen hepsine layıksın, araban şu olsun, evin böyle olsun filan diyor... Müslümanca duruş... Mesela Nuri Pakdil abi anti kapitalist diye kendisini tarif ederdi. Biraz bunu ihtiva ediyor sanki... İnsan ne yapar da buraya gelir? Ne yaparsak eşyaya, dünyaya, maddeye karşı müslümanca bir duruş sergilemiş olabiliriz?  İbrahim Kalın: Meşhur bir söz vardır biliyorsunuz arifler söylemiştir sufiler için; dünyadadır ama dünyadan değildir. Dünyada olup dünyadan olmamak... Dünyalı olmamak önemli. Dünyada olduğumuzu unutmadan bizim serüvenimiz burada, bizim imtihan dünyamız burada. bize bu kadar nimetin ikramı yapıldığı yer burası bunları göz ardı etmeyelim çünkü dünya dediğimiz şeyde metafizik anlamda aynı anda hem Cenab-ı Hakk'a bir ayna tutan hem de onu perdeleyen bir hakikattir. Ona ayna tutar çünkü onun tecellisidir. Her baktığımız, gördüğümüz şey onun yaratıcı iradesinin neticesinde ortaya çıkmıştır ve onlardan hareketle biz yaratıcıya gideriz, o bağ zaten içimizde varsa o bağı kuvvetlendiririz. Ama dünya aynı zamanda bir perdedir...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202322:37
Allah'ın Hz. Ali'ye Gönderdiği 10 Nar - B92 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Allah'ın Hz. Ali'ye Gönderdiği 10 Nar - B92 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Hz. Ali ve Nar" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta 'üslub-u beyan, ayniyle insan' sözünün ne manaya geldiğini bilenler... Üslup mühimdir. Söylerken, eylerken, kul karşısında da Allah huzurunda da üslup mühimdir. Nice şeyler vardır ki aslında kolaylıkla elde edebilecekken üslubumudaki bir yanlıştan dolayı ondan mahrum kalırız. Nice şeyler de vardır ki elde etmesi imkansız gibi görünürken bir böyle üslup güzelliği sayesinde Cenab-ı Hakk onu bize lütfediverir. Üslup, edepten bir cüzdür desek sanki yanlış bir şey söylemiş olmayız hatta üslup, konuşmanın edebe dair tarafının adıdır diye ifade etsek sanki doğru bir şey söylemiş oluruz. Edep, mühim. İlimdir üstündür demişler. Nice cahil zannedilen kişiler vardır ki muhafaza edebildiği edep sayesinde mevla onlara ihsanda bulunur. Nice ilim erbabı olduğu farz edilen kimseler de vardır ki edebe mugayir yaptıkları işler sebebiyle bildikleri dünyada belki işlerine yarar da ahirette hiçbir işlerine yaramaz. Üslup... Muzaffer Efendi Hazretlerinin bir sohbetini okudum programa gelmeden evvel, dedim ki benim bundan mutlaka bahsetmem lazım. Çünkü...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202330:12
Gördü, Sordu, İman Etti! - B91 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Gördü, Sordu, İman Etti! - B91 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Ateşperest Komşu" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler ve dahi erenlerin ölmekle ölmediğini bilenler, bilebilenler... Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Ahmed Bin Harb Hazretlerinden bahsedeceğim bugün size Biri Bir Gün'de... Onun bir komşusuyla yaşadığı enteresan bir hadise var o hadise çok hikmet barındıran bir hadise onu paylaşayım içinden de nasihatlar çıkaralım... Ahmed Bin Harb, Horasan'ın Büyük Fakih ve Şeyhlerinden. Büyük bir muhaddis. Bir takım telif eserler vermiş fakat o eserler günümüze kadar gelmemiş maalesef. Büyük bir zat-ı şerif, bir abid, bir zahid... Dermiş ki; 50 yıl ibadetle meşgul oldum. 50 yıl ibadetle meşgul oldum. 50 yıl! Geceleri uyumaz sabaha kadar otururmuş Ahmed Bin Harb Hazretleri. Efendim niye uyumuyorsunuz? Altımızda cehennem kaynıyor, üstümüzde cennet donatılıyor ben böyle bir durumda nasıl uyuyabilirim dermiş. Erkekler bunlar! 50 yıl ibadetle meşgul oldum diyor; şu üç şeyi terk etmedikçe üç şeyin lezzetini alamadım...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202321:59
Evleneceklere Altın Tavsiyeler - Reçete | Saliha Erdim

