Skip to main content
İlyas Payas

İlyas Payas

By İlyas Payas

İnsanı, evreni,yaşamı oku ...
Available on
Google Podcasts Logo
Pocket Casts Logo
RadioPublic Logo
Spotify Logo
Currently playing episode

Beyaz Ateş - Burhan Ali YAĞMUR

İlyas PayasAug 04, 2021

00:00
02:41
Sevda Atlası & İlyas PAYAS ( şiir)

Sevda Atlası & İlyas PAYAS ( şiir)

Seni Neden sevdiğimi sormuştun;
Çünkü sen Orta Afrika'da İlkel bir kabilenin inandığı,
Arkaik bir dindeki kurtarıcı inancı gibi
Kutsal ve umut vericisin.
Senin gelişinle bahar gelecek
Çiçekler açacak diyarımda .
Senin gelişinle bereket bulacak ruhum ve
Senin gelişinle yağmur ormanları ikrama başlayacak.

Seni seviyorum çünkü ;
Sen kimsenin varlığına inanmadığı ,
Amerika'yı keşfe giden,
Bir İspanyol denizcinin umudu gibisin.
İnsana yolunu kaybettiren fırtınalarda dahi umuş ışığı olursun.

Seni seviyorum çünkü ;
Sen bir Hint fakirinin dünyadan ve hayattan alacaklı olmasına rağmen
Kavuştuğu iç huzur gibisin.
Seni öyle bir seviyorum ki ,
Seni sevmek varlık sebebidir.

Çünkü sen ;
Kuzey kutbunda bir eskimonun
Kardan bir iglosu gibisin
Hayatın tüm soğuklarından koruyorsun beni ve Isıtıyorsun içimi.

Seni öyle bir seviyorum ki kadınım .
Ruhum seninle
Orta Asya'nın bozkırlarında
Nefes nefese koşan yılkı atları gibi,
Özgür ve hür.

Seni öyle bir seviyorum ki
Seni düşününce
Rusyaya Direnen Afgan Mücahitlerin,
Direniş ruhu kaplıyor içimi.

Seni öyle asil seviyorum ki,
Kırım'da
İslam Giray Han gibi Asil ve yanlız seviyorum. Seni seviyorum çünkü sen;
Balkanlarda milletleri ve dinleri
Aşkları ve sevgileri,
Bir birine bağlayan,
Vakur duruşlu Mostar köprüsü gibisin ,
Kalbim seninle hayata bağlanır.

Seni öyle bir seviyorum ki sen benim ,
Alsas Lorenimsin.
Değil ilngiltereyle tüm dünyayla, Yüzyıl savaşlarını yapabilirim senin için.

Korkma sevgilim yumuşak huyluyumdur,sana karşı.
Fakat ruhum Ömer muhtar gibi direnir yıllarca
Sevdamıza ve muhabbetimize göz diken her namerde.
Ve sana söz öyle bir direnirim ki
Medine Müdafii çöl kaplanı Fahrettin Paşam,
Aşkın kutsal şehrini Medine , Kudüs ve İstanbul'dan sonra Sen diye ilan eder.

Öyle hoşsun ki yarim.
İskenderiyede binlerce kitaba sığmayan t
Tarifsiz güzelleğin, nice kütüphaneler oluşturur.
Gönlümün başkentinde.

Aşkım, huzurum, seni çok seviyorum
Çünkü sen,
Gırnatada Ben-i Ahmet sarayı gibi zarif ve güzelsin.
Seni öyle seviyorum ki
Gözlerin Moğollar tarafından kana bulanmış.
Yüreğimin coğrafyasında,
Sukuneti ile bir inci gibi parlayan Semerkand gibi.

Sevdamı anlatabilir miyim bilmiyorum ama
Kaşgardan fillerle yürüsen,
Cümle Hint diyarına girsen.
Yine de senin titrettiğin gibi titretemez yüreğimi.

Rapunzel gibi kuleye hapis değilsen de.
Sinbad gibi uçan halıyla gelemesem de seni kurtarmaya .
Yedi başlı ejderhayı ve şahmeranı aşmak zorunda kalmasam da .

Bağdat'ta sıkışmış bir Abbasi halifesi gibi hissetsen de kendini .
Doğunun ve batının sultanı. Tuğrul beyim gibi
Çıkar gelir kurtarırım seni.

