Tarih Vakfı
By Tarih Vakfı
Tarih Vakfı, Türkiye'de tarih bilincini geliştirip yaygınlaştırmayı amaçlayan ve kamu yararı için çalışan bir sivil toplum kuruluşudur. Tarih Vakfı, tarihselliğin bireysel ve toplumsal bilincin en önemli öğelerinden biri olduğu gerçeğinden hareketle; tarihi, bir üretim alanı olarak sivil topluma mal etmeye çalışır.
Tarih VakfıNov 19, 2020
“Feminist Perspektiften Tarih Yazımı ve Kaynaklar”- Yuvarlak Masa Toplantısı
Akl-ı Kıssa Salı Konuşmaları seminer dizisi “Feminist Perspektiften Tarih Yazımı ve Kaynaklar” başlıklı yuvarlak masa toplantısı ile son buluyor. Toplantıda; Birsen Talay Keşoğlu: “Arşivcilikte Feminist Dönüm Noktası ve Kadın Tarihi Yazımı: Kadın Eserleri Kütüphanesi”, N. İpek Hüner Cora: “Kaynaklarda Kadınların Peşine Düşmek”, Tuğçe Kayaal: “Ortadoğu’da Çocukluk Tarihini Feminist ve Kuir Perspektiflerden Düşünmek” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirecek. Toplantının tartışmacıları Gülhan Erkaya Balsoy ve Zeynep Yelçe olacak.
“19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Kadınların ‘Boşanmak İstiyoruz’ Haykırışları”- Esra Yakut I Akl-ı Kıssa Salı Konuşmaları
Nurşen Gürboğa ve Gülay Yılmaz’ın koordinatörlüğünde hazırlanan Akl-ı Kıssa’da iki haftada bir Salı günleri kadın tarihçiler konuşacak, biz dinleyeceğiz. Seminer dizisinde kadın tarihçilerin çalışmaları, yayınları, araştırma gündemleri ve tarih disiplinine katkıları görünür kılınacak ve muhafazakar ve erkek egemen tarih disiplininde verdikleri varlık mücadelesine dikkat çekilecek.
“Karın Ağrısı: Yemek, Beden ve Bilim Tarihlerini Beraber Düşünmek”- Duygu Yıldırım I Akl-ı Kıssa Salı Konuşmaları
Nurşen Gürboğa ve Gülay Yılmaz’ın koordinatörlüğünde hazırlanan Akl-ı Kıssa’da iki haftada bir Salı günleri kadın tarihçiler konuşacak, biz dinleyeceğiz. Seminer dizisinde kadın tarihçilerin çalışmaları, yayınları, araştırma gündemleri ve tarih disiplinine katkıları görünür kılınacak ve muhafazakar ve erkek egemen tarih disiplininde verdikleri varlık mücadelesine dikkat çekilecek.
“Erken Modern Dönemde Osmanlı Toplumunun Duygu Dünyası: Yeni Bir Yaklaşım”- Nil Tekgül I Akl-ı Kıssa Salı Konuşmaları
Nil Tekgül’ün sunumu üç bölümden oluşacak. Tekgül, ilk bölümde tarihi araştırmalara yeni bir bakış açısı sunan “duyguların tarihi” konusunda genel bir değerlendirme ile birlikte metodolojik zaaf/potansiyelleri tartışacak. İkinci bölümde bu yeni yaklaşım ile erken modern Osmanlı toplumunda duyguları incelediği tezine değinecek, üçüncü bölümde ise duygulara ilişkin yapılan yeni araştırmaların Osmanlı tarihi için sunabileceği yeni imkanlar konusunda düşüncelerini paylaşacak.
“Siyaset, Toplumsal Cinsiyet ve Gündelik Hayat Bağlamında Cihan Harbinde Ahlakın Gayesi Tartışmaları”- Çiğdem Oğuz I Akl-ı Kıssa Salı Konuşmaları
Nurşen Gürboğa ve Gülay Yılmaz’ın koordinatörlüğünde hazırlanan Akl-ı Kıssa’da iki haftada bir Salı günleri kadın tarihçiler konuşacak, biz dinleyeceğiz. Seminer dizisinde kadın tarihçilerin çalışmaları, yayınları, araştırma gündemleri ve tarih disiplinine katkıları görünür kılınacak ve muhafazakar ve erkek egemen tarih disiplininde verdikleri varlık mücadelesine dikkat çekilecek.
"Savaş Sonrası Türkiye’nin Sıhhi ve İçtimai Coğrafyası"- Nurşen Gürboğa I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti, Milli Mücadele’nin sonlarından itibaren Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası adı altında çeşitli vilayetlerin iktisadi, beşeri ve sağlık coğrafyasına ilişkin ayrıntılı bilgiler içeren bir dizi monografi yayınladı. Bu seminerde bu monografiler cumhuriyetin kurucu kadrolarının savaşlar, göçler, katliamlar ve toprak kayıplarının yol açtığı nüfus krizi ile baş etmek ve harap olan Anadolu nüfusunu devletin asli gücü olarak iyileştirmek üzere başvurduğu yönetimsel pratiklerden biri olarak tartışılacaktır. Ayrıca bu monografilerin sunduğu umumi manzaranın el verdiği ölçüde Anadolu’nun on yıllık savaşlar sonrasında geçirdiği demografik dönüşüm ve Anadolu insanının hayat standartları da ele alınacaktır.
“Milli Paradigmalar ve Tarih: Türk ve Yunan Tarihyazıcılıklarının 1921-23 Anlatıları” - Prof. Dr. Damla Demirözü I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu seminerde Yunan tarafının neden 1922’yi bir son olarak gördüğü ve bu tarihi neden Küçük Asya Felaketi olarak okuduğu tartışılacak, Yunan edebiyatında ve okul kitaplarında bu tarihin yeniden kurgulanma şeklinin Yunanistan ve Türkiye’de uyandırdığı yankılar ele alınacaktır.
“Mütareke Dönemi’nde İşçi Hareketleri, Sol ve Milliyetçilik”- Erol Ülker I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
1922 yılının Ağustos ayı sonlarında Anadolu’da başlayan Büyük Taarruz, Mütareke Dönemi’nde işgal altında olan Osmanlı başkenti İstanbul’da önemli değişimlerin fitilini ateşlemiştir. Ankara hükümeti kademeli olarak İstanbul üzerindeki hakimiyetini tesis etmiş, her ne kadar İtilaf devletlerinin İstanbul’daki varlığı Ekim 1923’e kadar devam etse de Kasım 1922’de önce Saltanat’ın kaldırıldığı daha sonra da şehrin yönetiminin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından devralındığı ilan edilmiştir. Bu sunum, Büyük Taarruz’dan Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen süreçte İstanbul’da yükselen milliyetçiliğe, bunun emek hareketleri üzerindeki etki ve sonuçlarına odaklanmaktadır.