Evleneceklere Altın Tavsiyeler - Reçete | Saliha Erdim

Saliha Erdim'in insanı, aileyi ve toplumu ele alacağı bu programda ayrıca toplum için önerileri ve reçeteleri olacak. Gerek gözlemleri, gerekse danışanlarının ortak dertleri Saliha Erdim'in bu programda kendisine ilham kaynağı oluyor... Saliha Erdim, insanın kendisini keşfetme ve potansiyelini harekete geçirmesinde gerekli olan yol haritalarını bu programda anlatıyor...  Saliha Erdim yeni bölümde başlıca şunları söyledi;  Efendim bugün iki soru üzerine bu konuşmayı organize etmeyi düşündüm. İnşallah hakkınca bu soruların cevaplarını verebilirim... Birincisi insan niçin evlenir? Günümüzdeki gençlerin evlilik algısı, evlilik düşüncesi nedir? Bir de gençler geçinebilir miyiz endişesi taşıyorlar... Gerçekten geçinebilirler mi? Bu endişeyi gençler anne babasının yaşama biçimine bakarak, çevresindekilerin evlilikle ilgili algısına bakarak mı söylüyor yoksa nişanlıysa eğer nişanlısının, ailesinin kendisine yönelttiği sorularla mı ya da onların beklentileriyle mi ilişkilendiriyor buna bi bakacağız inşallah...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202323:23
Mümin Ahirin Adamıdır Acilin Değil - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Mümin Ahirin Adamıdır Acilin Değil - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Savaş Şafak Barkçin Çağrışımlar'ın bu bölümünde Sultanahmet'ten sesleniyor sizlere.  Savaş Şafak Barkçin bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Sevgili kardeşlerim merhabalar. Bugün Sultanahmet'teyiz. İstanbul'una başka bir harikulade yeri. Sadece Osmanlı dönemi değil tabi  Osmanlı dönemi çok uzun ama ondan evvel de hem Bizans hem Roma ve belki ondan önce de ilk Yunan yerleşiminden ve evvelinden de beri şehrin aslında merkezi hemen hemen burası. O yüzden bugün size buradan biraz hem hatıralar hem ilginç noktalar, buradaki muhteşem tarihi eserler, Sultanahmet Camii, at medyanındaki bir takım eserler, çeşmeler, uçanlar, kaçanlar, gezenler... Onlardan biraz bahsedip bugün de bazı çağrışımlara yol açmaya çalışacağız inşallah. Hoş geldiniz, devam edeceğiz... Evet, Gençler! Burası meşhur alman çeşmesi. İstanbul'un göbeğinde Alman çeşmesinin ne işi var? Almanın ne işi var?...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202320:13
Daha Adil Bir Dünya Mümkün - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Daha Adil Bir Dünya Mümkün - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Batı, Kriz ve Küresel" kavramları üzerinde duruyor.   Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam merhaba, tekrar hoş geldiniz. Bir önceki bölümde mühim bir mevzuu sorduk onun mukaddimesi babında çok tatlı bir girizgah yaptık ama yarım kalan kısımlar vardı oradan devam etmek isterim... Önceki bölümü bunu setrettikten sonra seyredecekler kısaca özetleyecek olursak; Dünya bir çıkmazın içinde. Buraya bir söz söylenmesi lazım. Yeni bir söze yeni bir teklife muhtaç. Batı tecrübesi bunu söyleyebilir mi demiştik, biz söyleyebilir miyiz kısmında da eylemin öznesi olmak bahsinden hareketle artık oraya doğru geliyoruz demiştik. Oradan devam edecek olursak ve batı tecrübesi ile başlayalım lütfen... Batı tecrübesi dünyanın mevcut sıkıntılarına çare üretebilecek durumda mı?  İbrahim Kalın: Merhabalar. Hoş bulduk, teşekkür ederim. Dünyadaki mevcut küresel krizlerin ortaya çıkışında batının kurduğu sistemin çok büyük bir payı var. İşlememesi, krizlere girmesi, tökezlemesi... Fakat batı bu krizlere dönem dönem çözüm üretebilecek bir dinamizm ve enerjiyi de üretme kabiliyetine sahip, bunu da göz ardı etmeyelim. Bazen deniyor ya batı çöktü, bitti, herşey tükendi... Yok, öyle değil. Kriz var ama bu krizi yönetebilecek, bunu aşabilecek bir kabiliyeti de gösteriyor, enerjiyi de çıkartıyor çünkü bu özelliği hala var. Üniversiteleri var, araştırma kurumları var, siyaseti var, başka kurumları var... Toynbee'nin çok güzel bir analizi var; 'Bir milletin, bir toplumun en ayırt edici özelliği onun etnik kimliği yahut bulunduğu coğrafya, bir takım maddi avantajları değil krizlere karşı cevap verme kabiliyetidir' diyor...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202328:27
Binlerce İnsanın İmanına Vesile Olan Genç - B90 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Binlerce İnsanın İmanına Vesile Olan Genç - B90 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Binlerce İnsanın İmanına Vesile Olan Genç" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta Rabbi olanın başka bir şeye ihtiyacı olmadığını bilenler... Vaktiyle padişahın biri yaşamış... Zalim bir adam, Hakk dine inanmıyor, Allah'lık iddiasında ve tebaası da kendisini sadece padişah değil bir Rabb olarak (haşa ve muhal farz) kabul etmişler, hepsi ona inanıyor, böyle bir zaman... Padişahın bir de sihirbazı var kendisini eğlendiriyor. Sihirbaz yaşlanmış, yaşlanınca demiş ki; padişahım bana liyakatli bir genç adam bulsanız da ben onu yetiştirsem? Padişah aramış taramış, sormuş soruşturmuş güvendiklerine, inandıklarına... Bir delikanlıyı salık vermişler, o delikanlıyı sihirbaza emanet etmiş, delikanlı sihirbaza gidiyor, geliyor, ondan öğreniyor, sihir talim ediyor filan fakat delikanlının eviyle sihirbazın evinin arasındaki yol üstünde salih bir zat yaşıyor...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202319:18
Padişahı Cennete Almayacağım - B89 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Padişahı Cennete Almayacağım - B89 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Padişahı Cennete Almayacağım" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta çayı sevenler ve dahi son nefesinden emin olmayanlar, son nefesinde kendi akıbetinden emin olamadığı için de bir başkasını teraziye çıkartıp tartma hususunda haddini bilenler... Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Padişahın biri bir gün tebdil-i kıyafet yanına kölesini de almış şöyle bir şehri kolaçan etmeye çıkmış... Allah bu padişahlardan razı olsun. Tebdil-i kıyafeti de ilk kim yaptıysa Allah ondan da bin defa razı olsun. Niye? Padişahlar tebdil-i kıyafet şehrin içine çıktıkları vakit bize o kadar çok menkıbe ve kıssa birikmiş ki onlar bunu yapmasaydı biz şimdi ne anlatacaktık bilmiyorum... Padişahların tebdil-i kıyafet sokağa çıkışlarını çekiversek kıssalar tarihinden anlatacak kıssa bulamayacağız ümmet-i muhammede... Bunu ilk yapandan Allah razı olsun. Tabi devir de güzel devir kardeşim. Instagram yok, Twitter yok, Facebook yok, TikTok yok... Tebdil-i kıyafet ne demek bu arada? Kıyafet değiştirmek. Padişah, padişah kıyafetiyle çıksa salınarak o hünkarım diyecekler ve olanı olduğu gibi göremeyecek hazretim, bunun için ne yapıyor? Bi derviş kılığına giriyor, bi molla kılığına giriyor, bi tüccar kılığına giriyor. Tanınmak, bilinmek de olmadığı için halk ne ise o şekilde oluyor padişahın yanında da, hadiseyi olduğu gibi seyrediyor yani... Padişahın biri bir gün soğuk bir kış günü yanına kölesini de almış tebdil-i kıyafet şöyle bir şehri kolaçan etmeye çıkmış...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Mar 02, 202323:13
Bu İş Böyle Olur Aşamasına Geliyoruz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Bu İş Böyle Olur Aşamasına Geliyoruz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Özne, Özgüven ve Modernleşme" kavramları üzerinde duruyor.  Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz. Gelirken dedim ki şunu mutlaka hocama sormam lazım çünkü 20 yıla yakın zamandır bizzat siyasetin içinde olarak dünyayı gözlemliyorsunuz, bürokrat bir entelektüel gözüyle bakıyorsunuz. Dünyada her birimizin gördüğü ve rahatsız olduğu bir takım şeyler var; savaşlar, adaletsizlikler, gelir dağılımı, dijitalleşme... Bir ton problem var. Batı bu işe bir çözüm bulabilir mi? Bu dünyanın bu gidişine bir dur diyecek bir teklifle gelebilir mi? Eğer gelemez diyecekseniz kim bu sözü söyleyebilir? Bu söz bizden çıkar mı?  İbrahim Kalın: Hoş bulduk, teşekkür ederim. Eğer meseleyi doğru tanımlarsak ve sahiplenirsek buna çözüm üretiriz. Biz uzun süredir özne olma irademizi ve özgüvenimizi yitirdiğimiz için meseleleri uzaktan takip edip tespitini yapıp onu bir kenara bırakıp kendi dünyamıza çekiliyoruz... Halbuki bir meseleyi ortaya koyduysanız yani bu küresel adalet meselesi olabilir, bu sağlıkla ilgili bir sorun olabilir, bu fakirlikle ilgili bir sorun olabilir yahut insanların hayatında başka bir mesele de olabilir... Sorunu tanımladıktan sonra sahiplenip bir özne olma bilinciyle üzerine gitmek işin sırrı, işin aslı burada. Bizim çarpık modernleşme tarihimizin geride bıraktığı tortulardan bir tanesi bizim özne olma bilincimizi ve özgüvenimizi elimizden aldı. Yani uzun süre bize yapamazsın, edemezsin, yaptırmazlar, bunlara bizim aklımız yetmez telkini yapıdı... Mesela Türkiye'de uzun yıllar bize uçağınızı yapamazsınız, arabanızı yapamazsınız, altyapınızı kuramazsınız vesaire vesaire dendi ve yaptırmadılar da işin bir de böyle gerçek bir tarafı var, yaptırmadılar gerçekten...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202220:09
Hz. Ali’ye Verilen Büyük Sır - B88 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Hz. Ali’ye Verilen Büyük Sır - B88 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Veysel Karani Hazretlerini" anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta  "Dinle neyden hikâyet etmede Ayrılıklardan şikâyet etmede  Şerha şerha eylesin sinemi firâk Eyleyeyim ta şerh-i derd-i iştiyâk"  rubaisinin ne manaya geldiğini azıcık fehmedebilenler... Merhaba efendim. Ney-i şerif ile başladık... Bu enteresan bir enstrüman, herhangi bir enstrüman değil. İlginç hususlar anlatılır da benim en hoşuma giden, kalbimin yattığı budur; rivayet o ki Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) Hazreti Ali Efendimize bir sır vermiş. O verdiği sırrın ne olduğunu tam bilemiyoruz, bilseydik sır olmazdı. Hazreti Ali Efendimiz malumunuz Resul-i Ekrem Efendimiz'in "Ben ilmin şehriyim, Ali kapısıdır." diye bahsettiği zat-ı şerif. İlmin kapısı, oradan giriliyor içeri... Gerçi şunu da unutmamak lazım; Hazreti Veysel Karani... Hani, Yemen illerinde Veysel Karani... Anasından destur aldı durmadı, Kabe yollarını geçti boyladı. Geldi ol Resulu evde bulmadı, Yemen illerinde Veysel Karani." Hazreti Veysel malumunuz bir kez bile baş gözüyle Resul-i Ekrem Efendimizi (s.a.v) görmemiş, nasip olmamış. Rivayet o ki bir defasında hasta anacığına, anacığım ben bi gideyim bağrım yanıyor diyor... Bağır da taraflı yanmaz...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202218:56
Bir Toplumun 3 Çeşit Gücü Vardır - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bir Toplumun 3 Çeşit Gücü Vardır - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bi' De Buradan Bak yine çok çarpıcı, yine çok gerçekçi! Savaş Şafak Barkçin, Bi' De Buradan Bak programında, tarihte iz bırakan olayları, kendine has üslubu ve tüm gerçeklikleriyle enine boyuna anlatıyor...  Savaş Şafak Barkçin yeni bölümde başlıca şunları söyledi:  Evet, dilimizde hep bir şey var; filanca süper güç, Osmanlı süper güçtü, bugün Amerika süper güç, Çin arkadan geliyor süper güç... Bunlar kullanılan kavramlar ama pek çok kavram gibi bunun da içeriğini bilmek lazım. Demek ki önce bir güç olma durumu var ki onun bir de süperi var yani çok daha büyük güç anlamında... Aslında dünyada güç olarak devletleri dörde ayırabiliriz. Birincisi maraba devletler. Onlardan kimse bahsetmiyor, bahsedilecek bir tarafları yok. Ukrayna-Rusya savaşı konusunda kimse gidip Mozambik'in fikrini merak etmiyor veya Batı Samoa'nın fikrini merak etmiyor. Onların zaten öyle bir iddiaları da yok. İkincisinde bölgesel güçler var; Türkiye gibi... Kendi bölgesindeki olaylarda küresel oyuna tesir edemeyen, onun kurallarını koymamış olan ama o oyunun kendi bölgesindeki oynandığı durumlarda mutlaka rolü olan, etkinliği olan devletler... Üçüncü boyut büyük güçler. Büyük güçler kim gibi? Rusya gibi, Almanya gibi, Fransa gibi, İngiltere gibi devletler... Bunların özelliği ne? Bunlar bölgelerinde olduğu kadar dünyanın başka yerlerinde de gücü kullanabiliyorlar. Yani erişimi büyük, eli uzun devletler bunlar...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202220:21
Delil Sorarlar! - B87 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Delil Sorarlar! - B87 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Vali, Mecusi ve Seyyide Hanımın" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler hatta ve hatta bu sevgi sebebiyle insanlara hüsn-ü zan sahibi olabilenler, insandır hata yapar diyebilenler, yaptığı hatadan ders çıkarmayı becerebilenler... Vaktiyle Peygamber soyundan bir hanım kızlarıyla beraber Semerkand şehrine göçmüşler... Nerede yaşıyorlardı, ne sebepten oraya gitmeleri gerekti bunları bilmiyoruz. Bildiğimiz, Seyyide bir hanımefendinin kız çocuklarıyla beraber Semerkand şehrine taşınmak zorunda olduğu... Şehre yeni geldikleri zaman kalacak bir yere ihtiyaçları var, namaz vakti, anne çocuklarını da alıp geçmiş mescide... Namazlarını kılmışlar fakat bilmedikleri bir şehirdeler, imkanları yok, kalacak bir yerleri yok yani ihtiyaç sahibi. Anne, çocuklarına demiş ki evlatlarım siz şöyle mescidin bir köşesinde durun, ben gidip şehrin valisine halimizi arz edeyim belki bize bir yardımı dokunur... Araya sora valiliği bulmuş, vali efendinin huzuruna çıkmış ve demiş ki efendim ben yoksul bir kimseyim, bu diyarın garibiyim. O diyarın garibi olmak enteresan bir şeydir...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202216:26
Erenlerden Ümit Kesilmez - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