Ve sana and olsun sevdiğim
Hasan Sabbah gibi kim göz dikerse mutluluğumuza Alamuttan
Nizamülkün aklıyla
Alpagonun kılıcını bürünür gönlüm
Ve oyarım gözlerini bir cuma vakti.

Tarifi zor bir sevda benimkisi,
Göğsümün tam ortasına
Taç Mahal diktirecek cinsten .
Daha güzelsin
Simurgtan ve Zerdüşten.
Efrasyabla birlikte yaptığımız dövüşten ,
Çeker çıkarır seni yüreğim.

İşte sevdiğim , Sultan Baybars yeniden dirilse ,
Moğul belası yer yüzünden silinse.
Selahaddinle Kudüs'e girilse
Kostantiniye mehir olarak verilse .
Ayaklarına atlas halı serilse .
Kaşıkçı elması küpen yapılsa .
Gönlün gönlüme bin bir gece sarılsa .
Yurdumun tüm gülleri derilse.
Yine de benim gülüm sensin....🌹🌹🌹🩵♥️


www.antoloji.com/sevda-atlasi-2-siiri/
Apr 29, 202306:16
Neredeyim & İlyas Payas - şiir

Neredeyim & İlyas Payas - şiir

Neredeyim
İlyas Payas
Saba makamında dinlendiririm ruhumu ,
Geçmişin yükünü ,
Geleceğin kaygısını
Bir nefeslik bırakırım köşeye .Bu hengamenin arasında,
Karanlıklar zifiri , kaygılarım dipdiri .
Karşılaşmaktan kaçarım ,
Aynamdaki yalandan .Geçmişin kirli yüzlü adamıyım ,
Kendimin hep bir adım arkasındayım
Gönlümün begonyalar saksısındayımLaleleri koparılmış bir yolum ben
Üzerimde akasyaların selvilerin
Kavakların gölgesi .
Ve artık hoş gelmiyor ,
Göçmen kuşların sesi ...Sonbahar , son baharını yaşatıyor ,
İçimde çırpınan bir mavi sızı .
Soluk soluğa küheylanlar gibiyim .
Ben son devrin, garip dilencisiyim .Sıkıyor prangalar gök yüzünü .
Bir tek nefes alamıyorum artık .
Arkada bıraktığım koca bir ömür
Sanki masamdaki artık.Mısralarımda bir idamlığın son sözü .
Gözlerimde mavi gökyüzü...
Kaybolmuş gibiyim ,
Yabancıyım sanki hayata dahi ,
Kimim ben sahi .
Dudaklarimda bir avuç soru .
Neredesin ya Rabbi,
Neredeyim ey Rabbim.Bogazımda düğümlü sürgün hikayesi ,
Çekilir sulardan huzur gemisi.
Bir mum alevinde titrer hecelerim,
Sessizliği yırtarken ıssız geceleri ...
Aug 12, 202202:21
Haticem & İlyas Payas