“Türkiye’ye Gelen Beyaz Ruslar”- Oya Dağlar Macar ve Elçin Macar I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Milli Mücadele döneminde Beyaz Rusların Türkiye'ye gelişini ve burada kalışlarını ele alacak olan seminerde, askerlerin yerleştirildikleri kamplardaki sivillerin ise İstanbul'daki yaşamları, İstanbul'un sosyal yaşamına etkileri, Rus ruhban, Rus yardım kuruluşları, Beyaz Rus Ordusu'nun tasfiyesi, Milletler Cemiyeti'nin devreye girerek Beyaz Rusları çeşitli ülkelere yerleştirmesi ele alınacaktır.
“Savaştan Sonraki Savaş: Cihan Harbi Malûl Gazilerinin Hayata Tutunma Mücadelesi”- Mehmet Beşikçi I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu sunum, Birinci Dünya Savaşı’nda malûl kalan gazilerin savaşın hemen ertesinde yaşadıkları sosyo-ekonomik sorunları dönemin refah politikalarındaki cılızlık ve karmaşa ekseninde izah etmeye çalışacaktır. Ancak sunumda bununla yetinilmeyip, o yıllarda belirginleşmeye başlayan Cihan Harbi resmi hafızası ve bu hafızanın şekillendirdiği politikaların da Cihan Harbi malûllerinin yaşadığı zorluklarda önemli bir rol oynadığı tartışılacaktır.
“İşgal İstanbul’unda Günlük Yaşam” - Prof. Dr. Zafer Toprak I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Birinci Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıkan Osmanlı İmparatorluğu parçalandı, toprakları işgal edildi. İşgal askerlerinin büyük çoğunluğunun yığıldığı yer başkent İstanbul’du. Beş yıla yakın işgal altında kalan imparatorluk başkentinde travmatik ve köklü dönüşümler yaşandı. Özellikle iç savaştan kaçan Rus göçmenlerin beraberlerinde getirdikleri yenilik ve alışkanlıklarla şehir hayatı yeni bir kalıba döküldü. İstanbul’un geçirdiği köklü dönüşümler bu konuşmanın konusunu oluşturuyor.
"Milli Mücadele Döneminde Türkiye Halkının Sosyo-ekonomik Durumu”- Prof. Dr. Rıdvan Akın I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Türk bağımsızlık savaşının askeri, siyasi ve diplomatik boyutları literatürde yeterince ilgi görmüştür. Oysa ki bütün bu süreci yönetecek olan Anadolu hükümetinin dayandığı maddi güç halkın iktisadi ve beşeri kaynaklarıydı. Birinci Dünya Savaşı’ndan mütarekeye kadar olanaklarını büyük ölçüde tüketen halkın, bu defa da İstiklal Savaşı için seferber edilmesi gerekiyordu. Bu nedenle Anadolu halkının bakiye sosyo-ekonomik gücü bu konuşmanın temel ilgi alanı olacaktır.
“İşgal İstanbul’unda 'Kemalist Komünistler'”- Erol Ülker I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Milli mücadele yıllarında İstanbul ve Anadolu’da sosyalist ya da komünist eğilimleri temsil ettiği iddiasında olan birçok politik çevre ortaya çıkmıştır. Bu dönemde sol hareketler gerek başkent İstanbul’da gerekse başta Eskişehir ve Ankara olmak üzere Anadolu’nun farklı bölgelerinde Müslüman unsur içinde de belirgin bir etkinlik kazanmıştır. Bunların iki temel çizgi etrafında öbeklendiği söylenebilir. İlki, uluslararası komünist akımla ilişki içinde gelişen ve Komintern çizgisini takip etme gayretinde olan eğilimdir. Bu eğilim tarihsel olarak Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) kuruluş sürecine yön vermiştir. Diğeriyse, Mete Tunçay’ın İttihatçı sol olarak nitelendirdiği, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden kaynaklanan ve anti-emperyalist bir ideolojik/politik çizgiyi ön plana çıkaran harekettir. İttihatçı kadrolar kimi durumlarda kendilerini komünist olarak da adlandırmıştır. Bu sunumun temel amacı, komünist akımlar ve İttihatçı sol dışında, bir üçüncü eğilimin ortaya çıkışına işaret etmektir. Ankara hükümetiyle bağları nedeniyle “Kemalist komünist” olarak nitelendirilen bu çevrenin, komünist ve İttihatçı solun tasfiye edildiği süreçte İstanbul’da ortaya çıktığı iddia edilecek ve Ekim 1920’de kurulan resmî Türkiye Komünist Fırkası’yla ilişkileri tartışılacaktır.
"1920 Anadolu'sunda Sosyalist Örgütlenmeler ve Şerif Manatof”- Emel Akal I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
1920 Anadolu’sunda Ankara-Eskişehir merkezli “Türkiye Bolşevik Komünist Partisi” ve “Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası” adları ile partiler kurulmuştur. Türkiye Bolşevik Komünist Partisi’nin ve Eskişehir’de yayımlanmaya başlayan İşçi, Arkadaş ve Yeni Dünya adlı gazetelerin isim babası Şerif Manatof’tur. Lenin’le Cenevre’de tanışan, 1917 Şubat Devrimi’nde Başkurtların özerklik mücadelesinin önde gelen aktörlerinden olan, 1918’de Sovyet Hükümeti’nin Milli İşler Komiserliğine bağlı olarak kurulan Muskom’un üç yöneticisinden biri olan, Mustafa Suphi ile orada tanışan Manatof’un Anadolu günleri ilgiye değerdir. Manatof persona non grata ilan edilip sınır dışı edildikten sonra kurulan Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası’nın macerası ise 1922’sonuna kadar sürecektir.
"Bir Hayat Serüveni: Samsun’dan Moskova’ya, 'Canavar' Zeki’den 'Yoldaş” Zeki’ye”- Arsen Avagyan I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
1866 yılında Kuzey Kafkasya- Maykop civarından göç eden bir Şapsuğ ailenin çocuğu olarak Samsun şehrinin Pazar mahallesinde 1883 yılında dünyaya gelen Salih Zeki (Kuşarkov) macera dolu bir hayat yaşamıştır. Ünlü Türk komünist – Mustafa Suphi’nin çocukluk ve gençlik arkadaşı olan Salih Zeki 14 Ocak 1903’te Canik Sancağı mutasarrıflığına geçerek devlet memurluğuna adım attı. Ermeni Soykırımı yıllarında tarih sahnesine çıkan, Develi’deki Ermenilere karşı yapılan yolsuzluklar ve katliamlardan dolayı “Canavar Zeki” ünvanını alan Salih Zeki 1916 yılında Deyr-i Zor Mutasarrıfı mevkiinde bulundu. Soykırım zamanında yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmek yerine Bakü’ye kaçan Salih Zeki hayatının ikinci kısmı sayılabilecek zamanlar yaşadı. TKP kurucularından biri olan Salih Zeki 1920 Nisan ayında Azerbaycan’ın Sovyetleşmesinde göze çarpan bir rol oynadı. Yine 1920’lerde Kemalistler ve Bakü’deki Türk Komünistler arasında bağ kurdu. Rusya Bolşevik Partisinin üyesi olan Salih Zeki sonraki yıllarında Türk Latin Alfabesi komisyonunun sekreterliğini ve “Yeni Fikir” gazetesinin redaktörlüğü yaptı. Bakü ve Tifliste çeşitli görevlerde bulundu. 1933 yılında Komünist Partinin emriyle Moskova’ya nakledilen Zeki, Doğu Bilimler Enstitüsünde Komintern yoluyla Türkiye Komünist Partinin çalışmalarında bulundu, V. Lenin ve başkalarının eserlerini Rusça’dan Türkçe’ye çevirdi ve hayatının son yıllarında KUTV’da çalıştı. Yine 1933 yılında Moskova’da yazılan resmi biyografisinde Ermeni Soykırımında oynadığı rolü kabul ederek pişmanlığını resmen ifade etti.