Erenlerden Ümit Kesilmez - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

Türkçe yazılan mevlid manzumelerinin arasında özel bir yere sahip olan, Süleyman Çelebi’nin aşkla kaleme aldığı Vesîlet’ün Necât (Mevlid-i Şerif) eserini Prof. Dr. Sadeddin Ökten’le birlikte "Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler" programında hem okuyup hem de şerh ediyoruz…  Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler'in yeni bölümünde başlıca şunlar konuşuldu;  Sadeddin Ökten: Ahiret sevabı murad ederek dünya işi işlemek, riya... Dünya işine, bir menfaate sahip olmak için ahireti vesile kılmak... İhlas da onun tam tersi. Ahireti ahiret için yapmak... Zenginin birisi hekime gidiyor. Hekim diyor ki diyet yapacaksın, şunları bunları yiyeyeceksin. Peki diyip eve geliyor. Mükellef sofra kurulmuş ama ben bunları yemeyeceğim diyor. Diyet reçetesini veriyor uşağına, diyet yemeği geliyor. Biraz tuzsuz peynir, küçücük bir ekmek, tuzsuz domates... Onları yiyor, elhamdülillah diyor. Önce perhiz sonra taam, getirin yemekleri diyor. Bizim halimiz bu. Önce perhiz diyoruz, çok hoşumuza gidiyor diyet sonra bakıyoruz ki dünya cıvıl cıvıl, dünya hayatı çok hoş, dünya hayatına giriyoruz. Beşeriz, tabi ki yaparız. Burada yapmamamız gereken bir şey var. O da şu; Dünya hayatında bir takım halleri, bir takım usülleri, bir takım ahvali kitabına uydurup perhiz menüsüne irca etme isteğimiz var işte riya o... Dünya halinde yapılan bazı şeylerin gerekçesini bir şekilde bulup, uydurup onu şer-i şerife monte etmek istiyoruz. Bu olmaz...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202227:35
Evliliği Daha İyiye Götürmenin Yolları - Reçete | Saliha Erdim