Haticem & İlyas Payas

Haticem
İlyas Payas
Bir gün konuşmamız lazım Haticem .
Sana bunları ha dedim ,ha dicem .
Bir gece yarısı, mahalle arasında.
Eski elektrik trafosunun yanında .
Sağların ve solların
Umutların ve dağların,
Slonganlarına şahitlik etmiş duvarın altında .
Konuşmamız lazım Haticem.
Anlatmam lazım sana
Sırtı nasır tutmuş bir hammalın yükünü ,
Nefes nefese kalmış bir işçinin alın terini .
Ayakkabıcı kemal abinin dikiş seslerini .
Bir gece yarısı bükerek iç sesimi .
Bunlar anlatır ancak beni .
Konuşmak lazım haticem ,
Yada dağlarına konuşlanmak .
Baharın ve kışın ,
Barışın ve savaşın şahidi olarak.
İçimde bir kavimler göçü toplanır.
Dağlarımda sesin yankılanır,
Karıştırır Avrupa'nın değil,
Aklımın içini dışını ,her karışını.
Kalbim kalbinde harp düzeni almış .
Gayri nizami bir harp varmış.
Bir avuç Çeçen mücahidin Budennovsk baskını gibi,
Umutla ölüm arasında seviyorum seni.
Dinlemen lazım Haticem ,
Yada birazcık dinlenmen ,
Gönlümün şark köşesinde .
Çok değil birazcık , Sadece bir ömür kadar.
Eski bir mısır piramidinde bulduğum sihirli bir lambasın .
Dile benden ne dilersen demiş gözlerin .
Ve Ben özür dilemişim ,
Güzelliğini sığdıramadığım için sözlerime .
Dönüp bir kez daha bakınca gözlerine .
İçimden bir parça kopmuş sanki
Sihirli olmasa da şiirli dudaklarına .
Anlaman lazım Haticem ,
Anlatmaya gücüm yok.
İşgal etmiş sevdan topraklarımı ,
Orta doğuya demokrasi getiren Amerika gibi.
Basılmış tüm hükümet binalarım ,
Ve yetim bırakılmış bütün vuslatlarım. Guantanamo da işkence görmüş gayretlerim.
Seni seviyorum ve hayret derim.
Hayret derim çünkü ,
Rüyama gelmediğin gün yok ,
Öyle bir gurbet ki olmadığın her yer soğuk .
Her yer soğuk Haticem üşüyorum.
Camların buğularında hayalini düşlüyorum.
Nasıl bir sevdadır Haticem hayal et ,
Yokluğun çığlıklarıma sebeb bir hayalet.
Avcısını kaybetmiş bir ceylanım Haticem ,
Artık kaçmanında anlamı yok ,
Yârden başkasına derdimi açmanın da.
Yani demem o ki, milyonların arasında bir garip yanlızlığım,
Bir tek senin çözebileceğin sessizliğim var.
Dünya bir gölgelikse eğer ,
Sen altında dinlendiğim , sırtımı yasladığım çınarımsın .
Adım silinse yer yüzünden ,
Sen diğer adımsın.
Gözümün nuru, ağzımın tadı
Gönlümde hârımsın .
Bir nefeslik şu dünyada gönlümün kârısın .
Haticem gül yüzlüm,
Sen benim canımsın...
www.antoloji.com/haticem-13-siiri/
Feb 18, 202204:21
Kendimize Has Bi Hâl - Derttaş Mehmet Taşdemir ve İlyas Payas ile 1. Fasıl

Kendimize Has Bi Hâl - Derttaş Mehmet Taşdemir ve İlyas Payas ile 1. Fasıl

Kendimize Has Bi Hâl - Derttaş Mehmet Taşdemir ve İlyas Payas ile 1. Fasıl
Dec 14, 202101:26:05
Beyaz Ateş - Burhan Ali YAĞMUR

Beyaz Ateş - Burhan Ali YAĞMUR

Beyaz Ateş

Bir zamanlar yakmakla tutuşmazken,
Görünmez olmuş yanıp öfkesinden.
Korlaştı içimdeki sönmez yangın
Şimdi harlı, katıksız ve de kızgın.

Avucumda taşıdığım su yetmiyor
Ve safımı hiç mi hiç belli etmiyor.
Yolun sonundaysa kalıyor bir vezin,
İşte şimdi halim İbrahim’den hazin.

Yağmur bekliyor içimde o ateş.
Gözleri patlarcasına ve serkeş.
Göğe dikiyor bakışlarını yerden,
Uçuyor külleri gözündeki ferden.

Karmaşık bir hal alır ölümün vakti.
Her güne yeni bir endişe nöbeti.
Tam ve tez al canımı, bırakma yarım.
Ölüp dirildim işte, yine sendeledim.

Böyle yakarmak istemezdim ama yeğdir,
Böyle bir dünyada bir kez ve tam ölmek.
Öyle ya, karmak istemezdim ruhumu kirle.
Öyle bir dün ya da günde, ilmek ilmek.

Aradığım; güneşte buz denizde köz
Ve ateşte bir renkti belki turkuaz.
Fakat renk körü bir ateş içimde, beyaz.
Aradığım; ne güneş ne ateşte bir ayaz,
İçimde yanan beyaz ateşe bir su yaz.