"Tütüncülerin Tarihi”- Egemen Yılgür I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Selanik ve Edirne Vilayetlerine bağlı Kavala, Drama, Serez, İskeçe gibi bölgeler Osmanlı İmparatorluğu'nun toplam tütün üretiminin önemli bir bölümünü gerçekleştirmekteydi. Bu süreçte ortaya çıkan muazzam emek talebi yerel nüfusu oluşturan hemen hemen bütün kültürel grupların üretime katılmasını, yoğun bir işçileşme sürecini beraberinde getirdi. Uzun süreli ücretli istihdamı deneyimleyen bu topluluklar çok geçmeden aktif bir politik kültür geliştirdiler. Ege'nin her iki yakasında demografik yapının farklılaşmasına neden olan 1923-24 Türk-Yunan Mübadelesi söz konusu politik kültürün mübadil göçmenler aracılığı ile Türkiye'ye taşınmasını mümkün kıldı. Mübadil Tütüncülerin 1950'lere kadar bir çevre, 1950'lerden sonra ise tek tek bireyler olarak sol gelenek içerisinde kayda değer bir rol oynamaları söz konusu tarihsel arka planın doğrudan bir sonucuydu.
"Mustafa Suphi'nin (1908-1913) Dönemi ve 'İlk Yazıları'”- Hamit Erdem I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Hamit Erdem Mustafa Suphi’nin Marksizm öncesindeki ilgi, merak ve eğilimlerini ortaya koyarak liberal-demokrat Mustafa Suphi’den, komünist Mustafa Suphi’ye uzanan yaşamının bu ilk dönemine tanıklık etmekte ve onun entelektüel dünyasına ışık tutmaktadır. Mustafa Suphi Türkiye sol hareketi Marksist kimliği ile ve Türkiye Komünist Fırkası'nın ilk başkanı olarak tanınmaktadır. Ancak bir Osmanlı aydını olan Mustafa Suphi'nin bir de Marksizm öncesi hayatı bulunmaktadır. Mustafa Suphi’nin otuz sekiz makaleden oluşan İlk Yazılar kitabı; İktisadi, siyasal, kültürel alanda oldukça geniş yelpazede kaleme alınmış makalelerdir ve Mustafa Suphi’nin 1908-1913 yıllarındaki siyasal arayışının ipuçlarını vermektedir. İlk Yazılar'da yer alan makalelerin bütünü, Mustafa Suphi'nin kişiliğinin anlaşılmasında büyük önem taşımaktadır.
“Osmanlı Kadın Tarihine Yeniden Bakmak” I 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Özel Panel
Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce kitap serisinin Feminizm Cildi Üzerinden “Osmanlı Kadın Tarihine Yeniden Bakmak” adıyla 13 Mart 2021 Cumartesi günü saat 16.30’da Tarih Vakfı Youtube kanalımızdan canlı yayınlanan programımızda Feryal Saygılıgil, Nacide Berber, Emine Hızır, Başak Tuğ, Zeynep Kutluata, Sevdagül Kasap, Yaprak Zihnioğlu, Efi Kanner, Ebru Aykut katılımcı olarak yer aldılar. Programın moderatörlüğünü Yönetim Kurulu üyemiz Nurşen Gürboğa üstlendi.
“Tarihte Duygular ve Duygular Tarihi”- Şeyma Afacan, Derya Gürses Tarbuck I Online Seminer
Duygu nedir? Duygular tarihsel midir, tarihi bir disiplin olarak ne zaman ve nasıl ortaya çıkmıştır? "Duygular Tarihi çalışmalarının yöntemi, sınırları ve sorunsalları nelerdir? Hem Türkiye’den hem de uluslararası perspektiften bu çalışmalara verilebilecek örnekler nelerdir?" sorularına ve benzerlerine cevap aranacak seminerde Dr. Öğr. Üyesi Şeyma Afacan ve Dr. Öğr. Üyesi Derya Gürses Tarbuck konuşmacı olarak yer alacaktır. Seminerin moderatörlüğünü Tarih Vakfı kurucu mütevellilerinden Prof. Dr. Edhem Eldem üstlenecektir.
“1921-23 Anayasal Gelişmeler”- Murat Sevinç I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Murat Sevinç, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcından, Cumhuriyet'in ilanına dek anayasal gelişmeleri ve ardından söz konusu sürecin en heyecan verici anlarından olan 1921 Anayasası'nın içeriği ile kabul edilme gerekçelerini anlatacak.
“Birinci Meclisten Bir Portre: Tunalı Hilmi Bey” - Faruk Alpkaya I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Faruk Alpkaya Tunalı Hilmi beyin hayat hikayesini kısaca ele aldıktan sonra Jöntürk geçmişi ve TBMM'deki faaliyetleri üzerinde duracak, bu iki dönem arasındaki aynılıkları ve farklılıkları değerlendirecektir. Son olarak Tunalı Hilmi'nin düşüncelerinin ve faaliyetlerinin yapısal ve konjonktürel nedenleri anlaşılmaya çalışılacaktır.
"Birinci Meclis, Halkçılık Programı ve Bolşevizm” -Emel Akal I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Birinci Meclis’te mebusların görünürde hiçbir parti aidiyeti olmamasına karşın, var olan tüm siyasi akımların temsilcilerini kapsıyordu. Tabii ki Meclis-i Mebusan’dan Ankara’ya gelen ve sonradan seçilen mebuslar Mondros Mütarekesi’ni kabul etmeyen direnişçi mebuslardı. Meclis’te başta İttihat ve Terakki Fırkası kapatıldıktan sonra oluşan kanatlar olmak üzere (Halk Zümresi, Yeşil Ordu Cemiyeti) Milli Türk Fırkası, Ahrar Fırkası üyeleri; komünist, Alevi, Kürt mebuslar bulunmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa ise, ortak amaç uğrunda yan yana gelmiş ama hepsi kendi görüşleri doğrultusunda mücadeleye yön vermek isteyen bu siyasi aktörlerle ittifak halindeydi.