Evliliği Daha İyiye Götürmenin Yolları - Reçete | Saliha Erdim

Saliha Erdim'in insanı, aileyi ve toplumu ele alacağı bu programda ayrıca toplum için önerileri ve reçeteleri olacak. Gerek gözlemleri, gerekse danışanlarının ortak dertleri Saliha Erdim'in bu programda kendisine ilham kaynağı oluyor... Saliha Erdim, insanın kendisini keşfetme ve potansiyelini harekete geçirmesinde gerekli olan yol haritalarını bu programda anlatıyor...  Saliha Erdim yeni bölümde başlıca şunları söyledi;  Merhabalar efendim. Bugünkü videomuza hoş geldiniz. Allah-u Teala konuştuğumuz zaman hayır konuşmayı, dinlediğimiz zaman doğru olanı öğrenmeyi ve hayatımıza geçirmek için duyarlı olmayı nasip etsin. Bugün inşallah sizlere, sizlerden gelen soruları cevaplandırarak bir program yapmaya niyetlendik. Sorusu olmayanın cevabı olmaz, soru sormak insanın hayatının, arayışının, düşünmesinin, ihtiyacını fark etmesinin çok çok önemli bir göstergesi. İnşallah sizin sorularınızı doğru anlayarak doğru karşılıklar verebilirim ve inşallah söylediklerimden sizde hayatınızda istifade edebilirsiniz. Hazırlanan soruları ben rastgele seçeceğim ve ona göre de cevap vermeye çalışacağım... Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202226:53
Kuyruk Acısı - B86 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Kuyruk Acısı - B86 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Yılan ile Dost Olan Oduncunun" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler ve dahi 1683 Viyana kuşatmasından sebep şu anda bulunduğumuz Polonya'nın o dönemki kralı olan Jan Sobieski'ye inceden inceye hala sitem edebilenler... Geldik Varşova'ya, arkadaşalara dedim ki Sobieski'nin mezarı nerede? Ne yapacaksın abi dediler? Gideceğim, başında durup sitem edeceğim dedim... Kuşatmışız Viyana'yı, alacağız, tarih başka türlü yazılacak içeri girdiğimiz anda... Giray Han'a güveniyoruz arkadan gelecek Lehistan ordusunu engeller diye ama Jan Sobieski iyi komutan, büyük kral... Çıkıp geliyor ve Giray Han ile aralarında ufak bir anlaşma, küçük bir ihanet, biz Viyana'dan geri dönmek zorunda kalıyoruz... Viyanayı ne kadar sevdiğimi bilenler bilir. Jan Sobieski ile bende bu Viyana acısı varken dost olabilmemiz mümkün değil. Gideceğim kabrine ona sitem edeceğim; yapılır mıydı be diyeceğim, olur muydu böyle bir şey diyeceğim... Hani anlatırlar ya adamın biri bir gün bir yılanla dost olmuş. Bak şimdi! Yılanla dost olan adamlar var... Düşünün insan dostunda bir yanlış, bir hata, bir ihanet gördüğü vakit der ki koynumuzda yılan beslemişiz arkadaş. Bu adam bırak dostundan ihanet görünce koynumda yılan beslemişim diye tarif etmeyi, bizzat yılanla dost olmuş...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202212:18
Asıl Mevzu Ölüm - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Asıl Mevzu Ölüm - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Savaş Şafak Barkçin Çağrışımlar'ın bu bölümünde Eyüpsultan'dan, Pierre Loti tepesinden sesleniyor sizlere.  Savaş Şafak Barkçin bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Sevgili dostlar merhabalar. Bugün Eyüpsultan meydanındayız. Daha önce size Eyüpsultan Camii'ni, arkasındaki külliyeleri göstermiştik, kabirlerden falan bahsettik. Ölüm belki çok hoş bir mevzu değil ama asıl mevzu o. Her esaslı mevzu hoş olmak zorunda değil ama bugün size daha çok Eyüpsultan Camii'nin arkasındaki İstanbul'un en eski en büyük mezarlıklarından birisi olan Eyüpsultan mezarlığını biraz gezeceğiz. Orada dikkate değer bazı insanlar var onları anacağız. Hem onları hatırlatalım size hem de en son Pierre Loti tepesi var orada bir şeyler anlatacağız. Bakalım bugün torbada ne var bilmiyorum... Bismillah diyelim kabir ziyareti niyetiyle başlayalım...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202224:06
Nar Bahçesi ve Padişah - B85 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Nar Bahçesi ve Padişah - B85 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Nar Bahçesi ve Padişah" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta elimde bir fincan kahveyle çıktığımı görünce abi şimdi ben bu saatte kahveyi nereden bulacağım diye düşünenler... Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Padişahın biri bir gün vezirlerini yanına almış, sevdiği bir kaç adamı, yaz günü hava sıcak hadi demişler şöyle bi çıkıp dolaşalım... At sırtında orası senin, burası benim, ırmak kenarı, dağ, tepe, ağaç gölgesi derken sıcaktan bunalmışlar, terlemişler şöyle soğuk içecek bir şeyler aramışlar. Bakmışlar ki orada bir nar bahçesi, bahçenin içinde çok güzel bir kulübe, kulübenin önünde bir ihtiyar... Padişah bi gidelim demiş Tanrı misafiriyiz diyelim şu ihtiyar belki bize bir nar suyu ikram eder. Varmışlar gitmişler. Kapıyı çalmışlar, açmış ihtiyar. Selamın aleyküm erenler, aleyküm selam erenlere gönül verenler... İhtiyar adam Padişahı ve yanındakileri misafir etmiş. Bize bi nar suyu sıksan da içsek baba demişler, hay hay demiş ihtiyar hemen güzelce nar sularını hazırlamış, buz gibi getirmiş ikram etmiş. İçmişler nar suları Padişah bayılmış. Hemen ihtiyar bir bardak daha ikram etmiş, içmişler, teşekkür edip oradan ayrılmışlar... Padişahın aklına gelmiş, ya bu ihtiyar bir başına yaşıyordu, çoluğu çocuğu yok, bir mirasçısı yok, bu ihtiyar yarın bir gün ölüp gidecek o vakit bu nar bahçesi ne olacak, üstelik narlar da çok lezzetli acaba demiş ben bu bahçeyi satın mı alsam... İyi niyetle bile olsa böyle diyerek kalbini bozmuş...  Devamı videoda....  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202218:13
İyilerin Hikayesi Zayi Olmaz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İyilerin Hikayesi Zayi Olmaz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Hikaye, Yaratmak ve Alem" kavramları üzerinde duruyor.  Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz. Biz yarım kalan sohbetleri seviyoruz ya da bitmeyen sohbetleri mi seviyoruz desek daha doğru olacak...  İbrahim Kalın: Hoş bulduk, teşekkür ederim. İyi sohbet bitmez. Hep yeni kapılar açılır... Şehrazat'ın hikayesini hepimiz biliyoruz ne azından mealen Binbir Gece Masalları'nda Şehrazat hayatta kalmak için her gün bir hikaye anlatmak zorundadır... Borges buradan hareketle diyor ki; "Ben hayatta ne yaptıysam Binbir Gece Masalları sayesinde yaptım. Bana Şehrazat diyin." O cümlesi üzerinde düşünürken dedim ki aslında hepimiz hayatta kalmak için bir hikaye anlatmak zorunda değil miyiz? Hayatımızı anlamlandırmak için, yaşadıklarımıza bir mana katmak için, bir bütünlük, bir yapı, bir çerçeve, bir pencere tutabilmek, bir ışık tutabilmek için bizimde aslında her gün bir hikaye anlatmamız gerekiyor. Hikaye kelimesini burada yaşadığımız, yaptığımız, ettiğimiz şeyin bir maksada doğru ilerlemesi manasında kullanıyorum. Bir yere doğru gidiyorsa hikaye oluyor öbür türlü detay oluyor, öbür türlü malumat oluyor, kronoloji oluyor, vakanüvistlik oluyor. O yüzden dilde bir şekilde ifade edilmeyen hiçbir şey gerçek manada var olmuyor. İfade şekli de bir hikayeye dönüştüğü zaman, bir sohbete dönüştüğü zaman, birbirine eklenerek devam ettiği zaman anlamlı hale geliyor... Öyle ki bundan dolayı tüm kutsal kitaplar kıssalar anlatırlar...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202224:05
Bereket Balığın Karnında Saklı - B84 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Bereket Balığın Karnında Saklı - B84 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Bereketi var mı?" hikayesini anlatıyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. İhtiyar bir adamcağız hastalanmış yatağa düşmüş. Ahir ömrü, üç tane evladı var, evlatlarından her biri ona hizmet etmek için gayret ediyor fakat büyük abisi bakmış ki böyle olacak gibi değil diğer kardeşlerini yanına çağırmış demiş ki; isterseniz babamızın malına siz varis olun ben maldan bir şey istemiyorum onun ahir ömründeki hizmetini bana bırakın ama istemezseniz malını bana bırakın ahir ömründe onun hizmetini sizler görün. Hangisini tercih ederseniz? Galiba şöyle düşünüyor; ikiside nimet diyor. İhtiyarlığında babaya hizmet etmek de nimet, babanın evlatlarına miras olarak bırakacağı mal da nimet. mirası böyle düşündüğü için iki nimeti paylaştırıyor. Onu mu istersiniz bunu mu istersiniz? Buğday mı nefes mi? Bunun gibi... Genç kardeşler ağabeyciğim demişler; biz babamızın mirasına talibiz sende onun hizmetini gör. Hay hay demiş, memnuniyetle... Son nefesine kadar babasının bütün ihtiyacını, babasının hizmetini görmüş. Tabi diğer kardeşleri mirastan aldığı payla rahat bir şekilde yaşarken abileri biraz sıkıntı içerisinde. Bu sıkıntıdan dolayı eşi, çocukları baba sende şu mirastan bir pay alsaydın filan diyorlar... Yavrucuğum diyor bak ben başka bir devlete talip oldum, başka bir şeye niyet ettim, Allah bana başka bir hizmeti lütfetti. Bu, bilirseniz ondan daha hayırlıdır diye çocuklarına nasihat ediyor ama anlatamıyor. Bir gün bir rüya görmüş. Rüyasında kendisine demişler ki...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202224:07
Çin Niye Türklere Zulüm Yapıyor? - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Çin Niye Türklere Zulüm Yapıyor? - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bi' De Buradan Bak yine çok çarpıcı, yine çok gerçekçi! Savaş Şafak Barkçin, Bi' De Buradan Bak programında, tarihte iz bırakan olayları, kendine has üslubu ve tüm gerçeklikleriyle enine boyuna anlatıyor...  Savaş Şafak Barkçin yeni bölümde başlıca şunları söyledi:  Çin meselesi esaslı bir mesele. Çin bugün dünyada ismi zikredilen bir kaç süper güçten birisi. Anasından süper güç doğmadı ama oldu. Olurken de aslında herkes farkındaydı yani doğuda batıda herkes aslında Çin'in çok hızla ilk sıralara doğru gittiğini dünyada görüyordu, bizde görüyorduk. Görmemek mümkün değil çünkü hemen siz gençlere 4 tane şey anlatayım. Bir devlet nasıl süper güç olur? Dünyayı nasıl hakimiyetine alır? Tarihe bakarak söylüyoruz bunu. Genelde 4 aşamadır... Birinci aşama o ülke üretimini arttırır. Eski dönemde nasıl arttırıyordu? İşte toprak işgal eder, ne kadar çok toprak işgal ederse o kadar çok tarım arazisine sahip olur. O zaman sanayi yok. O topraklardan elde edilen mahsüller, onun üzerinden alınan vergiler o devleti gittikçe zenginleştirir ama içerde zenginleştirir önce. Birincisi üretim aşaması, üretimi çoğaltması. Çin bunu 1970'lerin sonundan itibaren yapmaya başladı. Her alanda dünyada üretilen hemen hemen her şeyi belli bir planlamayla herkesin ona muhtaç olacağı şekilde üretmeye başladılar. Yani üretim aşamasında iç gelir, iç üretimi olabildiğince arttırıyor. İkinci aşama ticarileşme aşaması...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Dec 12, 202221:06
Öyle Bir Tövbe Etti ki… - B83 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Öyle Bir Tövbe Etti ki… - B83 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Hz. İsa ile Günahkarın" hikayesini anlatıyor...  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta Cenab-ı Hakk'ın Sübhanlığını hiç kimseyle paylaşmayacağını yakinen bilenler... Hani namazlarda subhane rabbiyel azim diyoruz rükuda, subhane rabbiyel ala diyoruz secdede. Orada Sübhan olan Allah'ı yüceltme gayretine düşüyoruz zikrimizle... Peki Allah-u Teala'nın Sübhan oluşu ne demek? Sübhan; eksik ve noksan sıfatlardan münezzeh olan demek. Yani kendisinde herhangi bir eksik, noksan, hata, kusur diyebileceğimiz, böyle tabir edebileceğimiz herhangi bir hususiyet bulunmayan demek. Bu bir tek Allah-u Teala'ya hastır. Gayrısı böyle değildir. İnsan gençliğinde biraz daha suyu sert oluyor. Yaş ilerledikçe mevzu başkalaşıyor. Genç kardeşlerim ne dediğimi anlamaya çalışsınlar, kıdemli gençler zaten neden bahsettiğimi kendilerinden kıyasla gayet iyi bir şekilde anlıyorlardır. O suyun sert olduğu zamanlarda bir büyüğüm dedi ki; Sen neden böyle yapıyorsun? Nasıl yani efendim?...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 04, 202215:09
İnsan Kader Yazamaz - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