Kıymetli derttaşım Burhan Ali'ye bu güzel eserinden dolayı çok teşekkür ederim umarım beğenirsiniz Derttaşlar .
Aug 04, 202102:41
Salih'in İrfânı

Salih'in İrfânı

Salih'in İrfânı 19 Nisan 2021 Pazartesi


Şafak yardı 🌅 🌄Salih'in gecesini 🌃🌌🌉🌆
Güneş 🌞, mahmur gözleriyle henüz uyanmıştı.
Hûd'un altısına teslim olan serçeler 🐦
Bir sabah türküsü mırıldandı .🎶
Çiğ toplamış yapraklarını,🥀 açarken göğe 🌹yediveren
Bakraçlarına🏺 aşk doldurmuş körpe kızlar .👩‍👩‍👧👩‍👩‍👧‍👧
Pınarın 💧⛲şırıltısında lafladılar 🗣️.
Kavaklar 🌿hışırtılarıyla 🍃 cehri inzivada
Selamlaşır sabah 🌬️ rüzgarıylarıyla 🍃
Nasibinin peşinde , bir karınca 🐜 gayreti
Belli belirsiz yanan Zühre 🌃 ışığında.
Sabah namazı tazeliğinde demlenen çay .☕
Sulayarak süpürüyor , avlunun toprağını ihtiyar.👵
Toprak 🏜️ 🌧️ kokusunda , gönlüme düşen cemresin
Bakışların 👀 gözlerimin 👁️👁️ eşiğinden , besmelesiz geçmesin
Kınalı açıkmış 🐑🐐🐏 olmalı , melemesinsen belli .
Nicedir 🐶Çomarla 🐕 uğraşmazdı 🐱 Tekir 🐈 bu denli
İşte Salih'in manzarası, budur ilhamı
Tohumları 🌱Anadolu'da 🇹🇷🌍 bin yıllık irfânın…

İlyas Payas

May 01, 202102:54
Ukte

Ukte

Bin günahı bir elmaya sığdırıp
Cennetten kovulanlar gibi seviyorum seni.
Bundandır ikinci bir kadın ihtimali olmayışına rağmen, kıskançlığını Havva'dan miras alışın .
Öyle bir seviyorum ki seni ,
Seninle evleneceğim.
Senden çoçuklarım olacak
Her akşam dönerken eve dünyanın kahrını çekip.
Arayıp sana soracağım yoğurt alayım mı diye
Çocuklarla birlik olacağım.
Terör estireceğim senin topraklarında .
Evlerin kuytu köşelerine mutluluk sloganları olmasada ,resimlerini çizeceğiz.
Kara kalemlerle , pastel boyalarla.
Ve sana inat, basıp kaçacağız apartmanın tüm zillerine
Belki bir gün camını kırar ,
Pis burunla abandığım, meşin topum .
Belki kesersin, bahçeye kaçan tüm toplarımı.
Ben bilye oynayıp, tos toprağına batarken mahallemin .
Tam mavi enekliğimle nişan alıp gözlerinin rengini, üteceğim sırada seni .
Eve çağrılma zili olan, akşam ezanı gibi ayırsan da gözlerini gözlerimden .
Ben hep seveceğim seni
Sabırlıyımdır çünkü
Abilerine ayna tutar , göğü göğüsleyen uçurtmayı , çocukluğum.
Bazen tellere dolanır çıtalı, hayallerim gibi
Korkuyla umut arasındaki ince çizgidir o .
Ve çoçuk aklıma rağmen bilirim .
Her uçutma kurtarmaya değmez , her adamdan şair olmaz ve haketmez her kadın bir şiiri.
Ama ben
Kurtacağım her, tele dolanmış uçurtmayı .
Ve değmesede yazacağım bir kadına o şiiri.
Ve sana söz veriyorum sevgilim ,
Seveceğim seni, her ikindi vakti.
Sözüm söz seveceğim seni.
Evleneceğiz seninle
Belki çocuklarımız olacak.
Yemek yapacağım seninle .
Kitaplar okuyacağız ,kelli felli adamlardan .
Vayy arkadaş diyeceğiz.
İçimize gömerek, bin yılın uktesini...
Mar 19, 202102:40
Gülce Şiiri "Uçurumun kenarındayım Hızır"

Gülce Şiiri "Uçurumun kenarındayım Hızır"

Gülce Şiiri "Uçurumun kenarındayım Hızır" Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır

Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
Buram buram zehir
Yar yüzünde infaz

Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal’dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum
Mar 14, 202102:35
İstiklal Marşı 📜( tamamı ) İlyas Payas

İstiklal Marşı 📜( tamamı ) İlyas Payas

İSTİKLÂL MARŞI
-Kahraman Ordumuza-
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
MEHMET AKİF ERSOY
Mar 12, 202103:26
Çalabım

Çalabım

Sevgili Allah'ım ,
Adem'in günahıyla geldim sana.
Birde, avucumda tevbesiyle .
Kul hatasından belli olurmuş,
İnsan sevmesiyle...