Halk Zümresi Berlin’deki Talat Paşa ile yakın irtibat halinde olan eski İttihatçı mebuslar tarafından, Mustafa Kemal’in Nazım Beyin dahiliye vekilliğinden istifasını sağlayınca kurulmuş görülmektedir. Nazım Beyin istifası 6 Eylül 1920, Halk Zümresi programının Yeni Gün gazetesinde yayımlanma tarihi 8 Eylül’dür. Bu tarihte Enver Paşa’nın Sovyet Rusya’da olması, Talat Paşa’nın Bolşeviklerden başka hiçbir dayanağı olmaması dolayısıyla programlarda sosyalist izler bulunmaktadır. Halk Zümresi’nin siyasi programı 28 maddeden oluşmakta, yasama ve yürütme yetkisi Sovyet karşılığı olarak kullanılan Büyük Şûraya verilmektedir. Toprakta özel mülkiyet kaldırılacaktır (madde 22: Arazinin rakabesi Beyt-ül mala [İslam devletlerinde devlet hazinesi] aittir). Eğitim ve sağlık hizmetleri karşılıksız olarak devlet tarafından karşılanacaktır. Azası halk tarafından müntehap [seçilmiş] Halk Mahkemeleri teşkil olunacak, üretim ve tüketim kooperatifleri kurulacak, en gerçek sermayeyi emek teşkil edecektir. Programda Bolşevizm, Sovyet Rusya veya sosyalizmden söz edilmemektedir (Tunçay, 1991; 165-66).
1920 yılının sonbaharında hızlı bir program trafiği görüyoruz. Kör Ali İhsan Beyin ve Eyüp Sabri Beyin programlarının yanında Mesai ve Halk Şûralar Fırkası programı da Talat Paşa’ya gönderilmiştir. Bütün bu gelişmelerden Mustafa Kemal’in habersiz olduğu düşünülemez. Mustafa Kemal Meclis’e sunduğu Halkçılık Programı’yla, Şark Mefkürecilerinin, Yeşil Orducuların elinden halkçılık silahını almıştır.
Mustafa Kemal, ortada dolaşan programların adeta bir bileşkesi olan Halkçılık Programı 13 Eylül 1920 tarihinde, Hükümetin beyannamesi olarak, Mustafa Kemal imzasıyla Meclis’e sunulmuştur. Program 18 Eylül’de Meclis’te görüşülmeye başlanmış, tartışmalar 18 Kasım’da başlamış, 21 Ocak 1921’de kabul edilmiştir. Maksat ve Meslek, Mevaddı Esasiye, İdare, Vilâyet, Kaza, Nahiye bölümlerini kapsayan 29 madde ve Müfettiş-i Umumilik başlığı altında iki madde ile toplam 31 maddedir.
"Cumhuriyet İnkılabını Önceleyen Kadın İnkılabı (1908-1923): Dönemselliği, Toplumsal Dinamiği Üzerine Görüşler, Değiniler” -Yaprak Zihnioğlu I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Osmanlı kadınlarının din, dil, etnisite, kültür farkı tanımadan tarihine yaklaşmaya vurgu yaparken, II. Meşrutiyet inkılaplarının kadınların hayatına ve haklarına nasıl değdiği, kadınların yaşadığı değişimi, cemiyetlerde örgütlenerek kamu alanına çıkış iradeleri, hürriyet kavramının kadınları kapsayıp kapsamadığı ve 1921 Anayasası ile halk iradesine, Cumhuriyet’e geçiş sinyallerinin kadınlar yönünden önemini, inkılaplarla ve Türkçü politikalarla belirlenen bu iki dönemde beklentilerine ne denli karşılık buldukları üzerine bir bakış oluşturmayı amaçlanmaktadır. Kadın tarihinde erkeklerin kadın yazını kategorisini tanımlanarak buna kadın hareketinin cevabı irdelenmeye çalışılacaktır.
"Birinci Meclisten Bir Portre: Ali Şükrü Bey” - Prof. Dr. Ahmet Demirel I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Prof. Dr. Ahmet Demirel Ali Şükrü Bey’in hayat hikâyesini, mücadelesi ve siyasi fikirlerini kapsamlı bir biçimde ele alacaktır. Konuşmada ayrıca Ali Şükrü Beyin sahibi olduğu Tan gazetesinin önemi ve içeriği üzerinde durulacaktır. Ali Şükrü Bey Türkiye’nin siyasal literatüründe genel olarak hayat hikâyesi ve fikirlerinden çok hazin akıbetiyle ele alınır. Fikirleriyle ilgili yazılanlar da Men-i Müskirat Kanunu’nun mimarlarından olması nedeniyle onun muhafazakâr biri olduğuyla sınırlıdır. Oysa Ali Şükrü Bey 39 yıllık kısacık hayatına bahriye subaylığı, Donanma Cemiyeti kuruculuğu, Birinci Büyük Millet Meclisi üyeliği, bu meclisin içinde muhalefetteki İkinci Grup’un kuruculuğu, kendi adıyla anılan bir matbaanın ve önemli bir gazetenin (Tan) sahipliği sığdırmış önemli bir siyaset adamıdır.
“İran Çalışmaları ve Yeni Tartışmalar” I Online Panel
Friedrich Ebert Stiftung Derneği’nin katkılarıyla Tarih Vakfı Yurt Yayınları’ndan çıkarmış olduğumuz "Devrimci İran- İslam Cumhuriyeti’nin Tarihi " ve “İslam Cumhuriyeti’nde 40 Yıl- İran’da Toplum, Siyaset ve Değişim” kitapları “İran Çalışmaları ve Yeni Tartışmalar” online paneliyle okurlarıyla buluşuyor! Doç. Dr. Doğan Çetinkaya’nın moderatörlüğünde 1 Aralık 2020 saat 19:00’da online gerçekleşecek panelde konuşmacılar “İslam Cumhuriyeti’nde 40 Yıl- İran’da Toplum, Siyaset ve Değişim” kitabını hazırlayan Dr. Öğr. Üyesi Özüm Sezin Uzun ve Doç. Dr. Hakan Güneş olacaktır.
"1921 Anayasası Çerçevesinde Kuruculuk Tartışması” -Sinem Şirin I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Sinem Şirin, Osmanlı-Türk anayasal gelişmeleri içerisinde bir dönüm noktası olan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluş sürecini, 1921 Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun yapılış sürecini ve kurucu iktidarın 1921 Anayasası sonrasındaki görünümlerini anlatacaktır. Birinci Mecliste kurumsallaşan iktidarın kuruculuk niteliği, kurumsal kimlik kazanmadan önceki ve sonraki anayasal gelişmelerle birlikte ele alınarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esaslarını ortaya koyan 1921 Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun arkasındaki anayasal dinamik ve bu dinamiğin yönü, günümüze uzanan etkisiyle tartışılacaktır.