İnsan Kader Yazamaz - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

Türkçe yazılan mevlid manzumelerinin arasında özel bir yere sahip olan, Süleyman Çelebi’nin aşkla kaleme aldığı Vesîlet’ün Necât (Mevlid-i Şerif) eserini Prof. Dr. Sadeddin Ökten’le birlikte "Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler" programında hem okuyup hem de şerh ediyoruz…  Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler'in yeni bölümünde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: İnsan hayata dair planlar yapar, hazırlıklar yapar, gayret eder, uğraşır neticede bir şeyler olur ve bazen yanılıp yakılıp ben bunu böyle yaptım zanneder halbuki mevla ona bir şeyi nasip etmiştir ama pek çoğu farkında değildir bunun. Şimdi bakınız bu programda fakir sevdiğimle sevdiğimi konuşuyorum ve adı da benim işim oluyor. Hamd ettim programa girerken Cenab-ı Hakk ne güzel bir yerde istihdam etmiş diye çünkü istihdam eden de o... Öyle değil mi efendim?  Sadeddin Ökten: Başka fail yok ki zaten. Hep aynı mevzu üzerinde dönüyoruz ama hakikat bir, değişmiyor, başka fail yok... La faile illallah. Ama renkler, şekiller, tecelliyat bize göre namütenahi. Aklımız ermiyor, gönlümüz yakalayamıyor zaten gözümüzün, kulağımızın fevkalade ötesinde ama böyle yani... Zaten çok renkli bir hayat yarattığı, yarattıkları, yarattıklarından sadır olanlar ama tek fail o. Bizim bu programda işte onun bir benzeri. Bir küçük iz düşümü hayata dair... Bir stüdyoda, İstanbul'un bir mutena semtinde, bir dost muhabbeti, teknolojinin imkanları kullanılıyor ama konuştuğumuz şeyler muhabbete dair, aşka dair, Hazreti Süleyman Çelebi'ye dair, dini tabirle onun söylemine dair...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202224:31
Emperyalizm Bitmedi Yüz Değiştirdi - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Emperyalizm Bitmedi Yüz Değiştirdi - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "İslam, Birlik ve Dijitalizm" kavramları üzerinde duruyor.  Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz. Gelirken şu meseleyi mutlaka hocama sormam lazım dedim oradan başlayacağım. Bazen şikayet ediyoruz hani biz niye müslümanlar olarak bir araya gelemiyoruz, niye farklılıklarımızı bir kenara bırakamıyoruz, ittihad-ı islam hayal mi, asla mı olmayacak? İslam dünyasını gezip, gören, yakından bilen birisi olarak niçin bir araya gelemiyoruz, nasıl bir araya gelebiliriz?...  İbrahim Kalın: Hoş bulduk. Aslında bu işin özü kesrette vahdet neşvesini yakalamakta. Bazen biz birliği, beraberliği, ittihadı tek tiplik zannediyoruz. Birlik olmak, beraber olmak tek tipleşmek demek değil. Farklılıklarla birlikte bir arada olduğumuz zaman anlamlı hale geliyor. Fakat bu da bir yer extreme uçta yani ifrat ve tefrit noktasında... Birlik ve beraberliği sağlayacak bir zeminimiz yok. Böyle farklılıklar olmaya devam edecek. Etnik farklılıklar, mezhebi farklılıklar, coğrafi, siyasi, kültürel vs... Bu sefer başka bir dağılmanın içine gidiyoruz. Birlik ve beraberliği tek tiplik olarak anlamak yerine onu bir kesrette vahdet, çokluk içindeki birlik olarak algılamak, farklılıkları da insanı sonsuz, sonu gelmeyen bir kaosa, kargaşaya sevk eden bir şey olarak görmeyi bir kenara koyup bunların içinden birlik ve beraberliği ruhen, manen, fiziken, siyaseten ve diğer alanlarda sağlayacak bir perspektife ihtiyaç var...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202225:47
İnsan Kendine DOST Olmalı - B82 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

İnsan Kendine DOST Olmalı - B82 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de kendisiyle dertleşiyor.  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta hayatında bir defa bile uğradığı mekana muhabbetle bağlanabilenler... İnsan mekana bağlanır mı? Bağlanıyormuş. Bakın şu bulunduğumuz alanda en son geçen sene bir kaç program çektik, bu sene koca bir yaz geldi geçti ve biz buraya gelmedik. Sanki şuraya gelince dedim ki insan program çekmese bile vefadır diye gelir bir merhaba der. Üstünde oturduğun şu bank senin kahrını çekiyor, şu ağacın gölgesinde oturdun aranda bir irtibat kuruluyor, şu toprağa bastın, bu çamların yaprakları... Ağaç diyip geçmemek lazım. Bu da önemli. Biz nesil olarak böyleyiz; söğüt, kavak, gürgen, elma, çam, iğneli çam hepsi birden ağaç. Eski nesil böyle değildi. Bizden öncekiler bunu biliyordu. Ağaca ağaç demiyorlardı, ne ağacıysa o ağacı söylüyorlardı. Gökte uçan şeylerin cümlesi bizim için kuş, eski nesil buna da böyle demiyordu. Kuşaların bir adı vardı; sığırcığı vardı, serçesi vardı, pelikanı vardı... Bu da böyle kayıtlara geçsin. Bunu bilebilenler güzel adamlar, kıymetli adamlar... Mekan diyorduk ya insanın mekanla da arasında bir ünsiyet, bir bağ, bir rabıta, bir dostluk kuruluyor. Farkına varsın ya da varmasın. İbrahim Kalın hocaya selam olsun o çok güzel söylüyordu...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202223:48
Kimden Akıl Aldığına Dikkat Et - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Kimden Akıl Aldığına Dikkat Et - Çağrışımlar | Savaş Şafak Barkçin