Cennetin ağaçları kadar ,
Dünyanın kayalıkları şahit tevbeme .
Yalın ayak bir sevdaya düştüm .
Birtek sen çaresin derdime.

Bir avare nefsim elinden sürgünüm .
Bundan sebeb gamla dolu yerim, göğüm .
Cennet falan bilmem ammâ .
Sensizlikte cehennem her günüm .

İçimde bir garip Yunus yalnızlığı .
Üstümde Yusuf'un gömleği .
Gözümde yakubun ağmalığı .
Düşlerim bir güneşe secde eden on bir yıldızı.

Artık Kenan bilmez beni , Yakub görmez .
İçimde Eyüb'ün derdi hiç dinmez .
Öyle kör bir kuyudayım ki,
Kuş uçmaz kervan geçmez.

Asay-ı Musa yere vurulsa ,
İçimde kızıl Deniz yarılsa .
Ruhumda bir İsa dirilse .
Ben yine seni isterim.

Aklım Zekeriya kadar ihtiyar.
Kalbim imranın karısı gibi umutlu .
Süleyman mülkü benim olsa .
Edemez beni sensiz mutlu .

En az Nuh kadar yaşadım .
Yakındır içimdeki tuhfanım.
ismail gibi kurbanım .
Hızırın halindeki sırrım ben .

Her yanım İlyas gibi kuraklık .
Yetmiyor buna kul aklım .
Varsa bir kimsede kul hakkım .
Salihin devesine yüklerim.

İbrahim'im sana yaptığım ev benim.
Ateşinde yandığım kül benim.
Tebessümün gönlüme değince
Sinemde açar gül benim .

Ak yeleli burağı Ahmede ,
Kevser şarabın Muhammed'e .
Yusuf'undan daha güzel günlere ,
Ulaştır bizi Çalabım...🌹🌹🌹
Feb 20, 202103:31
Sultan Abdulhamid Han'in Ruhâniyetinden Istimdat
Rıza Tevfik Bölükbaşı

Sultan Abdulhamid Han'in Ruhâniyetinden Istimdat Rıza Tevfik Bölükbaşı

Görseldeki çizim ressam Merve Yılmaz'a aittir . Eserin telif hakları eserin sahibine veya temsilcilerine aittir. Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör............ bak günâhına.Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.'Pâdişah hem zâlim, hem deli' dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz 'beli' dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
Bir sürü türedi, girdi meydana.
Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
Yuh olsun bunların ham ervâhına!Bunlar halkı didik didik ettiler,
Katliâma kadar sürüp gittiler.
Saçak öpmeyenler, secde ettiler.
.................. pis külâhına.Haddi yok, açlıkla derde girenin,
Sehpâ-yı kazâya boyun verenin.
Lânetle anılan cebâbirenin
Bu, rahmet okuttu en küstâhına.Çok kişiye şimdi vatan mezardır,
Herkesin belâdan nasîbi vardır,
Selâmetle eren pek bahtiyardır,
Harab büldânın şen sabahına.Milliyet dâvâsı fıska büründü,
Ridâ-yı diyânet yerde süründü,
Türkün ruhu zorla âsi göründü,
Hem Peygamberine, hem Allâh'ına.Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
Âhiretten bile himmet eylersin,
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefâat kıl şâhım mededhâhına.
Feb 12, 202106:01
Başıbozuk & Mehmet TAŞDEMİR
Feb 10, 202101:38
Mektup & İsmail USTA
Feb 10, 202102:10
Çöl kaplanı Fahrettin Paşa

Çöl kaplanı Fahrettin Paşa

Çöl kaplanı Fahrettin Paşa
Feb 06, 202102:47
Kör Ressam

Kör Ressam

Kör Ressam

Ben bir delikanlıyım Beyoğlu'nda,
Bıyıklarım, taze fidan filiz filiz.
Kaşlarım gergin bir yay, dolu dizgin .
Bakışlarım pek yaman. Sessiz fırtına...

Naramla şehri inletecek yaştayım.
Gönlümde deli rüzgar, bir akılsız baştayım
Gündüzleri dünyada, geceleri başka dünyalarda savaştayım
Bitmek bilmez bir zorlu yarıştayım...

Gömleğimin üst düğmesi üç sıra açıktır,
Sinemdeki derdimden,
Gönlüm hep yanıktır
Caglasada gençlik şelalesi,
Suyu hep bulaniktir.
Ve insan bu ahvale,
Her saat, her saniye tanıktır...