“Fotoğraflarla Türkiye’de İnsan Hakları (1839-1990)” - Muzaffer İlhan Erdost
Tarih Vakfı Ankara Temsilcisi Ülkü Özen’in hazırladığı, sergi afişi BEK tasarım tarafından yapılan ve Muzaffer İlhan Erdost’un anlatımıyla İlhan Erdost'un öldürülmesine dair bu video kaydı, Tarih Vakfı tarafından 9-30 Aralık 1995 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi Büyük Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen “Fotoğraflarla Türkiye’de İnsan Hakları (1839-1990)” sergisi sırasında gösterilmişti.
Kısa bir süre önce kaybettiğimiz kurucu mütevellimiz Muzaffer İlhan Erdost’un, kardeşi İlhan Erdost ile birlikte 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında gözaltına alınmasını müteakip 7 Kasım 1980 günü İlhan Erdost’un (17 Aralık 1944- 7 Kasım 1980) dövülerek öldürülmesini anlattığı belgeselimize online olarak ulaşabilirsiniz.
"1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun Hukuk Tarihimizdeki Önemi”- Prof. Dr. Rıdvan Akın I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Prof. Dr. Rıdvan Akın 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanununa neden ve nasıl ihtiyaç duyulduğu üzerinde duracak ve öncelikle, bu yasayı çıkaran TBMM’nin nasıl kurulduğuna ilişkin bazı temel açıklamaların neler olduğunu paylaşacaktır. Konuşmanın odağını Türk kamu hukukunun temelinde yatan devrimci dönüşümün simgesi olan 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanununun hukuk tarihimizdeki önemi oluşturmaktadır. Bu Kanun, sağladığı devrimci dönüşümle, TBMM rejiminin çıkardığı en önemli yasalardan birini oluşturmaktadır.
"Yemen’den Fırat’a Yaşam ve Ölüm: Suriye Valisi Cemal Paşa" - Ümit Kurt I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Engin Kılıç’ın gönüllü koordinatörlüğünde, 2019 Güz – 2020 Bahar döneminde “Tarih ve Edebiyatta Mütareke ve Milli Mücadele” temasıyla yapılmakta olan Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları seminer dizisinin son üç sunumunu salgından dolayı online olarak yayınlamak durumunda kalmıştık. Şimdi son sunumu da Youtube kanalımızda yayınlayarak seminer dizimizi tamamlıyoruz. “Yemen’den Fırat’a Yaşam ve Ölüm: Suriye Valisi Cemal Paşa” başlıklı sunumuyla Ümit Kurt, 30 Temmuz Perşembe günü saat 18:30’da vakfımızın Youtube kanalında konuğumuz olacak.
"Peyami Safa’nın Eserlerinde Mütareke ve Milli Mücadele”- Seval Şahin I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Bu konuşmada Peyami Safa’nın külliyatının tamamlanması projesini yürüten Seval Şahin önce Peyami Safa’nın yazdığı yıllardaki edebi ve kültürel bağlama odaklanıyor ve o dönemde bugüne kıyasla çok daha canlı bir “edebi kamu”nun varlığını ortaya koyuyor. Ardından yazarın hayat hikâyesine ve yazarlık kariyerinin dönemlerine ve temel dinamiklerine değiniyor.
Konuşmanın odağını ise, başlıkta ortaya konduğu gibi, yazarın Mütareke ve Milli Mücadele’yi konu edinen eserleri oluşturuyor. Şahin, Sözde Kızlar, Mahşer, Bir Akşamdı, Biz İnsanlar, Süngülerin Gölgesinde, Ateş ve Gün Doğuyor adlı eserlerinden yansıyan savaş dönemi anlatısını analiz ediyor. Bir kısmı ilk kez gün yüzüne çıkacak olan bu eserlerin tefrika ve/veya kitap olarak yayımlanma süreçlerini de ele alan Şahin, hem bilinenin ötesinden bir Peyami Safa portresi çiziyor hem de adı geçen eserler üzerinden Türk “savaş edebiyatı”na çok önemli bir katkı yapacak bir perspektif ortaya koyuyor.
Sinan Birdal - "Marksizm ve Queer Teori/Siyaset" - Marksizm 202: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı online seminer serisinin ikinci konuşması Sinan Birdal'ın yaptığı "Marksizm ve Queer Teori/Siyaset" başlıklı sunum ile 02 Mart 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı'nda gerçekleşmişti.
Melda Yaman Öztürk - "Marksizm ve Toplumsal Cinsiyet"- Marksizm 202: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı online seminer serisinin ikinci konuşması Melda Yaman Öztürk'ün yaptığı "Marksizm ve Toplumsal Cinsiyet" başlıklı sunum ile 24 Şubat 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı'nda gerçekleşmişti.
"Mütarekenin Kadın Gazetecileri"- Aysun Akan I Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
Engin Kılıç'ın koordinatörlüğünde, 2019 Güz - 2020 Bahar döneminde "Tarih ve Edebiyatta Mütareke ve Milli Mücadele" temasıyla yapılmakta olan Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları seminer dizisinin son iki sunumunu salgından dolayı tamamlayamamıştık. Şimdi sunumlarımızı Youtube kanalımızda yayınlayarak seminer dizimizi tamamlıyoruz Tanzimat reformları sonrası kızların örgün eğitim görmeye başlaması, tekstil, tütün gibi sektörlerde kadınların çalışmaya başlaması ile kadının toplumsal hayattaki görünürlüğü arttı. Basın sektöründe de muharrireler ortaya çıkmaya başladı. Kadınlarla ilgili konular erkek muharrirler tarafından daha önce ele alınmış olsa da kadın muharrirler, hem kadınlarla ilgili konularda hem de toplumsal siyasal konularda yazdıkları romanlarda, dergilerde ve gazetelerde kendi söylemlerini oluşturmaya başladılar. Petek (Kypseli) (1845), Gitar (1862), Şükûfezar (1886) Osmanlı döneminde kadınlar tarafından çıkarılan ilk dergilerdir. Ulviye Mevlan tarafından çıkarılan Kadınlar Dünyası (1913) ise kadın sorunlarına cesaretle eğilen, yazarları ve mürettipleri kadın olan, tarihsel öneme sahip ilk kadın gazetesidir. Bu konuşma 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başlarında kadınlara yönelik gazete ve dergilerde ve diğer süreli yayınlarda gazetecilik yapan kadınların izini sürmeye ve özellikle Mütareke dönemi gibi önemli bir dönemde yazdıkları konular üstünden kadınların tarihe nasıl tanıklık ettiklerini tartışmaya çalışacaktır. Aysun Akan lisans eğitimini Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi’nde (BYYO) (1990), yüksek lisansını Londra Üniversitesi, School of Oriental and African Studies’de (1999), doktorasını Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bilim Dalı’nda (2009) tamamladı. 2005’ten beri İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesinde, İletişim Çalışmalarına Giriş, İletişim Kuramları, Medyada Araştırma Yöntemleri, Türk Medya Tarihi, Medya ve Siyaset derslerini vermektedir.