Savaş Şafak Barkçin Çağrışımlar'ın bu bölümünde Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretlerinin çilehanesinden, Küçük Çamlıca'dan sesleniyor sizlere.  Savaş Şafak Barkçin bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Sevgili dostlar merhabalar. Bugün Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretlerinin çilehanesindeyiz. Çamlıca'da, Küçük Çamlıca'da. İstanbul'un çok güzel, nadide köşelerinden birisi, İstanbul'un yüksek yerlerinden birisi. Biliyorsunuz Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretlerinin türbesi burada değil Üsküdar'da, Topkapı Sarayına bakan bir tepenin üzerinde. Burası ise onun İstanbul'a ilk geldiğinde gelip halvet ettiği, çile çıkardığı yer. Mescid olarakta kullanılıyor. Birazdan buranın sağına soluna da bakacağız ama asıl meselemiz mekandan ziyade insanı anlamak. Çünkü mekan ancak insanı anlatınca kıymetli. Her şeyi kıymetli bir insan. Bu mekanları da öyle anlamaya çabalayacağız...  Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretleri çok kıymetli bir zat. 1600'lerde yaşamış bir zat. Tam 8 padişah döneminde bulunmuş, uzunca bir ömür sürmüş 1 asra yakın. Allah gani gani rahmet etsin. Onu ilahilerinden biliyoruz. Zikirlerde okunan, camilerde okunan pek çok ilahinin aslında nutk-u ona ait. Büyüklerin şiirlerine nutuk diyoruz, diğer şairlerinkine şiir diyoruz çünkü büyüklerin şiirleri daha çok kalpten ilham ile geldiği için, onlar sanat için söylemedikleri için içlerindeki mana lafızdan daha önde. Şiirde ise lafız önde, anlam onu arkalıyor...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202224:21
Başarının Üç Yolu - B81 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Başarının Üç Yolu - B81 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Başarılı Olabilmenin Yollarını" anlatıyor...  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta erenlerle bir şekilde irtibat kurabilenler... Ne şekilde? Ne şekilde olursa olsun yeter ki Cenab-ı Mevla nasip etsin de adımız onların adının hizasına yazılsın. Güzel bir mekanda, güzel bir mevzuyu sizlerle paylaşmak için bu Biri Bir Gün'de birlikteyiz. Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Hani zaman zaman her birimizin şikayetlendiği, bir ihtiyaç olduğunu dile getirdiği çok mühim bir mevzu var. Diyoruz ki; Aman ha! Bir yere bir adam alınırken, bir iş için bir insan istihdam edilirken üç şeye dikkat etmek lazım. Ehliyet, liyakat, emniyet. Ya da deriz ki; liyakat mi sadakat mi? Bu konuşulur. Sadık ama liyakati olmayan insanın verdiği zararda bahsedilir, layık ama sadakati olmayan insanın verdiği zarardan bahsedilir... Bütün bunların çerçevesinde size birkaç güzel kıssa anlatarak bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Diyeceksiniz ki nedir o?...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202218:02
Çocuk Ailenin Kuklası Değildir - Reçete | Saliha Erdim

Çocuk Ailenin Kuklası Değildir - Reçete | Saliha Erdim

Saliha Erdim'in insanı, aileyi ve toplumu ele alacağı bu programda ayrıca toplum için önerileri ve reçeteleri olacak. Gerek gözlemleri, gerekse danışanlarının ortak dertleri Saliha Erdim'in bu programda kendisine ilham kaynağı oluyor... Saliha Erdim, insanın kendisini keşfetme ve potansiyelini harekete geçirmesinde gerekli olan yol haritalarını bu programda anlatıyor...  Saliha Erdim yeni bölümde başlıca şunları söyledi;  Efendim bugün size çocuk, anne-baba, ailede çocuğun anlamı, çocuğa nasıl davranmalıyız, çocuğun yaptığı hareketleri nasıl değerlendirmeliyiz, nasıl bakarsak, nasıl yaklaşırsak çocuk için daha iyi olur, kabaca süremizin el verdiği ölçüde bunlardan söz etmeye çalışacağım fakat bunlardan önce fotoğrafın bütününe bakarak bizim nasıl davranmamız gerektiğine dair asıl bakmamız gereken bilgi kaynaklarımıza, örneğimize ve bizi düşündüren kadim kültürümüzün, kadim değerlerimizin bize bu konuda ne dediğine bir bakalım...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202222:03
Dostun Yolu Yolumuzdur - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Dostun Yolu Yolumuzdur - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "İkilik, Düalizm ve Tevhid" kavramları üzerinde duruyor.  Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz. Bu bölüm, geçen bölümden yarım bıraktığımız mevzuyu sorarak başlamak isterim müsadenizle. Hani tevhidin çocuklarıyız, olmaya gayret ediyoruz ama ikilikte yakamızı hiç bırakmıyor. Akıl, kalp, zahir, batın, dünya, ahiret, fizik, metafizik filan... Fizik, bugün gelinen noktada metafiziğin varlığını ispat etmeye memur bir hale geldi demişti bir fizikçi... Bu hadiseyi nasıl okuyorsunuz? Bununla başlayalım sonrasında daha önemli bir soru soracağım...  İbrahim Kalın: Hoş bulduk. İlk kısımla ilgili işaret ettiğiniz nokta son derece önemli. İkilikle düalizm arasında bir fark var. İkiliği kabul etmek ile ikiciliğe (düalizme) savrulmak arasında çok önemli bir fark var. İslam düşünce geleneği ikiliğin hakikatini kabul eder; zahir batın, gece gündüz, sıcak soğuk, akıl kalp... Ama düalizm bu iki hakikati eşit varlık seviyesine getirerek bunların sürekli bir kavga yahut bir tahakküm ilişkisi içerisinde olduğunu iddia eder. Halbuki tevhid, ikilikleri aşarak teke, tek varlığa, vahdete ulaşmaktır. Dolayısıyla sıcağın soğuğun ötesinde dengeye ulaşmaktır, gecenin gündüzün ötesinde gündüze ulaşmaktır, güne ulaşmaktır, hakikate ulaşmaktır... İyilik kötülük vardır, iyi de vardır kötü de vardır ama nihayi olarak amaç iyiye gitmektir çünkü...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202237:21
Sırtında Yüküyle Namaz Kılan Adam - B80 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Sırtında Yüküyle Namaz Kılan Adam - B80 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Namazda Sırtında Odun Taşıyan Meczup" hikayesini anlatıyor...  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler ve dahi namazın aradan çıkartılacak bir şey değil de ikame edilecek bir şey olduğunu bilenler... Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Meczubun biri bir gün ezan okununca demiş ki gideyim şu camide cemaatle namaz kılayım. Vatmış camiye, abdestini almış, tam cemaat ilk sünnetleri kılmaya durdukları vakit kapıdan içeri girmiş. İçeri girmiş şaşkın gözlerle içeri bakmış. Demiş bu böyle olmaz ben gideyim. Dışarı çıkmış. Oradan bulabildiği bir yerden odunlar... Üst üste yığmış odunları, bir ipe bağlamış derken yetmemiş odunları sırtına almış onu da sıkıca bağlamış, tekrar gelmiş camiye ama nefes nefese, ayakta duracak hali yok. Tam farza durulurken yetişip arkada bir yerde Allah-u Ekber diyip cemaate uyup durmuş namaza. Fakat...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202215:50
Akıl Mirac’ı Çözemez! - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