Bazen Üsküdar'da
Kız kulesini süzmekteyim.
Bir nazlı dilber gibi nasılsa süzülür,
Mas mavi çarsafıyla
Yine kıskandırırıyor,
Gonca gül gibi kızları, endamıyla.
Bense çığlık çığlığa bağırıyorum,
Bogazda serin sulara...

Üsküdarlı Çakır Ahmet değilim,
Naram külhan beyliğinden değil yani, derdimin derininden.
Birşeyler anlatmaya çalışıyor kalbim,
Sanki çıkacak yerinden.

Gönül bu susmadı, susamadı,
Bir türlü yerinde duramadı.
Gülhane parkında bir ceviz ağacı olamadı.
Sanki kor ateşler dört bir yanınmı sardı.

Çığlıklar atıyorum kalabalıklar ortasında,
Kimsecikler duymuyor, sağır olmuş herkes.
Ölümle geldi sükut, Haydarpaşa garında.
Sukûtüma kulak kesilmiş herkes...

İşte böyle efendim,
Başlar taş olmuş.taşlar sa baş,
Taşlaşmış başlarla.başladı bu savaş.
Gözlerim kurudu artık, gönlümse yaş.
Kör bir ressamın cizdiğidir bu telaş...

©ilyaspayas
Jan 26, 202102:50
Sahil

Sahil

SAHİL

Hatırlar mısın azizem ,
Ömrümün mahşeri kalabalığının sefil yanlızlığında
Bir cemre gibi düşmüştün, kurak topraklarıma .
İlk baharda bulutlara uzanan,
O dev kavak ağaçlarının yaprak hışırtıları gibi
Öyle huzur ve öyle aşkla ...

Öz vatanından uzak ve mahzun göçmen kuşlar gibi.
Gönlüm düştü yoluna bir göç vakti.
Sana çırptım kanatlarımı yorgun ve asil bir duruşla
Hani Öyle huzur, öyle bir Aşkla..

Sanki bütün şansımı kullanıp seni bulmuş gibiyim ,
Sen canımın , yanı yöresi evi gibisin .
Topraklarıma saçılmış bir tohum ol haydi çatla ,
Hani öyle huzur dolu , öyle bir Aşkla ...

Ey gönlümün sultanı, canımın canı .
Azaba düçar gönlümün Ruhu revan'ı
Solumun eşsiz Abı hayat'ı ,iç beni yudumla .
Hani öyle huzur , öyle bir Aşkla.

Ey kurak topraklarımın gonca gülü ,
Can evine ateş salıp pervane ettin bülbülü .
Sana öter o meftun ruhla
Öyle huzur dolu öyle bir Aşkla.

Mavi bir hülya da bulsam seni,
Bir deniz kıyısında kursam fakir hanemizi .
Dursa zaman sadece sen ve ben olsak .
Koysam başımı dizine, sen bana kitap okusan
Olsa gönlüm ruhuna revan ...

Nereden başlasam bir türlü bilemedim ,
Seni hangi hayale sığdırsam ,
Ver elini sahilinde gezinelim ,
Aşk denizinde ayaklarının altındaki bir kumsam.

Hayalinde bir sahil kasabası,
Her gece kıyısında dolansam ,
Denize fısıldayıp zaman zaman ,
Sen mehtaba ben sana uyansam .

Anlatsam güzelliğini hırçın denize ,
Güzelliğinden utansa dalgaları kırılsa ,
Derin bir nefes alıp baksak yakamoza
Kulağımıza o mahur beste çalınsa...

Çayımızı ellerinle sen demlesen.
Ben o mahmur gözlerini izlesem .
Dünyanın en güzel tınısını sende dinlesem .
İlk gün ki kördüğümle
Öyle huzur dolu öyle bir Aşkla.

İşte sevgilim dilimdeki düğüm çözülse ,
Yansa bütün kalemler mürekkebi dökülse
Güneş ufuktan kızılca görünse
Ben yine seni anlatmak isterim, bu başka
Öyle huzur dolu öyle bir Aşkla...
Jan 26, 202105:00
Saklambaç

Saklambaç

Sevgili Haticem , gül bağımın goncası .
Adını duyduğumda , içimde volkanlarım irkilir.
Bir yanar dağ duruşuyla .
Savurur küllerini gökyüzüne.