Marksizm ve Devrim- Ecehan Balta / Webinar
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin sekizinci ve son konuşması Ecehan Balta’nın yapacağı “Marksizm ve Devrim” başlıklı sunum ile 29 Haziran 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleşecek: https://www.youtube.com/TarihVakfiLive Diğer etkinliklerimiz için de Vakfımızın sosyal medya hesaplarını takip edebilir, internet sitemizi ziyaret edebilir ve ayrıca Tarih Dostu olarak Vakfımıza destek olabilirsiniz. #tarihdostu
Marksizm ve Hayvan Özgürleşmesi - Foti Benlisoy / Webinar
Marksizm 202 webinar serisi devam ediyor! Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin yedinci konuşması Foti Benlisoy’un yapacağı “Marksizm ve Hayvan Özgürleşmesi” başlıklı sunum ile 22 Haziran 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleşecek: https://www.youtube.com/TarihVakfiLive İçinde bulunduğumuz koşulların bizleri fiziksel olarak bir araya gelmekten alıkoyuyor olmasına rağmen faaliyetlerimiz adına bir atalete sebep olamayacağı inancıyla etkinliklerimize uzaktan erişimle, online platformlar üzerinden devam ediyoruz. Diğer etkinliklerimiz için de Vakfımızın sosyal medya hesaplarını takip edebilir, internet sitemizi ziyaret edebilir ve ayrıca Tarih Dostu olarak Vakfımıza destek olabilirsiniz.
Marksizm ve Ekoloji - Stefo Benlisoy / Webinar
Marksizm 202 webinar serisi devam ediyor! Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin altıncı konuşması Stefo Benlisoy’un yapacağı “Marksizm ve Ekoloji” başlıklı sunum ile 15 Haziran 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleşecek: https://www.youtube.com/TarihVakfiLive İçinde bulunduğumuz koşulların bizleri fiziksel olarak bir araya gelmekten alıkoyuyor olmasına rağmen faaliyetlerimiz adına bir atalete sebep olamayacağı inancıyla etkinliklerimize uzaktan erişimle, online platformlar üzerinden devam ediyoruz. Diğer etkinliklerimiz için de Vakfımızın sosyal medya hesaplarını takip edebilir, internet sitemizi ziyaret edebilir ve ayrıca Tarih Dostu olarak Vakfımıza destek olabilirsiniz. #tarihdostu
Marksizm ve Kültür - U. Uraz Aydın / Webinar
Marksizm 202 webinar serisi devam ediyor! Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin beşinci konuşması U. Uraz Aydın’ın yapacağı “Marksizm ve Kültür” başlıklı sunum ile 08 Haziran 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleşecek. İçinde bulunduğumuz koşulların bizleri fiziksel olarak bir araya gelmekten alıkoyuyor olmasına rağmen faaliyetlerimiz adına bir atalete sebep olamayacağı inancıyla etkinliklerimize uzaktan erişimle, online platformlar üzerinden devam ediyoruz. Diğer etkinliklerimiz için de Vakfımızın sosyal medya hesaplarını takip edebilir, internet sitemizi ziyaret edebilir ve ayrıca Tarih Dostu olarak siz de Vakfımıza destek olabilirsiniz.
Marksizm ve Din - Deniz Parlak / Webinar
Marksizm 202 webinar serisi devam ediyor!
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin dördüncü konuşması Denir Parlak’ın yapacağı “Marksizm ve Din” başlıklı sunum ile 01 Haziran 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleşTİ
https://www.youtube.com/TarihVakfiLive
İçinde bulunduğumuz koşulların bizleri fiziksel olarak bir araya gelmekten alıkoyuyor olmasına rağmen faaliyetlerimiz adına bir atalete sebep olamayacağı inancıyla etkinliklerimize uzaktan erişimle, online platformlar üzerinden devam ediyoruz.
Diğer etkinliklerimiz için de Vakfımızın sosyal medya hesaplarını takip edebilir, internet sitemizi ziyaret edebilir ve ayrıca Tarih Dostu olarak Vakfımıza destek olabilirsiniz.
Marksizm ve Uluslararası İlişkiler - Erhan Keleşoğlu / Webinar
Marksizm 202 webinar serisi devam ediyor! Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin üçüncü konuşması Erhan Keleşoğlu’nun yapacağı “Marksizm ve Uluslararası İlişkiler” başlıklı sunum ile 18 Mayıs 2020 Pazartesi günü saat 18.30’da Tarih Vakfı YouTube kanalı üzerinden gerçekleşecek. İçinde bulunduğumuz koşulların bizleri fiziksel olarak bir araya gelmekten alıkoyuyor olmasına rağmen faaliyetlerimiz adına bir atalete sebep olamayacağı inancıyla etkinliklerimize uzaktan erişimle, online platformlar üzerinden devam ediyoruz. Diğer etkinliklerimiz için de Vakfımızın sosyal medya hesaplarını takip edebilir, internet sitemizi ziyaret edebilir ve ayrıca Tarih Dostu olarak Vakfımıza destek olabilirsiniz.
Marksizm ve İdeoloji - Hülya Kendir / Webinar
İçinde bulunduğumuz koşulların bizleri fiziksel olarak bir araya gelmekten alıkoyuyor olmasına rağmen faaliyetlerimiz adına bir atalete sebep olamayacağı inancıyla etkinliklerimizi uzaktan erişimle, online platformlar üzerinden devam ettirme kararı aldık. Dolayısıyla Marksizm 202: Tarih ve Kuram seminerleri bir webinar serisi halinde, programına uygun olarak devam ediyor. Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle düzenlenen Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlıklı webinar serisinin ikinci konuşması Hülya Kendir’in “Marksizm ve İdeoloji” başlıklı sunum ile gerçekleşiyor.
Marksizm ve Yabancılaşma – Ali Yalçın Göymen | Marksizm 202: Tarih ve Kuram
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marx’ın doğumunun 201. yılında onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir tartışma konusu iken, yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır. 2019 Sonbaharında yedi haftalık seminerler olarak gerçekleşen “Marksizm 201: Tarih ve Kuram” dersleri bu açığı kapatmayı hedeflemekteydi. Sonbahar döneminde seminerlere duyulan yoğun ilgi bu dizinin bahar döneminde de “Marksizm 202: Tarih ve Kuram” başlığı altında sürdürülmesi için büyük bir motivasyon sağladı. Dersler, 1991’den beri faaliyet yürüten ve ağırlıkla akademisyenlerin üye olduğu Tarih Vakfı ile üniversite öğrencilerinin kurucu ve aktif olduğu Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi kurumlarının ortak faaliyeti olarak gerçekleşmektedir. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki ele alınacak. Alanında uzman ve üniversiteden ihraç edilmiş akademisyenler derslerin büyük çoğunluğunu verecek olup, böylece üniversitenin mekânının dışında bu bilim insanlarının öğrencilerle buluşacağı bir zemin sunulmuş olacaktır. Koordinatörler: Doç. Dr. İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus)
Marksizm ve Das Kapital'in Türkiye'deki Serencamı - Mehmet Ö. Alkan | Marksizm 201: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleştirilen MARKSİZM 201: TARİH VE KURAM seminer serisine Mehmet Ö. Alkan, 2 Aralık 2019'da "Marksizm ve Das Kapital'in Türkiye'deki Serencamı" başlıklı konuşmasıyla katkı sağladı.