Akıl Mirac’ı Çözemez! - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

Türkçe yazılan mevlid manzumelerinin arasında özel bir yere sahip olan, Süleyman Çelebi’nin aşkla kaleme aldığı Vesîlet’ün Necât (Mevlid-i Şerif) eserini Prof. Dr. Sadeddin Ökten’le birlikte "Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler" programında hem okuyup hem de şerh ediyoruz…  Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler'in yeni bölümünde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer:  "Enbiyâ ervâhı hâzır geldiler Mustafâ'ya cümle izzet kıldılar  Enbiyâ ervâhına erdi nidâ Kim kılalar Mustafâ'ya iktidâ  Anda Ahmed bunlara oldu imâm Enbiyâ rûhu ana uydu tamâm  İki rek'at kıldı Aksâ'da namâz Öyle emretmişdi ol bî-niyâz  Çün namâzı kılıben döndü Resûl Geldi Sahrâ taşına kıldı duhûl  Gördüler nûrdan urulmuş nerdübân Bil oradan oldular göğe revân"  Böyle devam ediyor gidiyor... :)  Sadeddin Ökten: Sıra bana mı geldi şimdi? :) Ben çok severdim Miraç Bahrini. Dayılarım Mevlid okurken beni de böyle çok duygulandırırdı...  "Söyleşirken Cebrâil ile kelâm Geldi Refref önüne verdi selâm  Aldı ol şâh-ı cihânı ol zamân Sidre’den gitti ve götürdü hemân"  Sidre'ye kadar olan kısım akıl ile izah edilen dünya ondan sonra mavera başlıyor, dünyanın ötesi başlıyor. Böyle gidiyor hadise... Bu programa başlamadan iki dakika önce sizinle konuşurken merhum pederden açıldı konu. O böyle bazı beyitler okurdu biz de dinlerdik, hoşumuza da giderdi. Ben vefatından sonra rastladım ki...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202219:43
Hoşça Kalın Demem Hoş Kalın! - B58 - Dinle Neyden | Ömer Tuğrul İnançer

Hoşça Kalın Demem Hoş Kalın! - B58 - Dinle Neyden | Ömer Tuğrul İnançer

Ömer Tuğrul İnançer Dinle Neyden'in son bölümünde Serdar Tuncer ile birlikte sizlere Novi Pazar'dan sesleniyor.  Dinle Neyden'in son bölümünde başlıca şunlar konuşuldu:  Serdar Tuncer: Efendim merhabalar. Dinle Neyden'de sizleri yine Rumeli'den, pek güzel bir diyardan, pek safalı bir mekandan selamlıyoruz. Novi Pazar'dayız. Biz yine genelde, ekseriyetle Anadolu insanı Bosna Hersek'i bilir, Makedonya'yı, Arnavutluk'u, Kosova'yı nispeten bilir fakat Novi Pazar oralardan çok ayrısı, gayrısı olmayan yalnız bizim pek bilmediğimiz bir diyardır. Fakir ilk defa geldim ama defaatle gelen bir ev sahibimiz var. Safalı mekan derken kastım da Novi Pazar'a hakim bir tepenin üstünde manasına da uygun bir şekilde Halveti Tekkesi'nin hemen önündeyiz... Efendim hoş geldiniz, safa getirdiniz.  Ömer Tuğrul İnançer: Teşekkür ederim, siz de hoş geldiniz.  Serdar Tuncer: Eyvallah. Buralar olunca tabi biz hoş gelmiş oluyoruz her türlü...  Ömer Tuğrul İnançer: Buralara benim sıkça gelmem benim Rumelili olduğum zannına sebep oluyor ama bir yeri sevmek için oralı olmak şart değildir. Maddi bağlantılara kendimizi bu kadar hapsetmeye lüzum yok. Gönül bağları hem daha hürdür hem daha geniştir. Kainat bile gönüle sığmaz daha doğrusu gönül kainatı bile kapsar. Dolayısıyla benim buraya gelişim sevdiğimden, buralı olduğumdan, sıla-i rahim yaptığımdan falan değil. Buraları sevmek demek tabi her şeyin başı insan, buranın insanını çok sevmem demek. Burada hiç yabancılık hissetmiyorum...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202240:23
İngiliz Kraliyet Ailesinin Gerçek Yüzü - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

İngiliz Kraliyet Ailesinin Gerçek Yüzü - Savaş Şafak Barkçin | Bi' De Buradan Bak

Bi' De Buradan Bak yine çok çarpıcı, yine çok gerçekçi! Savaş Şafak Barkçin, Bi' De Buradan Bak programında, tarihte iz bırakan olayları, kendine has üslubu ve tüm gerçeklikleriyle enine boyuna anlatıyor...  Savaş Şafak Barkçin yeni bölümde başlıca şunları söyledi:  İngiliz Kraliçesi 70 senelik bir hükümranlıktan sonra geçen ay öldü. Tabi baya bir ağıtlar, merasimler... Kadıncağızı bir türlü gömemediler çünkü kraliyetin usülleri İngiltere'de ve diğer ülkelerde oldukça gözetiliyor. Bizim tabi İngiltere olsun, diğer monarşiler olsun, tarihteki kraliyet aileleri olsun çok fazla bir bilgimiz yok ama ilk baştan başlayalım; Monarşi ne demek? Monarşi, kelime anlamı olarak tabi eski Yunanca; Mono ve Arke'den geliyor. Mono, kendi başına demek, tek yani ve Arke'de yönetmek demek. Zaten onu biliyoruz. Monarşi diyoruz Fransızca telaffuzunu kullanıyoruz, İngilizler Monarki derler. Aynı kelime. Benzeri kelimeleri de biliyoruz. Anarşi mesela. O da başsızlık demek yani yönetim olmayan yere deniliyor. Hiyerarşi diyoruz bu da ilginç bir kelime çünkü orada ki Hiyeros yine eski Yunanca'da aslında kutsal demek. Peki o zaman hiyerarşi ne oluyor? Aslında klisede ki silsileye benzer, ast üst ilişkilere benzer bir ilişkinin kurulup yönetimin öyle yapılması manasına geliyor. Bunlar ilginç kavramlar. Kavramların içine girdikçe aslında bugünkü İngiltere'yi ve İngiltere'yi öğrendikçe bugünkü batıyı çok daha iyi anlamış olacağız...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202228:29
Adalet Böyle Olur! - B79 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Adalet Böyle Olur! - B79 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Hz. Ömer ve Nûşirevan'ın Adaleti" hikayesini anlatıyor...  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta söz konusu erenler olunca akıl ol ciğerimi ye diyebilenler. Bugün sizi güzel ve farklı bir mekandan selamlıyor fakir; Sembol Ocakbaşı'ndayız Ataşehir'de. Sponsorluklarıyla programımıza destek veren kıymetli dostların sadece dükkanında kebap yemek değil yanı sıra gidip onların güzel mekanını size de göstermek istedik. Hz. Ömer (r.a) zamanıdır... Hulefa-i Raşidin malumunuz her biri farklı bir hususiyetiyle temayüz ve tebarüz etmişlerdir. Hz. Osman efendimiz müeddeptir mesela, Hz. Ali efendimiz sehavet sahibidir, Hz. Ebubekir efendimizde de (r.a) sıdk daha ziyadedir. Bu şöyle anlaşılmaması gerek hani birinde adalet var diye diğer üçünde adalet yok demek değildir. Bilakis onda o öne çıkmış demektir. Yahut birinde sıdkın olması diğerinde sıdkın olmaması manasına zinhar ve asla gelmez fakat o, onunla öne çıkmıştır, onunla belirginleşmiştir. Hz. Ömer efendimiz (r.a) malumunuz olduğu üzre adaletiyle tebarüz etmiş, temayüz etmiş bir zat-ı şeriftir. Mevla şefaatlerinden mahrum eylemesin. Anlatacağım hadise Hz. Ömer (r.a) zamanında yaşanıyor...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202219:30
Akıl Ötesi Gerçeklik - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