Yüzyılların kasvetli ihtiyarlığı, kaplar içimi.
Ruhumda, on sekizlik toy bir delikanlı.
Adına söylediğim sevda türküleri .
Yoluna gözlediğim hasret şiirleri.

Hafifletmiyor hiç biri içimdeki hasretini.
Kimsesizliğin tarifini , yokluğunda buldum .
Her gece gözlerinden yudumlayarak yağmuru.
Sevdamı tuhfanında boğdum.

Adını bilmediğim memleketlerin düşünü görüyorum.
Çorak coğrafyalardan,
daha çorak yürekli insanlara rağmen.
Evlatlarımıza bir istikbal hayal ediyorum.

Ayın on dördü gibi açık ve net o gün için .
Biriktiriyorum heybemde , biriktirmem gerekenleri.
Biraz sukût , biraz huzur , biraz adalet ve biraz duruş .
Değiyor parmak uçlarıma ,avuç içlerime .

Çehrendeki tebessüm, bir ankanın külleri.
Her gülüşünde yeniden doğuyorum .
Kendimi kaybettiğim bin yıllık kuyudan .
Sesinle kendimi buluyorum.

Fabllara ilham veren güzelliğin .
Konuşturur kâinatı , ve dahi kişileştirir.
Bir yılkıdır sevdam , beni ancak .
Gül yüzün , evcilleştirir.

Bir çocuk düşünde saklambaç,
Peri masallarının , kaf dağının en arkasına kaç .
Sensiz aldığım her nefesimde bir yaş .
Doldururur bu gözlerimi, sensizlikteki telaş
Jan 26, 202102:45
Ahenk

Ahenk

Kimsesiz bir kuşun kanad çırpışıyla, uyandı gönlüm .

Gözlerini dünyaya, henüz açmış bir yetim bakışı.

Ötelenmiş sokak hayvanlarının buruk yanlızlığı .

Ulu bir cınar ağacının asil duruşu .

Hepsi ve herkes şahit ,

Sana olan sevdamın güzelliğine

Sen bana birkez olsun gülünce ,

Gülüşün yolunu kaybetmiş bir kaptana kutup yıldızı olur .

Yolumu bulurum sayende ,

Ağaçların ve insanların yosunlu taraflarına bakmadan.

Bütün yollarım sana çıkar ,tüm gökyüzüm senle kaplı.

Sevdam tarifsizdir, içimde bir meczubun aklı.

Bir kış günü ,

Bir köşebaşı pastahanesinde ,

İçilen sıcak bir salep gibi, Haydi gelde ısıt içimi.

Kendi içime dahi sığamıyorum ,

Yeryüzü çok mu dar .

İçimde bir sevda yangını .

Gökyüzü bana hâr.

Gözlerin çağlayan bir şelale .

Aklım sihirli bir lamba ,

Dilenmemiş üç koca dilek.

Aşmadığım dağ kalmadı ,

Heybemde Ferhad’ınkinden bir yürek.

Bir gök kuşağıdır saçların , kat kat , renk renk .

Baharı devşirmiş endamın rengarenk.

Ellerim titriyor yokluğundan

Aramızdaki hasret , bir garip ahenk…
Jan 26, 202102:16
Sultan Süleyman Oğlu

Sultan Süleyman Oğlu

Kırık bağlamam, garip sazım elimde .
Atam Süleyman oğlu yaşar dilimde.
Neden daha evvel atlatmadım deyince?
Sözüm yetmez anlatmaya, efendiler…

Mart ayının , 68 kışında .
Kayseri ,Sarız kazasının,
Damızlık , dağının başında .
Sultan , Süleyman oğludur efendiler .

Yirmi dört oğuzun , güçlü soyundan ,
Bozokların , Yıldızhan oğlundan
Avşarların torun kolundan .
Açtı gözünü bey babam , efendiler.

Sekiz gardaşdan , üçüncüsü,
Dördü sesiz , dördü söylerdi.
Kim bilirdi, atam, beyim
Var olacak efendiler…

Köyün meydan yerinde ,
Yokluğun tam göbeğinde .
Ömrünün baharında ,
Peygamber işi , çobandır efendiler.

Erken yaşta , durmamış.
Gurbet yolunu boylamış.
Çok uğraşıp ,çabalamış .
Atam beyim , Efendiler..

Yörüklük var kanında .
Durmamış hiç yerinde .
Orta Asya’dan bu yana
Göç eylemiş efendiler.