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil, bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında, onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir akademik ve kamusal tartışma konusu iken, bu tartışmalar yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır.
"Marksizm 201: Tarih ve Kuram" seminer dizisi Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında kurucusu olduğu düşüncenin bugünün akademik ve toplumsal tartışmalarına katkısını ele almaktadır. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki önce teorik olarak ele alınarak söz konusu tartışmanın dünya ve Türkiye’de ele alınan konuya katkısının ne olabileceği tartışmaya açılmaktadır.
Koordinatörler: İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi)
Marksizm ve Hukuk - F. Ceren Akçabay | Marksizm 201: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleştirilen MARKSİZM 201: TARİH VE KURAM seminer serisine F. Ceren Akçabay, 25 Kasım 2019'da "Marksizm ve Hukuk" başlıklı konuşmasıyla katkı sağladı.
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil, bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında, onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir akademik ve kamusal tartışma konusu iken, bu tartışmalar yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır.
"Marksizm 201: Tarih ve Kuram" seminer dizisi Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında kurucusu olduğu düşüncenin bugünün akademik ve toplumsal tartışmalarına katkısını ele almaktadır. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki önce teorik olarak ele alınarak söz konusu tartışmanın dünya ve Türkiye’de ele alınan konuya katkısının ne olabileceği tartışmaya açılmaktadır.
Koordinatörler: İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi)
Marksizm ve Devlet - İsmet Akça | Marksizm 201: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleştirilen MARKSİZM 201: TARİH VE KURAM seminer serisine İsmet Akça, 18 Kasım 2019'da "Marksizm ve Devlet" başlıklı konuşmasıyla katkı sağladı.
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil, bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında, onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir akademik ve kamusal tartışma konusu iken, bu tartışmalar yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır.
"Marksizm 201: Tarih ve Kuram" seminer dizisi Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında kurucusu olduğu düşüncenin bugünün akademik ve toplumsal tartışmalarına katkısını ele almaktadır. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki önce teorik olarak ele alınarak söz konusu tartışmanın dünya ve Türkiye’de ele alınan konuya katkısının ne olabileceği tartışmaya açılmaktadır.
Koordinatörler: İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi)
Marksizm ve Sınıflar - Barış Alp Özden | Marksizm 201: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleştirilen MARKSİZM 201: TARİH VE KURAM seminer serisine Barış Alp Özden, 11 Kasım 2019'da "Marksizm ve Sınıflar" başlıklı konuşmasıyla katkı sağladı.
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil, bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında, onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir akademik ve kamusal tartışma konusu iken, bu tartışmalar yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır.
"Marksizm 201: Tarih ve Kuram" seminer dizisi Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında kurucusu olduğu düşüncenin bugünün akademik ve toplumsal tartışmalarına katkısını ele almaktadır. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki önce teorik olarak ele alınarak söz konusu tartışmanın dünya ve Türkiye’de ele alınan konuya katkısının ne olabileceği tartışmaya açılmaktadır.
Koordinatörler: İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi)
"Marksizm ve Ekonomi Politik" - Ali Rıza Güngen | Marksizm 201: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleştirilen MARKSİZM 201: TARİH VE KURAM seminer serisine Ali Rıza Güngen, 4 Kasım 2019'da "Marksizm ve Ekonomi Politik" başlıklı konuşmasıyla katkı sağladı.
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil, bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında, onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir akademik ve kamusal tartışma konusu iken, bu tartışmalar yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır.
"Marksizm 201: Tarih ve Kuram" seminer dizisi Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında kurucusu olduğu düşüncenin bugünün akademik ve toplumsal tartışmalarına katkısını ele almaktadır. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki önce teorik olarak ele alınarak söz konusu tartışmanın dünya ve Türkiye’de ele alınan konuya katkısının ne olabileceği tartışmaya açılmaktadır.
Koordinatörler: İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi)
"Marksizm ve Tarih" - Hakan Koçak | Marksizm 201: Tarih ve Kuram
Tarih Vakfı ile Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi iş birliğinde ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleştirilen MARKSİZM 201: TARİH VE KURAM seminer serisine Hakan Koçak, 28 Ekim 2019'da "Marksizm ve Tarih" başlıklı konuşmasıyla katkı sağladı.
Türkiye’de üniversitelerin yaşadığı derin kriz, sadece bilim insanlarının olağanüstü hal uygulamalarıyla tasfiyesini değil, bazı önemli sosyal bilim konularının da üniversite dışında bırakılmasını beraberinde getirdi. Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında, onun kurucusu olduğu düşüncenin günümüzün toplumsal, iktisadi, siyasi sorunları açısından katkılarının ne olabileceği dünyada yeniden yoğun bir akademik ve kamusal tartışma konusu iken, bu tartışmalar yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle Türkiye üniversitelerinde çok büyük oranda yer bulamamaktadır.
"Marksizm 201: Tarih ve Kuram" seminer dizisi Karl Marks’ın doğumunun 201. yılında kurucusu olduğu düşüncenin bugünün akademik ve toplumsal tartışmalarına katkısını ele almaktadır. Her derste Marksizm ile sosyal bilimin temel tartışma alanlarından birisi arasındaki ilişki önce teorik olarak ele alınarak söz konusu tartışmanın dünya ve Türkiye’de ele alınan konuya katkısının ne olabileceği tartışmaya açılmaktadır.
Koordinatörler: İsmet Akça (Tarih Vakfı), Fırat Çoban (Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi)
"Cihan Harbi Sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nda Milli Mücadele Hareketi’nin İdeolojik Görünümü - Erik-Jan Zürcher & Emre Erol| Vangelis Kechriotis
İmparatorluğun yıkıldığı ve Milli Mücadele’nin başladığı sürecin en önemli kırılma anlarının yüzüncü yıl dönümlerini yaşarken Tarih Vakfı çatısı altında, Engin Kılıç’ın koordinatörlüğündeki 2019 Güz ve 2020 Bahar dönemlerinde Mütareke ve Milli Mücadele konuları ele alınarak bu konulara hem tarih hem edebiyat disiplinleri açısından bakıldı. Yeni bulguların ortaya konduğu ve döneme ilişkin hâkim söylemin sorgulandığı konuşmalardan oluşan bu dizi ile Cumhuriyetin kuruluşuna zemin hazırlayan bu sürece dair taze, eleştirel ve çok boyutlu bir perspektif sunmak amaçlandı.