Akıl Ötesi Gerçeklik - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz

İbrahim Kalın ile “Kendi Gökkubbemiz” kendine has üslubuyla farklı ufuklara yelken açtırmaya kaldığı yerden devam ediyor. Her hafta farklı konulara değinerek izleyicilerine yeni fikir kapıları aralayan İbrahim Kalın bu bölümde "Varolmak ve Bulmak" kavramları üzerinde duruyor.  Kendi Gökkubbemiz'in yeni bölümde başlıca şunlar konuşuldu;  Serdar Tuncer: Hocam hoş geldiniz, safalar getirdiniz.  İbrahim Kalın: Hoş bulduk, sağolun.  Serdar Tuncer: Geçen programı izleyenler Flanör olmak üzerine söyleştiğimizi fark edecekler, bilecekler. Orada bahsi geçen bir mevzu vardı beni etkiledi. Müsadenizle oradan devam edelim... Fotoğraf kendini bazen verir, bana verilmiştir dediniz. İnsan bazen kendisi çeker bazen de bir fotoğraf lütfedilir. Bu sadece fotoğrafta değil hayatın her sahasında...  Geçen Ramazan Sadeddin Ökten hocayla konuşuyoruz, dedi ki; Nevâfil ile tanıştım. Nevâfilin ne olduğunu bilmeyen bir zat değildi, nevâfili olan da bir zattı ama tanıştı... Bizim tanışıklığımız sokakta geçerken merhabalaşmak gibi ama hocanın ifadesinden anladım ki nevâfil gelmiş eve misafir olmuş... Benim almamla onun bana verilmesi, benim aramamla onun bana buldurulması. Aradaki fark ne?  İbrahim Kalın: Var olmak bulmaktır. Bir şeyin var olması demek onun bulunması demektir. Hoş bulduk diyoruz ya... Hoş geldiniz, hoş bulduk. Türkçe'deki en leziz, en nefis kelimelerden birisidir. Hoş geldiniz ve cevap olarak siz diyorsunuz ki hoş bulduk... Neyi bulduk? İnsanı bulduk, güler yüzü bulduk, bir hâli bulduk, bir mekanı bulduk dimi... Bulmanın kendisi o kadar varoluşsal bir eylemdir ki sadece basit bir hoş bulduk kelimesinin içinden çok varoluşsal bir eylemi gizlemiş bizim dilimiz. Açtığınız zaman olmak, bulmak, varolmak hepsi birlikte karşınıza çıkıveriyor, arz-ı endam ediyor... Bunu niye söylüyorum? Büyük sanat eserleri, büyük manevi haller, büyük ilmi keşifler, fikir, düşünce dünyasının büyük keşifleri böyle bir bulma sürecini ifade eder. Tabi ki arayan sanatkar, düşünür, kişi arıyor, onu ortaya çıkartmak için bir çaba ortaya koyuyor ama neticede ortaya çıkan şey sadece benim oturup kendi zihnimde, kendi elimle, elimdeki malzeme ile yapıp icad ettiğim bir şey değil tam tersine benim aradaki perdeleri kaldırarak kendi ruhumdaki duyguyu, ışığı, fikri, niyeti katarak beraber inşa ettiğim bir şey. İcat kelimesi de vücutla aynı kökten geliyor zaten...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202234:20
Ülkede Müslüman Bırakmadılar! - B78 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Ülkede Müslüman Bırakmadılar! - B78 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Abdülkâdir Geylâni Hazretleri ve Şeytan" hikayesini anlatıyor...  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta bu gönül verme meselesinin sadece dudaktan çıkan bir sözden ibaret olmayıp erenlere gönül vermenin delilinin halinde, ahlakında erenlere benzemek olduğunu bilenler... Öyle kuru kuruya ben seviyorum erenleri olmaz. Delil sorarlar, en basit bir meselede bile bir delil ararlar. Aşkta da böyledir, erenleri sevme iddiasında da böyledir. Erenlerden birisi, Fethi Gemuhluoğlu (Allah rahmet etsin) diyor ki; 'Bizim hüznümüz yalnız Allah'adır.' Müthiş bir ifadedir. Müslümanın hüznü Allah'adır. Yani müslüman, yani Allah adamı, yani erenler ve erenlere gönül verenler öyle dünyanın teşkalesi için, meşkalesi için, lüzumsuz oldusu için, olmadısı için, kılı, tüyü için canlarını sıkmazlar, mahzun olmazlar, hüzünlenmezler, gözlerinden yaş dökülmez... Onlar ille bir şey için hüzünleneceklerse o şey ancak Allah'la irtibatlı olduğu için onları mahzun eder. Vay efendim bana niye böyle yaptı diyip mahzun olmazlar, o bana şöyle yaptı ben de ona şöyle yapacağım diyip intikam hissi biriktirmezler. Çünkü bilirler ki o his kendilerini zehirleyecektir. İntikam alacakları kişiye ulaşmadan evvel içlerinde tuttukları müddetçe kendilerine zarar verecektir...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202226:06
Kırklar Meclisinde 38 Gün - B77 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Kırklar Meclisinde 38 Gün - B77 - Biri Bir Gün | Serdar Tuncer

Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Kırklar Meclisinde 38 Gün Kalan Kelâmi Efendi" hikayesini anlatıyor...  Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı:  Selamın aleyküm erenler, erenlere gönül verenler, erenlere gönül verenleri sevenler hatta ve hatta hakikatin sadece gördüklerinden ibaret olmadığını bilenler ve dahi görmediklerinin gördüklerinden ziyade hakikate yakın olduğunu müdrik olanlar... Bu ne demek? Geçen haftadan borcumuz olan hikayeyi anlattığımız vakit azcık mevzu anlaşılır. II. Selim zamanıdır... İstanbul'da müthiş bir kolera salgını var. Koleranın defi için elden gelen her şey yapılmış ama çare bulunamamış. İş Allah'a kalmış. İşler hep Allah'a kalır... Hani derler ya bazen; "işimiz Allah'a kaldı" Bütün işler Allah'a kalır zaten. Ne demek işimiz Allah'a kaldı? Her şeyi yapar, yapar, yapar, yapar baktı olmayacak işimiz Allah'a kaldı... Bu iyi bir şey değildir. Halbuki daha yola çıkarken, daha her şeyi hazırlarken bilsen ki işin Allah'a kalmıştır, Allah'a kalan iş çözülür...   Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202222:23
Şikayet Etmek Huzuru Öldürür - Reçete | Saliha Erdim

Şikayet Etmek Huzuru Öldürür - Reçete | Saliha Erdim

Saliha Erdim'in insanı, aileyi ve toplumu ele alacağı bu programda ayrıca toplum için önerileri ve reçeteleri olacak. Gerek gözlemleri, gerekse danışanlarının ortak dertleri Saliha Erdim'in bu programda kendisine ilham kaynağı oluyor... Saliha Erdim, insanın kendisini keşfetme ve potansiyelini harekete geçirmesinde gerekli olan yol haritalarını bu programda anlatıyor...  Saliha Erdim yeni bölümde başlıca şunları söyledi;  Merhabalar efendim. İnşallah bugün size mutluluktan, huzurdan ve insanların ihtiyaç hissettiği en temel değerlerimizin hayatında varolmasının bizim için ne kadar anlamlı olduğundan, buna ne kadar ihtiyacımız olduğundan söz etmeye çalışacağım. İnsanın huzurlu olması halinde bakış açısı daha sağlıklı, yaklaşım biçimi daha doğru, ilişkileri anlamlandırması, ilişkileri sürdürmesi ve ilişkiler esnasındaki olaylara verdiği tepkiler daha derinlikli, daha doğru ve daha anlamlı olur. O yüzden de insanın içinde bulunduğu duygu durumu, mutlu olması, huzurlu olması hem psikolojisinin daha iyi işlemesine hem fizyolojisinin daha iyi işlemesine, beden sistemimizin, organizmamızın daha iyi işlemesine hem de yapmamız gereken irada, akıl, mantık, çaba, sabır, gayret gerektiren şeyleri daha doğru ve güçlü bir şekilde yapmamızı ve bunu sürdürmemizi sağlayan çok önemli bileşimlerde. Ve bir insanın sadece kendisinin mutlu ve huzurlu olması yetmiyor. Biz bir toplum, bir çevre içerisinde yaşıyoruz. O çevredeki insanlarla da bunu paylaşmak sadece paylaşmak değil aynı zamanda onlarında daha mutlu ve huzurlu olmaları için bir şeyler yapmak da hem Rabbimizin bizim üzerimizdeki hakkı hem kendimiz içinde önemli bir görev olduğuna inanıyorum...  Devamı videoda...  Gelin, Beraber Yürüyelim...

Nov 03, 202221:03