Köy, İstanbul, Yeşilhisar.
Kâh durmuş , kâh gezer.
Nerde zulüm görse kızar .
Korkmadan hakkı söyler efendiler.

Şeyh bedirden , Çolak hocaya.
Yolu düşmüş nice kocaya
Anadolu irfanıyla kandilnce .
Geçmiş ömrü efendiler.

Gözü toktur ,gönlü bol sözü hoş.
Kapısı ,sofrası hep açık durmuş.
Çünkü atasından böyle görmüş .
Emin oğlu Süleymandan efendiler…

Dedem sülayman ,
Ebem ,Sultan garıdan .
Razı olsun yüce yaradan .
Beş dilsizin halinden .
Anlamışlar efendiler.

Yollar uzun , dağlar soğuk,
Dertler çok, vakit zor imiş,
Sekiz gardaş , iki yoldaş
El ele vermiş efendiler

Darlık gelip gurbet görününce.
Babam Çakırın kahvesine varınca .
Gardaşlarıda yanında olunca .
Güçlüler Elhamdülillah efendiler.

Genç yaşta , ağaları ,paşaları .
Gördü türlü türlü yaşamları .
Sevmez haddi aşanları.
Dönüp bakmadı efendiler .

Mersin’den , Hataydan
Nice nice diyardan.
Geçti kervan gibi ömrü , ağırdan.
Yapmadığı iş kalmadan .
Yaşadı hayatını efendiler.

Dayısı Hacı rahmetli.
Uğurladı genç askerini.
Orada öğrendi , bu meziyetini.
Güzel yemek yapar efendiler.

Yaşı geldi birgün yirmi beşe.
Sevdalandı valideme düşünde.
Doksan altının yazında.
Evlendiler efendim …

Ben yakışıklı ve iki çirkin çoçuk.
Hanesine huzur olduk.
Gayreti biz ondan gördük.
İyi ki babam efendiler…

Dik başlı Erciyes dağından ,
İyi anlar bitkilerin dilinden.
Gül yetiştirir külünden.
Benim canım babam efendiler .

Daim gider düğüne ve ölüye .
Dost biriktirir gönül denen heybeye.
Bir selam gönderince.
Açmazları , açar efendiler.

Dostu da çoktur , düşmanıda .
Dönüp bakmaz ağyarın yoluna
Sözü hemen dilinde .
Çekmez lafını efendiler…

Sözü tatlı , dinleyeni çok.
Karnı açtır , gözü tok.
Çok yiyemez zaten çok
Çabuk açıkır efendiler …

Anlatmayla bitmez bey babam.
Sultan , Süleyman oğlu.
Şiirleri aşar , destan olur .
Bunları duyunca , elbet beni bulur
Yardım edin efendiler …

Yetmez sözüm , onu anlatmaya ,
Üç beş şiire sığdırmaya .
Seçme hakkım olsaydı var ya ,
Yine onu seçerdim efendiler.

Bir destandır , Yaşar Payas .
Beni çok sever , diğerlerini az.
Muzip oğlunu , bir kenara yaz.
Hayır dua isterim efendiler.

Ne gölgesi eksik olsun.
Nede duası , çok sever garib anamı .
Hayırlı bir ömrün tamamını
Yaşadılar beraber efendiler.

Anam , Hazretim,Perihan.
Başına taç ,evine Sultan.
Ayrılmaz bir an yanından.
Huzurları daim olsun efendiler.

Bacım Sultan, dünyaya kara gelmiş.
Babam bir tane yeter demiş.
Gönül bahçesine ekmiş.
Güldür oda efendiler .

Karındaşım Muhammed Ali
İsminle müsemma olasın emi.
Uzun bir aradan sonra geldi geleli.
Sevindik hepimiz efendiler …

İlyas bu destan kolay bitmez.
Anlatmaya kitaplar yetmez
Sözlerim , hakiki pekmez .
Buyrun yiyelim efendiler…
Jan 26, 202108:37
Anı yaşayın, Carpe diem

Anı yaşayın, Carpe diem

Merhaba dostlar ben İlyas. Bu benim ilk podcast yayınım.Burada sizlerle sevdiğim şiirleri , hikayeleri ve zaman zaman fikirlerimi paylaşacağım. Şiir demişken ne dersiniz. Bir şiirle başlayalım mı ? ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...

Jorge Luis BORGES
Jan 02, 202102:51