“Tarih ve Edebiyatta Mütareke ve Milli Mücadele” temasıyla düzenlenen programın on ikinci buluşması 27 Şubat 2020 Perşembe günü, orijinal eserin İngilizceden Türkçeye çevirisi üzerinden, Erik-Jan Zürcher’in internet üzerinden katılımı ve Emre Erol’un moderasyonu ile yapılan "Cihan Harbi Sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nda Milli Mücadele Hareketi’nin İdeolojik Görünümü" başlıklı sunumla gerçekleşti.
Bu konuşmada Cihan Harbi’nin sona erişi ve Anadolu’da Milli Mücadele Hareketi’nin örgütlenerek bir zafer kazanmasını kapsayan dönem boyunca çeşitli kaynaklardan beslenerek son halini alan ideolojik ana hattın hem kendi iç dinamiklerinin hem de savaş sonrası Avrupa’sının benzer rejimlerine kıyasla gösterdiği özelliklerin bir muhasebesi yapıldı.
Konuşmadaki temel sav Milli Mücadele Hareketi’nin istisnai tarihinin onun ideolojisini oluşturan dört temel unsuru da etkilediği ve bu unsurların sırasıyla imparatorluk mirası, Müslüman milliyetçiliği, Wilsoncu egemenlik kavramı ve antiemperyalizm olduğudur.
"Milli Mücadele’de Kadın Savaşçılar: Kara Fatma(lar) Örneği" - Zeynep Kutluata | Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
İmparatorluğun yıkıldığı ve Milli Mücadele’nin başladığı sürecin en önemli kırılma anlarının yüzüncü yıl dönümlerini yaşarken Tarih Vakfı çatısı altında, Engin Kılıç’ın koordinatörlüğündeki 2019 Güz ve 2020 Bahar dönemlerinde Mütareke ve Milli Mücadele konuları ele alınarak bu konulara hem tarih hem edebiyat disiplinleri açısından bakıldı. Yeni bulguların ortaya konduğu ve döneme ilişkin hâkim söylemin sorgulandığı konuşmalardan oluşan bu dizi ile Cumhuriyetin kuruluşuna zemin hazırlayan bu sürece dair taze, eleştirel ve çok boyutlu bir perspektif sunmak amaçlandı.
“Tarih ve Edebiyatta Mütareke ve Milli Mücadele” temasıyla düzenlenen programın on birinci buluşması 20 Şubat 2020 Perşembe günü Zeynep Kutluata’nın yaptığı "Milli Mücadele’de Kadın Savaşçılar: Kara Fatma(lar) Örneği" başlıklı sunumla gerçekleşti.
Bu konuşma Kara Fatma janrının tarihsel arka planından yola çıkılarak Milli Mücadele dönemindeki Kara Fatma temsillerine odaklanıyor. Savaş süreçleri cinsiyetlendirilmiş süreçlerdir. Bu süreci mercek altına almak kadınların savaş koşullarında aldıkları pozisyonu açığa çıkardığı gibi milliyetçilik, militarizm ve vatandaşlık pratiklerinin ve söylemlerinin cinsiyetlendirilme biçimlerini de görmemize olanak sağlar. Bu pratikler ve söylemler içinde kadın savaşçılar genellikle bir “istisna” olarak sunulur. Milli Mücadele içinde de kadın savaşçılar belirli politik çerçevelerle gündeme gelir: Ayşe Hanım, Asker Samime Hanım, Nazife Kadın, Tayyar Rahmiye, Zeynep Hanım, Gördesli Makbule, Hatice Hanım... ve Kara Fatma(lar). Anadolu’daki savaşçı kadınlar bağlamında Kara Fatma(lar)ın tarihsel olarak bir janr oluşturduğunu söylemek mümkün. Çeşitli tarihsel dönemlerde, örneğin Kırım Savaşı’nda, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda ve Milli Mücadele Dönemi’nde Kara Fatma(lar) adıyla yer alan kadınlar karşımıza çıkmaktadır.
"Birinci Dünya Savaşı Sonrası Orta Doğu'da Yeniden Düzenlemeler Çerçevesinde 'Kürt Meselesi" - Bülent Bilmez | Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları
İmparatorluğun yıkıldığı ve Milli Mücadele’nin başladığı sürecin en önemli kırılma anlarının yüzüncü yıl dönümlerini yaşarken Tarih Vakfı çatısı altında, Engin Kılıç’ın koordinatörlüğündeki 2019 Güz ve 2020 Bahar dönemlerinde Mütareke ve Milli Mücadele konuları ele alınarak bu konulara hem tarih hem edebiyat disiplinleri açısından bakıldı. Yeni bulguların ortaya konduğu ve döneme ilişkin hâkim söylemin sorgulandığı konuşmalardan oluşan bu dizi ile Cumhuriyet'in kuruluşuna zemin hazırlayan bu sürece dair taze, eleştirel ve çok boyutlu bir perspektif sunmak amaçlandı.
“Tarih ve Edebiyatta Mütareke ve Milli Mücadele” temasıyla düzenlenen programın onuncu buluşması 13 Şubat 2020 Perşembe günü Prof. Dr. Bülent Bilmez'in yaptığı "Birinci Dünya Savaşı Sonrası Orta Doğu'da Yeniden Düzenlemeler Çerçevesinde 'Kürt Meselesi' ve Kurtuluş Savaşı" başlıklı sunumla gerçekleşti.
Bu sunumda öncelikle global çerçevede, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan “yeniden düzenlemeler” ele alındı ve bu konu özellikle Orta Doğu’da ortaya çıkan yeni konjonktürde çıkar çatışmaları ve çakışmaları ile ittifaklar ve anlaşmalar çerçevesinde tartışıldı. Bu bağlamda, özellikle Bolşevik Devrimi’nin bölgeye etkileri, “yeni sömürgeci” yeni dünya düzeninde taşeron rolü üstelenen ulusçu modernistler olarak eğitimli (sivil ve özellikle asker) orta sınıflar, kendi kaderini tayin hakkı ve ulus-devlet meselesi ele alındı. Sunumun odak konusu, savaş öncesinde ve sırasında yaşanan tarihi arka planla birlikte, savaş sonrasında Osmanlı Kürdistan’ında yaşanan yeni güç paylaşımı oldu: Ankara, Bağdat ve Şam merkezli yeni oluşumlar/gelişmeler ve özellikle Ankara merkezli ulus-devlet inşa sürecinde “Kürt Meselesi”. Bu bağlamda diğer bir odak noktası da dönemin önemli aktörleri olarak Ankara Hükümeti’nin belirleyici rolü ve İstanbul’daki Kürt aydınlar ile bölgede yerel Kürt ayanının arayışı oldu